Bugün aile evimdeydim izin günümdü ama Gine'de rahat yoktu burada
-uyann artık saat 12:30 oldu kahvaltı hazır
annemin sesiydi bu kulaklarımda çınlıyordu sesi 5 dakika daha diyerek uyumaya çalışıyorum ama izin vermiyor canım annem
-ne uykucu çıktın kız işteyken nasıl uyanıyorsun
-anne bir şekilde uyanıyorum ama şuan farkındaysan izindeyim ve şu günlerimi rahat geçirmek istiyorum beni bırakır mısın rica etsem
-olmaz olmaz haydi kalk hemen kahvaltı da olmuş ol 5 dakikaya
anneme bıraksak onun gözünde ben hayla bir 5 yaşındaki çocuktum ama artık maalesef ki büyüdük ve büyümeyede devam ediyorum
kahvaltımı yaptım ve artık arkadaşlarımla buluşmaya hazırdım üstümü giydim tabanca mı almak istemiyordum ama mecburdum olası durumlarda kullanmam gerekebilir.
arabaya indim ve yola çıktım varmak üzereyken bir telefon geldi
Arif komutanım arıyor kesin gene görev çıktı ve adam yetersizliğinden beni çağırıyorlar açmam gerekiyor
-alo
-Alo
-Gökçe acilen buraya dönmen gerek
A1 ve A2 bölüğüne saldırı düzenlemişler plan yapmamız gerekiyor bu adamların işini bitirmemiz lazım
-ne diyorsunuz siz komutanım yaralı veya ölü var mı
-şuan sadece 2 yaralımız var daha fazlası olmadan gel komuta şuan Erdem yarbayımda
-emredersiniz komutanım yarın sabah oradayım
kapattım biliyordum aslında böyle olucağını ben dünyanın en şanssız kadınıyım sonunda gelmiştim bizimkilerin yanına arabayı park ettim ve arabadan iniyordum ki o anda kapıma biri vurdu ve arabadan inip"önünüze baksanıza hanımefendi"diye bağırdı baya sinirlendim ve bende arabadan inip "asıl sizin bakmanız lazım kör müsünüz koca kapıyı görmüyorsunuz"dedim ortalık iyice kızışınca bizimkiler sesi duyup geldiler
"Ne oluyor kardeşim burada"diye bağıran bizim deli Çaylaktı gerçek ismi Aşık ama biz ona çaylak diyoruz
Beni görünce "komutanım" deyip sarıldı tam kafa çocuk ama deli olmasa daha iyi
olayı kapatmaya çalışsamda adam durmadan laf söylüyordu en son "sen kimsin"deyince kimliğimi çıkartıp gösterdim oda kimliğini çıkarıp gösterince baya bi şaşırdım aslında ikimizde devlet adamıymışız
-kardeşim kusura bakma dalgın olunca aniden açtım kapıyı
-ne kusuru önemli değil senin hasarın neyse karşılarım sende aynı şekilde böyle kapanır konu
-tamamdır sen bana numaranı ver müsait zamanda sanayiye gidip halledelim
-tabikide olur yazabilirsiniz söyleyeyim
-tamamdır isminizi öğrenebilir miyim
-tamamdır kaydettim teşekkür ederim iyi günler
deyip orda konuyu kapattık.Kafeye geçtik bizim çocuklarla "Arif komutan aradı beni az önce"dedim "A1,A2 bölüğüne saldırı düzenlemişler şuan iki yaralımız var"
ÇAYLAK- ee ne bekliyoruz burada komutanım yola çıkalım
ATEŞ- komutanım bugün gece 2:30 gibi yola çıkalım benim araba geniş hep beraber gidelim
"Tamam ozaman bugün gece hazır olun ben aradığımda yola çıkacağız" dedim birazdaha oturduktan sonra "herkes sevdiğiyle vakit geçirsin bugün son günümüzde olabilir" diye konuştum hepimiz ayağa kalkıp vedalaştık sevdiklerimizle vakit geçirmek için arabamıza bindik ve orada ayrıldık
çok garip bana çarpan adamı neden bukadar kafaya takmıştım ki onu gördüğümden bu yana gözümün önüne geliyor acaba ilk görüşte aşk mı desek
hayır hayır inanmıyorum ben aşka böyle birşey olamaz saçmalama Gökçe kendine gel diye hafif hafif yanağımı tokatladım
annem gene herzamanki gibi temizlik yapıyor kapıyı açtım ve o temizlik malzemesinin kokusuyla botlarımla beraber kendimi odama attım kapımı örttüm ve anneme bağırdım
-anne yeter artık vazgeç şu temizlikten hergün hergün
annem duymadı tabikide botlarımı çıkartıp
vestiyere yerleştirdim ve annemin duyması için elektrikli süpürgenin fişini çektim baya sinirlenmiş olmalı ki
-Gökçe tak o fişi gelmim oraya
-anne sana gerçekten psikolog lazım ama gerçi sen onu da bozarsın aman aman
diye dert yandım anneme annem ben çocukluğumdan belli böyleydi değiştiremiyorduk
daha doğrusu babam şehit olduktan sonra
bu Vatan sevgisi bana babamdan aşınlamıştı babam ben 8 yaşındayken şehit vermiştik
şehit olmadan önce sanki hissediyormuşçasına bana sürekli eğer ben şehit olursam sakın ağlamayın düşmanları sevindirmeyin derdi
hep beni "sen asker olucaksın"diye tembihlerdi o günden belli babamın izinden gidiyorum iyikide bana bu vatan sevgisini aşılamış bayrak için canımı feda etmeye hazırım.tek çocuktum ben maalesef annem ben 10 yaşındayken kardeşime hamile kalıyor ama düşük riskli olduğu için kaybediyoruz
doktor annemi defalarca tembih etsede annem yerinde oturmuyordu temizlik sevdasından
-Gece 12:20
gece olmuştu yavaştan bizimkiler gruptan mesaj attı
ATEŞ
SARI
-komutanım siz hazır mısınız var mı bir sorun
hazırım çocuklar diye mesaj atıp hazırlanmaya başladım aslında hazır değildim tabancamı yuvasına koydum yanımada 2 şarjör aldım ne olur ne olmaz
Annemle vedalaşmak zorunda olduğum için kendimi kötü hissediyorum ama yapacak başka çarem yok annemi öpüp kokladıktan sonra odama biraz inzivaya çekildim dinlenmek istedim ama hayla o polis aklıma geliyordu ne yapsamda gitmiyordu aklımdan.
mesaj attım ve dönüş yapmasını bekledim ve işte o an mesaj attı ve kalbim sanki yerinden çıkıcakmış gibi hissettim neler oluyordu böyle bana
-yok hayır sadece ben 1 hafta yada daha uzun süre yokum bu sanayi işini halledemiyeceğiz
çok heyecanlıydım sakin olmam gerekiyor
-haddime değil ama bir sorun mu var
-maalesef bugün gece göreve gidiyorum ve uzun süre yokum
-umarım sağ Salim gidip gelirsiniz mal önemli değil yeterki siz iyi olun
-teşekkür ederim ozaman geldiğim zaman ben size haber ederim iyi geceler
deyip konuyu kapattık bu adama galiba aşık oluyordum olmamam lazım ben aşka inanmıyorum kimsenin beni sevebiliceğine inanmıyordum ki
Nasıl olurda ben bu adama aşık olurum
yorgunluk vardı üzerimde biraz uyumak ve dinlenmek istiyordum alarm kurdum ve uyudum
Alarmın çalmasıyla gözlerimi açtım kalkmak istemiyordum ama mecburdum alarmı kapattım bizim çocuklar aradı arkasına aramayı reddettim hemen kalkıp üstümü giyinmeye başladım
Hazırdım artık çıkabilirdim annemin odasına sessizce girdim ve alnına bir öpücük kondurdum onun kokusunu dünyaya değişmezdim cennet kokuyordu resmen ayrılmak zor olsada bazen ayrılıklar gerekir hayatta odadan yavaşça çıkıp kapısını örttüm arkamdan kapı tekrar açıldı ve annemin bana doğru geldiğini gördüm
-güzel kızım Gökçem ne olur dikkat et kendine burada seni bekleyen bir annen var
deyip sarıldı ve aniden ağlamaya başladı işte en korktuğum an annemin ağlamasını hiç sevmezdim en son babamı şehit verdiğimiz günden belli benden gizli hep üzülüp ağlardı kızınıda şehit vermekten korkuyordu
-merak etme annecim senin için geri döneceğim seni seviyorum
-ah güzel kızım ne olur sende beni bırakıp gitme
-Merak etme annem ben hep yanındayım
işte en çokta bu konuşmalar canımı yakıyordu annemi nasıl burada bırakıp gideceğim aklım almıyor ikimizde yere çöküp ağlamaya başladık ben güçlü olmazsam annemde olamayacaktı gözyaşlarını ceketimle silip onu ayağa kaldırdım
-şimdi gitmem gerekiyor annem söz veriyorum geri döneceğim şimdi uyu ben sana vardığımda haber ederim
-dikkat et annecim su gibi git kızım
Deyip beni uğurladı arabaya bindim otogara vardım arabayı sessiz sakin bir yere park edip buluşma yerine gittim
bizimkileri görüp seslendim hemen yanıma gelip elimdeki valizi aldılar arabaya doğru ilerledik ve hepimiz yerleştik yola çıkmaya hazırdık üzülsekte vedalar bazen acıtsada buna mecbur olunca insanoğlunun elinden hiçbirşey gelmiyor kimisi sıcacık yatağından kalkıp geliyordu,kimisi el kadar bebeğini bırakıp
geliyordu,kimiside güzeller güzeli eşini arkasında bırakıp geliyordu.
Herkes birbirine yaslanıp uyumuş birtek ben uyumamıştım içim kıpır kıpırdı o adam hayla aklımdaydı çünki ne yapacağım hakkımda en ufak bir bilgim
bile yoktu elim bian telefona gitti ama sonradan saçmaladığımı farkettim biz onunla bir cafede tanışmadık ki her dakika yazayım araba kazasında tanışmıştık saat 2:44 yazsam adam yanlış anlar.
Bende kafamın verdiği yorgunlukla beynim uyuşmaya başladı ve uyuya kalmıştım
Okur Yorumları | Yorum Ekle |