Dörtlü sonunda internet kafeye gelmişlerdi. İçeri girdiklerinde içeride bir sürü son model bilgisayarlar ve iki tane PlayStation oynamak için televizyon vardı. İçerisi mükemmel görünüyordu.
Ve tahmin ettikleri gibi boştu..sadece iki kişi vardı..
"Oğlum burası cennet lan!" Dedi Ufuk etrafa bakarken.
"Gerçektende çok güzel.." dedi Tuğrul.
"Size demiştim.. " dedi Koray.
O sırada Yanlarına görevli geldi. Dörtlü paralarını ödedikten sonra bilgisayarlara geçip zevkle oyun oynamaya başladılar...
"Lan oğlum sağa atsana" dedi Ufuk.
"Benim sağıma gerizekalı! Senin sağına değil!"
"Ufuk ağlayacaksan oynamayalım kardeşim" dedi Ege.
Aradan 3 saat geçmişti. Dörtlü hep birlikte PlayStation oynuyordu. Koray ve Ege bir takımken Tuğrul ve Ufuk ise ayrı bir takımlardı..
Dördüde kendilerini kaptırmış, oyunlarını oynarken birden dışarıdan beş çocuk girdi. Büyük duruyorlardı.çocuklar etrafa baktılar. Koray ve diğerlerinin PlayStation'da oynadıklarını gördü. Sadece iki tane PlayStation vardı. Başka yoktu.
Çocuklar Koray ve diğerlerine yaklaştı.
"Evet gençler. Artık Kalkın biz oynayacağız." Dedi Çocuklardan Esmer ve kara kaşlı olan.
Korayların hepsi Çocuklara döndü. Yerlerini o çocuklara vermek istemiyorlardı.
"Parasını biz vermedik mi? İstediğimiz zaman kalkarız" dedi Ufuk.
Çocuklardan sarışın olanı Ufuk'a yaklaştı
"Bak sen..ağzı süt kokuyor. Sen hiç büyüklerine saygı göstermeyi öğrenmedin mi?" Dedi çocuk.
"Ben büyük olana değil, adam olana saygı duyarım Bilader." Dedi Ufuk.3
"Rahat bıraksan oğlum bizi" Dedi Koray elindeki PlayStation kolu ile oynamaya devam ederken.
"Buraya baksana lan sen!?" Dedi kumral olan çocuk Koraya sertçe. Bu sertlik neydi şimdi? Koray sinirlendi. Açıkçası kendisine ses yükseltilmesinden hoşlanmıyordu.
Koray öfkeyle ayağa kalktı. Çocuğa yaklaşıp önünde durdu.
"Bakıyorum bilader..hayırdır sana..sen kime ses yükseltiyorsun?" Dedi Koray.
"Lütfen yapmayın" dedi Tuğrul. Tuğrulun bu sözüne küçümseme ile gülen sarışın çocuk
"Birileri korkuyor mu? Kıyamam." Dedi. O sırada Öfkelenen Ege ve Ufukta ayağa kalktı.
Ufuk, Ege ve Koray ne kadar Ufuk'a kızsalarda onun küçük düşürülmesine izin vermezlerdi.
"Laflarınıza dikkat edin" dedi Ege. O sırada kumral olan çocuk Egeyi itti. Ege geri sendelerken
"Etmezsek ne yaparsınız lan?" Dedi çocuk Egenin üstüne yürüyerek.
O sırada Ufuk Çocuğun ve Egenin arasına girerek Çocuğu itti.
"Sen kimin üstüne yürüyorsun lan?" Dedi Ufuk.
"Oğlum hayırdır lan size?! Siz dayak mı istiyorsunuz?!" Dedi sarışın çocuk.
"Evet. Dövsene" dedi Koray. Sesi çok net ve sertti. Meydan okuyor gibiydi.
Çocuk öfkeyle Koraya yumruk atacakken Koray yumruğu havada tuttu..
"Senin atacağın yumruğa edeyim Koray! Yumruk yüzüme geldi amk!" Dedi Ufuk fısıldayarak ve sitem ederek.
Kavga gittikçe büyümüş sonunda kavgayı polisler ayırmıştı. Polisler hem Korayların kavga ettiği çocukları hemde Korayları sırayla sorguya alıyordu.
Hepsi komiserin karşısında otururken Ufuk kanayan ağzını tutuyordu. Dişi Korayın kendisine yanlışlıkla attığı yumruk yüzünden kırılmıştı.Ege morarmış gözüne buz tutarken Koray ise kanayan burnunu tutuyordu.
Tuğrul ise kavga esnasında saklanıp, ağladığı için yaralı değildi.2
"O an seni mi gördüm? Sende aniden önüme çıktın." Dedi Koray sessizce.
Onlar aralarında fısıldaşırken Komiser ise önündeki kağıtlarla uğraşıyordu.
"Onu bunu bırakın iyi dayak yedik.." dedi Ege.
"Biz daha çok dövdük ama" dedi Ufuk. O sırada Tuğrul ise yere bakarak
"Hapse girmek istemiyorum..Ben suçlu değilim." Dedi. Gözleri hala doluydu.3
"Çocuğunda psikolojisi bozuldu amk." Dedi Ege. Sonra Tuğrulu çekip onun başına sarılırken "Gel Gel Tuğrulcum..ağlama..biz suçlu değiliz oğlum. Gören sanıcak adam öldürdük" dedi.
Onlar aralarında konuşmaya devam ederken Komiser araya girdi.
"Evet. Karşı taraf hakkınızda şikayetçi değil. Bu yüzden şanslısınız.."
"Özgür müyüz?" Dedi Tuğrul Komisere bakarak. Komiser Tuğrulun bu korkusuna kıkırdadı.
"Serbestsiniz..ama okulunuza bu durum haber verildi. Sanırım okuldan kaçmışsınız" dedi.
"Komiser abi okul ne alaka ya!?" Dedi Ufuk sitem ederek. Açıkçası okulun bu olanları duyması kötü olmuştu.
"okulunuza dediğim gibi haber verildi. Şimdi şuraya imza attıktan sonra çıkabilirsiniz." Dedi Komiser.
Bunu duyan dörtlü teker teker ayağa kalkarak komiserin verdiği kağıda imza attılar ve sorgu odasından çıktılar.
sorgu odasından çıkan dörtlü yavaş yavaş karakolun koridorlarında ilerlemeye başladılar.
"Birdaha size uyarsam varya.." dedi Ege. Kimse cevap vermedi..o sırada hepsi karakolun bahçesine çıkmayı başardılar.
Dışardaki Rüzgar dördüne de çarparken Koray iç çekti..
"Bir günde 10 sezonluk film yaşadık" dedi Ufuk.
Hepsi öylece dururken duydukları ses ile o yöne döndüler..
"Siz dordünüz! Tanrı aşkına aklınızdan neler geçiyordu!?" Evet..Bu Elifti..
"Elif.." diye fısıldadı Koray. Elif ise öfkeyle onlara yaklaşıyordu..kahverengi saçlarını rüzgar dağıtıyordu..
Evde normalde sakin sakin oturmuş, Esra Erol izleyip, aburcubur yerken bu üç üstün zekalı arkadaşımın ve sevgilimin yaptığı şeyleri dinlerken ağzım açık kalmıştı..
Okuldan kaçtıklarını zaten tüm sınıf anlamıştı ama internet kafeye gidip, yetmemiş gibi kavga etmeleri..
Tamam kabul ediyorum. Genelde bende başımı sürekli belaya sokan biriydim. Demekki gerçekten sinirlendiriyormuş..
"Korayın neden çene yaptığını anladım" dedi iç sesim. Bende
Yalan değil. Ufuk ve Egeden beklerdim ama Tuğrul ve Koraydan asla böyle birşey beklemezdim. Özellikle de Tuğruldan.
Karakola geldiğimde hava kararmıştı ve rüzgar esiyordu. Etrafıma bakıp onları ararken dördününde karakolun kapısının önünde durduklarını gördüm. Hızlıca onlara yaklaşırken konuştum.
"Siz dördünüz! Tanrı aşkına aklınızdan neler geçiyordu sizin!?"
(BOLUM SONUUUU ARKADASLAR YENI KITABIM "SOBE" ARTIK YAYINDAAA ONADA BAKMANIZI ÖNERIRIM<33)
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
26.73k Okunma |
1.78k Oy |
0 Takip |
31 Bölümlü Kitap |