
Şok tüm bedenimi sarmıştı. Bütün eşyalarımı toplayıp istifa dilekçemi yazdım. Evime geri döndüm ve eşyalarımı topladım. Artık bu masalda ben yoktum.
(2 yıl sonra)
"Seni seviyorum bunu çok iyi biliyorsun ve artık acılarla dolu bir hayatımız değil de aşk ve oğlumuzla bir hayatımız olsun istiyorum sevgilim." Dolu gözlerim aşık olduğum o adamın gözlerine kitlendi.
"Efe." Dedim ve önümde diz çöktü.
2 yıl önce taşındığım şehir bana Efe ve Metini vermişti. Metin ise bizim oğlumuz doğalı 5 ay olmuştu, 5 aydır Metinim Ankara da yaşıyordu. Emir nasıl hiç bilmiyordum.
"Gezegen sen bu dünyamı güzelleştiren tek kişisin ve benim karım olmanı istiyorum." Dedi ve gözlerinin derinine baktım.
"Evet aşkım evet senin karın olurum." Dedim ve onun kollarına attım kendimi.
(5 ay sonra)
Gelinliğimi giydim ve Efeyi bekliyordum. En sonunda gelmişti elimi tuttu ve dışarı çıktık. Alkışlar içinde masaya oturduk ama gözlerim onun gözlerini gördü. Ankaraya gelmişti.
"Bu düğün olamaz!" Diye bağırdı. Şok içinde ona baktım.
"Gezegen özür dilerim ama yanında ki adam seni aldatıyor!" Diye bağırdı Emir. Şokla Efeye döndüm korkuyla bakıyordu.
"Ne?" Diye bildim sadece. Gözlerim Meltemi gördü.
"Gezegen özür dilerim ama ben sana hamileyim dediğim de babasını sorduğun an Emir dedim çünkü Efe bunu söylememi istedi benim kızımın asıl babası Efe." Efeye baktım ve suratına bir tane tokat atıp koşarak Metini aldım. Gelinliğimi tutup Emir'e koştum.
"Seni böyle bir adamın kollarına atamazdım." Dedi ve dudaklarımı öptü. Evimde hissettim kendimi. "Seni buradan götürüyorum hadi." Dedi ve elimi tuttu.
"Gezegen buradan dışarı çıkarsan her şeyini senden alırım." Emirin belinde ki silahı aldım ve Metini Emir'e verip silahı Efeye tuttum.
"Bu seni korkutuyor dimi? Ölmek seni korkutuyor, sonunu ben yazıcam senin ve ölümünü zevk ile izleyeceğim senin mafya olduğunu çok iyi biliyorum!" Dedim ve Emir'e baktım hemen kelepçeyi bana attı ve bileklerine kepelçeyi taktım onu Emirin arabasına götürdüm." Emir İstanbul'a gidicez ama Metin ve kendi kıyafetlerimi almam lazım o yüzden ilk eve gidelim." Dedim ve ona evimi tarif ettim. Kucağımda Metin yanımda Emir arkamda Efe vardı. Evime geldim ve Metinle eve girdim. İkimizin de üstünü değiştirdim gelinliği kesip attım. Her şeyi toplayıp evden çıktım valizleri arabanın arkasına atıp yerime geçtim.
"Artık İstanbul'a dönebiliriz." Dedim.
İstanbul'a gelmiştik. Emir, beni ve Metini eve bıraktı ve Efeyi götürdü. Ben de babama haber çoktan vermiştim ve işime geri dönüyordum. Kıyafetlerimin bazılarını yerleştirdim ve ilk iş günüm olduğu için hazırlanmak için kıyafet seçtim. Kırmızı dar ve kısa bir elbise ve siyah çanta ve siyah ayakkabı ile hazırdım Metini de hazırladıktan sonra arabama bindim Metinin araba koltuğunu yerleştirdim ve arkaya koydum. Yakışıklı oğlum benim ne güzel gülüyor bana. Şoför koltuğuna oturdum ve hala ezbere bildiğim iş yerime gittim.
"Ah güzel kızım gelmiş benim." Diyerek bana sarıldı babam. Kucağımda ki Metine baktı. " Senin için zor bir dönem galiba." Bana gülerek baktı.
"Baba ablamın ve kardeşimin öldüğü kazada karşı taraftaki adam Emirin babası mı?" Babam bana şokla baktı.
"Sen." Diyebildi.
"2 yıldır biliyorum." Dedim.
"An-ne" Diye bir ses geldi kucağımdan şokla Metine bakıp onu havaya kaldırdım. Arkama bakıp güldü ve "ba-ba" dedi. Arkama baktım ve güldüğü kişinin Emir olduğunu gördüm.
"Bölmedim umarım." Diyerek geldi Emir.
"Hayır bölmedin bende şimdi odama gidiyordum." Metin Emire bakıp yine aynı şeyi dedi Metinin gözünde Emir onun babasıydı. "Metin!" Dedim sinirle. O sırada Metin omzuma yattı ve gözlerini kapattı.
(2 Yıl Sonra)
Üstümde bir gelinlik ve aşık olduğum erkeği bekleyen bir ben. Takım elbiseyi çıkarmak isteyen oğluma baktım.
"Metin yapama oğlum." Dedim ve gelinlik ile koştum. 2 buçuk yaşında oğlum var ve ben şu an evleniyorum. Ne kadar güzel bir his ama bu.
"Anne ditti." Dedi bana.
"Ne gitti oğlum?" Gözleri kapıdaydı.
"Baba ditti." Gülerek kapıya baktım.
"Babası gitme gitme gitme." Diye seslendim. Sevdiğim erkeğin gözlerinde kayboldum. Ellerini belimi sardı.
"Çok güzelsin." Dedi.
"Anne benim." Diye bir ses geldi arkadan.
"Ay al anneni annene mi kaldık be?" Öldürücü bakışlarım ile aşık olduğum erkeğin gözlerine baktım.
"Şaka yaptım be hemen ciddiye mi aldın Gezegen?" Diye sordu.
"Sevgilim Metin'e öyle dedin ki ben bile ciddiye aldım ve o bir çocuk." Dedim gülerek.
"Kuzum konuşmanızı bölmek istemem ama sizi bekliyorlar." Dedi Melike.
(24 Yıl Önce)
"Gezegen büyüyünce evlenecek misin?" Diye sordu Melike Gezegene.
"Ben evlenmicem savcı olucam." Dedi Gezegen.
"Ben evlenmek istiyorum ve gelinliğim nasıl olsa acaba?" Dedi Melike.
Gezegen 4 yaşındaydı ve evlenmek istemeyen sadece savcı olmak isteyen küçük bir kızdı. Aslında yaşadıklarına göre genç bir kızdı. Hayat ona engel olmak onu üzmek isterken o hayata karşı tutmuştu.
"Bir gün ikimiz de evlenelim olur mu?" Gezegen sinirden delirmişti.
"Ben evlenmek istemiyorum dedim Melike!" Gezegen'in sesi istemeden fazla çıkmıştı ve Melike şok içinde Gezegen'e bakıyordu. O yıkımın o hayal kırıklığın içinde tek arkadaşı Melikeydi. Onu kaybetmek istememişti Gezegen ama yapamadı sinirine hakim olamadı. O an anladı sinirle hareket etmek berbat bir şeydi.
(Günümüz)
"Kırgınız birbirimize biliyorum Gezegen." Dedi Emir yanıma gelerek. "Kırgınsın çünkü gerçekleri sakladım, kırgınım çünkü başkasının oldun." Dedi daha fazla yaklaşarak. Odamdaydık kapı kapalı ben oturuyordum ve o her konuştuğunda daha çok içeride oluyordu. Bana her attığı adımda daha yakın oluyordu.
"Metin seni çok sevdi Emir." Dedim gözlerim dolmuştu ama belli etmemeye çalışıyordum.
"Bende Metini çok sevdim Gezegen." Artık masanın üstüne oturmuştu. Çenemden tuttu yüzümü kendine çevirdi. "Herşey çok karışık ve zor biliyorum ama sen annesin ve en zorunu yapmaya çalışıyorsun. Babasız bir oğlunu büyütmeye çalışıyorsun. Bak o kaza da babam ölmeseydi iyi bir hayatım olurdu ama seni tanıyamazdım." Dediği an şok içinde gözrine baktım. "Baban vicdanını rahatlatmak için beni buraya almış. Bak o kazada sen kardeşlerini kaybettin, ben babamı kaybettim. Biz bu hikayede masum olanlarız ve lütfen artık bunu gör bunu bil." Gözlerimden yaşlar süzüldü.
"Ben diyecek bir şey bulamıyorum. Babamın yaptıkları yüzünden özür dilerim, her zaman ağlamak istediğin bir omuz aradığında buradayım Emir. Özür dilerim Emir ama biz olamayız. Denedik ama olmadı. Bu hayat bizi birbirimize itmiyor uzak tutmaya çalışıyor. Biz savaşamayız elimizde ne kadar silah olursa olsun bu savaş bir hiç. İkimiz de kendi yolumuza gidelim Emir. Ben oğlumla hayatıma devam edim sen ise hayatının aşkını bul. Arkadaş kalalım Emir." Gözleri dolmuştu ağlaması an meselesiydi.
"Biz oluruz Gezegen sadece körsün ve korkaksın korkularından kaçarak onları yenemezsin, korkularının üstüne giderek yenebilirsin. Hayat senin bana aşıksan yanımda kalır elimi tutarsın, aşık değilsen hayatına devam edersin."
(8 ay sonra)
"Elimi tut Gezegen."
"Sensiz bir hayatım yok benim."
"Seni seviyorum Gezegen."
"Seni seviyorum başımın tatlı belası.
(Günümüz)
Hayata tutunmaya çalıştıkça hayat beni bırakıyordu. Ya ölecektim, ya da sevdiğim erkeğe uzatacaktım elimi.
- - -
Günlerden ağlama günü galiba. Uzun zamanki yokluğum bugün son buldu yakında yeni kitaplar yeni bölümler ve diğer kitapların bölümleri ile birlikte geri dönücem. Kafamda iki kurgu daha var ve her geçen gün daha güzel oluyorlar. CS en güzel kitaplarımdan bir tanesi. Her birinin bende ki yeri ayrı ama onun ki bambaşka.
Sizi seviyorum
~Tubanur Peker
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |