
Neredeydim, çıkışı nasıl bulacaktım bilmiyordum ama çıkış benim için o kadar zor bir yol olmuştu ki ulaşamıyordum.
Tam Asu’nun yanına gidecektim ki bir tırmanma sesi duydum kalbim deli gibi atmaya başladı Ayaz’ın arkasındaydım ona çok yakındım ve kalp atışımı duyuyordu biliyordum.
“Lütfen git kardeşini koru.” Dedi Ayaz
“Camı açıp konuşsak mı acaba?” Diye sordum.
“Yaren salak olma tanımadığımız birine kapıyı açıp ‘gel güzel kardeşim insan da var evde doya doya içersin kanını’ mı demek istersin Yaren?” Diye sordu.
“Haklısın.” Dedim mahçup bir sesle.
“Onunla savaşacak gücüm yok Yaren kan içmedim bugün ve güçsüzüm.” Dedi dışarıya bakarak. O an güvenim o kadar fazlaydı ki bileğimi uzattım yüzüme baktı,
“Saçmalama ne yapmak istediğini anladım.” Dedi ve kolumu geri itti, o an makası aldım ve bileğimden kan akacak kadar bir çizik attım.
“Ayaz.” Dedim bakmadı.
“Kan kokusu alıyorum Yaren sakın!” Dedi, ona doğru ilerledim ve gösterdim gözleri değişti. “Yapmak istemiyorum canını yakmak istemiyorum.” Dedi ve bileğimi ağzına götürdüm kan tadını aldıktan sonra kontrolden çıktı.
“Beni korumak istiyorsan buna ihtiyacın var.” Dedim kanımı emerken, başım dönmeye başlamak üzereydi ki kolumu bırakıp beni tuttu. “Bilerek yaptın dimi?” Diye sordum.
“Sen güvende olmazsan seni bırakıp gidemem.” Dedi ve gözlerim kapandı beni bayıltacak kadar kanımı içmişti derdi beni mi korumaktı yoksa beni tutsak etmek mi?
Ayaz’dan
Biliyorum onu bayıltmak kötü bir fikirdi ama yapmak zorundaydım, onu korumak zorundaydım. Bedenimde onun kanı geziniyordu, bana güvenini hissediyordum ama bana güvenmek istemiyor gibi. Biri bir insanın ne kadar kafasını karıştırırsa o kadar kafam karışmıştı, ben Ayaz Kandemir bir vampirim ve 168 yaşındayım. Ne olursa olsun bir vampirdim ve geçmişte yaptığım bir hata beni korkutuyordu ona zarar vermekten korkuyordum.
(1861 Yazar’dan)
Ayaz vampir olalı 4 yıl geçmişti kan içerken insanları öldürüyor, kanlarını dondurana kadar emiyordu.
“Ne demek bir insana aşık oldum Ayaz!” Doruk’un isyanı ile Ayaz başını kaldırdı.
“Benim de duygularım var bende aşık olabilirim Doruk!” Diye yükseldi Ayaz.
“Sen salak mısın? Bir vampirin sonsuz ömrü vardır insanlar ise beslenme kaynağımız saçmalama.” Diye uyardı Doruk. O sırada Mira geldi Ayaz’ın ilk vampir aşkı.
“Ayaz aşkım?” Diye sordu onda ki garipliği anlayarak sonra Ayaz’ı öpmediğini farkedince dudaklarına bir buse kondurdu.
“Onu ısırmalısın Ayaz!” Dedi Doruk, Ayaz ne kadar istemese de Doruk Mira’yı telkin etmişti ve boynunu ısırdı. Ayaz boynundan akan kan’a hayır demek için o kadar tutmuştu kendini ama yapamamıştı. Ayaz’ın dişleri boynuna geçtiği an, Mira’nın bedeni titredi. Ayaz kendini durdurmaya çalıştı ama kanın sıcaklığı damarlarına işledikçe açlığı gözlerini kararttı. Mira’nın elleri, önce onu itmek ister gibi kasıldı, sonra yavaşça düştü. Bir an sonra ise tamamen hareketsiz kaldı. “Heh böyle.” Dedi Doruk zaferli gülüş ile, Ayaz ne yaptığının farkına vardığında her şey için geç kalmıştı bir vampir kanı bile artık Mira’yı hayata getiremezdi.
(Günümüz Yaren)
Gözlerimi açtığımda Asu ile birlikte uyuyorduk ama en son Ayaz benim odamdaydı biri eve girmeye çalışıyordu Ayaz güçlenmek için kanımı içmişti ve beni bayıltmıştı dur bir dakika nasıl yani kolyem varken bana nasıl dokunmuştu ki?
“Ayaz?” Diye seslendim en alt kattan ses geldi,
“Buradayım.” Dedi ve sese gittim. Kan içiyordu.
“Kahvaltı mı yapıyorsun?” Diye sordum.
“Evet tadı mükemmel, denemek ister misin?” İğrenerek baktım.
“Lütfen hayatım boyunca almasam olur mu?” Dedim ve güldük. O an kapı çaldı Ayaz şaşkın şekilde bana baktı.
“Teyzen burayı bilmiyor dimi?” Diye sordu.
“Hayır.” Dedim şok içinde. Ayaz ilerledi ben peşinden gittim kapıyı açtık ve o üçünü gördük. Doğa, Kuzey ve Tarık biz şok içinde bakarken onlar gülüyordu.
“Sürpriiiiz!!” Diye bağırdı Doğa, Ayaz ve ben aynı anda “şşş” dedik ve Doğa kötü bir şey yapmış gibi geri çekildi.
“Asu uyuyor.” Dedi Ayaz. Kardeşime olan ilgisi beni duygusallaştırmıştı.
“Tamam, bugün okulu ekip piknik mi yapsak?” Dedi Doğa.
“Biliyorsun ben bu işlere gelemiyorum bunun fikri.” Dedi Kuzey.
“Bence güzel fikir yeni kızı daha iyi tanırız.” Dedi Tarık.
“Asu?” Diye sordum.
“Avukata gideriz okuluna da bildiririz dosyayı da teyzene götürür imzalatırız ona da izin almış oluruz o da bizimle gelir erken dönmeyiz büyük ihtimal. Onun uykusu gelince de arabada uyur bizde devam ederiz olur mu?” Plan güzeldi.
“Tamam olur.” Dedim sevinçle.
“O zaman biz hazırlıklara devam edelim burada siz o işleri halledin gelirsiniz.” Dedi Doğa.
“Tamam, Yaren sen Asu’yu uyandır bir şeyler hazırlasın Doğa ona sen onu giydirirken sonra o yerken biz hazırlanır çıkarız.” Onun yemek yemesini bile düşünüyordu.
“Peki ben uyandırıyorum sen avukatı arar mısın?” Diye sordum. Gözleriyle tamam dedi. Ben yukarı çıkıp Asu’yu uyandırdım.
“Had okula gitmeyeceksin ilk önce avukat ablana gidicez sonra teyzemize ve sonra en güzeli piknik yapacağız hadi kalk. Doğa ablan var o sana kahvaltı hazırlıyor.” Dedim ve Asu hemen kalktı.
“Elbise giymek istiyoruuuum.” Dedi heyecanla.
“Aşkım pikniğe gitmeseydik olurdu ama orada elbise ile rahat edemezsin.” Asu üzüldü ama hak verdi. Ona aldığım bir kaç kıyafetin içinde mavi tayt ve beyaz tişörtünü aldım onu giydirdim, saçlarını at kuyruğu yaptım ve bilekliğini taktım. “Bunu çıkarma olur mu, ben demeden Ayaz abin demeden sakın çıkarma.” Dedim ve gülümseyerek baktı.
“Tamam ablacım.” Dedi ve yanağımı öptü. Her ihtimali gözümün önüne alarak Asu’ya küçük bir çanta hazırladım yanıma kıyafet aldım. Kendi odama girdim ve Ayaz’ı gördüm. Bana baktı gülümsedi ve göz kırpıp odasına ilerledi. Bende siyah tayt ve kırmızı bir tişört giyip biraz vampir havasında makyaj yaptım saçlarımı açık bıraktım. Ayaz hazırlanmıştı çantamı ve Asu’nun çantasını aldım siyah ayakkabımı giydim ve odadan çıktım.
“Kırmızı yakışmış.” Dedi kırmızı gömlek ve siyah pantolon giymiş olan Ayaz.
“Teşekkür ederim sana da. Al çantaları sen çık önden ben Asu’yu alıp geliyorum.” Dedim ve aşağıya indik. Asu en sevdiği yemekleri yiyordu.
“Sen Asu’nun en sevdiği yemekleri nereden biliyorsun?” Diye sordum Doğa’ya bana baktı ve güldü.
“Ayaz abisi söyledi.” Dedi Kuzey. Gülümsedim ve Asu’ya odaklandım.
“Prensesim hadi bakalım işimiz var sonra pikniğe gideceğiz.” Dedim. Asu’ya ayakkabılarını giydirip evden çıktık. Arkaya Asu’yu yerleştirip kemerini taktım bense Ayaz’ın yanına geçtim. Asu’ya telefonumu ve kulaklık verdim bizi duyamasın diye çünkü Ayaz bana kolyem varken dokundu bunu nasıl yaptığını merak ediyordum.
“Ayaz sen bana kolyem varken dokundun nasıl?” Diye sordum ve arkayı gösterdi, duymasından korkuyordu. “Merak etme duysa da anlamaz.” Dedim,
“Sana dokunmama sen izin verdiğin için dokunabildim eğer sen bana dokunmama izin vermeseydin büyük ihtimal saldırgan bir vampir olacaktım.” Dedi arabayı sürerken. Okula geldiğimizde Ayaz benimle gelmek istemedi Asu ile kalmak istedi.
“Sadece kimsenin sana dokunmasını isteme emin ol hiç bir vampir sana dokunamaz o zaman.” Dedi tamam der gibi göz kırptım ben inerken Asu kulaklıklarını çıkarıyordu. Onunla özel bir şey konuşacaktı galiba. Kapıyı kapatırken ne konuşacak olduğunu duydum.
“Ayaz abi sen ablamın sevgilisi misin?” Sorusu beni şoka uğraştırmıştı duymamış gibi yapıp Asu’nun öğretmeninin yanına gittim.
“Merhaba hocam nasılsınız?” Diye sordum ilk önce.
“İyiyim Yaren sen nasılsın?” Diye sordu kadın.
“Bende iyiyim, Asu’yu bugün getiremeyeceğim adliyede işlerimiz var haberiniz olsun istedim.” Dedim ve gülümsedim.
“Tamam Yarenciğim sizi anlıyorum zaten problem yok.” Dedi ve gülümsedi öğrencisi çağırınca gitmek zorunda kaldı. Bende geri dönüp arabaya gittim. “İzin aldık hadi bakalım hemen adliyeye.” Dedim ve yola koyulduk, radyodan bir şarkı açtım, ‘Belkide ben olmalıydım şu an senin yanında’ şarkıya giren Pera oldu. Asu ise arkada uyuya kalmıştı bende şarkıyı kıstım 15 dakikaya adliyeye gelmiştik yol o kadar boştu. Asu’yu uyandırıp gittik imza işlerini halledip bana kâğıt verdiler teyzeme imzalatmak için buradan oraya gitmek 10 dakikaydı biz arabaya bindik ve 10 dakika sonra eve gelmiştik anahtarı çıkartıp kapıyı açtım karşıma ilk çıkan Aras oldu.
“O sen yaşıyor muydun?” Diye sordu.
“Yavşak olma Aras teyzem nerede?” Diye sordum eve girerken, Ayaz ve Asu’da peşimden geliyordu.
“Mutfakta.” Dedi ve mutfağa ilerledim.
“Teyze hiç bir şey sorma Asu’nun velayetini istiyorum şunu imzalar mısın bu evde kalmak istemiyoruz şu an lütfen, bir gün anlatacağım sadece lütfen şunu imzalar mısın?” Diye sordum teyzem bana döndü ve ters ters baktı.
“Siz benim ablamın emanetisiniz şimdi o arkanda ki çocuğu bırak ve evinize dönüyorsunuz, ben hiç bir yere imza atmıyorum!” Dedi ve tezgaha vurdu.
Siz hiç çaresiz çıkmaz yolda hissettiniz mi ben şu an yoldaydım kardeşimi koruyamıyor ve kaçıramıyordum. Ama şunu da kendime diyordum, bir vampirle hayat nasıl geçerdi bilmiyorum ama tek varlığım o kalmıştı.
- - -
Evet o güzel süprizi geliyor ama ilk önce bu bölüm hakkında konuşmak istiyorum bu bölümde biraz normal hayata ilerlemelerini istedim o gizemlinin kim olduğunu herkes merak ediyor biliyorum ama yakında o gizemli kişi ortaya çıkacak o yüzden beklemede kalın şimdi bir kaç soru ile süprizleri veriyorum.
Sizce gizemli kişi kim?
Teyzesi Asu’nun velayetini verecek mi?
Ayaz güvenilir biri mi?

Böyle daha güzel bir hava vermek istedim sizce nasıl gözüküyor?

Bu da Yaren’i merak edenlere gelsin hadi bakalım ben kaçar
Sizi Seviyorum
~Tubanur PEKER
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 436 Okunma |
284 Oy |
0 Takip |
30 Bölümlü Kitap |