24. Bölüm
Tubanur Peker / Ruhun Kefeni (1 ve 2) / 24. Bölüm: Kanlı Plan

24. Bölüm: Kanlı Plan

Tubanur Peker
tubanurpeker1006

Hayat der ya bak bugün mutlusun ama yarınını sana garanti vermicem. Aslında güldükten 1 saniye sonrası bile gülmemiz için asala garanti değildi.

"Asu kimin kızı?" Diye sordum.

"Öykü'nün kızı." Dediği an başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Asu annesine teyze mi diyordu?

"Siz bunu nasıl yaptınız ya nasıl?" Diye sert bir şekilde sordum.

"Yaren yapma kızım." Dedi annem ağlamaklı sesiyle.

"Yaren bağırma!" Diye sert çıkıştı babam.

"Sen buraya nasıl geldin!" Diye bağırarak o kıza baktım.

"Dedem gönderdi, kapının açıldığını hissedince." Dediğinde ona nefret dolu baktım.

"Defol git sakın gelme bir daha buraya!" Diye bağırdım. O arkasını döndükten sonra annem arkasından seslendi.

"İrem, ablanı yalnız bırakma kızım." Dedi annem ve İrem dediği kız yarasa olup gitti.

"O benim yanıma gelemez!" Diye bağırdım ve ayağa kalktım. Ayaz kolumdan tutup beni geri yerime oturttu.

"Yaren otur sakin ol artık. O da senin kardeşin! Ona bu kadar yüklenme, biliyorum Asu'yu çok seviyorsun ama her ne olursa olsun öz kardeşini reddetme!" Dedi ve bana sarıldı.

“Benim tek bir kardeşim var!” Göz yaşlarımı tutamadım ben ağladıkça Ayaz bana daha sıkı sarıldı.

“Yaren kızım, nolur yapma bunu bize İrem bunları haketmiyor kızım. O daha çok küçük.” Evet o da Asu’nun yaşındaydı ama bu hikayede ki en masum kişi Asu’ydu o değildi.

“Yaren kardeşini sana bırakıp gitmek istiyoruz kızım.” Dedi babam ve Ayaz’dan ayrıldım. Başımı dik tutarak onlara baktım.

“Siz benim hayallerimi, umutlarımı, istediğim her şeyi yıktınız yerle bir ettiniz! Siz kendinizi mutlu aile tablosuna sokarken ben acılar çektim. Siz ölerek kurtuldunuz ben yaşayarak ölüyorum, bana gelip artık geçmişte yaptığınız bir şeyleri anlatmayın. Benim bir tane kardeşim var o da Asu, yoruldum artık sizden beni rahat bırakın.” Dedim ağlayarak. Artık dayanamamıştım ve koşarak evden çıktım, göz yaşlarımı tutamıyordum.

"Yaren yapma güzel kızım yapma lütfen. İrem'in senden başka hiç kimsesi kalmadı lütfen kızım." Dedi annem, arkamdan gelmişti.

"Asıl sen yapma anne o kızı kardeşim olarak görmemi bekleme benden lütfen. O benim kardeşim değil olmayacakta!" Annem'in de gözleri dolmaya başlamıştı.

"Seni anlıyorum emin ol ama başka seçeneğimiz kalmadı kızım. Bende isterdim Asu'nun benim kızım olmasını ama değil elimedem bir şey gelmiyor." Dolu gözlerimde sinir vardı, bende o sinirle anneme baktım.

"Asu bunları haketti mi anne he Asu bu kadar acıyı hak edecek ne yaptı? Annesine teyze diyecek kadar ne yaptı anne bir şey de!" Bağırmaya başladım.

"Bitir bu görüşmeyi." Dedi annem ve koşarak eve girdim ayna'nın karşısına geçtim babam bana korku dolu baktı.

"Yaren sen ne yapıyorsun?" Babama son kez baktım ve kapıyı itmeye başladım.

"Ölüler ile aramızda ki kapı kapansın, ölüler evrenine geri döndün!" Güçümün tükendiğini hissediyordum. İlk babam gitti ve annemin Ayaz'a dediği şeyi duydum.

"Ona engel ol kendini öldürecek o bir vampir değil!" Umrumda değildi ve olmayacaktı. Kapı tamamen kapandıktan sonra yere düştüm.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun Yaren!" Diye bağırdın Ayaz.

"Ayaz beni odama çıkar." Dedim ve gözlerimi kapattım. Ayaz'ın beni kucağına alışını hissettim o kadar yorgun hissediyordum ki ne olacaktı bilmiyordum.

"Abla lütfen beni kurtar, dedem bana çok zarar veriyor." Duyduğum ses o kızın sesiydi.

"İrem!" Diye bağırdım.

"Annemi dinleme gel abla buraya her şeyi öğren artık." Dedi bana ve gözlerimi açtım. Bu bir rüya mıydı yoksa İrem'in bana verdiği bir işaret mi? Yanımda ki telefonumu elime aldım saat akşam 5 olmuştu ben kaç saattir uyuyordum haberim bile yoktu. Odamdan çıktım ve yürümeye başladım, merdivenlerden indiğimde Asu'yu gördüm.

"Abla!" Diye koşarak sarıldı bana.

"Yavru kuş seni çok özledim." Dedim ve onu öptüm.

"Bir yere gidecek misin?" Diye sordu dolu gözleriyle.

"Bu gece ve yarın akşam olamayacağım güzelim. Bu gece mezuniyet planımız var yarın ise öğretmenimizin düğünü var o yüzden özür dilerim." Dedim ve yanağına öpücük kondurdum. "Ama bugün teyzemi üzmezsen yarın seni götürücem söz." Dedim ve Asu çocuksu heyecanla bana sarıldı.

"Teşekkür ederim ablam." Dediği an aklıma İrem geldi. Asu benimle mutlu ve çocukluğunu yaşayabiliyordu ama İrem dedem tarafından bilmediğimiz bir yerde tutsak kalıyordu.

"Hadi biz gidip hazırlanalım ve sonra gidip eğlenip gelelim olur mu?" Diye sordum Asu'ya.

“Peki ablacığım.” Dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu. O sırada gözlerim Ayaz’ın gözleri ile buluştu.

“Teyze dikkat et olur mu?” Diye sordum, biliyordum onu koruyacağını annesiydi sonuçta ama korkuyordum.

“Merak etme kızım, o benim kızım sayılır.” Sayılmaz teyze o senin kızın, içimden geçirmeye devam ederken Ayaz bana bakmaya devam ediyordu.

“Hadi çıkın hazırlanın 1 buçuk saatiniz var.” Dedi Ayaz, aslında 1 saatimiz vardı ama Ayaz 1 saatte zor hazırlanacağımızı biliyordu. Odama çıktık Doğa ile ve dolaptan iki tane elbise çıkardı, bende şaşırarak baktım.

“Sen bunları ne ara aldın?” Diye sormama kalmadan iki tane çanta ve ayakkabı çıkardı.

“Siyah benim bu gri olanda senin giyinelim birbirimizin saç makyajını yaparız.” Dedi ve ben odada ki banyoya girip elbisemi giydim ama fermuarımı çekemedim. Elbise düşmesin diye elimle tutarak dışarı çıktım ve Doğa’nın da aynı durumda olduğunu gördüm.

“Sende mi?” Diye sordum ve bana gülerek baktı. Kolundan tutup çevirdim onu ve fermuarını çektim sonra bende arkamı döndüm, Doğa benim fermuarımı çekti.

“Ayaz’a ve Kuzey’e ihtiyacımız yokmuş.” Dedi gülerek.

“Ay tamam onlar söylenmeden saçını makyajını yapayım senin sonra sen bana yaparsın ayakkabıları giyer çıkarız.” Dedim ve en zor aşamaya geldik.

Doğa’nın saçı örgülüydü, makyajı ise o kadar güzel olmuştu ki güzelliği beni bile etkiledi.

“Ay hadi sıra sende.” Dedi ve kalktığı sandalyeye oturdum. Saçımı dağınız topuz yaptı ve hafif bir makyaj yaptı. 1 saat çoktan geçmişti bile biz ayakkabılarımızı giyip çantalarımızı aldık ve aşağı indik.

“Sonunda hazırsınız ya!” Diye isyan etti Tarık ama Kuzey ve Ayaz ağızları açık bir şekilde bize bakıyordu.

Sonunda etkinliğin yapılacağı o mekana gelmiştik çok güzel bir ortamdı yıldızlar gökyüzü bize gülümsüyordu sanki. Ayaz bana baktı ve kulağıma fısıldadı.

“Kuzey’in yanından ayrılma biz Doğa ile kan içip gelicez.” Dedi ve onun dudaklarına bir öpücük kondurdum.

“Tamam hayatım.” Dedim ve Kuzey’e baktım.

“Hayat ne garip dimi?” Diye sordu Tarık.

“Neden?” Diye sordum. Kuzey ise şaşkın bir şekilde Tarık’a baktı.

“Abi baksanıza geçen flörtleştiğim kız şu an burada sevgilisi ile. Hayır anlamıyorum ilişkiye hazır değilim diyip nasıl sevgili yaptı?” Diye sorduğunda gülerek baktım.

“İlişkiye hazır ama seninle değilmiş Tarık.” Dedim. Kuzey ise acı dolu baktı.

“Lan bana baksana yıllarca peşinden koştum da ne oldu sorunsuz ilişkimiz mi oldu?” Diye sordu Kuzey. İkisi ile gülerek ve biraz dertleşerek sohbet ettik.

“Ben içecek almaya gidiyorum.” Dedim ve yanlarından ayrıldım. Bar kısmına gidip kendime çilekli kokteyl aldım ve geri dönecekken karşıma Mira çıktı.

“Benim elimden her şeyimi aldın Yaren!” Diyerek bağırmaya başladı.

“Sen salak mısın çık git başımdan.” Diyerek onu ittim. Karşımda ki görüntü ile şaşırdım elinde bir bıçak vardı ve o bıçak kalbime saplandı.

Ruh bedeni bırakıp mı giderdi yoksa beden mi ruhu bırakırdı. Aslında bizim varlığımız neydi, bu hayatı yaşamayı biz mi seçtik yoksa bu hayata mahkum olanlar mı bizlerdik.

- - - 

Daha fazla bekletmemek için bu bölümler günde 2-2 olaracak şekilde atıyorum çünkü zaten hazırda sadece duruyorlar her türlü kitap bitecek 1-1 atsamda 2-2 atsam da bitecek o yüzden umarım bölümü çok seversiniz.

 

Sizi Seviyorum

~Tubanur

Yaren Su Yutar

 

Doğa Aslan

Bölüm : 15.09.2025 14:30 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...