5. Bölüm

5. Bölüm

tubi
tubi371

Yazım yanlışlarını siktir edin okumaktan keyif almaya bakın.

 

Her oy yeni bir bölüm demek

Keyifli okumalar.

___

 

 

"Keşke düşüncelerim de kapansa gözlerim kapanınca.

 

 

William Shakespeare.

 

 

Bölüm 5; Kaos ortamı

 

Hazar Saraçoğlu

 

『♡』

 

 

Sabah erken uyanmış herkesten önce salona gelmiş boş boş oturuyordum.

Kahvaltı masası kurulmuştu bile herkesten önce gidip yerime kuruldum. İçeriye girip bana kısa bakışlar atan ev ahalisi tamamlanınca derin bir nefes aldım. Günaydın bile demediler görgüsüz aptallar neyse bunu da biz ögretiriz karan beye baktım.

 

"Karan!"

 

İşte istediğim şey oluyordu ölüm sessizliği olan masadaki herkes bana bakıyordu. Masada oturan insan demeye bin şahit isteyen tipsiz topluluğa kısa bir bakış atıp tekrar onun gözlerine baktım.

 

"Sana sormak istediğim bir şey var."

 

Abi tayfası pür dikkat beni dinliyordu. Onlardan hoşlanmadığı mı söylemiş miydim? Bu aile bana samimiyetsiz ve rahatsız edici hisetiriyordu.

 

"Sor bakalım."

 

Bence buna pişman olacaktı. Dilimi dişlerimin üzerinde gezdirdim.

 

"İkizler benimle yaşıt ilk kimin annesi hamile kaldı? İşte bunu gerçekten çok merak ediyorum."

 

Ve bir çatalın tabağa düşme sesi geldi kadın nefretle bana bakıyordu. Vala umrumda değildi bu sorunun cevabını gerçekten çok merak ediyordum. Şuan tam olarak öldürücü bakışları eşliğinde cevabı bekliyordum.

 

"Bunu bilmiyorum."

 

Dudaklarımı bükerek ona baktım. Kafamı çevirince bana babamın piçi diyen abiyle göz göze geldim. Adı neydi la bunun? Ca- Can evet bu ikinci abiydi. Sırıttıp göz kırptım ne var dercesine.

 

"Bunu merak edeceğine sevgili babanın sana ne zaman soy ismini vereceğini merak et."

 

Kaşlarım havalandı doğru ya bu mevzuyu tamamen unutmuşum.

Kaos ortamı görmek istiyorum ve bunu yapacak kişi Can dan başkası değildi.

 

"Hadi ama bence sizde merak ediyorsunuz babanız iki kadını birden hamile bırakmış bunu nasıl başara bildiğini merak ediyorum."

 

Birden ayağa kalkınca sandalye büyük bir gürültüyle yere düştü.

 

"Ne diyorsun lan sen?"

 

Omuz silkip önümdeki zeytini ağzıma atım. Onun sinirden kudurmuş halı bana büyük bir zevk veriyordu.

 

"Tavırla bak düzgün konuş lan ailemle."

 

Onun ailesi de benim değil sanki ite bak. Onu takmadan sandalyeye yaslanıp gözlerimi kısıp ona bakmaya devam ettim.

 

"Tch böyle iyi"

 

Üzerime atladı bir numaralı abi onu zar zor tuttu onu çekiştirerek götürmeye başladı bir iki tana vuraydı bari. İkizlerden biri bana nefretle bakıp babasına baktı.

 

"Abim haklıydı bu piçi ailemize sokarak büyük bir hata yapıyorsun baba."

 

Oturduğu yerden kalkıp odayı terk etti ikizi de peşinden koşarak çıktı.

Karan bey arkasından bağırdı ama o durmadı.

 

"ERDENİZ!"

 

Çocuklar gidince anne ve baba adaylarına baktım.

 

"Hazarcım neden böyle davranıyorsun?"

 

İsmimi değiştiresim gelmedi değil. Kadına dokunsam ağlayacak gibi görünüyordu. Nedense onun bu tavırları samimi gelmiyordu.

 

"Nasıl davranıyorum? Oğulların bana piç diyor ama sessiz kalmayı tercih ediyorsunuz buna rağmen onlara iyimi davranayım?"

 

Kadın dediklerimi takmadan yanındaki kocasına döndü.

 

"Oğluna söyle bize düzgün davransın bu sokak çocuğu senin oğlun olmasaydı onu ne aileme nede evime almazdım."

 

Sinirle oturduğu yerden kalkıp odayı terk etti tamam istediğim şeyde buydu ama nedense kendi kalame gol atmış gibi hissediyorum. İç geçirdim neyse en azından kahvaltı yapa bilmiştim.

 

"Bize çabuk alışmanı beklemiyorum ama aileme düzgün davran Hazar Saraçoğlu yoksa nasıl davranacağını ben öğretirim inan bana bunu istemezsin."

 

Masanın altındaki elimi yumruk haline getirdim. Onlar senin ailen ya ben ben neyim sikik herif yutkundum ama boğazımda ki yumru gitmedi. Herşeye rağmen sırttım.

 

"Ben buyum kimse için değişmem. Sakın bir daha tehdit etme beni buna seni pişman ederim Karan Çakır."

 

Vereceği cevabı beklemeden oradan ayrıldım. Odaya giderken ayaklarım yeri dövüyordu resmen bana Hazarcım demesi sinir bozucuydu itici kadın odanın kapısını açıp içeri girdim odaya girince kasıtlı olarak kapıyı çarparak kapattım.

 

Saçlarımı dağıtıp odanın içinde turlamaya başladım ama sinirim bir türlü geçmiyordu. Duvarın önünde durup yumruk atmaya başladım. Çığlık atmak istiyorum yada bu evi yakıp yıkmayı ama herşeyin bir zamanı var.

 

Parmak boğumlarım soyulmuş ve parkenin üzerine kan damlıyordu kanın metalik kokusunu ala biliyordum. bu evde! Bu salak herifler ile yaşamaya alışma dan ruh sağlığı ve sinir hastalıkları hastanesine tekrar giriş yapacaktım.

 

Evet yanlış duymadınız çocuk esirgeme kurumunda bir kaç kez sinir krizi geçirmiştim, bu yüzden yurt müdürü beni iki yıl boyunca ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesine yatırmıştı bunu baba olacak lavuk biliyor olmalıydı.

 

Duvardan biraz uzaklaşıp yaptığım şah eseri inceledim. Beyaz duvara renk gelmiş oldu en azından banyoya girince dolapları karıştırmaya başladım. Sonunda pansuman malzemelerini bulup elimi temizleyip sargı bezini elime sardım.

 

Burada öylece kös kös oturmam ben odadan çıkıp merdivenlerden aşağı inmeye başladım. Evden çıkınca temiz havayı içime çektim oksijen israfları

Elerim cebimde ıslık çalarak bahçede yürümeye başladım. Bir korumayı hedef seçerek yanına yaklaştım.

 

"Birader baksana bi."

 

Koruma elleri önünde yanıma yaklaşıp konuşmaya başladı.

 

"Buyrun efendim ne istemiştiniz?"

 

Iyy kibarcık iki.

 

"Hazar de bana ve biliyorsun burada yeniyim evde nerenin neresi olduğunu bilmiyorum evi kısaca anlat bana."

 

Kafasını sallayarak anlatmaya başladı.

 

"Evde birinci ve ikinci kat aile üyelerine ait ilk kata misafirler için odalar var yemek odası ve salon zaten ilk kata bodrum katında çocuklar için spor salonu ve sinama odası var çatı katını ise ailenin çocukları kendi zevkine göre kullanıyor dışarda ise havuz ve ormanlık arazide küçük bir göl bulunuyor."

 

Ağzım açık onu dinliyordum. Amk o anlatıyor ken ben yoruldum. Merak ettiğim bunlar değildi boğazımı temizledim.

 

"Duvarlar ne işe yarıyor? Ve neden iki kapı var?"

 

Umursamaz bir edayla sormuştum.

 

"Duvarlarda elektrik akımı var yani duvarlardan uzak durun gece 00:00 korumaların yer değiştirme saati olduğu için elektrik kesilir ama bir dakika sürer iki kapının olması ise olası bir durumda evden gizlice çıkmak için var."

 

Adam iki dakika içinde beynimi sikti ya lan! Gözlerimi kırpıştırdım tamam kaçmak kolay olmayacaktı ama denemeden duramazdım ben adama teşekkür edip oradan ayrıldım. Duvarda dediği gibi elektrik akımı olup olmadığını kontrol etmek istemiyor değildim ama bu dikkat çekerdi her yerde kamera vardı zaten korumayı zar zor kör noktaya çekmiştim.

 

Siz

Acil durum hemen bak buraya

14:46

 

Deha

Kim öldü konum at kazma kürek alıp geliyorum.

14:55

✓✓

 

Gerizekalı mal bu çocuk.

 

Siz

Kimse ölmedi yani henüz her neyse bana sahte pasaport bul en kısa sürede ülkeyi terk ediyorum kardeşim.

15:12

 

Deha

O iş oldu bil yavrum.

15:14

 

Siz

 

 

15:17

 

Deha

Siktir git şerefsiz herif

15:17

✓✓

 

Gülerek telefonu cebime yoladım. Eve girince direk olarak mutfağa gittim. Çalışan kadından temiz bir bez istedim. Bezi salaya salaya odaya geri döndüm. Banyoda bulduğum bir iki deterjan la duvarı silmeye başladım.

 

Sonucunu düşünmeden yaptığım şeyleri sikeyim ve olmayan aklımı da sikeyim. Ter kan içinde duvarı eski haline geri getirdim. Kendimi banyoya atarak kendimi de temizlemeye başladım.

 

Beyaz t-shirt siyah karga pantolon giyip saçımı kurutup odaya geri döndüm. Yatağa yaklaşıp kendimi yüz üstü yatağa attım. Çok yorulmuştum be bu bana ikinci ders olsun kum torbasından başka bir yere vuran en adi şerefsiz olsundu.

 

Ve anahtar odanın kapısının anahtarını bugün almam gerekiyordu o adam istediği gibi odaya girip çıkamazdı yok öyle bir dünya ve ben onun için asla son çare olmayacaktım. Dolan gözlerime bir küfür savurdum.

 

Bölüm : 19.12.2024 00:23 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...