
Bölümü atmamak için çok direndim ama yapamadım.
Ay nasıl bir intikam alacak Hazar hiç bilmiyorum ama kitapta ölüm olacak buna hazırlıklı olun.
İkiz lerden Eren'i sevin şimdilik
Hazar'ın yanında olan tek kişi
Her oy yeni bir bölüm demek bu yüzden oy atmayı unutmayın keyifli okumalar.
___
"Acının şiddetli oluşu değil, sürekli oluşu yoruyor bizi."
-Oğuz Atay
Bölüm 7; İntikam yemini
Hazar Saraçoğlu
『♡』
Acıdan bayılmıştım, şimdide kaçtığım sikik evin sikik odasının yatağında ölü gibi uzanıyorum. doktor elimi tedavi etmişti, ama bir hafta yada iki hafta boyunca elimi kullanmam hala uyuşukluk hissi vardı o iti kafamın içinde defalarca kez öldürmüştüm.
Ne zaman gözlerimi kapatsam o şeref yoksunu herifin gözlerini görüyordum. Bana vahşilik ile bakan yeşil gözleri onları yerinden söküp atmak istiyorum. Adam bende travma yaratmıştı yeni travmalar eklemek ruh sağlığıma iyi gelmiyordu.
Ev ahalisi bir kere bile gelip durumuma bakmamıştı hepsinden nefret ediyorum. Özellikle kendimden bu eve geldiğim güne nalet olsun.
Deha
Nasıl oldu elin? O şeref yoksunu it sana zarar veremez dimi?
14:30
✓✓
Mesajı tekrar tekrar okudum korkmuştu çocuk derin bir nefes alıp cevap yazdım.
Siz
O it bana bir şey yapamaz iyiyim merak etme.
15:21
✓
Tek elle yazmakta zormuş meğer telefonu bir kenara fırlattım. Odanın kapısı açıldı ve içeriye benimle hiç muhatap olmayan ikiz Eren girdi göz devirdim. Odanın kapısı tıklayın aga odaya öyle girin tavana bakmaya devam ettim.
Ne söyleyecekse söyleyip siktir olup gide bilirdi. Konuşmak yerine yatağa yaklaşıp yanıma oturdu kaşlarım çatıldı, ona bakınca elindeki ilk yardım çantasını gördüm. Hah! Yalancı iyilik meleği hiçbir şey söylemeden ona dik dik bakmaya başladım. İç geçirip elimi tuttu.
"Kanamış."
"Öldürmez." fısıltı şeklinde çıkmıştı sesi elimi geri çekmedim yada ters bir tepki de vermedim. Kan olmuş sargıyı açıp dikkatlice elimi temizlemeye başladı bir kaç dakika sonra yeni sargı bezini elime sarmıştı işi bitmişti ama elimi hala tutuyordu.
"Abim sevmediği insanlara karşı acımasız biridir."
Bunu bizzat denyimledim yani biliyorum. 'O seni öldürmeden öldür onu.' Sesi duymamazlıktan geldim.
"Bak babam seni bir anda oğlum diye karşımıza çıkarttı. Bizde ne yapacağımızı bilemedik, abimler sana kötü davranmaya devam edecek bunun önüne geçmem ama sen sessiz kalma yoksa canın çok acır."
Çocuğun gözleri dolmuştu ve bu bebe çelimsiz bir şeydi bir aradayken asla konuşmaz ikizi ne derse onu yapardı yoksa? Yok ya yapmazlar öyle bir şey dimi? Yataktan kalkıp kapıya doğru yürümeye başladı.
"Sessiz olunca daha çekilesi bir çocuk oluyorsun akşam yemeğine katıl güçsüz değilsin bunu unutma."
O odadan çıkıp gidince derin bir nefes aldım. Çocuğu sarılmak istedim tamam bana iyi olana iyi olurdum ve bu çocuğun derdini de bulacaktım.
Ve leş gibi ter kokuyorum yıkanmam gerekiyordu. Yataktan zar zor kalkıp kendimi banyoya attım.
Elim feci şekilde ağrıyordu galiba ilaç etkisini kaybediyordu. Bak yine o nalet olasıca gözler aklıma gelince dişlerimi sıkmaya başladım. T-shirt zar zor kafamdan geçirip odaya döndüm. Ya sizi bana sırayla mı veriyorlar? Yatağımda oturmuş bacak bacak üstüne atmış anne şahsına dik dik bakmaya başladım.
"Berbat görünüyorsun Hazarcım."
Ben nasıl göründüğümü bilmiyordum zaten itici kadın çilekli parfümü odanın her tarafına yayılmıştı ıyy çilekten nefret ediyorum. Benden bir tepki bekliyordu ama inat değil mi konuşmuyorum anasını satayım.
"Bundan sonra bizimle nasıl konuşacağını öğrenmiş olmalısın?"
Cevap vermemek için alt dudağımı dişlemeye başladım 'çık git odamdan' diye bağırmak isteyen iç sesimi duymamazlıktan geldim. Benden ters bir tepki alamayınca odamı terk etti.
Konuşmak yok Hazar bırak korkup sustun sansınlar odanın kapısını açıp odadan çıktım.
Selam sabah vermeden geçip tekli koltuğa oturdum. Ev ahalisi salonda oturuyordu. Kimse beni takmadı, haspam lar sadece Can iti sargılı elime bakarak sırıtıyordu yüzündeki sırıtışı söküp atmak istedim.
Sakat galiba ona daha fazla bakmadım. Erdeniz oda bana kısaca bakıp önüne geri döndü ne oldu abinin eserini beğenmedin mi değişik? Nur da bana bakınca yüzünü buruşturup telefona geri döndü anne sin sen hani vicdan hani merhamet?
Bir gözüm seyirdi ne çok gereksiz insan tanınmış be.
Hepinizin mezarına çiçek ekeceğim.
Bu buradaki kişilere sözüm olsundu kötümü olmam gerekiyordu olurdum.
Bu ailenin sonu olmam gerekiyorsa olurdum. Bu benim için hiç sorun olmazdı.
Asrın şerefsiz Asrın içeriye girince koltuğa yaslanıp kollarımı göğsümde bağladım. Bacaklarımı da sehpanın üzerine uzattım. Beni baştan aşağı süzdü gözleri elimde oylandı elimi saklamak istiyordum. Korkma hiçbir şey yapamaz derin bir nefes alıp ona sırıtarak bakmaya başladım.
Kaşları havalandı ne bekliyordun Asırcık senden korkup susacak mıydım? Asla öleceğimi bilsem dahi kimseye boyun eğmezdim. Benim gibi tekli koltuğa oturdu.
"Nasılsın Hazar?"
Ne kadar salak salak sorular bunlar ya gördüğün gibiyim piç kurusu elimi siktin it oğlu it sorusuna cevap vermedim. Elim feci derecede zonklama ya başlamıştı bunun acısını çıkartacaktım. Bir baba olacak lavuk yoktu ortalıkta oturduğum yerden kalkıp salonu terk ettim.
Odaya girip üzerime deri ceketi ve cüzdanımı alarak odadan çıktım. Merdivenlerden aşağıya inerken ceketi giymeye başladım. Evin kapısını açıp kasıtlı olarak kapıyı çarparak kapattım. Ah söylemeyi unuttum evden çıkmama izin vermişti Asrın salağı galiba ondan korktuğumu düşünüyordu.
Bundan sonra beni korumak ile görevlendirilmiş olan Feza adlı koruma beni görünce yanıma geldi 27 yaşında vardı.
"Ne oldu Hazar bey?"
Bey mi kaldı çocuğum dememek için dilimi ısırdım.
"Götür beni bu siktiğimin evinden."
Bana bakıp telefonunu alıp birine mesaj atı bir kaç dakika sonra önümüzde duran arabanın arka kapısını açıp arabaya bindim. Feza da sürücü koltuğundaki yerini alınca arabayı çalıştırdı evin arazisini geride bırakınca sevinme dim desem yalan olur.
Cebimdeki sigara paketini çıkarıp bir dal alarak dudaklarıma götürüp ateşledim. Dumanı içime çekince yanaklarım içe çöktü camı indirip dumanı havaya üfledim. Feza ya spor salonunun konumunu gösterdim.
Üç saat sonra araba spor salonunun önünde durunca arabadan inip yürümeye başladım.
Salondan içeriye girip ilerlemeye devam ettim. Soyunma odasının kapısını açmadan önce arkamdan gelen adama baktım.
"Burada bekle."
Cevabını beklemeden içeriye girip kapıyı kapatıp derin bir nefes aldım.
Deha kimin geldiğine bakınca beni gördü göz bebekleri irileşti sonrada sendeleyip nerdeyse yere düşüyordu.
"Lan ne yapmışlar sana?"
Yanıma yaklaşıp ellerini yanağıma koyup hasar tespiti yapmaya başladı elimi görünce bir küfür savurdu.
"Oğlum o manyak herif nasıl elinden seni vura bilir bunlar nasıl insanlar?"
Tek elimle ona sarıldım. İşte benim evim bu çocuktu ağlamamak için gözlerimi kırpıştırdım.
"İyiyim dedim ya oğlum."
"Bok iyisin ruhun çekilmiş gibi görünüyorsun."
Ondan uzaklaştım. Beyaz tenim olduğu için yaralar net bir şekilde görünüyordu.
"İstediğim şeyi aldın mı?"
Çarpık bir gülüş atı cebinden çıkardığı şişeyi gözümün önünde sallamaya başladı. Şişeyi elinden alıp cebime yoladım. Bu zehir bir çok şeyi değiştirecekti ama ben bunu sonradan anlayacaktım.
~🦋~
Sözde bölümü geç atacaktım.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |