3. Bölüm

3. Bölüm

tubi
tubi371

Kitabın sonunda düşüncelerinizi paylaşmayı ve oy vermeyi lütfen unutmayın; geri bildirimleriniz benim için çok değerli. Keyifli okumalar dilerim.

 

___

 

"İçte tutulan gözyaşları akıtılanlardan daha acıtıcıdır."

 

- Stefan Zweig

 

Bölüm 3;"Acının tatlı tebessümü."

Hazar Saraçoğlu

 

『♡』

 

 

Sabah erken kalkmak zorunda kalmıştım çünkü kolum uyuşmuştu yataktan sırt üstü dönüp bir kaç dakika nerede olduğumu anlamaya çalıştım. He doğru ya ben öz babamın evine gelmiştim odada iki kişilik yatak iki komodin çalışma masası vardı yataktan kalkıp banyo olduğunu düşündüğüm kapıyı açıp içeri girdim.

 

Banyo bir oda kadar büyüktü boydan boya olan dolabı açıp içine bakınca ıslık çaldım çeşit çeşit kıyafet vardı üzerimdekileri çıkarıp soğuk suyun altına girdim. Havluyla kurulan maya başladım. Dolaptan siyah t-shirt siyah kot pantolon ile siyah converse ayakkabıyı alıp giydim.

 

Saçlarımı dağıtıp aynadan kendimi süzdüm. Sarışın, buz mavisi gözlere ve keskin yüz hatlara sahiptim. Çok yakışıklıyım maşallah nazar değmesin bana kendimi övmeye son verip banyodan çıkıp odaya geri döndüm.

Kafamı kaldırınca irkildim.

 

Yatağın üzerinde oturan kaç numaralı abiydi? Benim kadar olmasa da yakışıklıydı bana dik dik bakmaya devam ediyordu bende tek kaşımı kaldırdım.

 

"Eşyaların geldi bundan sonra bizimle beraber yaşayacaksın buna alışsan iyi olur."

 

Tehdit mi etti la bu beni? Yere bakınca iki üç parça olan eşyalarımı gördüm.

 

"Alışmak bana göre değil birader."

 

Oturduğu yerden kalkıp üzerindeki Ceketi düzelti bu aile neden uzun?

Tam önümde durdu.

 

"Bu ailede anne ve babamıza saygısızlık etmeyiz bu yüzden babamla konuşurken üslubunu düzelt babamın piçi."

 

Omuzum'a iki kere vurup odadan

çıkacak ken onu durdurdum.

 

"Dediğin gibi ben bir piçim benimle uğraşma zararlı çıkan sen olursun şimdi odamdan siktir git."

 

Omuzuna iki kere vurup onu odamdan dışarı attım. Ah işte bende bunu istiyordum. Demek ki babanızın yanında iyi çocuk pozu kesiyorsunuz bunu bilmek işime yarayacaktı odadan çıkıp merdivenlerden aşağı inmeye başladım.

 

Bir yerden sesler geliyordu o tarafa doğru yürümeye başladım. Burası mutfaktı duvara sırtımı yaslayıp kollarımı göğsümde bağladım. İkizler ve anneleri kahvaltı hazırlıyordu.

 

"Anne bir şey söyle şu beceriksiz oğluna."(Erdeniz)

 

Sucuklu yumurta yapıyordu lar ve yumurta yere düşüp kırılmıştı. Anneleri gülmeye başladı.

 

"Sakar değil benim oğlum sadece bir kazaydı."

 

Oğlunun yanağından öpüp kahvaltı hazırlamaya devam etti.

 

"Annem beni senden daha çok seviyor kudur."(Eren)

 

Kaşığı tezgahın üzerine bırakıp kafasını annesine yaklaştırdı.

 

"Öp kız beni yoksa yardım etmem sana."(Erdeniz)

 

"Kavga etmeyin ikinizi de çok seviyorum canlarım benim."

 

İkisini de tekrar öptü onlara buruk bir tebessümle bakıyordum. Kalbime sızı girince oradan ayrıldım. Evden çıkıp evin etrafını turlamaya başladım evin etrafı resmen surlar ile kaplıydı iki çıkış yolu vardı ama etrafta dolaşan çok sayıda koruma vardı yani evden gizlice çıkmak imkansızdı toprağa tekme attım.

 

"İstediğin zaman evden çıkıp geri döne bilirsin."

 

Yanıma yaklaşıp benim gibi boş boş duvarlara bakmaya başladı. Çocuk kandırıyordu sanki söylediğine kesinlikle inanmıyordum. Nede olsa beni bayıltıp evine getirmişti sitin sene ona güvenmem bir daha.

 

"Beni araştırmış olmalısın."

 

"13 yaşındayken yetimhaneden kaçıp sokaklarda yaşamaya başlıyorsun yaşın kayıtlarda bir yıl büyük kaydedilmiş bu yüzden liseyi bir yıl önce bitirdin tek arkadaşın Deha Toprak ve son bir kaç yıldır da Bahri Altaş'a ait olan spor salonunda eğitim görüyorsun."

 

Tamam ben bile bu kadarını bile tahmin etmemiştim. Bozuntuya vermeden devam etmesini bekledim.

 

"Sabıka kaydının silinmesi için işlemleri başlattım."

 

Ne! Kafamı çevirip ona baktım. Bunu yapa bilir miydi gerçektende? Soru dolu gözlerle ona bakıyordum.

 

"Köpek yavrusu gibi bakma paran varsa herşeyi yapa bilirsin."

 

Bu adam benden bile daha çok kendini beğenmiş küstah biri aynı genlere sahip ola biliriz ama zere ona benzemiyordum. Sabıka kaydım silinse işime gelirdi en azından iş bulmak kolay olurdu artık.

 

"Hadi gel kahvaltı yapalım."

 

Kedi yavrusu tutar gibi ensemi tutup beni kendine çekip kolunu omuzum'a attı ondan uzaklaşmaya çalıştım ama adam aşırı derecede güçlüydü parfümü çok güzel kokuyordu kendine gel geri zekalı bu adamdan kurtuluş yoktu anasını satayım.

 

Eve girince sonunda beni serbest bıraktı ondan uzaklaştım. Yemek odasına girince aile üyelerinin çoktan yerlerini aldığını gördüm boş olan sandalyeyi çekip oturdum. Karan bey de oturunca kahvaltı yapmaya başladık kimse konuşmadığı için bende sessizliğimi bozmadım.

Sonunda çil yavrusu gibi dağılmaya başladılar.

 

Bana piç diyen abiyle göz göze gelince sırıtma ya başladım. Kaşlarını çattı eh abiler tarafından yok sayılıyordum.

Annelerini öperek evden ayrılmaları başka bir olaydı zaten masada üç kişi tek kalmıştık.

 

"Üniversiteye gitmiyor musun?"

 

İlgili bir anne adayı ama bu tavırları samimi gelmiyordu.

 

"Hayır gitmiyorum."

 

Kadın daha fazla soru sormak yerine işe gitmesi gerektiğini söyleyip bizi baş başa bıraktı yeşil gözlerine baktım.

 

"Ben bu koca evde tek başıma ne yapayım?"

 

Aşır derece dikkatli bir şekilde bakıyordu gözlerimi kaçırmak istedim bir an.

 

"Dediğin gibi kocaman ev yapacak bir şeyler mutlaka bulursun sen."

 

Oda yemek odasını terk edince arkasından bağırdım.

 

"Beni burada daha fazla tutamazsın."

 

Çalışanlar sofrayı toplamaya başladı öf be resmen esir alındım. Oturduğum yerden kalkıp balkona çıkıp sigara yaktım kendimi yanlız hissediyorum.

 

Telefonu cebimden çıkarıp bildirime baktım.

 

Deha

Öldün mü lan yoksa?

00:00

 

Deha

Konum at amk salağı.

00:01

 

Deha 

Lan polise giderim bak bak şu mesajlara şerefsiz.

00:02

 

Bunun gibi bir sürü mesaj gönder mişti onu daha fazla bekletmeden mesaj gönderdim.

 

Siz

Avukat bozuntusu benim babam olduğunu söylediği adamın yanına götürdü ve onunla hastaneye gidip DNA testi yaptırdım.

 

Siz

Babam çıktı adam şimdide onun evindeyim endişe etme.

 

Siz

 

Yaşıyorum daha ölmedim. Sadece bu evde zorla tutuluyorum, adamın inadı inat yani amk bu herif hayata beni bırakmaz ve unutmadan

****Konum

13:12

 

Tek arkadaşım olsa da o benim kardeşim gibiydi onunla sokaklarda tanışmıştım. O benim ailem dediğim tek kişiydi ve sabıka kaydındaki bir çok suçu onun için işlemiştim ama yinede seviyordum o iti birden çocuk sesleri gelmeye başladı ne oluyor?

 

Sigarayı söndürüp içeriye girdim. Bir kadın ve iki çocuk salonda oturuyordu kadın beni görünce oturduğu yerden kalkıp gülümseyerek yanıma yaklaşıp konuşmaya başladı.

 

"Merhaba canım ben Sevil Yavuzun karısıyım sende Hazar olmalısın?"

 

Yavuz kim ablacım der gibi bakınca küçük bir kahkaha attı.

 

"Yavuz Çakır en küçük amcan yani."

 

"Anladım bende Hazar Saraçoğlu."

 

Kadın birden bana sarıldı elimi kolumu nereye koyacağımı bilemedim ama çok şükür hemen ayrıldı benden onun gibi geçip koltuğa oturdum.

 

"Abilerin ile tanıştın mı?"

 

"Onlar benim abim değil."

 

Kız çocuğu yerde elindeki oyuncakla oynuyordu erkek olanda telefonla oynuyordu.

 

"Normal bu nede olsa anneleri aldatıldı ve 18 yıl sonra bir kardeşlerinin olduğunu öğrendiler iyi çocuklarlar zamanla sana alışırlar ve sende onlara alışırsın."

 

Kadını dinlemiyor dum bile kafam çok doluydu. Biraz daha böyle devam ederse olay çıkartırdım aga bana piç diyen abiyi unutmamak gerekiyor onun üzerine gide bilirim bunu aklımın bir köşesine not ettim.

 

Acaba Karan beyin kaç kardeşi vardı?

Aman bana ne biran önce buradan ayrılma planları yapsam iyi olacaktı bir gün bile olmadı buraya geleli ama ev nekadar büyük olsa da sanki üzerime üzerime geliyordu bu aile bir tuhaftı hemde fazlasıyla tuhaftı.

 

"Kahve içelim mi?"

 

Kadını red edip salondan ayrıldım. Kimseyi çekecek durumda değildim, ve tanımadığım insanlarla ne konuşacaktım zaten kadın sadece teselli veriyordu Kesinlikle bu sikik evden ayrılacaktım.

 

Bölüm : 19.12.2024 00:14 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...