

“3-2-1” hepimizin bağrışları kepler tek tek havada uçmaya başlamıştı ki arkamda bir gölge gördüm sanki ruhumu çekiyordu.
“N’oldu?” Diye elimi tuttu Ayaz.
“Önemli bir şey yok ya.” Dedim ve kepimi alıp ilerlemeye başladım ama aynı gölgenin varlığını bir kere daha hissettim. Umursamadım, umursamak istemedim. Bir anda çıkan rüzgâr eteğimi açtığında Ayaz sinirle baktı.
“Ciddi misin sen ya?” Diye sordu sinirle ve bana baktı. “Düzelt şunu!” Dedi ve gülerek baktım. Beni kıskanması içten içe hoşuma gitse de ona belli etmek isteymiyordum.
"Sakin mi olsan acaba?" Diye sordum
“Kızın nasıl sakin olmamı bekliyorsun? Bu kadar yırtmacı olan bir elbise giymişsin ne yapayım millet sana bakarken bende sakin sakin sana bakmalarını mı izleyeyim?” Siniri aslında Dorukaydı onun dışında hiç bir sorun yoktu.
"Ay siz birlikte misiniz?" Diye sordu Mira. Ayaz derin bir nefes aldı ve Mira'ya baktı.
"Bu seni neden ilgilendiriyor Mira, çok merak ediyorum?" Mira gülerek baktı.
"Sana güvenerek ne kadar aptal olduğunu öğrendim." O an Mira'ya sinirli bir bakış attım.
"Ay, çok güzel bir gün hadi eğlenelim." Dedi ve Doruk'un yanına geldi.
"Yaroş ne oldu kız?" Kuzey'in sorusu ile sakinleştim.
"Yok bir şey şu kız durmadan Ayaz'a yürüyor da sinir ediyor!" Dedim sert bir sesle.
"Liseli aşıklar sizi." Dedi ve yaramaz bir çocuk edası ile gülümsedi Kuzey.
"Siz var ya çok değişiksiniz." Dedi Tarık ve soran gözlerle ona baktım.
"Neden?" Diye sordum.
"Şöyle ki durmadan birbirinizi birilerinden kıskanıyorsunuz ama hiç bir zaman birlikte olamıyorsunuz." Tarık'ıb verdiği cevapla ne kadar haklı olduğunu anlamıştım.
"Yakın aslan parçası, biz birlikte olunca bizi tutabilen olmayacak emin ol." Dedi Ayaz pis pis sırıtarak.
"Ayaz!" Diye uyardığımda gülüşü büyümüştü. O an bir şey farkettim, Mira bizi izliyordu.
"Gözlerini yolacak o derece kötü bakıyor." Dedi Doğa ve o an geri döndüm hayata.
"Akşam bir şeyler yapalım ya eğlenelim." Dedi Kuzey.
"Bana uyar, benim soracağım biri hayatımda olmadığı için." Dedi Tarık ve Doğa buna gülerek cevap verdi.
"Drama queen bu çocuk." Doğa'nın dediğine Tarık biraz bozulmuştu.
"Bozulma hemen! Çocuk senden başka dalga geçeceğimiz kimse kalmadı." Kuzey gülmeye başladı ve bu sefer araya ben girdim.
"Doğa dalga geçme Tarık belki özel günler geçiriyor bilemezsin." Dediğimde Ayaz bana şaşkınca baktı.
"Abarttın." Dedi.
"Doğru söylüyor ama Ayaz! Bak sende bu kızı terslersen seni gebertirim Ayaz Kandemir!" O an ego'ya geldim ve başımı dikleştirdim. "Dimi aşkım?" Dedi Doğa, Kuzey'e dudak büzerek.
"Haklısın aşkım." Dedi Kuzey ve Tarık şokla baktı.
"Lan kız için bizi sattı ya!" Dedi Tarık şokla.
"Kuzey sen var ya sırlarımızı bile söylersin Doğa için. Sen çok kötü satıcısın." Sır mı? O an kaşlarımı çatarak Ayaz'a baktım.
"Sır?" Diye sorduğum da Ayaz gözlerini benden kaçırdı.
"Hadi kızlar beş saatte hazırlanıyorsunuz hepimiz evlere geçip hazırlanalım." Dedi Ayaz kaçmaya çalışarak.
"Tamam Ayaz!" Dedim sert bir şekilde o sırada Doğa telefonunu çıkardı.
"Anı kalsın." Dedi ve beraber fotoğraf çekildik. İlk başta Doğa ve ben çekildik sonra heğimiz birlikte ve en sonda Kuzey ve Doğa'yı çektim. Fotoğrafı görseydiniz o kadar tatlı çıkmışlardı ki. "Hadi sizi de çekim." Dedi Doğa, bana ve Ayaz'a bakarak. Mecbur kabul etmiştim ama Ayaz'a kırgınlığım geçmemişti. Doğa tam fotoğraf çekecekti ki Ayaz dudaklarını dudaklarıma değdirdi. Evet, fotoğrafta öpüşüyorduk.
"Biz kaçalım." Dedim ve arabaya doğru yürümeye başladım. Doğa Kuzey'i öptü ve o da geldi o sırada bende arabada ki spor ayakkabılarımı giymiştim.
"Acıktım ya." Dedi Doğa ve ona gülerek baktım.
"Beni yemek olarak görmüyorsun dimi?" Diye sordum.
"Arabada kan yoksa görebilirim belli olmaz." Dedi gülerek ve arkaya uzanıp bir kan torbası alıp içmeye başladı.
"Hastanelerde kan yoksa siz sorumlusunuz!" Dedim ve Doğa gülerek baktı.
"Biz de böyle besleniyoruz güzellik." Dedi Doğa. Ben çoktan yola çıkmıştım ilk Asu'nun yanına gidecek ondan sonra eve gidecektik ondan izin almam gerekiyordu çünkü son zamanlarda ben ayrı kalınca korkuyordu, buna sorumlu olmak beni deli gibi üzüyordu.
“Ay valla gelmek eve girmek ne güzel ya.” Dedi Doğa ben arabayı park ederken.
“Evin kapısını gördün sadece.” Dedim Doğa’ya şaşkınca bakarak. Arabayı park ettikten sonra evin kapısını açtım ve Asu bana koşarak geldi.
“Ablam!” Diyerek sarıldı.
“Yarenim iyi ki geldin. Benim imza işi çıktı boşanma olayında ondan gitmem lazım.” Dedi teyzem.
“Teyze şimdi Asu’yu alırım da bir yere gidicez hazırlandıktan sonra bırakıp öyle geçsem olur mu?” Diye sordum.
“Olur kızım olur.” Dedi teyzem ona gülümsedim ve tek bir şey dedim.
“İstersen geçerken seni bırakıp öyle eve gidelim.” Dedim yüzüme annemin bakışları ile baktı, masum ve sevgi dolu.
“Hazırlanıp geliyorum.” Dedi ve bende o sırada Asu’ya durumları anlattım. Asu anlayışla karşıladı ve teyzemde gelince arabaya ilerledik hep birlikte. Yolda teyzemi bırakıp eve geçtik evim gibi bir yer yoktu gerçekten.
“Ben odama gidip hazırlanıyorum.” Dedi Doğa ve bende Asu’yu odasında ki bakıcıya bıraktım. Odama geçip beyaz elbisemi aldım bugün biraz beyaz olmak istiyordum. Saçımı dağınık bir topuz yapıp makyajımı da bitirmiştim sonunda beyaz spor ayakkabılarımı giyip bir çift beyaz topuklu ayakkabı almıştım yanıma beyaz bir çanta da alıp Doğa’nın yanına gittim.
“Adın gibi olmuşsun doğal.” Dedim ve güldü.
“Teşekkür ederim sende çok güzelsin.” Dedi ve birlikte Asu’yu alıp evden çıktık. Tam o an telefonum çaldı, Doğa Asu’yu arabaya yerleştirirken bende şoför koltuğuna oturdum ve telefonu açtım.
“Dinliyorum.” Dedim ve arabayı çalıştırdım.
“Ne zaman mekanda olursunuz?” Diye sordu Ayaz.
“Teyzemi ve Asu’yu bırakıp gelicez yarım saate oradayız.” Dedim ve telefonu kapattım.
Sonunda mekana gelmiştik Ayaz beni görünce baştan aşağı ilk süzdü ve sonra sinirle bir nefes verdi.
“Ayaz?” Diye sordu Doğa.
“Yok bir şey!” Sert cevabı ve gözlerinin elbisemde olması beni de biraz korkutmuştu.
“Evet ne içiyoruz gençler?” Tarık ortamı dağıtmak için sorduğu soruya ilk Kuzey sonra Doğa cevap verdi.
“Kokteyl olsun ama çilekli.” Dedim ve Ayaz’a somurtarak baktım, gözlerini üzerimden çekmeden cevap verdi.
“Aynısı.” Dedi Ayaz. Kuzey onun kolundan çekmeye başladı.
“Abi gel az konuşalım ya.” Dedi Kuzey.
“Tamam!” Dedi gözlerini benden çevirerek.
“Kızım ne oluyor bugün size ya?” Diye sordu Doğa.
“Kıskançlığı mutluluğumuzu alıp götürüyor ne olacak!” Dedim sinirle.
“Siz biraz tatile gidin eğlenin kafanız dağılsın çok şey yaşadınız üst üste.” Dedi Doğa ve o an ona hak verdim çok şey yaşamıştık.
“Haklısın aslında.” Dedim ve lavaboya gitmek için ilerledim.
“Nereye?” Diye sordu Doğa.
“Lavaboya gidicem.” Dedim ve Doğa gözleri ile onaylayınca ilerlemeye devam ettim tam barın önüne geldiğimde bir adam önüme çıktı.
“Fıstık, bugün ne kadar da şanslıyım görüyor musunuz?” Dedi sarhoş olduğu o kadar belliydi ki.
“Bakın gider misiniz, erkek arkadaşım gelirse sıkıntı çıkacak!” Dedim korkarak.
“Bana ne be erkek arkadaşından beni umrumda olan sensin be güzellik.” Dedi sırıtarak. Sonra kolumdan tutup beni çekmeye başladı.
“Bıraksana be!” Diye bağırdım ama ses o kadar yüksekti ki sesim bile yüksek çıkmamıştı. Bağırmamın tam beş saniye sonrasında Ayaz’ı gördüm.
“Ulan şerefsiz herif sen kimle dokunuyorsun lan!” Dedi Ayaz ve yakasından tutup bar’a yasladı adamı.
“Abi ben bir şey yapmadım kendi geldi beni rahatsız etti.” Yalan söylüyordu sinirim giderek artıyordu o an içimde garip bir şey hissettim sinirim arttıkça bu his de büyüyordu. Yansımamı görünce gözlerimin değiştiğini gördüm nasıl yani vampir yanım ortaya mı çıkmıştı?
“Seni gebertirim lan Yaren öyle bir şey yapmaz!” Dedi ve yumruk geçirdi. Doğa kolumdan tutup yüzümü yüzüne çevirdi.
“Has siktir, Ayaz!” Dedi bağırarak. En son bir ses cam sesi dönüp baktığımda adamın yerlerde yattığını gördüm gözlerim eski haline döndü kalbim sıkıştı. Yerler kandı ve yanımda iki tane vampir vardı.
Nereye gidersem bela da benimle geliyordu, hayatımda hiç bir zaman gülememiştim içten bir şekilde. Geçmişim hep geleceğime zarar veriyordu ve ben bu çıkmaz yoldan asla çıkamıyordum, çıkmak isteyip çıkamadığımız o kadar yollar vardı ki. O yollardan birindeydim çıkacak yollar vardı ama benim kaldıracak gücüm de yoktu, kalbimin de kaldıracak gücü.
- - -
Selam,
Bu son mutlu bölümlerimiz olabilir gelecek bölümler o kadar çok duygu karmaşası yaşayacağız ki gülerken ağlayabiliriz, ağlarken gülebiliriz zaten bu hep yaptığımız bir şey değil mi? İçimiz ağlarken gülmek hep yaptığımız şeyler değil mi?
Sizi Seviyorum
~Tubanur Peker

Yaren Su Yutar

Doğa Aslan
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 436 Okunma |
284 Oy |
0 Takip |
30 Bölümlü Kitap |