

Bir geçmişim vardı, ya beni öldürecek yada dik dur dedirtecekti nasıl olacak bilmiyordum ama korkularımla savaşmam gerektiğini biliyordum.
Sonunda eve gelmiş ve yerleşmiştik geçmişi öğrenmek için gece olmasını bekliyorduk.
“Yaroş neden sessizsin sen ya?” Diye sordu Tarık. Ayaz beni kendine çekti ve göğüsüne yatırdı, konuşmaya başladı.
“Yorgun dün gece heyecandan uyumadı ki huzurlu bir uyku alamadı gözleri bile gidiyor.” Dedi Ayaz ve ona daha çok sokuldum koltukta. “Hadi uyu sen Asu uyanırsa biz varız.” Dedi ama ben buradan ayrılmak istemiyordum. Yüzüme baktı gitmesini istemediğimi anladığı an kalkmaktan vazgeçti. “Gençler her şey size kaldı.” Dedi gülerek.
“Kuma bak hasta olma bana kuma lazım.” Dedi Kuzey gülerek.
“Merak etme kuma Doğamı sana kolay kolay bırakmam.” Dedim ve Doğaya öpücük gönderdim Doğa da bana öpücük gönderdikten sonra kendimi huzurlu bir uykunun kollarına bıraktım.
Gözlerimi Ayaz'ın sesi ile açtım ve etrafa baktım, sadece ben Doğa ve Ayaz vardık.
"Doğa sana yazılmış bir mektup buldu." Mektubu aldım ve sesli bir şekilde okumaya başladım.
"Yaren,
Eğer bu satırları okuyorsan, kader seni sonunda buraya getirdi.
Doğduğun günden beri senden saklanan bir gerçek var: Sen hiçbir zaman tamamen insan değildin.
Babanın kanı sana yaşamı verdi, babandan gelen kan seni yarım bıraktı. İnsan gibi büyüdün, ama damarlarında uyuyan başka bir soy akıyor.
Dönüşümün tamamlanmadığı için şimdiye kadar fark edilmedin. Ama gün gelecek, o kan seni çağıracak. Ve o gün geldiğinde ya ışığa tutunacaksın, ya da karanlığa düşeceksin.
Sana zarar vermek isteyenler olacak, çünkü sen onların korktuğu şeysin.
Kendi gerçeğinden kaçma Yaren.
Çünkü bu kanı taşıyan, asla ondan kurtulamaz." Ayaz bana baktı söylemekten korkar gibiydi.
"Yaren deden senin ruh ikizliğini bitirmek için bir çalışma yapmış aşağısı senin tüm geçmişini yansıtıyor, inmek ister misin?" Diye sorduğunda koltuktan kalkıp Ayaz'ın elini tuttum. Birlikte gizli bir kapıdan geçip aşağı indik ve gördüğüm her şey beni şoka soktu.
"Ayaz bunlar nasıl?" Diye sorduğumda duvarda ki fotoğrafa korkarak baktım. Babam dedem Mira ve şaşıracaksınız ama Mira'nın kucağında ben vardım. Defterler vardı ve gördüğüm şeyle kanım dondu. 'Ruh İkizi ayırma' yazıyordu defterde ama yapmamız gereken şeyler yırtılmıştı. Tam o an bir gizli kapı hareket etti ve korku ile geri kaçtım.
"Siz kimsiniz?" Diye sordu adam vampir dişlerini çıkartarak.
"Geri çekil burada evin sahibi var." Dedi Ayaz.
"Kimsin sen atamızın evinde ne işin var?" Diye sordu ve bir adım öne çıktım.
"Ben Yaren Su Yutar." Dedim ve o demin bana tıslayan vampir önümde diz çöktü.
"Kraliçe siz mi oldunuz?" Diye soreduğunda şaşırarak baktim.
"Kraliçe?" Diye sordum. Ne olduğunu merak ediyordum, ne kraliçesinden bahsediyordu?
"Her doğuştan vampir soyundan olanların kraliçesi vardır dedeniz efendimiz öldürüldü, babanız insan olmayı seçtiği için dönüşümü hiç bir zaman tam olamadı. Sizin ise iki durumunuz var ruh ikizi ve vampir soyu. Aileniz güçlü bir vampir soyundan geliyor kraliçem ve eğer sizde dönüşümünüzü reddeder ve insan olmayı seçerseniz krallığınız son bulacak." O an kanım dondu ama kafamda da bir soru vardı Asu neden kraliçe olmıyordu.
"Asu?" Diye sordum.
"Asu annesi gibi insan Yaren Hanım." Dedi ve bana baktı. Çıktığı kapıdan geri girdi ve bana bir taç verdi. “Takın lütfen.” Dedi ve taktım.
“Ama nasıl insansınız ve hiç bir şey yapmadı size taç.” Dedi ve gülümsedim.
“Kanım bir vampir kanı sadece dönüşmedim.” Dedim ve bir daha eğildi. “Kalk lütfen.” Dedim ve bana baktı.
“Taç takma töreniniz olacak kraliçem.” Gülümsedim ve tacımı alıp gittim. Şimdi vampir mi olacaktım bilmiyordum ama soyumu bitiremezdim vampir olarak soyumu devam ettirmek zorundaydım.
Geçen bir kaç saatin sonunda bir karar vermiştim ne kadar mantıklı ve doğruydu bilmiyordum ama Ayaz’a ve Doğa’ya baktım.
“Sonuçta Mira ile aynıyız ruhumuz görünüşümüz aynıyız yani bu şu demek olabilir o benim yerime geçebilir.” Dediğim an Ayaz sinirle suratıma baktı.
“Mira’yı benim kadar tanımıyorsun sana kalan bir şeyi ona bırakamazsın ruhunuz aynı ama duygularınız bir değil anla artık Yaren o sana benziyor diye kalbi senin gibi değil!” Ayazın bağırması ile Doğa’ya baktım.
“Ben bir şey diyemem sen seçimini sadece yanlış verme Yaren. Mira ne olursa olsun senin ölümün için kendi ölümünü bile göze aldı.” Bu sefer doğru diyorlardı bu konuda ona güvenemezdim.
“Zaten vampir kanı taşıyormuşsun yani yarı vampir yarı insansın taç bile seni kabul etti Yaren kabul edebilirsin yarın vampir zaten dönüşümünü tamamlamazsın olur biter.” Dedi ve o an korkuyla yüzüne baktım.
“Peki.” Diyebildim sadece ve onları orada başbaşa bırakıp odama çıktım. Pijamalarımı giydim ve camdan dışarıyı izlemeye başladım. O sırada Ayaz arkamdan sarıldı. “Mine çiçeği bana neden zarar vermiyor?” Diye sordum Ayaz ise derin bir nefes alıp verdi.
“İnsansın yarın da olsa insansın bu mine çiçeğinin vereceği zararı yok ediyor ondan.” Arkamdan sıkı sıkı sarıldı başımı omzuna yasladım ve beraber ay’ı izledik. “Hayatından çok kez çıkmak istedim çünkü bunların sorumlusu gibi hissediyordum, yanında durursam sana zararım olur diye düşünüyordum ama değilmiş senin hayatın zaten bunlarla doluymuş.” Gözlerimi kapattım ormanın kokusunu içime çektim.
“Vampir olursam Mira gibi mi olacağım?” Diye sordum ve Ayaz bana baktı.
“Kesin diyemem ama ihtimal var, dediğim gibi Yaren kalp önemlidir ve sizin kalpleriniz bir değil ve olamaz.” Yanağıma bir öpücük kondurdu ve beni kucağına aldı ve konuşmaya başladı. “Uyu biraz bu aralar çok yorulacaksın.” Dedi ve beni yatağa bıraktı Asu odada ki tek kişilik yatakta yatıyordu, Ayaz ise yanıma geldi. Alışmıştım onunla uyumaya onsuz nasıl uyurum bilmiyordum artık.
Doğan güneş ile yataktan kalktım, yüzümü yıkadım altıma beyaz tayt ve üstüne kırmızı tişört giydim hafif biraz makyaj yapmıştım. Uzun zamandır teyzem ile konuşmuyordum onu aradım ve telefon sonunda açıldı.
“Yaren siz beni delirtecek misiniz ne halt yiyorsunuz?” Diye sinirle konuştu.
“Merak etme teyze biz iyiyiz biraz kafa dinlemek için tatil yapmaya karar verdik.” Dedim gülerek.
“Eniştenin yaptıkları doğru mu Yaran!?” Diye sert bir şekilde sordu teyzem.
“N-ne diyorsun teyze anlamıyorum?” Diye korkarak cevap verdim.
“O sana dokundu mu? O sana zarar mı vermek istedi o yüzden mi gittiniz yanımızdan Yaren?” O an gözlerimde korku belirdi, ne diyeceğimi bile bilmiyordum. “Ben aldım cevabımı Yaren kapat o şerefsize göstereceğim!” Dediği an korkarak bağırdım.
“Teyze hayır dur!” Dinlemedi ve telefon suratıma kapandı. Biraz yerde çökmüş bir şekilde bekledim. Sonra Asu’ya baktım uyuyordu, öpücük kondurdum anlına ve odadan çıktım hayatım beni öyle yerlere getirmişti ki ne yapacağımı nasıl ilerleyeceğimi bilmiyordum. Kim olduğumu hâlâ daha anlayamamıştım. Sahi ben kimdim, insan mı yoksa bir vampir mi? Merdivenlerden inerken Doğa ve Ayaz’ın konuşmalarına şahit oldum.
“Şans eseri mi tanıştık bilmiyorum ama tanışmamız bile bir oyun gibi geliyor.” Dedi Ayaz.
“Yaren vampir olursa her şey bitecek Ayaz.” Dediği an korku içimi kapladı.
“Yaren ne olursa olsun asla vampir olmamalı!”
Hayat bana diyordu ki sana mutluluk ve huzur verirsem elinde ki her şeyi tamamen kaybedeceksin oysa sormuyordu savaşacak gücün var mı diye, sadece vuruyordu.
- - -
Selaaaaam,
O kadar bölümler yazıyorum ki kendimi bile şaşırtıyorum artık bu kadar üst üste bölüm atmak ve yazmak bile artık yormaya başladı. Duracak mıyım bilmiyorum ama şu an bu atmosfer bu heyecan güzel gidiyor gibi , sizce nasıl gidiyor?
Sizi Seviyorum
~Tubanur
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 436 Okunma |
284 Oy |
0 Takip |
30 Bölümlü Kitap |