
Hani bir ışık görürsün o yola gidersin ya işte tam o zamandaydım bende. Bir ışık gördüm ve oraya gidiyorum.
"Sevda Canlı bu mu?" En son on yıl önce filan görmüştüm.
"Ne oldu beğenemediniz mi Ali bey?" Bu adamı seneler sonra görmek beni kırmış hatta yıkmıştı.
"Hayır, sadece babana çok benziyorsun." Gözlerinin içine baktım. Benim gözlerimi onun gözleri. Aynaya gidip gözlerime bakmak istemiyordum.
"Babamı hatırlaman güzel bir şey." Dedim nefret dolu sesle.
"Baban benim tek oğlum tabi onu hatırlayacağım." Tek oğluymuş.
"Geçmişi açmayalım istersen. Burda utançtan yerin dibine girme ihtimalin var." Dedeme olan öfkem hiç değişmemiş.
"Sevda geçmişi unutalım artık güzel kızım." Geçmişi unutmak mı?
"Bir daha asla senin istediğini yapmayacağım." Dedim.
"Sevda güzel torunum yapma lütfen." Dedi mahçup bir sesle.
"Neyi yapmıyorum acaba?" Sizin içinizden bana neler dediğinizi çok iyi biliyorum ama geçmişi bilseydiniz söylemezdiniz.
"Evet bir hata yaptım ama bunu cezasını benden uzaklaşarak verme!" Hata mı? Güya babam onun tek çocuğu. Bende yedim dimi yalancı beni yanına çekmek için yalan söylüyor.
"Abla?" Hayatın burda olması hiç iyi olmadı şu an.
"Canım sen odama git ben geliyorum." Dedim en ama en sert sesimle.
"Hayat?" Hayat bu adamı tanımıyor kesin inanacak.
"Canım odama dedim!" Hayat benim odama giderken ben dedeme öfkeyle bakıyordum.
"Git!" Şirketin içine babamın parfüm kokusu kapladı.
"Baba?" Babamın hayla bu adama 'baba,' demesinden nefret ediyorum. Tamam bende dede diyorum ama saygımdan dede diyorum.
"Tamam kızım sen odana geç ben dedenle ilgilenirim." Ah cidden mi?
"Tamam Sedat amca Sevda bende." Murat'ın cümlesi ile ters bir bakış attım.
"Sana güveniyorum Murat." Dedi babam.
"Teşekkür ederim." Murat'ın cümlesi ile dona kaldım. Babamla ilk defa bu kadar yakın olan birini görüyorum şu saniye.
"O burdan gidecek ve bende onun burdan giderken ki halini göreceğim." Sert sesim herkesin kulağında yankı yaptığına emindim.
"Sevda yeter git içeri!" Bana bağıran Murat'a ters bir bakış attım ve şirketin çıkışına gittim. İlk önce babaannemi aldatsın sonra babama babalık taslasın. "Sevda!" Savdaymış oldu canım başka. Benle beraber olması gereken kişi o adamla oluyor.
"Murat içeri git." Şirkete girmezse ölme ihtimali yüzde dokuz milyon dokuz bin dokuz yüz. Tamam abartıyorum ama benim sinir sınırım var bu yüzden beni sinirlendirmemesi gerekiyor.
"Hayır Sevda." Hayla kaşınıyor ve planı ölmek.
"Murat içeri git dedim sana!" Sert söylemedim bağırdım. Dediğimi tıpış tıpış yapıp içeri girdi. Bende o sırada derin derin nefesler alıp sakinleştim.
🌃
En sonunda işten çıkıp eve gidiyordum. Hayat benle gelmişti Murat'ı ise arabaya almamıştım. Hatta eve almayı bile düşünmüyorum ama dua etsin ki Hayat beni zar zor ikna etti.
"Abla o adam kimdi sabah bana Hayat diyen adam." Sesleri odamdan duymamış. Ki hoş duydu ama duymamazlıktan geldi.
"Dedemiz!" Dedim en sert sesimle.
"Neden ondan çok nefret ediyorsun?" Hayat bunu bilirse benden daha çok nefret edeceğine adım gibi emindim.
"Babamı tek çocuğu gibi görüp o lanet kadından olan çocuğunu yok sayıyor." Dedim nefretle.
"Abla dedeme olan öfkenin sebebini hiç böyle tahmin etmemiştim milyonlarca şey tahmin ettim ama bu kadarını tahmin etmemiştim." Dedi Hayat bana bakarak.
"Tahmin etmesi zaten çok zor." Dedim en çok sert çıkan sesimle. Şu an dedeme sinirli değilim Murat'a sinirliyim. Beni hiçe saymasına sinirliyim beni ordan çıkarmaya çalışmasına sinirliyim.
"Ben sizin bu kadar güzel bir aile olmadığınızı bilmiyordum. Ben babamı sadece gazetelerde dergilerde gördüm ama bir kaç saat önce babamın gerçek yüzünü gördüm. Bir kaç mürekkeple değil gerçek olarak gördüm." Hayatın söyledikleri beni benden aldı. Belki şu an ne babama ne dedeme ne de Murat'a olan sinirim kalmadı.
"Babam seni tanısa seni asla bırakmaz ama annem seni istemeye bilir ve annemin ağzını arıyacağım belki seni biraz olsa özlediyse seni o eve götüreceğim. Babam çok kızacak, çünkü sen onun yanındaydın, ama o seni göremedi belki binlerce def bizi affetmeyecek, ama şunu unutma biz güçlü kalacağız." Annem umrumda değildi biliyorum Hayatı istemeyecek ama ben istemesi için elimden gelenin fazlasını yapacağım. Geçmişi değiştiremem ama Hayatı üzerde yapacaklarım onu bu dünyada en korkutan şeyler olabilir. Geleceği keşke bile bilseydim, kardeşimin bir gün çıkıp, 'ben Hayat Canlı,' diyip geleceğini keşke bile bilseydim.
Geçmişim beni bugünleri görüp daha güçlü olmam için vardı. Geçmişim olamasaydı şimdim olmazdı. Yaşıyorsam, nefes alıyorsam, gülüyorsam, ağlıyorsam, sinirleniyorsam ve sevebiliyorsam geçmişim sayesinden oluyor. Ben doğmasaydım hiç birini yapamayacaktım. Gelemeyecektim, ağlayamacaktım, sinirlenemeyecektim ve sevemeyecektim. Geçmişimiz bize ders verir, 'gelecekte bunları yapma,' der bize.
"Geçmişimiz olmasaydı belki şu an mutlu olamıyorduk. İyi ki geçmişimiz var." Hayatla aynı şeyi düşünmememiz beni mutlu etmişti.
"Geçmişimiz olmasa geleceğimiz olmaz canım." Dedim.
"Geçmişimiz olmasaydı bir birimizi tanımıyorduk dimi?" Diye sordu. O arada arabadan inmiş eve giriyorduk.
"Geçmişimiz olmasaydı ne ben ne de sen bu dünyada olmazdık. Sadece biz değil diğer insanlarda, onlarında geçmişleri bu hayatta olmalarını sağladı." Hayat bana gülümseyerek baktı.
"Sevda Canlı!" Bu sert ses bu... olmaz.
"Hayat içeri git!" Korumacıl sesimle Hayata bağırdım.
"Abla?" Hayatın bu olanları bilmesine gerek yoktu.
"Ablam içeri git her şeyi anlatacağım sana söz!" Sizde merak ettiniz dimi? Şirketin eski ortağı babamdan intikam almak istiyordu şimdi şirketin başına ben geçtim ve artık babama değil bana düşman. Bu adamın yapacağı şeyler, şeytanın aklına bilir gelmez.
"Ne istiyorsun?" Dedim sert sesimle.
"İşimi ortaklığımı şirketimi!" Öfkesi fazla artmıştı.
"İşini ortaklığını sen kaybettin asla bir emeğin yoktu. Şirketi batırdın zar zor kurtardık sen olmasaydın benim şirketim daha büyük olacaktı. Tüm dergiler tüm gazeteler senin yaptığın o küçük sandığın hatayı konuştu. Bir camı doğru düzgün takmayan onlar değildi o camı sen kontrol etmediğin için işinden atıldın. Şimdi o genç kızın ailesi hayla bizi sorumlu tutuyor senin yüzünden bizim şirketimiz batmanın eşiğinden döndü." Sanki kalbi kalmamış gibi bana öldürücü bir bakış attı. Evet bu adam bir cam yüzünden on dokuz yaşındaki bir kızı öldürdü ailesi hayla biriz suçlu tutuyor. O binalar buna verildi bunun sorumluluğunu almıştı. Her şeye bakmış sadece camları kontrol etmemiş ve bir hafif rüzgar ile ger şey bitmişti.
"Geri geleceğim sadece bunu bil." Diyip çekip gitti. Yiyorsa geri geldin. Kalbimin deli gibi atışları durmuyordu nefesim aniden kesildi göğüsüm hızla inin kalkıyordu nefes alabilmem için. Yere yağıldım nefes alabilmek için her şeyi denedim ama olmadı. Ölüyordum ve yanımda kimse yoktu kimse çığlıklarımı duymuyordu.
"Yardım edin!" Dedim zar zor ama sesimi kendim bile duymuyordum. Ölüyordum yok oluyordum hatta bitiyordum. Görüşürüz dünya görüşürüz hayatım görüşürüz ailem.
Nefes alabilmek için ilaca hiç kimsenin ihtiyacı yok nefes alabilmek için yaşamak lazım. Yaşıyorsan nefes alabiliyorsundur.
- - -
Hepimiz alıştık zaten her gün üst üste bölüm okumaya mxjsmsn yeni bölümde görüşürüz.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 853 Okunma |
115 Oy |
0 Takip |
20 Bölümlü Kitap |