31. Bölüm

31. Bölüm

Tubika
tubika

 

 

Sokağın ortasında öylece dikiliyorduk. Ne yapacaktık ki simdi. Ne diyecektim mesela hoşgeldin mi ? , senin burada ne işin var mı ? , beni nasıl buldun mu ? Ne diyecektim. Sahranin mutlu oluşu şuan içimde yanan ateşe biraz su serpse de yangınım çok büyüktü benim. Öyle kolay kolay dinecek gibi değil. Ama kızım vardı. Babasını çok özleyen , onu hiç görmeden varlığına alışan , özlemle bekleyen. Bu düşüncelerden beni uyandıran minik sahram oldu.

 

 

- sana küsüm ben baba , çoook kaldın , niye daha önce gelmedin. Fıstığımın dudaklarını büzerek , kendince haklı olarak sorduğu soruya mert ne diyecekti. Senden yeni haberim oldu anca gelebildim mi ? Konu mert olunca ne diyeceğini kestiremiyordum.

 

 

- yaaa demek küstün , babaya küsülmez küçük hanım diyerek sahranın burnunun üzerine parmağını dokundurdu. Çok normaldi hareketleri , şaşkınlıkla ne yapacağını bilmeyen , bir haldeydim. Mert o kadar kabullenmis ki Sahrayı , öğrenmem gereken çok şey vardı . Ama sahranın yanında soramıyordum. Ne zaman öğrendi , kimden , gerçi çokta saklanıyor halde degildim ki. Biraz araştırmada ogrenebilirdi. Ben benden çoktan vazgeçti sanmıştım görmediğimde. Belki hayatına birini bile aldığını düşündüğüm gece boyu ağlayıp merte küfrettigim çok olmuştu.

 

- ama sen beni özlemedin mi ? Çok masumdu. Küçücük kalbiyle babasından hesap soruyordu.

 

- hemde çook özledim . Senin gibi bir kızım varken nasıl özlemem ben seni. Bak sana ne aldım . İnşallah benden önce birisinden almamıssındır diyerek elindeki gül buketini sahraya uzattı.minigimin kucağında kocaman kalan güllerle gözleri ışıldadı.

- bana gül mü aldın , inanamiyor gibi güllere bakan prensesim bana dönerek. " Anne babam bana gül almış , ona daha önce cihanın bana çiçek aldığını söylemelimiyim ? " Şuanki tuhaf halimiz dahada tuhaflasiyordu. Ve ben sahranin soyledikleriyle gülmeye başladım. Az önce gözlerimde yaşlar duramazken şimdi miniğim sayesinde kahkaha atıyordum.

- cihan senin arkadaşın sana çiçek alması güzel bir hareket babana söylemende bir sakınca görmüyorum. Hem bak babanda gül almış çok güzel değil mi ? Anladığını belli ederek başını salladi.

- güller çok güzel teşekkür ederim babacım...cihan benim arkadaşım okula gelmedi , eve gidince gösteririm sana hemde komşumuz oda çiçek almisti . Babacım demişti. Tam bir cadiydi bu kız, ağzı babası gibi iyi laf yapıyordu. Karşısındakini hemen etkiliyor , ona kimse kızamıyor , karşı koyamıyordu.

- ben sana hep alırım gül , çiçekte alırım , sen yinede benden başka kimseden çiçek , gül alma prensesim.. kızını kıskanan mertle karşı karşıyadım. Kafamda binlerce soru ile.

- sahra acıkmadın mı ? Hadi in bakalım babanın kucağından dediğimde .sahra Merte dönerek hemen yine kollarını boynuna doladı.

- inmem .. birde omuzlarını indirip kaldırıyordu. Haklıydı. Gitmesinden korkuyordu. Sahranın hareketleri , yüreğime batan kelimeleriyle dahada beter oluyordum.

 

- inmez benim kızım , inme zaten . Hadi gidip şu küçük göbüşü doyuralım bakalım. Mert geriye dönerek kreşe doğru adimladi. Bende onların arkalarından gidiyordum. Sahra o kadar mutluydu ki , onun mutluluğu benim sinirimi de , şaşkınlığımı da , merakımı da gölgelemişti. Ama kafamdaki sorular cevaplarını da biran önce almalıydı.

Kreşin önüne geldiğimizde arabaya doğru ilerlemeyip yola devam edecekken sahramın yine mutluluk saçan sesiyle düşüncelerim yok olmaya başladı.

- ögretmenim ögretmenimmm ... Okul ancak dağılmış olacak ki , ögretmenler okuldan yeni yeni ayrılıyordu.

- sahraaa , sen daha gitmedin mi ? Sevda hanım , sahranın kreşten çıkalı uzun süre olduğu için , neden gitmedigimizi soruyordu.

- ögretmenimmm babam geldi , bak bana gül almış. Kızımın ağzı kulaklarında babasını göstermesi , yüreğime taşları sıralıyordu. Taşlar öyle çoktu ki boğazım düğüm düğümdü. Sevda hanım merti süzerek , bize iyice yaklaştı.

- hmmm , merhaba ben sahranın öğretmeni sevda , elini merte uzattı. Ben sevda öğretmene tam detay vermeden , mert ile bosanmadık , ama ayrıyız demiştim. Ve şuan Sevda hanım merte ağzının suyu aka aka bakıyordu. Mert gayet resmi şekilde

- merhaba sevda hanım mert sahranın babasıyım. Mertte hiçbir mimik oynamazken , gayette resmiyken bizim sevda hanımın maşallahı vardı. Sohbet etmek istiyordu resmen.

- tanıştığıma memnun oldum. Okula gelirseniz uygun vaktinizde sahra ile ilgili sizinle konuşmak isterim. Ne yani çocuğumun sorunu vardı ve bunu bana söylememismiydi. Panikle sevda hanıma baktım.

-sahra ile ilgili sorun mu var ? Çünkü kızımın gayet uyumlu olduğunu söyleyen öğretmen , şimdi mertle konuşmak istemişti.

- yok Sare hanım , sadece babası ile de tanışmak için söyledim. Arsız dedim içimden. Nasılsa ayrilar , tabi yakışıklı adam boylu poslu , kaçırma.

- sorun olmamasına sevindim. Eğer benim ilgilenmem gereken bir sorun olursa size kartımı vereyim. Geri kalanla ilgili velisi zaten Sare , ben yeni geldim bilgim yok pek fazla. Ne kadar uzun ve gereksiz bir konusmaydi bu ya .

- aynen sevda hanım bir sorun olursa bana ulaşırsınız şuan işimiz var görüşmek üzere diyerek oradan ayrılmak için hareketlendim. Mert ve sahrada .. öğretmen hanımla vedalaşıp ayrıldılar , çok gerekliymiş gibi.

Yine onlar önden ben arkalarından ilerliyorum.sahra arada babasıyla konuşuyor , bana dönerek gülücük saçıyordu. Mert bizim köftecinin önüne gelip durduğunda bende durdum . Bir dakika köfteciye geldiğimizi biliyormuydu ? Mert ne biliyordu ve biz ne yaşıyorduk. Şuanda dışarıdan görülen mutlu aile tablosu vardı. Birde icimizde yangınlar , bilinmezlikler , nefretle - aşk , özlemle - kızgınlıklık...

Mert ve sahra köfteciye girip herzaman oturduğumuz masaya oturdukları da , bende yanlarına gittim. Selim abi gelip siparişlerimizi alıp gittikten sonra ,

- biliyormusun baba biz annemle hep tatilden önceki gün buraya geliyoruz . Meleğim babasına rutinlerimizi anlatmaya çalışıyordu.

- hmmm demek köfte , benimde en sevdiğim . Artık beraber geliriz istermisin. Olmaz ya hayır . Niye plan yapıyorsun ,ne diye kızımın aklını bulandırıyorsun be adam.

- biz bir konuşalım da ...dedim anlamasını umut ederek.

-anne sen niye sarılmadın babama , küs müsün ? Geç geldi bende küstüm ama babalara küsülmezmiş. Ahh fındığım babana öyle küsüm , öyle kırgınım ki , nefretim aşkımın önüne geçiyor.

- belkii birazcık ama biz konuşuruz babanla sonra , sen onu düşünme ,şimdi bak köftelerin geldi . Hemen yemelisin. Mert gözümün içine bakmaya çalışırken ben gözlerimi kaciriyordum.

- tamam annecim diyerek hemen çatalı köfteye batırıp yemeğe başladı.

Yemek boyunca mertle gözgöze gelmemeye çalışarak , sadece sahra ile ilgilendim. Sahra ile mert ise hiç susmadan konuştular. Yılların acısını çıkartırcasına . Yemek bittiğinde yine yolda arabaya doğru yürümeye başladık. Nereye gidecektik. Şimdiye kadar yaşadığım en karma karışık , en ne yapacağımı bilmediğim bir zamandaydım şuan. Allah'ım yardım et diye dua ede ede arabaya doğru adimladık. Arabanın önüne geldigimizde mert herseyimiz çok normal gibi arka koltuğu açıp Sahrayı bindirmeye çalışırken gördüğüm araba koltuğu ile yine şok gecirecek şekilde şaşırmıştım. Birde arabasında koltuk vardı . Çocuk koltuğu ....

Sahrayı oturtup kapısını kapattıktan sonra

- nereye dedim gayet resmi bir şekilde .

- eve gidelim sahra uyuyunca konuşuruz dedi . Yine herşey normal gibi yapıyordu ve bu benim canımı sıkıyordu. Ama konuşmadan da bir yere varamazdık . Sahramm ahh sahraam sen olmasan bu durumda olmazdık ama iyiki varsın. Sahranin yanına geçip oturdum. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladığında evi tarif edecektim ki o ben söylemeden sinyal verip döndü evin olduğu tarafa. Mert evimizi de biliyordu. Başka kim biliyordu acaba . Ailemin nerede nasıl yaşadığım hakkında ilk aylar çok soru sorması üzerine balikkesire nehirin yanına tayin istedim demiştim ama detay vermemiştim. Gelmelerinide kesinlikle istememiştim. Hemen kabul etmelerini yadırgamıştım da . Onlar biliyordu da merte mi söylemişti . Ben kendi kendime düşüne durayim mert evin önüne park etmişti bile arabayı.

Çok mutlu bir aile gibi , mert yine sareyi kucağına aldı . O kadar normal davranıyordu ki delirmek üzereydim. Bagajın kapısını açıp içinden bir adet pasta kutusu çıkarttı .

- Sare kutuyu tutabilir misin ? Cevap vermeden aldım elime . Ben önde onlar arkada apatman da asansöre binip 3. Kata çıktık. Kapıyı açıp içeriye girdiğimizde kendimi çok acayip hissettim. Her gün bu şekilde eve girebilirdik. Stres dolu nasıl doguracagımı ,tek başıma nasıl bakacağımı düşünmediğim , Mutlu güzel bir hamilelik geçirip , sahranin her anında yan yana olabilirdik.

- baba gel sana oda mi göstereyim.. sahra susmuyordu. Sürekli babasına kendiyle ilgili şeyler anlatıyor ona kendini tanıtıyordu resmen. Elimdeki kutuyu mutfağa bırakıp yanlarına gittim . Mert sahranın odasında yere oturmuş uzatmış ayaklarını Sahrayı dinliyor , odada gözlerini gezdiriyordu her detayı hafızasına kazımaya çalışıyordu. Yatağın yanınadaki fotografta takılı kaldı gözleri . Kendi fotoğrafını görünce kapıda ki bana döndü , gözleri yine dolu dolu . Ben aglamayacaktim. Garipti ama saatler içinde şu duruma bile alışmıştım . İnsan oğlu ne garipti demi ? Büyük büyük olaylar yaşayıp , saatler içinde onlara bile alışabiliyordu.

- anneciğim istediğin birşey var mı ?

- yok ama sende gel , babama oda mi gösteriyorum. Bu kadar hevesli olmasına hem seviniyordum. Çok büyük bir tepki vermemişti merte karşı. Ama çabuk adapte olmasına da şaşırıyordum.

- ben üzerimi değiştireyim , sende değiştir fıstığım . Sonra istersen oyun oynarız..

- anne film izleyelim mısır patlat , babam sen ben ... Bu istekmiydi , ihtiyaç mi hiç bilmiyorum ama kızım istiyorsa yapacaktım.

- tamam sahramm , ben üzerimi değiştirip geliyorum diyerek odama gittim. Üzerime evde giydiğim rahat kıyafetlerinden giyip tekrar sahranın odasına geldiğimde , mert sahranın üzerini degistirmisti.

- hadi bakalım dedim sahraya göz kırparak , koş mutfaktan abur cubur seç. Sahra koşarak çıktı odadan. Mertle yalnız kalınca,

-sahra uyuyunca gidiyorsun. Yarın ben uygun saatte seni ararım dışarıda konuşuruz dedim.

- niye kalamazmıyım ? Yüzsüzdü herzamanki gibi.

- ev sahibimin haberi olur zaten oda bu binada papaz olmak istemiyorum. Yalandı adami tanımıyordum bile . Herşeyi hasan ayarlamisti . Parayı bile Hasan'a veriyordum o elden veriyordu.

-evliyiz biz Sare ...

- beni boşandı biliyor dedim.

- yaaa ev sahibin mi seni boşandı biliyor ? Sanane ne ve adam

- evet uzatma işte kalamazsın.

-ev sahibin sizi çok seven bir kocan oldugunu biliyor Sare ,bosandigini falan düşünmüyor .

-ne alaka dedim. Anlamadığımı belli eder şekilde .

-çünkü ev bizimmm ... Her ay kira diye yatırdığın parada sahra için birikiyor....

 

Nasıl buldunuz yeni bölümü ..

Mert sasirtmaya devam ediyor..

Sare öğretmeni kıskandı mi ? Bnaa biraz öyle geldi 😉

Gelecek bölümler hakkında tahmin var mı ?

 

 

 

 

Bölüm : 22.01.2025 12:11 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...