Bu planın ardından 10 dakika geçmişti. Üçlü kimseye çaktırmadan sınıfa gidip çantalarını toplamış ve bahçeye çıkmışlardı.
Okulun arka tarafında kimsenin girmediği çünkü girilmesi yasak olan, bir alan gibi yer vardı. Üçlü gizlice oraya gelmişlerdi.
"Şansa nöbetçi hoca bile görmedi lan" dedi Ufuk. Evet. Nöbetçi hoca başka bir çocuğu azarlarken üçlü gizlice bu alana girmişlerdi. En iyi yanı burada kamerada yoktu.
"Biz buraya geldik de..nasıl kaçıcaz?" Dedi Ege. O sırada Koray ve Ufuk karşılarında duran bahçe duvarına baktılar. Bu duvara tırmanarak kaçıcaklardı.
"Bu duvara tırmanıp kaçacağız" dedi Koray.
"Biraz rahat olun lan. Buraya neden geldik? Çünkü buraya kimse girmiyor. O yüzden bizi kimse farkedemez ve rahatlıkla kaçabiliriz" dedi Ufuk.
"Neyse..madem öyle.. oyalanmayalım da hızlıca kaçalım" dedi Ege.
"Önce çantaları atalım" dedi Koray. Koray haklıydı. Yoksa bu ağır çantalarla tırmanmak zor olurdu.
Korayın sözü ile üçüde çantalarını duvarın karşısına attılar. Çantalar yere düşerken Ege duvarın bir köşesinden, Koray Duvarın bir köşesinden, Ufuk ise duvarın orta kısmından tırmanmaya başladılar. Duvar o kadarda yüksek değildi ama pek çıkıntı olmadığı için tırmanmak biraz zordu.
Üçlü duvara tırmanırken arkalarından gelen ses ile üçüde dona kaldı. Bu ses onlara ait değildi.
"Napıyorsunuz?" Bu Tuğruldu. Tuğrul sınıfın en saf ve ödlek çocuğu olabilirdi. Saf olmasının dışında kalbi temiz ve iyi bir çocuktu. Kabul edilmesi gerekirse birazda salaktı. Fakat onun burada ne işi vardı?
"Lan hani kimse buraya girmiyordu!?" Dedi Ege Ufuk ve Koray'a
"Ne bileyim oğlum? Genelde kimse olmaz" dedi Ufuk. Onlar duvarın üstünde, aralarında ufak bir tartışma yaşarken Tuğrul ise anlamayan gözlerle onlara bakıyordu.
"Şimdi ne yapacağız? Ya söylerse?" Dedi Koray. Açıkçası Tuğrul öğretmene söylerse tüm plan biterdi.2
Üçüde düşünürken birden Ufuk Tuğrula doğru uzanıp onuda duvara tırmanmaya zorladı.
"Cidden napıyorsun oğlum?" Dedi Ege.
"Oda bizimle geliyor" dedi Ufuk Tuğrulu zorla tırmanmasına yardım ederken olayı kavrayan Korayda yardım ederken ilk duvara çıkan Tuğrul oldu.
Tuğrulu eğer bıraksalardı Tuğrul büyük bir ihtimalle herşeyi ağzından kaçırırdı. O yüzden onuda almak en mantıklı fikirdi.2
Tuğrulun arkasından duvara çıkmış olan üçlü hızlıca duvardan atladılar ve çantalarını yerden aldılar. Ama bir sorun vardı. Tuğrul hala atlamıyordu.
"Atlasana Tuğrul" dedi Ege. Tuğrul ise aşağı baktı. Belli ki yüksekten korkuyordu.
"Yükseklik Fobim var benim" dedi Tuğrul. Tugrulun bunu demesi ile Koray sıkıntılı bir nefes verirken Ufuk ise "biri görecek. Atla işte" dedi.
Tuğrul üstüne yapılan baskı ile hiç atlayamazken Ege araya girdi.
"Gelmeyin lan çocuğun üstüne" dedi Sonra Tuğrula yaklaşıp kollarını açtı.
"Tuğrulcum sen atla ben seni tutarım" dedi Ege. Bunu duyunca Koray kıkırdadı. Açıkçası Egenin Tuğrulu kucağına almış görüntüsü komikti.
"Ne yanii beni aldatıyor musun Ege?" Dedi Ufuk sahte bir sinirle. Ege gözlerini devirirken Koray tekrar güldü.1
"Ufuk başlama yine." dedi Ege.
"Ne yanii siz Gay misiniz?" Dedi Tuğrul. Bunu duyan Koray daha çok kahkaha atarken Ufuk kıkırdadı. Ege ise önce Ufuk'a ters ters bakışlar atıp sonra Tuğrula dönerek.
"Yok öyle birşey Tuğrulcum. Yok öyle birşey." Sonra Ufuka öfkeyle bakarak "Yalan söylüyor cancağız Ufuk arkadaşımız! Sen onu boşverde hadi atla. Seni tutayım" Dedi.
"Hayır ben kimsenin sevgilisinin kucağına çıkmam. Hemde sevgilisinin önünde? asla çıkmam" dedi Tuğrul. Ege içinden söverken. Koray araya girdi.1
"Hadi biri görecek" dedi Koray. Açıkçası Tuğrul varken bu biraz zordu çünkü Tuğrul başa belaydı ve oldukça inatçıydı.
"Dediğim gibi. Ben asla birinin sevgilisinin kucağına çıkmam!" Dedi Tuğrul.
"Hay böyle işin! Sevgili değiliz lan biz!" Dedi Ege öfkeyle. Artık dayanamıyordu
"Biz böyle ilerlersek. Anca akşama varırız İnternet kafeye" dedi Koray.
"İnternet kafe mi?" Dedi Tuğrul anlamayarak.
O sırada sonunda Ufuk araya girerek Tuğrula
"Sana herşeyi anlatıcaz kardeşim. Sen yeter ki in. Ayrıca şakaydı oğlum. Biz sevgili falan değiliz." Dedi Ufuk. Sonra
"Tabii Ege arkadaşımız benim yakışıklılığımdan ve erkeksi karizmamdan etkilendiyse orası ayrı konu.." dedi Ufuk tekrar. Ege ise öfkeyle iç çekti.
"Eğer konuşmaya devam edersen ben sana 'karizmayı' göstericem Ufuk!" Dedi Ege.
Hala bu olanlara gülen Koray belli ki eğleniyordu. Kim bilir daha bunlarla neler yaşayacaktı?
O sırada Tuğrul sonunda duvardan atladı ve Ege onu tutarak indirdi.
"Şükür" dedi Koray sonra "Hadi gidelim"
Hepsi ilerlemeye başlarken Tuğrul "Biz şuanda nereye gidiyoruz ve az önce okuldan kaçtığımızın farkında mısınız!?" Dedi. O sırada Koray Kolunu Tuğrulun omzuna sararken konuşmaya başladı.
"Bak şimdi kardeşim. Benim yaşadığım sitenin yanında bir İnternet kafe açıldı. Biz de şuan oraya gidiyoruz" dedi yürürken olayı özetleyerek.
"Çünkü derslerden sıkıldık. Hem kimse bilmediği sürece bir sürece birşey olmaz. Tabii bunu kimseye söyleme" dedi Ufuk.
"Buna bir nevi 'küçük bir kaçamak' da denilebilir" dedi Ege.
"Sırf dersler için okuldan mı kaçtık? Saçma değil mi?" Dedi Tuğrul.
"Eğer sözlüye çalışmadıysan ve Yoga yapmak istemiyorsan bence değil" dedi Ufuk.
Dördüde ilerleyip okulun etrafından uzaklaşırken birden beklenmedik bir şey oldu..ingilizce Hocasının arabası geçti.
İngilizce Hocası arabasını sürerken Korayların olduğu kaldırımın karşı yolundaki bakkala arabayı park etmişti. Sonra arabadan inerek bakkala girmişti.
İngilizce Hocası eğer Koray ve diğerlerinin okulda olmadığını farkederse olay çıkarır, herşeyi müdüre anlatırdı.
"Siktir" dedi ingilizce Hocasının arabasını gören Ufuk. Ufukun bunu demesi ile Hepsi yolun karşısındaki arabaya döndü.
"Şimdi napıcaz lan?" Dedi Ege.
"Görmezden gelicez Ve hızlı ilerliyeceğiz. Zaten Yolun karşısında bizi görmez-" Koray bunu derken ingilizce hocası bakkaldan çıktı.
"Adam hangi ara alışverişini yaptı!?" Dedi Ege. O sırada ingilizce hocası Koray ve Ufukları gördü..
"İşte şimdi bittik.." dedi Ege. İngilizce hocası onları görünce gözlerini sinirle açmış, onlara doğru gelirken dördününde Adrenalini yükseldi.
"Napıyorsunuz siz burada? Okulda olmanız lazım sizin!" Dedi ingilizce Hocası.
"İnternet kafeye gideceğiz Hocam." Dedi Tuğrul. Tugrulun bunu demesi ile İngilizce hocası herşeyi anlarken Koray sinirle dişlerinin arasından.
"Niye söylüyorsun lan?!" Dedi.
İngilizce Hocası hala onlara doğru yaklaşırken Ufuk konuştu.
"Beyler üç diyince koşuyoruz..üç!" Ufuk bunu der demez dördü de arkalarından at kovalar gibi koşmaya başladılar..
Hepsi tüm güçleriyle koşarken bir ara sokağa girdiler..ingilizce Hocası belli ki onları takip etmiyordu.
"Lan ingilizce hocası müdüre söylerse ne olucak?!" Dedi Ufuk koşarken.
"Artık yapacak birşey yok!" Dedi Koray.
O sırada izlerini kaybettirmeyi başaran dörtlü durdu ve eskisi gibi yürümeye devam ettiler..
"Yemin ederim.." dedi Ege nefes nefese "hayatımın en aksiyonlu günü"
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
26.77k Okunma |
1.78k Oy |
0 Takip |
31 Bölümlü Kitap |