32. Bölüm

32.bölüm

Tomris
tomrisharun

 

Bilincim yerine geldiğini hissediyorum ama gözlerimi açamıyorum sanki birbirine yapıştılar.

 

Kendimi son bir kez daha zorlayarak gözlerimi açtım.

Neredeyim lan ben

 

Hızlıca oturur pozisyona geldim yere daha doğrusu betona sanki çöp atar gibi atmışlardı beni.

Ne olduğunu hatırlayınca tekrardan gözlerim doldu

Abim...

ALPİM....

 

Hızlıca etrafıma baktım ve gördüğüm şeyle Şoka girdim.

 

Hücrede miyim

 

HÜCRE

 

yok amk bir normal günüm yok


hızlıca ayağa kalkmak istedim ama üstümdeki kıyafetler beni daha çok şaşırttı

 

Eski bir kıyafetti.

 

Bir elbise.

Tozlu ama modeli güzel.

Ama ne alaka?

Hızlıca parmaklılıkların arasından dışarıya baktım ve bağırmaya başladım " yardım edin kimse yok mu!? hangi geri zekalı bunları bana giydirdi!!"

 

Sessizlik

 

Umudumu kaybetmek üzereyim

 

bebeğimi hiç dokunamadan koklayamadan ölecek miyim.

 

Daha hiç çıkmış karnımı sevemeden ölecek miyim...

Bu düşünceler beni zaten üzmeye yetmişti ağlamaya başladım.

Elimi Karnıma attım karnım hafif çıkmaya başlamıştı bu beni şaşırttı.

niye mutlu olamıyorum

 

Ama niye şaşırıyorum 4,30 aylık oldum....

 

Düşük tehlikesi geçirdiğim için iç karnımı küçülttüklerinden karnım yok.

 

 

Ama hızlı büyüyecek işimi hemen halletmem lazım

 

Ölmezsem

 

o anda Zindan kapısı hemen açıldı
Caner ve babam girmişti,yani Orhan Bey.

Hızla ayağa kalktım başım döndü ama umursamadım

 

"Bu da ne demek oluyor çıkarsanıza ulan beni" diye bağırdım babamın- yani Orhan Bey'in yüzüne.

 

Saçma sapan güldü "Sence seni bırakacağımız mı sandın kızım."

 

"Kızım deme bana" diye babamın üstüne tam atılıyordum ki şiddetli bir tokatla yere kapaklandım.

 

Caner piçi yapmıştı..

 

Konuşmaya başladı.

 

"Herşeyi tek tek dinleyeceksin ,sonra ise canımız isterse seninle eğlenir istersek de öldürürüz" Nefret ediyorum.

 

Eğlenmek mi ,öleyim daha iyi

 

Tekrardan doğruldum.

 

Ve ağzımdaki kanı Canerin meymenetsiz suratına tükürdüm.

 

"Nahhh dinlerim"

 

Kısa bir an gözü kapalı bekledi sonra ise yüzünü silmeden üstüme yürüdü.Korktum,deliler gibi. Babamın -yani Orhan beyin Caneri durdurmasıyla hafif bir oh çektim.

Bana dokunamaz

 

Yine müsade etmem

Babamı,yani Orhan Bey

alışmam lazım ortak o sadece Orhan Bey yada Orhan piçi

 

Sonunda

 

oha uzun zamandır yoktun iç sesim

Depresyondaydım

hmmm

 

Orhan Bey yanıma yaklaştı ve Canerin kapıyı kapamasını bekledi,kapı kilitlenince korkuyla ne olacağını beklemeye başladım.

 

"Sana anlattıklarımızı dinliceksin" dedi pis bir sırıtışla

 

Ve devam etti

 

"Sonrası Canere kalmış".

 

orospu çocukları

 

O ana kapıda bekleyen Yiğit'i gördüm.

 

Ona nasıl baktıysam çenesi kasıldı ve yeşilliklerini başka yere çevirdi.

 

Orhan Beyin "yiğit sandalyeyi getir "demesiyle

 

 

Yiğit garip bir sandalyeyle içeri girdi

 

 

Siktir

 

 

Beni zorla buraya oturturken direnecek gücüm kalmadığını fark ettim.

 

Önümde eğilen yiğit bacaklarımı ve Kollarımı bağlarken sadece dolu gözlerle onu izledim.

 

Benimle göz teması kurmamaya çalışsa da görmüştü göreceğini.

 

Dışarı çıkarken son bir kez bana baktı kapının orada fazla oyalandı bunu farketen Caner Yiğiti yaka paça kovdu.Bir de arkasından küfür etti.

 

Artık baş başaydı.

 

Muhteşem üçlü

 

Hala Terörist olan, Kocamın katili BABAM

Eski tacizcim,babamın yardımcısı CANER

Ve BEN

 

 

mükemmel 3'lü

 

Orhan bey önüme Bir masa çekti ve bir video oynamaya başladı.

 

 

Zaman durdu ya da ben öldüm.

O...

 

O kadın...

Sadece fotoğrafta gördüğüm kişi...

ANNEM

 

Akmaya başlayan gözyaşlarıma engel olamıyorum annemdi ve karnı şişti, bana hamileydi ,Ve ilk defa böyle bir video görüyordum hızlıca babama baktım Pardon Yani Orhan Bey'e O ise gayet normal bir şeymiş gibi bana baktı Sonra tiksinerek ekrandaki kadına baktı.

 

Annem gülüyordu çok güzeldi Bulanık fotoğraftan daha güzeldi beyaz saçlıydı ve mavi gözlüydü...

Benim gözlerim niye gri yaw

Şişmiş karnı, tahmini hamileliğinin son zamanlarındaydı.Annem huzur içinde gülüyordu. Sonra kamerayı fark etti.

Göz yaşlarımın arasında acıyla gülümsedim anneme ama o kamerayı fark edince yüzündeki huzurlu gülümseme dondu,yerine acıyla ve korkuyla bakmaya başladı .

 

 

 

Gözyaşlarım artarken ,video bitti ve bir darbeyle sandalye geriye düştü,ben hıçkırıklarımı tutamazken karnıma giren sancıyla daha da ağlamaya başladım.

 

 

Ve ağlardım da

Saatlerce

Günlerce

 

İlk defa net gördüğüm annem için

 

Ağlardım

Ama ağlayamadım

 

Çünkü yüzüme çarpılan buz gibi su ile şok etkisi yaşamış ve bir anda susmuştum.

 

Dizilerinin üzerine çöken Caner

 

Beni tekrardan sandalyeyle dik konuma getirmişti.

 

Orhan Bey ise sigara yakmış küçümser bakışlarla bana bakıyordu konuşmaya başladı.

 

"Annen... evet senin annen ,sen doğarken öldü" durdu.

"Yada öldürüldü mü dersin "diye korkunç bir mimikle bana baktı.

 

Yutkunamadım

Sigara kokusu genzimi yakmaya başlamıştı.

 

"Ah güzel kızım,ben ananın hamileliğinde ilk altı ay dünyanın en mutlu adamıydım,annene ne isterse alır onu şimartırdım."

 

Bana yaklaştı.

"Ama sonra ananın bana ihanet ettiğini öğrendim.Sen benim çocuğum değildin.Bununla kalmayıp senin biyolojik babanın evli olduğunu öğrendim.Ne üzücü."

 

Her sözüyle biraz daha nefesim sıkışıyordu.

 

"sana baban eceliyle ölmüş demistim hatırlıyor musun,evet eceliyle öldü yani bem öldürdüm ,çok güzel bir ecel....Aynı zamanda o adamın en büyük kızını öldürdüm ve kanser süsü verdim,ailesi hala zehiri kanser sanıyor.... Ama gözden kaçırdım bir şey vardı O da adamın bir oğlu daha varmış...Nasıl kaçırdım bilmiyorum ama o zamanki sinirime veriyorum,Abini merak ediyorsun değil mi ,birazdan diyeceğim "Biraz soluklandı.

 

 

Artık bedenim soğuktan değil ,gerilmekten,kaldıramamaktan titremeye başlamıştı.

 

 

LANET OLSUN,BAYILMAMAM LAZIM
"Gel gelelim anan denecek orospuya-"

 

 

"Haddini bil!" diye bağırınca bilmem kaçıncı tokat yanağımı buldu.Ağzımdaki kanı yere tükürdüm.O ise devam etti

 

 

"Annen ölmemişti...Sabrettim icimdeki kini,öfkeyi büyüttüm,ona çaktırmadım ve o gün senin doğduğun gün ben de o odadaydım...Miniciktin,bembeyazdın.Annen ölmemiş seni titreyen elleriyle kucağına almayı ,kokunu içine çekmeyi bekliyordu.Ama hiçbirini yapamadı,Göğsüne saplanan bıçakbuna engel oldu."diyip sanki çok üzgünümüş gibi başını eğdi.

 

 

Titremelerim ve kıçkırılarım çoğaldı.

 

 

Başımı ard arda sallıyor ne yaptığımı bilmiyordum, karnımdaki sanci ise büyümüştü.

 

 

Zihnimdeki ses susmuyordu.

 

 

annen seni koklayamadan ,sevemeden öldü

 

Annen sen doğarken ölmedi

Kalbindeki bıçak engel oldu.

Orda ben de vardım


Güçlü bir çığlık attım.Ayağa kalkmaya çalıştım ama sandalye yüzünden devrildim.

Caner piçi arkasına bakmadan giderken Annemin katili ise içtiği sigarayı omzunda söndürdü.

 

 

Ben haykırırken o devam etti.

 

"Üstündeki elbise annene ait.Doğumdan önce giydiği son elbiseydi."

 

Tam giderken durdu ve bana döndü.

"Ölüceksin ve bu kolayca olamayacak,Bu arada babanın diğer karısındanbir oğlu daha var demiştim.Seni merakta bırakmayayım sonuçta iyi bir babayım,Senin abin aslında Kerem.Ve sen Keremin babasını da ablasını da ondan çaldın"

 

Diyip parmaklıklar ardına çıktı ve kapıyı kilitledi.

 

Yerde zılayan kolum ,yanağımı ve kalbimle saatlerce ağladım.

 

 

Bir ara ağlarken bayılmışım

 

Uyandığımda hala sandalyeye bağlı ve acınası bir şekilde yatıyordum.

 

Zihnim ise susmuyordu.

Kerem 

 

Abim olarak gördüğüm adam zaten abimmiş..

 

Ben onun herşeyini almışım .

 

Her şey bir hiç uğrunaymış

 

Alp'im yok

Annem yok

Abim yok

Hayatım var mı, artık oradan da emin değilim.

 

Ben buraya ölmeye gelmişim.

 

Saatler sonra:

 

 


Bedenimden dolaşan eller ile çığlık atarak uyandım, ama çığlığım havada asılı kaldı eller tarafından bastırıldı.Ben debelenirken haykırmak için uğraşıyordum ama nafile

 

Gözlerimden sicim sicim akan yaşlarla kafamı kaldırınca onu gördüm

Yiğiti.

 

"Sessiz ol yakalanırsak ölürüz "diye sessizce azarladı.

 

Sustum.Ama bedenim hala titriyordu.

 

Beni sandalyeden doğrulttu ve koluma sardığı bezi sıkılaştırdı.

 

Sonra ise bacağımı sarmaya geçti.

Bacağım sürtünmeden fena olmuş...

 

"Buraya gelmem yasak ,sessiz ol mikrop kapmasın diye sarıyorum,öğlene kadar yoklar sabak çıkarırım ama şimdilik kalsın"diye söylenirken ben,

 

"Yardım etmeseydin,ellerinle beni teslim edip sonra da acıma numaraları yapma "diye tavır koydum

 

 

Ne tavıri ya sen hangi ruh haliyle tavır yapabilirsin

 

Ölüyorsun kızım

Bebeğin ölüyor.!

 

Gözlerime yeşillerini dikti birşey demek ister gibiydi.Ve sonra bacağımı sarmaya devam etti. Sustu.

Ben susmayacaktım

 

"Yiğit ben hamileyim" dedim titreyen sesimle.

 

Bacağımdaki Elleri kasıldı.Ve bir anda bana baktı.

"Ne?"

 

Ağlamaya başladım.

 

"Yiğit mal mısın ben hamileyim, neden buralara itikam için geldim sanıyorsun,benim kocam öldü ve sıra bana geliyor.Annem ölmemiş öldürülmüş, düşük tehlikem var ve karnım kasıklarım ağrıyor napıcam ben" diye hıçkırarak ağlamaya başladım.

 

Öylece kaldım.

 

Gözlerine baktım

 

Kırgındı ama bana değil kendine ,neden diyordu kendine bunu gayet iyi gördüm.

 

 

Sustu karnıma baktı ve sonra bana.

"Kaç aylık" diye sordu

 

"4,5" öylece kaldı. Sadece kaldı

 

Bense devam ettim.

 

"Düsük yaptım,ama kızım son anda tutundu ölmedi. iç karnım küçültüldü ama hızla büyüyecek karnım,tabi yaşarsam"sonlara doğru sesim kısılmıstı.

 

O ise hala karnıma bakıyordu.

 

Sonra ise ayağa kalktı ve gitti.

 

Bu kadar

Evet bu kadar.

 

zihnim bulandı ve etraf karardı.

"Açelya,Açelya uyansana" sesle hemen gözlerimi açtım.

 

Dönmüştü ve yanındaki şeylerle daha da şaşrımıştım. Buraya gelirken getirdiğim ekipmanlar herşey buradaydı.

Hızlıca Ellerimi ve ayaklarımı çözdü.

Ben daha ne olduğunu tam kavrayamamışken,hemen ekipmanları yani okları sırtıma geçirdi ,yayı da yanı şekilde bel çantası gibi olan ama farklı bir çantayı belime aştı içinde birkaç sis bombası ve normal bomba vardı.

Şey onları nasıl aldığımı biliyorsunuz zaten..Ben Yiğidin yeşilliklerine bakarken o botumun içine korumalı bıçak yerleştirdi.

Ve sonra bana baktı

Derince iç çekti.

Elime bir bellek koydu.

Bu düşündüğüm şey miydi?

"Bunu kaybetme,ben sana canım pahasına bunu sana veriyorum,sen de canın pahasına koru olur mu pamuk"

pamuk,eskiden bana pamuk derdi."Nasıl yani canın pahasına derken?"

Duymazdan geldi.

Hemen bileğimden tutarak beni bir yere doğru götürmeye başladı.

Durdu ve bana döndü

"Atın..Atını bulabilecekleri için buraya yakın bir attı çiftliğine bıraktım ,ordan alırsın "dedi.

Minnetle baktım.

Açtım ama bunu umursamadım.

Beni çıkışa yönlendirirlen onu gördüm.

Onları

Orhan Bey ,Canar ve ordusu,bizi fark ettikleri an bitmiştik,Yiğitle ikimiz yapabildiğimiz kadar hız yaptık ve çıkışa koştuk.

Ama arkamızdan adamlar da geliyordu.

Ben yere kapaklanınca Yiğit durdu ve beni kaldırdı .

Ağlamaktan birhal olmuştum,ve yine ağlamaya başlamıştım.

 

"Ağlama,ağlama özürdilerim ,güzelim nolur ağlama "diye beni çekiştiriryordu

ruhum bile yoruldu

Durdu ,adamlar bize yaklaşmıştı.

Biz ise ormana karışmıştık.

Büyük bir ağacın arkasına girdik

Yüzümü avuçları arasına aldı ve yeşillerini gözlerime dikti.

Uzun uzun baktı.

"Açelya ,senden bir isteğim var.Hatırlıyor musun lisedeyken pencereleri taşlayıp son sürat arkamıza bakmadan koşardık "

O sırada üstündeki kamuflaj yemeğini çıkartıp üstüme geçirdi.

Devam etti.

"Tam 20 saniye boyunca arkana bakmadan koş ormana karış tamam mı,ben seni bulacağım."

Bana veda ediyordu.

Kapşonumu kapadı ve elime ok ile yayı tutuşturdu.

Gözlerimden sicim sicim yaş akıyordu.

"Hayır" dedim titreyen sesle.

O ise Bize doğru koşan ve muhtamelen bizi öldürecek olan sürüye doğru koştu,elindeki silahla.

Ben eskiden olsa inat ederdim ama şimdi bir can daha taşıyordum.

Ve koşarken ,ve ağlarken saymamaya başladım.

1

2

3

Silah sesi

4

5

6

7

Silah sesi

8silah sesleri

9silah sesleri

....silah sesleri

Ayaklarım hiç durmadı ama beynim durmam gerektiğini söyleyip durdu.

17

18 durdum ve döndüm

19 

Ve o an birşey oldu kocaman bir kama Yiğitin midesinden girip sırtından çıktı

20

Dizlerimin bağı sanki o an çözüldü.

Göz yaşlarım sanki daha da çoğalırmışcasına gözümü yakarak arttı.

Uzakta olmama rağmen Yiğit kafasını döndürür döndürmez bana baktı ve dizlerinin üzerine çöktü.

Duymadım imkansızdı ama dudaklarını okudum.

Şey demişti

"Erken döndün pamuk,kaç"

Ben ağlarken adamların beni fark etmemesi için arkamı döndüm ve yakalayarak koşmaya başladım.

Ve o an bir çığlık sesi duydum.

"YİĞİT" diye ortalığı velveleye vermişti.

Nimet, Yiğit'e koşarak sarıldı ama Yiğit sadece bana bakıyordu.

Onları arkamda bırakmıştım.

lanet olsun
Yaklaşan adım seslerini duyuyordum.

Hemen bir ağacın arkasına saklanıp bombalardan birini aldım.

Pimi çekip topluluğa fırlattım ve yine koşmaya başladım.

Tükeniyordum.

Ve o an karşıma çıkan toplulukla durmak zorunda kaldım.

Kimdi bunlar

En önlerinde olan beni işaret etti.

Neden ben

daha çok ağkarken ne yapacağımı saniyeler içinde düsünmem gerekiyordu.

tanımadığım kisiler ve beni öldürecek bir topluluk...

SIKIŞTIM.

KALBİM DE SIKIŞTI

 

 

 

 

🩷🩷🩷🩷🩷

CANLARIM BU BÖLÜM BU KADARDI OY VERMEYİ YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN

Bölüm : 14.11.2025 14:29 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...