29. Bölüm

29. Bölüm

Tubika
tubika

 

Önce bir dertlesme ; ( sonra sareden devam )

 

Sareyle mert bu ara daha çok ilgimi cektigi için onları yazmak istiyorum... Hangi bölüm neler yazacağımı bilsemde kafamda ayrıntılar dönüp duruyor. Gamze ile Yusuf içinde köklü degisiklikler yapacağım , diğer taraftan bademimle birlikte kaganla Elif'in hayatlarını ve herşeyin altüst olduğu olayı yazmak için can atiyorum( Finalde pek uzak değil ) . bu kurgudan kopabilirsem onlara da sıra gelecek inşallah... Onlari okumayan varsa ki çoğunuz oradan buraya geldiğinizi dusunsemde okumayanlara tavsiyem

Okunmuş çikolata.

Çok mu geç .

kurgularima da şans verin 😉

 

Sizin her yaptığınız yorumu sabirsizlikla bekliyorum , ne düşündüğünüz , neleri gözden kacirdigim , yada çok doğru yazmışım dediğim yerleri sizden okumak paha biçilmez... Atlamadan geçemeyeceğim benim yazacaklarımi o kadar iyi tahmin eden çok dikkatli bir okuyucum var ki , yorumlarıyla da beni çok mutlu ediyor teşekkür ederim ona ( o kendini biliyor bence 😉)ve tüm yorum yapan arkadaslarima...

 

Hazirmiyiz ...

 

 

4 yıl sonra...

 

- oy oy hosgelmiş Ayşe hanım , bakalım bakalım boyumuz kilomuz nasılmış ? Ayşe'yi kucağıma aldığımda kilosunun ayına göre iyi olduğu belli oluyordu. Önce kilosunu , sonrada boyunu ölctüm. Başınıda ölçtüğümde bıngıldağına da bakarak , bilgilerini girdim bilgisayara . " Tüm ölçümleri ayına uygun annesi , ölçüm sonuçları kağıtta yazıyor , bu tatlı kız gayet sağlıklı duruyor"

- teşekkürler Sare hanım. Kaç ay sonra gelelim . Karşımda ilk cocugunu doğurmuş meraklı bir anne vardı. Onun meraklı haline gülümseyip Ayşe'nin ne kadar şanslı olduğunu düşündüm .

- ben sizi ararım ama 3 ay sonra tekrar gelseniz iyi olur. Görüşürüz Ayşe dedim beni anladığından şüphe duyduğum , ama bana bakarken gülücükler saçan minige bakarken. Saate baktığımda mesaimin bitmesine 10 dk kaldığını gördüm. Hemen eşyalarımı toparlayıp , kapıyı kilitledim üzerimi değiştirdim. Saatim geldiğimde çantamı alıp çıktım. Yolda çalan telefonuma baktım , yüzümde bir gülümseme belirdi .

- canım nasılsın ,

- iyi sarede hemen gelmelisin , bak bu cadı kız beni kızdırıyor . Sen gelmeden yemezmiş . Gülüşüm büyüdü.

- geliyorum canım , az önce çıktım 5 dk oradayım gelince ben yediririm . Siz başlayın .

- tamam hadi çabuk ol bekliyoruz . Telefonu kapatim çantama koydum . Adımlarımı hizlandirip ilçedeki her zaman geldiğimiz dükkanın önüne geldiğimde derin bir nefes alıp içeriye girdim. Bizimkilerin olduğu masayi gördüm , herzaman aynı masada oturuyordular cam kenarı köşe , dışarıdan geçenleri görmek hoşlarına gidiyormuş . Ne göreceklerse , tek bir cadde vardı zaten , bu caddede insanlar sağa sola gitmek dışında birşey yapiyordular. Yanlarına gittiğimde beni görünce yüzlerinde ki gülücükleri öyle bir yerdim ki .

- burada bir minik fare varmış ve yemek yemiyormuş.

- bak ben yiyorum Sare teyze , hemde 3 tane köfte yedim tabagima bak diye konuşan cihanı ağzıma atmama ramak kalmıştı . O minicik ellerini kaldırıp boğum boğum parmaklarından da 3 tanesini kaldırmıyor mu ?

- aferin benim yakisiklima , kalanlari da bitir bakalım kocaman adam ol sonra dimi teyzem diyerek göz kırptım. Hemen büyümek istiyordu . Ne yapacaksa büyüyüp . Böyle çok tatlı ve masumlardi aslında .

- ama anne , ben prensesim fare değilim diyerek dudağını büken kızıma baktım. Hemen yanina oturup tabagindaki köfteye çatalı batırıp bir tanesini alıp ağzına götürdüm. Isırıp çiğnemeye başladığında .

- şimdi sen zaten prensessin , ama yemeginide yemelisin . Ben olsamda olmasamda . Gelemeyecek olsam nehir teyzen üzülmez mi ? Hem köftesini yiyor , hem düşünüyordu benim yaramaz kızım.

- ama hep beraber geliyoruz , sen gelmeyince de ben üzüldüm. Gayet mantıklı bir sebebi vardı dimi . Büyüyüp küçülmüş bir kızım vardı. Konuşması yaşına göre ileride olan . Bıcır bıcır bir kiz. Kız halaya çeker deseler de Allah'tan esine benzemeyen kizim ile her cuma okul çıkışı kofteciye gelip köfte yemeyi alışkanlık haline getirmistik. Ben biraz geç kalınca yemek istememiş minik fare . Neyseki yetiştim . Sahra ve cihan köftelerini yerken nehirle sohbet etmeye basladik. Bu gece hasan nöbetçi olduğu için bizde kalacaklardi cihanla , arada böyle kaçamaklar yapıyorduk , hemde ne kaçamak. Karşılıklı iki dairede oturuyorduk biz . Cihanla sahra beraber büyüdü aralarında bir ay . Nehir evlendiği gibi hamile kalınca çocuklarımızın kırkı karıştı.

​​​​​Ailemle yaptığım son konuşmadan sonra onlarla hiç görüşmedim. Bir iki defa mecburiyetten iyi olduğumu söylemek için aradım o kadar. 2 ay abimle karşılıklı dairelerde iki yabancı gibi yaşadık. Mert desen ilk zamanlar hemen hemen hergun hastane çıkışına geldi . En son " rahat birakmazsan boşanacagim kimseninde ne yaşayacağını umursamadan " dediğim için bıraktı gelmeyi. Ona açık açık hiçbir şekilde çevremde görmek istemediğimi söyledim. Sultan annelerde hastaneye geldiler bu süreçte barışalım diye ama onlara herşeyi anlatamadığım için kendimi çok kötü hissettim. Mertle herşeyin bittiğini söyledim. Ara ara yine sultan anneyle konuşuyorum.Pek aramakta istemiyorum açıkçası, ona yalan söylemek canımı sıkıyor. sahrayi asya dışında ailemden kimse bilmiyor, bilmesine de gerek olduğunu düşünmüyorum.

Hamile olduğumu öğrendiğim gün ise üzülsem mi ? Sevinsem mi ? Çok kararsız duygular yaşadım . Üstelik hamileliğimin 2. Ayında öğrendim . Adet olmamam, yaşadığım baş dönmesi , mide bulantısı yaşadıklarımdan olduğunu düşündüm.en son hastanede bayilinca test yaptılar ve sonuç minik bir beden ,içimde varlığından habersiz olduğum bir prenses ... İlk başta çok korktum , ne yapacağımı şaşırdım. Abimin anlaması an meselesiydi 2-3 aya kesin anlardı.eee birde mert vardı gelse görse , gelmesini istemiyordum. Herşeye rağmen seviyordum. Ama olmazdık güvenmezdim ona tekrar . O benim üstüme geldikçe iradem yerle bir oluyordu . Gelmeyi kesince biraz rahatladım. Bebeği duysa birakmazdi bende bir yere kadar dayanırım diye düşünüyordum . Çünkü ona karşı zayiftim . Karşı koymak gün geçtikce zor oluyordu. Hamilelik ,ailem derken nehirle konuştuk ve onun olduğu ilçeye tayin istedim. Hasan'ın da tanıdıkları varmış yardımcı oldular ve sağlık ocağında hemsire olarak çalışmaya başladım . Çalışma saatleri hastaneye göre çok çok iyiydi , nöbeti yoktu en azından .

Balikkesirin küçük ilçesinde minigimle kendimize yeni bir hayat kurduk. İki kişilik dünyamızı önce nehir ve Hasan'ın yardimlariyla daha çekilir hale getirdik. Her konuda bana yardımcı oldular , ev tutma , yerleştirme , karşılıklı daire buldu hasan sırf nehirle birbirimize destek olalım diye. Çoğu yemeği bile beraber yedik . Zaman hızla geçti yaz girerken doğumuma sayılı günler kala , kara kara ne yapacağımı düşündüğüm zamanlarda asyam koştu imdadima. Baştan beri herşeyi anlatmıştım ona. Beni düşünen kimseyi önemseme kim duyarsa duysun anlat diyen bile bir tek oydu. Buraya taşındığımda da yanima geldi bir iki defa . Ama doğumdan sonra ne yapacağımı düşünürken bana ilaç oldu . Amcamlara üniversitesi okumak istediğini söyleyip sınava girdi. Benim yaşadığım küçük ilçedeki 2 yıllık yüksekokulu yazarak yanima geldi ama herkes onu yurtta kaldığını sandı. İkinci öğretim yazdı ki ben çalışmaya başlayınca sabahları sahraya baktı , ben zaten süt izninden dolayı erken çıktım . Birde sağlık ocağında yardımcı da oldular çok. Böyle 2 yılı geçirdik.

Geçen sene okulu bitip mecbur eve döndüğünde sahramla yalnız kaldık. Nehirle hasan hep yanımızda olsalar da evin içinde birisi olması çok baskaydi. Ama asyaya ne zaman ihtiyacımız olsa hep yanımıza geldi. Zaten sahra ile iletişimleri bambaşka . Ayrı kalamiyorlar.

Nehir doğumdan sonra ücretsiz izne çıktı. Asya'nın gidişiyle onunda izni bitmişti. Oda işe başlayacağı için cihanla Sahrayı kreşe yazdirdik. İkiside bebeklikten beri birlikte oldukları için kimseye ihtiyaç duymadan , yabancılık çekmeden de uyum saglamislardi. Erken çıktığım için genelde ben alıyordum kresten , nehirin nadir erken çıktığı oluyordu hastaneden. Bir şekilde düzen oturtmustuk.

Tek sorunumuz sahramin arada babam ne zaman gelecek sorusuydu. Ona tabiki merti ve diğer tüm aile üyelerini tanitmistim. Hepsinin resimlerini gösterip onları kim olduğunu öğrettim. Olmadığından değil , bizden uzakta oldukları için görmüyorduk öyle biliyordu ki öyleydi .

Belki haksızlık yapıyordum , kızıma da , merte de , aileme de ama içimden öyle şeyler gittiki tamiri mümkün mü onu bile bilmiyorum . Tek istediğim o zaman oradan gitmek , uzaklaşmaktı . Söylemeyi bir an bile düşünmedim . Ama eninde sonunda sahrayı ögrenecektiler. Üstelik mertle henüz bosanmamistik bile. O şartla benden uzak durmustu. Ailemide böyle kandirmamismiydi . Boşanma olmadığı sürece kimseye soylemeyecekti. Buraya geldiğimde hamilelik alisma süreci , sonra doğum minigimle yaşam telaşesi derken evli olduğumuzu bile unutmuştum. Nasıl bosanacaktik biz , bir araya gelmeye korkuyordum. Sahrayı duymasindan korkuyordum. O yüzden yok saydım evli olduğumu . Boşanma davası açsam direk sahranın varlığını ögrenmis olacaktı.

Buraya geldiğimde ilk zamanlar nehirde 2 aylık hamileydi . Hasanin nehirin üzerine titremesi, doğumdan sonra sevinci , cihana bakması, o kadar çok sorguladım ki kendimi mertle olsak nasil olurduk diye . Ama affedemiyordum . İlk beni gözden çıkartmasi aklıma gelince bu durumda olmamızın sebebi mert dedim... Acıma hele de merte hiccc. Sahram , gelecek diyerek avuttugum babasıyla birgün karşılaştığında ne yaşardı hiç bilmiyorum. Tek bildiğim bunun olabildiğince geç olması.

Hafta sonunu sahra hanım çok keyifli geçirmişti . Cuma gecesi nehir ve cihan bizde kalınca film gecesi yaptık. Tabiki bizim bıcırıkların seçtiği film oldu. En sevdiğimiz buz devri ....

Bugün iş çıkışı cihanla Sahrayı alıp eve gelmiştim . Hasan evde erken gelince sahrayi da cihanla alıp Lego oynacagiz diyerek nehirlere gittiler. LEGO zayıf noktamizdi. Ve gerçekten kabiliyetliydi. Babasının mühendis olmasına mi baglamaliydim bilmiyorum , ama kızım bu konuda başarılıydı.

Sahramin nehirlerde olmasını fırsat bilip temizliğe koyuldum. 1 saate suyum çıkmıştı. Yeter bu kadar diyerek , duş alıp mutfağa girdim. Miniklerimin en sevdiği keki yapıp onlara vereyim diyerek giriştim işe . Keki fırına koydugumda telefonun sesinden anladığım kadarıyla asya arıyordu. Telaşesi vardı bu ara 8 aydır sevgili olduğu birisi vardı ve evlenecekti.

- efendim bebegimmm .

- neredesin kızım , kaac kez caldirdim . Merak ediyorum hemen aç .

- kek yapıyordum.

- heee iyi . Sare direk soze giriyorum. Düğünümde tek görmek istediğim kişi , kardeşim dediğim kuzenim ve minik farem.

-Hayır hayır o düğüne gelemem asya kendime bir yaşam kurdum burada , oraya dönmeyi hiç istemiyorum. Dönememde ben mertle ayrildiktan sonra oraya adım bile atmadım.orasi artık yok benim için ailemlede görüsmüyorum . Tek asya kaldı ailemden bana, birde miniğim yaşama sebebim sahram.

- Sare saçmalama bekliyorum bu benim düğünüm ya sende benim kuzenimsin ve yanımda olacaksın .
- gelemem kimseyi görmek istemiyorum. Oraya dönmek istemiyorum. Israrını anlıyordum ama oraya donemezdim kimseyi görmek istemiyordum ayrılmam hiç iyi olmamıştı.
- korkma mert abilerden kimse gelmez esin bile gelmeyecek geçen gün konuştuk gelmek istiyor ama abisi kesinlikle gitmeyeceksin demiş.
- pisliğe bak dedim . Asya gercekten gelemem ama düğünden sonra sizi buraya bekliyoruz. Sahra asya teyzesini çok özledi.
- balayı dönüşü uğrariz ama sende gel sensiz düğünüm olamaz.
- kuzum Sahrayı bırakacağım kimse yok .
- buluruz sarem birkaç saat bakacak çok özledim hem fıstığımı
- güvenemem Sahrayı kimseye bırakamam...evet kimseye güvenemezdim sahra söz konusu olunca . Ailemin bile bilmediği miniğim yaşama sebebim. Nefret ettiğim , ama köpek gibi özlediğim adamin bana en güzel hediyesi.....

Asyayla gelemecegim konusunda konuşuyor , bir süre sonra tekrar arıyor tekrar konuşmamış gibi ısrar ediyordu. Kaçmak çözüm değildi ama gitmek istemiyordum. Asya ile konuşmamızın üzerinde 4 gün geçmişti . Sağlık ocağında öğle molasında sevda ile çay içerken yine çalan telefonla gözlerim ekranı buldu. Abimdi . Abim en son düğünü olacağı zaman gel diye arayan abim. Cerenle evlenmislerdi. Abim yüzünden cerene de gerçeği söylemedim. Aralarına benimle ilgili yalan girmesin diye. Ben cerene anlatınca abime yalan söylemek zorunda kalmasın diye. Sahrayı bilse merte söyleyeceğinden o kadar eminim ki. Açmadım telefonu. Tekrar cebine koyup odama ilerledim.

Akşam mesai bittiğinde yine köfteciye gidecektik sahram ile bugün cihan hasta olduğu için gelmemişti. Geç kaldığımda onu unuttuğumu düşünüp üzülen bir kızım vardı. Ve bu kanıya nasıl vardığını hala anlamiş değildim. Onu nasıl unuturdum. Üstelik yarın doğumgünü olan bir fıstığı unutmak ne mümkün.

Sahra hep şükür sebebim oldu. Rabbim bana en zor zamanlarımda yanıma onu yolladı. Kimsem kalmadı derken , herseyim olacağını bildiği kızımı bana emanet etti. Kendine de , emanetime de iyi bak diyerek.

Cihan hasta olduğu için doğumgünü kutlamasını haftaya yapmaya karar verdik. Cihansız bir dogumgünü düşünmüyoruz bile. Ama ben yinede kızımla küçük bir pasta alıp gece ikimiz için bir ön kutlama yapacağım . Haftaya da arkadaşlarıyla kutlarız.

Kreşin kapısında kızımı beklerken bana doğru kosaraak geldi. Önümde durduğunda bende önünde dizlerimin üzerinde durup kızıma sarıldigimda tüm günün yorgunluğunu unuttum. O ise bana kreş anılarını anlatmaya başlamıştı.

- doğumgunume eslemi cagirmadim.o benim saçımı çekmişti hatirliyorsun dimi.

- evet fistigim hatırlıyorum. Eğer tüm sınıfı çağırmış olsaydın ayıp olurdu , üzülürdü . Ama sadece sevdiğin arkadaşlarını cagirdigin için sorun yok . İstediğini cagirabilirsin senin doğumgünün... Konuşuyorduk ama sımsıkıda sarılmıştım. Doğumgünü olması biraz duygusala baglamama sebep oluyordu sanırım. Bütün haftada sen ne ara büyüdün deyip durmustum sahraya.

- babam dedi . Ahhh annem ahhh. Vücudumu sahradan ayırıp önünde omuzlarından tuttum

- aşkım baban uzakta gelemez doğumgününe. Hadi gel köftemizi yemeye gidelim diyerek ayağa kalkmaya çalışırken . Sahra ellimi çekelestirip duruyordu.

- ama babamm.

- sahram konuşmuştum fıstığım dediğimde .

- anne babam gelmiş dedi. Duyduğum kelimeler sadece sahranın hayal ürünü sanarken , baktığı yöne doğru baktığımda, yolun karşında siyah bir arabaya yaşlanmış elinde de kırmızı güller olan merti gördüm... Yıllar sonra kızımızı almaya geldiğim kreşin önünde , elinden tuttuğum, varlığını söylemediğim kızımla babasına bakıyorduk şuan ....

 

Sahraya merhaba demeyi unutmayın

 

 

Yıllar sonra sahramizla tanıştınız , nasıl buldunuz bakalım yeni bölümü artık buradan devamkeee....

 

 

​​​​​

 

​​​​​​

 

​​​​​.

 

 

 

​​​​​​

 

 

​​​​​

 

​​​​​

 

​​​​​​

 

​​​​​

 

​​​​​​

 

​​​​​

 

Bölüm : 20.01.2025 12:06 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...