

Geçmiş bana o kadar sert vuruyordu ki, peşimden o kadar sert geliyordu ki beni kurtarmak mı yoksa mahkum etmek mi istiyordu anlamıyordum.
“Dedem mi?” Diye sordum emin olmak istiyordum.
“Deden ilk vampirlerden olduğu için o ölseydi tüm soyu da ölecekti, sen bile ölecektin ama sen yaşıyorsun o yüzden yaşaması lazım ama onu bulmanın yolu senin ölülerle aramızda olan o kapıyı açman. Kapıyı kapatmak seni öldürebilir ama kralı öldürmez Yaren eğer dedeni bulursak kapıyı o kapatabilir eğer bulamazsak Ayaz kapatabilir.” Dediği an Ayaz’ın yüzüne baktım.
“Akşam vampirlerin partisi var bizim evde o partiden sonra o kapıyı açacağım ama dedem yaşıyorsa oradan nasıl çıkacak?” Diye kafa karışıklığı ile sordum.
“O kapıyı açtığında sadece vampirler değil genleri vampire bağlı olup reddedenler de gelecek. Yani dedenin nerede olduğunu babana soracağız.” Dediği an kalbimde ağrı hissettim. Babamı çok seviyor değildim ama öldüğünden beri onu da çok özlüyordum.
“Peki ben Ayazla konuşurum teyzem ve Aras’ı bu gece onların evinde bırakırız gece benle kalırsınız.” Dedim ve telefonu kapattım.
“N’oldu?” Diye sordu Ayaz kafa karışıklığı ile.
“Kapıyı açıyoruz, eğer dedemi bulursak kapıyı o kapatacak ama bulamazsak sen kapatacaksın.” Dediğimde bana korkarak baktı.
“Ben nasıl kapatabilirim ki ben kral değilim?” Diye sorduğunda unuttuğu bir şey olduğunu farketti ve gözlerini açıp heyecanla bana baktı. “Ama kraliçenin sevgilisiyim.” Dedi ve saçlarıma öpücük kondurdu.
Teyzem ve Aras hazır olunca onları Asu ile bırakıp benim evime gitmiştik kırmızı maske ve kırmızı bir elbise giymiştim. Elbisem dar ve kollarında tüller vardı yerlere sürünüyordu, tacımı da taktım kraliçe olmak beni biraz yoruyordu ama genlerim bir kraliyetten geliyordu.
“Çok güzelsin.” Dedi Doğa bana bakarak.
“Teşekkür ederim. Hadi sende giyin de saçını makyajını yapayım.” Dedim ve kendi makyajımı yaptım. Aynadan kendime baktığımda o kadar güzel gözüküyordum ki kendime bile hayran olmak üzereydim.
"Ay hadi hazırım ben." Dedi Doğa heyecanlı bir sesle.
"Gel makyajını yapalım." Dedim ve Doğa'nın makyajını yaptım. O sırada kapı çaldı ve içeri Kuzey gird, ben tam dışarı yönelecekken bana baktı.
"Çıkma çoğu kişi gelmiş ama kapıdaki adamlar sana sormam gerektiğini söyledi." Dediğinde Kuzeye sorar gözlerle baktım. "Mira ve Doruk gelmiş sana sormadan almak istememişler." Dedi ve derin bir nefes vererek konuşmaya başladım.
"Almasınlar ikisini de bu gece burada görmek, huzurumuzu bozmalarını istemiyorum." Dedim ve Kuzey bana gülümsedi, sonra Doğa'ya döndü biraz inceledi konuşmaya başladı.
"Bu kadar güzel olma kaçırırlar seni vampir değilim ben." Dedi ve odadan çıktı Kuzey.
"Kendisi yakışıklı olunca sorun yok ama ben güzel olunca sorun çıkıyor, gıcık işte." Diye söylendi Doğa.
"Ay erkekler işte kuzum sorun yapma. Hadi bizde aşağı inelim." Dedim ve kapıyı açtığım gibi karşıma gülen yüzü ile Ayaz çıktı.
"Kraliçem güzelliğiniz umarım herkesin başını döndürmez." Dedi ve kulağıma doğru eğilip devam etti. "Bir tek benim başımı döndürsün istiyorum." Dedi.
"Merak etmeyin sadece size aitim kralım." Dedim. Haberi yoktu ama bu gece onun krallığını ilan edeceğim geceydi. Elini tuttum ve birlikte aşağı inmeye başladık. Doğa ve Kuzey'de arkamızdan geliyordu. Ben ve Ayaz merdivenlerde durduk ve herkesi ilk başta izledim, bana bakıyorlardı. "Sessizliğiniz ve dinleyişiniz için teşekkür ederim. Bu bir parti, taç takma günü ve sizlere açıklama yapma günü. Bildiğiniz üzere benim vampir dönüşümüm tamamlanmadı ve tamamlamakta istemiyorum bir vampir olup ölümsüz olmak beni mutlu etmez bu söylemlerinizi ve Mira isteğiniz emin olun bu kraliyetin sonu olacaktır. Mira'nın bie vicdanı olmadığı için emin olum özdür vampirler olamayacaksınız." Dedim ve Ayaz'ın elini tutup tahta ilerledik Ayaz bana şok içinde bakarken ben taçı alıp Ayaz'ın başına koydum. "Yeni kralınız Azeriel." Dedim ve salon bana şok içinde baktı. Doğa bize gülerek bakıyordu, Ayaz ise şok içinde etrafa bakıyordu. Yanımda ki adama baktım ve şarkyı açmasını söyledim, dansı başlatması gereken iki kişi vardı. Ayaz elimi tuttu ve dansı başlattı.
"Sen ne yaptın?" Diye sordu, şaşırdığı bunu beklemediği o kadar belliydi ki.
"Birazdan herkes gidecek ve ben o kapıyı açıcam ama kapatacak kişi sensin o yüzden her şeyi garantiye almak zorundaydım." Dedim gülerek. Parti o kadar güzel ve hızlı ilerliyordu ki artık herkes tebrik edip gitmeye başlamıştı.
"Lütfen ben üstümü değiştirmeye gidiyorum dayanamıyorum artık." Dedim ve odama çıktım beyaz bir crop ve kırmızı bir tayt giyip makyajımı temizledim taçımı çıkardım ve ayağıma spor ayakkabı giydim. Aşağı indiğimde kahveler vardı ve Ayaz yine kan içiyordu Doğa'yla.
"Onlar kan biz kahve öyle mi?" Diye sordum Kuzey'e
"Emin ol kahve içmek, kan içmekten daha iyidir." Dedi Kuzey ve kahvesinden bir yudum aldı.
"Umarım hiç o tadı almak zorunda kalmayız." Dedim gülerek.
"Diyene bak barda adamdan akan kanı görünce gözleri değişmişti." Dedi Doğa.
"Hayır o öyle olmadı!" Dedim çocuksu bir tavırla.
"Bak Doğa, Yaren öyle olmadı diyorsa kesin öyle olmuştur üstüne gitmeye devam." Dedi Ayaz gülerek.
"Kız öyle olmadı diyor dalga geçmeyin vampircikler." Dedi Kuzey ve elini havaya kaldırdı, bende kaldırdım ve çak yaptık.
"Yanında ki kız bizim kraliçemiz sevgilim haberin olsun." Dedi Doğa. Ona ters bakış attıktan sonra arkamı döndüm.
"Tamam yeter sevdiğim kadının artık üstüne gitme Doğa!" Şok içinde Ayaz'a baktı Doğa.
"İnanamıyorum sarıldım." Dediğinde Kuzey kalktı ve Doğa'ya sarıldı ve onu öptü.
"Neyse hadi kapıyı açalım." Dedim ve hep birlikte bir aynanın önüne gittik.
"Ölü vampirlerin olduğu dünya açıl ve vampirlerin uyanmasına izin ver. Ayaz kapıyı kapatana kadar bu kapı açık kalsın. Diyeceksin hadi bakalım." Dedi Doğa ve aynaya dokundum.
"Ölü vampirlerin olduğu dünya açıl ve vampirlerin uyanmasına izin ver. Ayaz kapıyı kapatana kadar bu kapı açık kalsın." O an bir kapı açılma sesi duydum ve karşıma babamın çıkması ile ona baka kaldım.
"Baba!" Dedim ağlayarak, ona sarıldım ve sonra kapıdan çıkan anneme baktım. Bu nasıl olabilir ben vampirleri çağırdım sadece.
"Yaren'im" Annem yanıma geldi ve sarıldı kokusunu içime çektim.
"Sen, sen nasıl çıktın ben sadece vampirleri çağırdım." Dedim ve bana dolu gözlerle baktı.
"Geç otur kızım her şey zamanla anlatılır." Dedi babam ve Ayaz'la birlikte koltuğa ilerledik.
"Annende bende vampirliği reddeden ve vampir soyundan gelen iki vampiriz. Evet Asu bizim kızımız değil." Dediği an babam Ayaz'a baktım.
"Asu benim kardeşim değil mi?" Diye sordum.
"Değil prensesim." Dedi annem ve ona dolu gözlerle baktım.
"Kardeşin dedenle birlikte Yaren." Dedi babam ve göz yaşlarımı tutamadım.
"Dedemin yerini öğrenmemiz lazım baba." Dedim ve babam gözlerime baktı.
"Dedene gidecek her yol çok tehlikeli o tehlikeyi sadece vampirler geçebilir." Dediği an gözlerinin içine baktım babamın.
"Ben kraliçeyim, ben geçerim!" Dedim ve annem ağlayarak bana baktı.
"Yapma, bu tehlikeye girme Yaren ona bir mektup yaz ve yardımcısına ver o nerede olduğunu biliyordur. Kardeşinle birlikte geri dönecektir." Dediği an kapıdan bir kız çıktı.
"Ben geldim." Dedi ve o yöne baktım bu oydu gerçek kardeşim.
Hayatım beni yerden yere vurmayı bırakmıştı artık beni yok etmeye çalışıyordu ve ben bununla başa çıkmak zorundaydım. Hayat beni yok etmeye çalıştıkça ben daha güçlü bir şekilde ayağa kalkmam gerekiyordu.
- - -
Siz bu bölümü okurken ben çoktan 30. Bölümü bitirip kitabı final yaptırdım. Emin olun bu his gerçekten çok ağır çok duygusal bir şey oldu ama yakında geri döneceğim bu satırlara hem de yok yakında. Umarım geri döndüğümde çok güzel bir şekilde kitabım okunmuş olur size güveniyorum canlarım.
Sizi Seviyorum
~Tubanur

Yaren Su Yutar
(Çizim için arkadaşım N.Kübra Öğütlüye teşekkür ederim, onun kitabı Tanıdık Yabacı’yı da herkese öneririm)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 436 Okunma |
284 Oy |
0 Takip |
30 Bölümlü Kitap |