
Sabahın ilk ışıkları Tozluyaka’nın sokaklarına yavaşça düşerken, Ali mahallenin girişinde bekliyordu. Gözleri yoldaydı. Cemre, elindeki telefonu sımsıkı tutuyor, nefesini tutmuş gibi sessizdi.
“Uçak inmiştir şimdi,” dedi Ali. Cemre gülümsedi, “İnmiştir ama Tozluyaka’ya gelmeleri biraz sürecek.”
O sırada İstanbul Havalimanı’nda, Zeyno valizini çekiyor, Arap’la Duru’ya dönüp, “Yıllar sonra geri dönmek garip değil mi?” dedi.
Arap derin bir nefes aldı: “Garip ama güzel… Tozluyaka’da herkes hâlâ bizi bekliyor.”
Duru ise camdan dışarı bakarak, “Cemre çağırdıysa bir şey vardır. Boşuna çağırmaz o,” dedi.
Onlar yoldayken, Ankara tarafından yola çıkan Hazal ve Ege minibüsle Tozluyaka tabelasını görünce derin bir nefes aldılar.
“Biliyor musun Ege,” dedi Hazal, “buralardan geçmeyeli yıllar olmuş. Her şey değişmiş ama hava aynı…”
Ege gülümsedi: “Tozluyaka’nın havası hiç değişmez, sadece insanlar değişir.”
Öğleye doğru mahalle meydanında herkes toplanmıştı. Cemre, eski arkadaşlarını görünce gözleri doldu.
“Hoş geldiniz… hepinizi tekrar burada görmek çok güzel,” dedi.
Zeyno hemen sarıldı ona: “Yurt dışında bile özledik seni kız!”
Arap da Ali’ye yaklaşarak tokalaştı, “Tozluyaka hâlâ senin ellerinde dimi?”
Ali ciddi bir sesle, “Elimizden geldiğince koruyoruz. Ama işler değişti Arap… artık herkes tehlikede.”
Bu sözler üzerine kalabalık sessizleşti. Uzakta, eski bir siyah araç mahalleye girdi. Cemre’nin yüzü bir anda ciddileşti.
“Kim o?” diye sordu Duru.
Ali’nin gözleri daraldı: “Yeni bir bela geliyor galiba…”
O anda yaşlı bir adam kaldırımdan geçerken hafifçe başını kaldırdı, dudaklarından bir dua döküldü:
> “اللهم احفظ هذه البلدة وأهلها من كل شر”
(Allah’ım, bu beldeyi ve halkını her türlü kötülükten koru.)
Herkes bir anda sustu. Tozluyaka yeniden nefesini tutmuştu.
Ve sanki uzun süredir beklenen fırtına, bu dönüşle beraber yaklaşmaya başlamıştı…
82.BÖLÜM SONU
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.77k Okunma |
270 Oy |
0 Takip |
85 Bölümlü Kitap |