
Ali’nin evi, akşamın loş ışıklarıyla dolmuştu. Uzun zamandır görmediği sesler, kahkahalar ve sohbetler, konağın içine sıcaklık getirmişti. Derya, Kenan ve dedesi Cemil, Ali’yi ziyaret etmek için gelmişti. Aralarındaki bağ güçlüydü, ama geçmişin ağır gölgeleri hâlâ üzerlerinde dolaşıyordu.
Derya, Ali’nin omzuna hafifçe dokundu.
“Evladım, seni görmek ne güzel. Zorluklar karşısında dimdik durman hepimiz için bir güç kaynağı.”
Kenan ise ağır adımlarla içeri girerken gözleri eski yaraları hatırlıyordu. “Zaman geçti ama bazı sırlar hâlâ kanayan yaralar gibi.”
Dedesi Cemil ise sessizce köşede oturuyordu. Yılların bilgeliği yüzüne sinmiş, ancak gözlerinde derin bir hüzün vardı.
---
Öte yandan, kasabanın karanlık bir köşesinde gizemli adam hâlâ planlarını kuruyordu. Masasında duran fotoğraf tekrar dikkatini çekti. Bu sefer, fotoğraftaki çocuk yüzü yavaşça ortaya çıkıyordu. Gri gözleri, Ali’yle benzerlik taşıyordu.
“Bana engel olmaya çalıştılar,” diye mırıldandı adam. “Ama artık zamanı geldi. Kenan’ı ve Ali’yi yanına çekeceğim. Oyun başlayacak.”
Bir süre sonra adam, yüzündeki maskeyi çıkardı. Ortaya çıkan yüz, Tozluyaka’da yıllardır konuşulmayan bir isimdi: Kenan’ın kardeşi, yani Ali’nin amcası...
---
Ali, ailesiyle sohbet ederken bir yandan da içindeki kaygı büyüyordu. “Baba, amca... geçmişte yaşananlar ve bu gizemli adam… Hepsi neden şimdi ortaya çıktı?” diye sordu.
Kenan derin bir nefes aldı. “Bazı sırlar unutulmaz evlat, sadece gömülür. Ama her toprak bir gün kabarmaya mahkûmdur.”
Derya, oğluna cesaret verircesine baktı: “Birlikteyiz. Aile güçlüdür.”
---
Gece ilerlerken, Tozluyaka’da kaderin ipleri yavaş yavaş çözülmeye başlıyordu. Sırlar, gün yüzüne çıkmak için sabırsızlanıyordu.
76. BÖLÜM SONU
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.77k Okunma |
270 Oy |
0 Takip |
85 Bölümlü Kitap |