15. Bölüm

Acaba ölümleri yazmasam mı yada olaylar çok mu hızlı ilerliyor?

Yazarken ne yazsam diye çok düşündüğüm anlar oluyor bilmiyorum kafam çok karışık.

Her oy yeni bir bölüm demek bu yüzden oy atmayı unutmayın

Keyifli okumalar.

___

Sessizliği dinle, söyleyecek çok şeyi var...

Bölüm 15; Zorunlu sesizlik

Hazar Saraçoğlu

『♡』

Sinir krizi geçirmeme ramak kalmıştı.

Konuşamamak ne iğrenç bir şeymiş arkadaş Can ulan! Bu herif'e cevap vermemek aşırı derecede zoruma gidiyordu bir ara dayanamayıp ona saldırmıştım. Bu yüzden benden uzakta konuşuyordu tipsiz herif.

Salonda eflatun, Erdeniz, Karan ve ben vardık bugün pazar olduğu için Eflatun eve gelmişti şimdide babasının kolları arasında filim izliyordu bu görüntüye bakmamak için bakışlarımı televizyona çevirdim.

"Baba Hazar'ı kim öldürmeye kalktı?"(Eflatun)

Geri onlara baktım. Karan bana kısaca bakıp önüne geri döndü.

"Kimin yaptığını bilmiyoruz zaten önemli de değil."

Bir gözüm seyirdi neden önemli değil? Ölüyordum lan ben senin gibi baba olmaz olsun duygularım darma dağınık olmuştu ama alıştım ben beni yok saymasına telefonuma bildirim gelince telefonu alıp mesaja baktım.

Atakan

Seni öldürmeye çalıştıkları günün kamera kayıtları.. Ve yerinde olsam o kaçık ailede bir dakika bile durmam.

23:30

✓✓

Oturduğum yerden kalkıp Merdivenlerden yukarı tırmanıp odamın kapısını açıp içeri girdim kapıyı kilitleyip videoyu izlemeye başladım.

Ben kalkıp lavaboya gidiyorum ve benden sonra çalışan kıyafeti giymiş biri bizim masaya bakıyordu ve Şeref başını sallayınca adam peşimden geliyordu bekle Asrın da bunu görüp sırıtıyor lan! Manyak herif ikinci videoyu izlemeye başladım.

Burada da lavabonun kapısının önünde duran Asrın saatine bakıyor ve kapının önünde ileri geri gittikten sonra kapıyı zorlamaya çalışıyor ama sanki yavaş hareket ediyordu sinirle telefonu kapatıp yatağın üzerine fırlattım.

Ulan! Ben Can dan şüpheleniyor ken beni öldürmeye kalkan Asrın çıkıyor odanın içinde turlamaya başladım birilerini öldürmek istemiyorum ama bana başka seçenek bırakmıyorlar bu kayıtlar ile polise gitsem adam bir saat içinde serbest kalır öf ledim.

Diş ipi ile beni öldürecekler di banyoya girip dolaptan şapka aldım dolaptan da bana lazım olan şeyi alıp odaya geri dönüp telefonu alıp cebime yoladım. Kapıyı açıp odadan çıkıp kapıyı kilitledim. Merdivenlerden aşağı inmeye başladım salon arkada kalıyordu mutfağa girip balkon kapısını açıp dışarı çıktım.

Vakit kaybetmeden koşmaya başladım

Biraz ilerleyince bir taksiyi durdurup arabaya bindim. Telefonu alıp Erdeniz'e mesaj attım kimsenin odama gelmesini istemediğimi belirttim. Ceketin cebindeki eldivenleri alıp ellerime taktım.

Sonunda istediğim yere varınca şoföre parayı verip arabadan indim. Ellerim cebimde ilerlemeye başladım. Keşke ıslık çala bilseydim villanın etrafından dolanıp arka cepheye bakan duvara doğru koşup tek bacağımı duvara yaslayıp kendimi yukarıya attım. Duvarın üzerinden aşağıya atlayıp karanlık olan yerden yürümeye başladım.

Evin arka kapısı aralıktı kapıyı itip içeriye girdim. Ses çıkarmadan salona doğru yürümeye başladım salona girince dizlerinin üzerine çökmüş adamı ve koltukta oturmuş kişiye baka kaldım.

"Gel gel bende seni bekliyordum."

Geri zekalı herif bana haber verseydi bu kadar çok zahmete girmezdim. Yanlarına yaklaşıp işaret diliyle konuşmaya başladım.

"Senin burada ne işin var?"

Kafasını yana doğru eğerek sırıtma ya başladı.

"Ayıp ediyorsun kardeşimi öldürmeye çalışan iti ortadan kaldırmak için geldim."

Bende sırıtma ya başladım adama yaklaşıp sehpanın üzerine oturdum.

Şimdi göz göze gelmiştik ağzı bantlı olduğu için ne dediğini anlayamıyor dum. İşaret diliyle konuşmaya devam ettim.

"Şerefsiz şeref seni zaten öldürecektim ama listenin sonunda olduğun için bu ölüm ani olacak."

Korkuyla gözlerimin içine bakıyordu gözlerinde sanki biraz hayret vardı.

"Annemin ölümünde senin de payın var annem güzel kadındı öyle değil mi?"

Kafasını salladı oturduğum yerden kalkıp ona yaklaştım. Ayağımı kaldırıp karnına geçirdim iki büklüm olmuştu it herif bir dizimi kırıp önüne eğilip onunla göz göze geldim.

"O kadın hamileydi piç kuruları ona bunu neden yaptınız?"

Bana ona bunu neden yaptınız birisi toprak olurken birisi kirlendi ellerinde kanlar olan birine döndü gözlerimi kapadım aklım almıyordu bunu ona nasıl yapa bildiler?

Gözlerimi açıp ona bakmaya başladım.

"Ben intikam almayı sevmem ama ödeşmek adettendir."

Önünden kalkıp arkasına geçtim ipi çıkardığım gibi boynuna doladım. Çırpınmaya başladı ipi daha sıkı tutmaya başladım herkes yaşatığını yaşamadan ölmeyecek buna izin vermem.

Sonunda çırpınmaya son verdi ama onu bırakmadım ellerimin üzerine akan sıcak sıvıyı hissedebiliyorum.

"Bırak artık öldü çoktan."

Onu iterek serbest bıraktım dizlerimin üzerine çökmüştüm ilk kez ellerim titremiyordu galiba buna alışıyorum. Yerden kalkıp tiksintiyle süzdüm onu Atakan konuşunca zorlukla bakışlarımı ona çevirdim.

"Eee ne yapacaksın?"

Ellerimi havaya kaldırıp işaret diliyle konuşmaya başladım.

"Korumalar onları halettin öyle değil mi?"

Kafasını salladı güzel bu işimize yarayacaktı. Koltuğun üzerinde duran pike gözüme çarptı onu alıp cebimdeki çakmağı çıkarıp ateşe verirdim. Pike alev alınca onu koltuğun üzerine fırlattım.

"Lan gömeseydik ya adamı?"

Onu kolundan tutup çekiştirip götürmeye başladım. Gömmek zahmetli olurdu ve onun nasıl öldürüldüğünü herkes öğrensin istiyorum özellikle Asrın denilen herifin bilmesini istiyorum.

Evden çıkıp boş sokakta yürümeye başladık büyük bir gürültü sesi geldi ev havaya uçmuştu kıkırda'dım ama sesim çıkmadı buda biran önce iyleşe iyi olurdu.

"Asrın ona dikkat et o herif düzgün birine benzemiyor."

Omuz silkip ilerlemeye devam ettim.

Yol ayrımına gelince onunla vedalaşıp koşmaya başladım. Yaklaşık beş saat boyunca hem yürüyüp hem koşmuştum eve varınca ışıkların söndüğünü gördüm. Çıktığım gibi eve girip kendimi odama attım.

Ve evin kameralı bozuktu bazen şans benden yana olabiliyordu banyo yaptıktan sonra yatağa uzanıp uyudum. Sabah koşturmaca sesleri yüzünden uyanmak zorunda kaldım.

Ne oluyor amk ne bu tantana?

Yataktan kalkıp banyoya girip ellerimi yüzümü yıkayıp odadan çıktım. Merdivenlerden aşağı inmeye başladım salona girince ev ahalisinin televizyon karşısında dikildiğini gördüm.

"Ateş Seçkin evinde çıkan yangında hayatını kaybetti."

Hadi canım onun gibi dikkatli ve onlarca koruma ile gezen bir adam nasıl olurda basit bir yangında öle bilirdi? Onun yoğun bakışlarını üzerimde hisede biliyordum. Ona dönüp 'Ne var?' dercesine kaşlarımı kaldırıp indirdim.

Bana bakmaya son verip televizyona baktı bu daha başlangıç sana neler yapa bileceğimi zamanla göreceksin Asrın Çakır.

"Yalan söylüyorlar onun gibi bir adam basit bir yangında hayatını kaybetmez."(Can)

Dediğim gibi en olmadık anda aklını kullanıyordu bu salak herif.

"Evet abim haklı onu biri öldürmüş olmalı."(Eren)

Sevip sonrasında nefret ettiğim tek kişi bu salak made bağımlısı Eren di

Onlar tartışmaya devam ediyor ken salonu terk edip mutfağa girip boş sandalye geçip oturdum. Ben kahvaltı yapmaya başladıktan sonra onlarda gelip kahvaltı yapmaya başladı.

"Hazar! sesin düzelmedi mi?"(Asrın)

Ne kadar salakça bir soru iyileşti ben keyfinden konuşmuyorum anasını satayım. Kafamı iki yana salladım.

"Bugün hastaneye git baktır konuşup konuşamıyacağını öğren."

Kafamı salladım bende bunu merak ediyordum ama neden bu birden bire ilgini çekti Asrcık? Her neyse bunu sonrada öğrene bilirdim dilimi dudaklarımın üzerinde gezdirdim.

Doyunca mutfaktan ayrıldım üzerimi değiştirmiş odadan çıkmıştım. Kapının önünde bekleyen arabaya ilerleyip kapısını açacak ken biri kolumu sıkıca tutup sırtımı arabaya çarptı.