10. Bölüm

10. Bölüm: Mira

Tubanur Peker
tubanurpeker1006

Sen kimsin? Veya neredesin? Ruhun bir kefende mi yoksa bedeninde mi? İnsan ölmek için kefene girmesi mi gerekiyor yoksa ruhunun bir kefende olması ölmesi için bir sebep olabilir mi? O buradaydı gelmişti bulmuştu beni ama gelmesi iyi miydi?

“Yaren!” Sesi korku dolu geliyordu karanlıkta yüzünü göremiyordum ama onu hissediyordum, yakınımdaydı. Işıklar açıldı Doğa ve Ayaz’ı yan yana görmüştüm yoksa yapmış mıydı bunu? Doğa vampir mi olmuştu?

“Sakın sorgulama!” Doğa’nın cümlesi ile soracağım soruyu içime attım. “Ah! Kan!” Doğa kan gördükçe deliriyordu, Ayaz buna dayanamadı.

“Sen Dorukla ilgilen Yaren bende!” Dedi Ayaz ellerimi ayaklarımı çözdü ve sarıldı, sanki evimde gibi hissetmiştim geçmişti her şey.

“Ayaz, Ayaz değişmemişsin biriler için kendini feda ediyorsun bir zamanlar benim için feda etmiştin.” Ses önümüzdeyken arkamızda belirdi.

“Mira! Bilmeliydim sen olduğunu bu pis plan bu ev senin fikrin olabilirdi sadece!” Yüzünü daha net görmüştüm Mira’ydı bana burada günlerce işkence eden kanımı emen Miraydı ve eski sevgilimle iş birliği yapmıştı.

“Beni terk edip gittin biraz daha kalıp işe yaradı mı diye hiç bakmadın yıllarca Doruk beni güçlendirdi, beni Doruk ayakta tuttu! Sen mi bir hiç oldun!” Ayaz şok içinde baka kaldı. Hayatımın akışı o kadar garipleşiyordu ki kim olduğumu bile unutmak üzereydim, sahi ben kimdim? Bu kadar sır bu kadar yalanlar kaldırabilir miydim yoksa bu olaylar benim mezarım mıydı?

“Önemli olan yaşayıp ölmen değil Yaren neden?”

“Yakınında olması senin ona ilgi duyman sinirimi bozdu, o seni bana getirebilirdi ve getirdi de.” Ayaz o an bana baktı yerimden kalktım ona sarıldım, nedenini sormayın buna ihtiyacım vardı sadece. Belime iki defa dokundu parmağdı ile sanki bana kaç dermişcesine dokundu, yapmayı denedim ama Doruk hemen önüme çıktı. Doğa delirmiş gibi saldırıyordu Doruk bundan korkuyordu nedenini bilmiyorum ama korkuyor gibi gözüküyordu. Doğa Doruk’a saldırmaya başlayınca hemen kapıdan çıktım Ayaz ve Mira’nın sesini duyuyordum.

“Bu savaş yeni başlıyor Ayaz Kandemir.” Dedi ve Dorukla birlikte yok oldular yarasaya dönüşmeleri o kadar korkunç görünüyordu ki. Ayaz bir anda arkamdan belirdi ellerinde pasuman malzemeleri vardı, canının çektiğini anlıyordum ama o direniyordu halimi görüyor ve direniyordu. Bantı yapıştırdı beni kucağına alıp sağ koltuğa oturttu, Doğa arkaya oturdu Ayaz da yanıma gelip okurdu.

“Benim yüzümden mi?” Diye soru verdim.

“Ben istedim.” Dedi sert bir tavırla. Ayaz bana baktı ve gülümsedi. “Ayaz oradan bir tane torba ver.” Dedi ve Ayaz’ın ona kan torbası vermesini izledim. Doğa kanı içerken Ayaz koluma dokundu.

“İlk zamanları böyle olması doğal kendi üstüne alınma tamam mı? Asu seni evde bekliyor bir yere gidelim kıyafet alalım Asu görmesin seni böyle.” Dedi onu düşünmesi hoşuma gidiyordu. Bilmediği bir şey vardı karnımda bir bıçak yarası vardı ve ne halde olduğunu ben bile bilmiyordum. Bu kadar zamanın yorgunluğu ile gözlerimi kapattım ve karanlığa kendimi teslim ettim.

Gözlerimi Ayaz’ın adımı söylemesiyle açmıştım. “Yaren, Yaren.” Gülümsedi gözlerinde o an garip bir şey gördüm çok garipti. “Günaydın, hadi arkaya geç üstünü değiştir.” Dedi elinde ki paketi verip. Hiç bir şey demedim paketi alıp arkaya geçtim Doğa ile dışarıda konuşuyorlardı. Tişörtümü çıkardım karnımda ki yara hâlâ kanıyordu. Tişörtümü giydim altına da tayt almıştı onu da giyip çıktım arabadan. Doğa çok garip bir şekilde bana baktı.

“Kan kokusu geliyor.” Dedi işte o an içimi korku sarmıştı, Ayaz bana baktı sanki anlamıştı bir şeyler olduğunu.

“Boynunda ki yara hâlâ kanıyor gibi ondan geliyordur.” Dedi o an içime bir rahatlama geldi anlamamıştı.

“Olabilir acıyor hâlâ dedim.” Doğa tatmin olmuş gibiydi, eski huysuz tavrı son bulmuştu bana sarıldı bir an.

“İyi olmana çok sevindim Yaren.” Dediği an göz yaşlarımı tutamadım. Vampirlerin kalbi varmış, bu her vampir’e özel değil ama bazı vampirlerin kalbi varmış. Hep birlikte arabaya bindik ben o kadar yorgun hissediyordum ki artık kendimi ayakta bile tutamıyordum.

“İyi misin?” Diye sordu Ayaz.

“Yorgun hissediyorum.” Dedim ama Ayaz’da yorgun gibiydi sanki günlerdir uyumamış gibiydi.

“Ay şarkı açın biraz.” Dedi Doğa sesi çok enerji dolu geliyordu. Telefonumu arıyordum ama telefonum yoktu, ah salak kafam. Ayaz telefonunu uzattı ama karşıma kilit çıktı Ayaz’ın yüzüne baktım ve gülümsedi.

“180225” şifreyi söylediği an şok içinde baktım.

“Ama bu…” Dedim ve kaldım.

“Tamam hadi aç şarkı.” Dedi. Müzik uygulamasına girip rasgele bir şarkıya bastım.

Bütün o olanlara, attığın adımlara
Söylenen yalanlara boş mu kalayım?
Ayrıldık işte, her şey değişti
Bence sen bu gidişle mahvolacaksın
Oh, sen biraz delisin
Hatta bana deli divanesin
Bensiz bir hiç gibisin
Sen yalnızca benimle iyisin

“Günlerce esir kaldıktan sonra açtığı şarkı enerjisi.” Dedi Doğa arkadan. O an evet dedim ben buraya aittim.

Güvenmek benim için zor oluyordu sevgi benim için garip geliyordu, bunların başlangıç olduğunu hepimiz biliyorduk ama yine de hayatı yaşamaya başlamıştık. Eh, zaten hep öyle değil mi? Yaşamanın sonunda ölüm olduğunu biliyoruz ama yine de eğlenmeye devam ediyoruz.

Sonunda eve gelmiştik içeri girdiğim an onu gördüm, Asu’yu gözleri dolu dolu bakıyordu.

“Ablaaam!” Ağlayarak koştu o an acım umrumda olmadı yere çöktüm sarıldım sıkı sıkı. Ben genç yaşımda kardeşime anne olmak zorunda kalmıştım onsuz bir kaç günüm geçti ama şimdi o ve ben buradayız sarılıyoruz.

“Asucuğum ablan biraz yorgun hayatım, biraz onu uyutalım mı?” Dedi Ayaz. Asu o an gülümsedi.

“Oluuur.” Dedi heyecanla.

“Sizin ne planınız var diye sordum?” O sırada Kuzey ve Tarık’ta geldi.

“Hay şükürler olsun.” Dedi ve sarıldı Tarık bana.

“Ay kız ağaç olduk seni beklerken ve sağol babalığa hazırlık yaptım sayende.” Dedi Kuzey ve o da sarıldı. Benden ayrılıp Doğa’ya sıkı sıkı sarıldı. Tam o an Ayaz beni kucağına aldı şok içinde baka kaldım.

“Ayaz!” Dedim sinirle. Merdivenlerden çıkıyorduk o ara Asu da peşimizden geliyordu. Ayaz beni dikkatlice yatağa koydu ve sol tarafıma geldi Asu da sağ tarafıma geldi. O an huzurlu bir uykunun kollarına düştüm.

Gözlerimi açtığımda yatakta da odada da yalnız olduğumu farkettim. İçimde korku büyüdü ve o an odanın kapısı açıldı, korkuyordum.

“Korkma.” Dedi Ayaz ve sarıldı bana.

“Asu demin acıkmış uyandı Doğa yemek yediriyor. Ben de san bir telefon aldım.” Dedi ve telefonu bana uzattı.

“Teşekkür ederim.” Dedim ve telefonu aldım hat bile almıştı. Telefonu kenara koydum Ayaz’a baktım. “Ben duşa giricem.” Dedim ve Ayaz gülümsedi.

“Söylememeye devam et bakalım.” Dedi, dediği şeyi anlamıştım ama hemen koştum banyoya girdim güzel bir duş aldım bornozumla çıktım ve Ayaz hâlâ bıraktığım yerdeydi. Biraz utanmıştım farketmişti gülümsedi. “Giyin ve beni çağır.” Dedi, üstümü giyindim ve Ayaz’ı çağırdım. Elinde pasuman malzemeleri ile geldi, karnımı açtı içi acır gibi pansumanımı yaptı. Yüzüme baktı ve sarıldı, benden ayrıldı eline eldiven taktı ve kolyeyi boynuma taktı.

“Bir daha benden bir şey saklama, benden gizleme, yaralarını benden gizlemeye çalışma.” Dedi ve o an yine oldu dudakları dudaklarıma değdi.

Kalp atışlarını hissetmek garip bir hismiş. Sizi bir zamanlar mutluluktan havalara uçuran kişiyi hatırlıyor musunuz? O şimdi yanınızda mı? Değil mi, o zaman hayatınız ondan daha önemlidir, seven sonucu ne olursa olsun vazgeçmez gitmez, gidemez. Gideceği yollar ona cehennem olur.

 

- - -

MERHABAAAA ben geldiiiiim nasılsınız?

Çok güzel bir bölüm ve çok büyük bir enerji ile geri geldim, size diyorum bu bölümden sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacak sizle bol bol sohbet etmek isterim ama şimdi değil çok yakında hepiniz her şeyi anladığında gerçekleşecek.

Sizleri Seviyorum

~Tubanur PEKER

 

 

 

Bölüm : 17.07.2025 19:05 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...