35. Bölüm

35. Bölüm

Tubika
tubika

 

Nasılsınız canlar , tatildi memlekete gidip gelmekte derken geçen hafta taslaktan paylastim bu hafta yazıp yayınlıyorum. Umarım beklentilerinizi karşılıyordur. Ayricaaa yorumlara cevap vermeyi sizinle iletişim kurmayı çok seviyorum. Bu hafta cevap yazamadım çok ama kaldınız yerden devam siz yorum yazmaya satır aralarida süper olur bu arada 😉 , bende cevap yazmaya

Hadi 

 

İyi okumalar ☺️☺️☺️

 

 

Duyduklarımın gerçek olmamasını umut ettim . Hastane yatağında gözlerimi açınca . Başımda nehir vardı. Sahra hastasıydı benim kızım. Ben anlamamış mıydım. Nasıl anneydim ben , bir haftadır ara ara ateşlendi. Ben ateş düşürücü verip önemsemedim. Birde hemşire olacaktim. Kendime gelince yine ağlamaya başladım.

 

 

 

- kuzum yapma , bak sen güçlü olacaksın . Dur hem daha belli olan birşey yok. Sadece şüphe .

 

 

 

- nehir , bir haftadır atesleniyor sahra ve ben önemsemedim.

 

 

 

- bende biliyorum , hasanda biliyor üstelik ateslendigini , nereden aklımıza gelsin balım. Tahmin edemeyiz ki.

 

 

 

- bilmeliydim ama , mert doktora gidelim dediğinde gitmeliydik belki. Nehir bana sarılıp , teselli vermeye çalıştı, ama nafile. Miniğim benim nasıl dayanacakti , o ilaçlara ...

 

 

 

- bak simdi bana sakin ol önce. Mert ve Hasan doktor buldular. Mert randevu aldı pazartesi gününe. Sende izin al en azından bir hafta . Sonrasına bakarız.

 

- sahra neredeeee. Etrafa bakındım acildeydik hala . Görünürde yok.

 

 

 

- ateşini düşürdüler, şimdi mert ve Hasan , cihanla ikisini bahçeye çıkarttılar. Sen sakinleş bizde gidelim. Yataktan kalkıp , lavaboya gittik. Elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım. Kızım için. Belki birşeyi yok , evet evet yok .sahra çok iyi , sağlıklı. Kendi kendimi biraz rahatlattıktan sonra nehirle bahçeye çıktık.

 

 

 

Cihanı hasan , Sahrayı da mert sırtına almış konuşuyordular. Sahra ve cihanda ellerinde çubuk krakerler yiyip , birbiriyle konuşuyordular. Şu görüntü o kadar güzeldi ki . Ahhh inşallah kızımın birşeyi yoktur. Biraz baktıktan sonra

 

 

 

- gidelim mi balım. Acıkmış çocuklarda. Köfte yemeye gidelim dedik olur mu ?

 

 

 

- olur gidelim diyerek yanlarına doğru yürüdük. cihanla sahra bizi görünce " anneeee " diye bağırdılar. Mert ve hasanda bize dönünce , onlarda bize doğru ilerlediler. mertle gözgöze geldiğimde ağlamamak için zor tuttum kendimi. Gözleriyle bana destek oldu. Nasıl bir kaderdi bu yıllarca uzakta kal , tam gel yanımıza birşeyleri düzeltmek için , kızımız hastalansın. Hayır hayır değil hasta Sare kendine gel. Kafamdan gecirdiklerimle ilerledim. Ortada buluştuk.

 

 

- anne sende mi hasta oldu. Sahram güzel kızım

 

 

- yok aşkım biraz başım döndü sadece . Sen nasılsın.

 

 

- ohooo çok iyiyim , hasan amcam iğne yaptı iyileştim. Hiç ağlamadım bile. Babam elimden tuttu. Bak biz cihanla nasıl duruyoruz ... Hadi bizi fotoğraf çek. Miniğimin isteğini yerim ben. Çantamdan telefonumu çıkarttım resimlerini çektim. Önce mert ve sahranın sonra dördünün. Daha çok fotoğraf cekilmeliydik dimi ,daha çok güzel anılar.. neden hep kötü olaylar yaşayınca böyle olması gerektiğini anlıyorduk ki ..

 

 

- hadi ama çok acıktım diyen hasanla arabalara doğru ilerledik. Nehirler kendi arabasiyla , bizde Mert'in arabasıyla köfteyiye gidip köfte yedik. Başta hiç yiyemesemde sahranın dikkatini çekmemek için zorla 2-3 tane yiyebildim. Yediklerim bogazimdan zar zor geçerken , ne düşünmem gerektiğini bile bilmiyordum. Ara ara sahraya bakarken daliyordum. Çok küçüktü benim kızım.. ağlamamak için kendimi zor tutuyordum ki bacagimdaki elimi Mert'in tutmasıyla ona döndüm. Kulağıma yaklaşıp , Sakin ol , korkma bişey olmayacak kızıma dediğinde , inanmak istedim ona. Bende elini sıktım. Tam zamanında gelmişti. Tek başıma olsaydim ne yapardım onu bile bilmiyordum. Sahra en azından Mert'in yanında daha da mutluydu. Sahra ve cihan olduğu için hiç hastalıkla ilgili konuşmadık.

 

 

Eve geçtiğimizde hasanla nehirde bize geldiler. Çocukları odaya yolladigimizda konuşmaya başladık. Hasan korkmam gerektigini sadece şüphe en azından içimiz rahat etsin diyerek beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Mert sahranın yanında belli etmediği üzüntüsünü, sahra yokken paniğe bırakmıştı.

 

 

- hasan dediğin doktor iyi diyorsun dimi başka doktor araştırmayacağım. Sana güveniyorum

 

 

- iyi kardeşim . Hatta Sare de tanır belki , önceki hastanende dediginde Hasan'a doğru kim der gibi baktım

 

 

- Ferit Akat . Dediği ismi düşündüm önce sonra aklıma geldi kim olduğu.

 

 

- tanıyorummm , bir süre o katta çalışmıştım. Hatta ceren en son o doktorun olduğu kattaydı. Ben böyle dediğimde mert direk Hasan'a döndü.

 

 

- şimdi hasan bize herşey anlat nasıl bir tedavi olur , az çok bisiler biliyoruz ama kulaktan dolma bilgiyle bir yere varamayız. Erken yapılması gerekleri falan .. hem Sahrayı hazırlayalım.

 

 

- kardeşim bı sakin . Kesin birşey yok.once bir testleri yapsınlar . İnşallah çıkmaz ama eğer hastaysa önce sizden , sonrada yakinlardan öncelik kan bağı olan kişiler örnekler alınıp ilik nakli yapılması istenir. İlaç tedavisine başlanır bu arada. Zor bir süreç tabiki.

 

 

- anladım dedi mert başını önüne eğip ellerinin arasına aldı. Ne yapacağını bilmez haldeydim ikimizde. Birde belirsizlik. İcimden hep inşallah yoktur , hastaa değildir diye dualar edip duruyordum. Gece sonunda nehirler evlerine gittiler. Mert Sahrayı uyutmak için odasına gittiğinde bende mutfakta mert ile kendime kahve yapıp onu bekledim. Sahra zaten yorgundu , birde ilaçların etkisiyle hemen uyumuş olmalı ki mert kapıda dikilmiş bana bakmaya başladığında ikimizinde gözünden yaşlar düşmeye başladı. Hicbirsey düşünmeden Mert'in yanina gidip sarıldım sımsıkı . Şuan ondan başka sığınacagim , içimdeki acımı anlayacak kimse yoktu. Acımız ortakti. İkimizde kızımızın iyi olmasını istiyorduk. Bu sarılma ne aşk sarilmasi , ne hasretti.sadece acıyla birlesti bedenlerimiz , yanımızda olmasına o an şükrettim. Allah'ım öyle bir anda getirmişti ki , tek olsam ne yapardım diye düşündüm. Mert beni salona doğru yürüttü ellerimden tutup. İtiraz etmedim edecek halimde yoktu.

 

- otur konuşalım. Göz yaşlarımızı silip yanyana oturduk koltuğa birbirimize dönüktük. Mert girdi söze ilk önce

 

- saremm tamam bak bende çok üzgünüm ama sahraya belli etmeyeye çalışacağız tamam mı ? Ben daha size yeni kavuşmusken , ne sahraya , nede sana birşey olmasına izin vermem. Allah korusun elimizden ne geliyorsa. Ben hep yanındayım.

 

- biliyorum dedim. Biliyordum mert bırakmazdı ne beni ne kızını ,

 

- şimdi mantıklı düşünmeliyiz , üzülme diyemiyorum ama üzülmeye zaman bırakma, sahraya odaklan nasıl daha iyisini yapabiliriz , inşallah hasta değildir. Ama o ihtimali hiç istemesem de düşünmek zorundayız Sarem . Böyle soyleyince gözlerim doldu. Beni kolunun altına çekti.

- mert dedim duraklayıp devam ettim. Korkuyorum bişi olmasın çok küçük benim kızım.

- inşallah sarem , onun için uğraşacağız. Pazartesi doktorun yanına bir gidelim. Duruma göre tekrar konuşacağız şimdi sakinleyelim ve kızımıza odaklanlım , üzülüp ağlayarak durumu değiştiremeyiz.

 

Mertle o gece yıllar sonra birbirmize destek olmuş , acımızı paylasmistik. Pazar sabahı çok güzel bir kahvaltı hazırladım. Mert , sahra ve ben konuşa konuşa kahvaltımızı yaptık. Sonra beraber film izleyip , akşamda kutu oyunu oynayıp eğlendik. Sahra o kadar mutlu oldu ki . Ben mi içim her sahraya baktığım da acaba hasta mı ? Acıyan bir yeri var mı ? Diye düşünmekten , ya hastaysa ile başlayan düşüncelere dalamaktan başka birşey yapmayıp , sahra ile göz göze gelince yalancı bir gulumseme takiyordum yüzüme . Sahraya doktora gideceğimizi söyledik bize bir valiz hazırladık. Ne olur ne olmaz diye. İnşallah hiçbirine gerek kalmadan akşam evimize gelirdik... Ben izin almıştım bir hafta , hasta olmasa inşallah olmaz . Evde vakit gecirim belki küçük bir tatil yaparım diye düşündüm. Mertte aynı şekilde izin almıştı.

 

Sabah erkenden yola çıktık. Sahra daha gözlerini yarım yarim acarken onu giydirip , yemek yedirmedik. İlk randevu idi. Aç karnına tahlil isterler belki diye. sahrada bize zorluk cikartmadi , doktordan çıkınca mert seni çok güzel bir yere kahvaltıya götüreceğim dediginde çok mutlu oldu. Hem başka bir şehre gitmekte onu acayip heyecanlanmisti. Randevu saatinde hastaneye gelmiştik. Sabah erken olduğundan birde etrafa çok bakınmadığım için tanıdık kimseyi görmemiştim. Mert , ben ve sahram el ele girdik hastaneye . Doktorun kapısının önune geldiğimizde ilk sıra bizim olduğu için beklemeden girdik. Odaya girince doktor bizi baktı buyrun dedi. Sonra tekrar baktığımda

- Sare dimi dedi. Başımla onaylayıp , evet dedim .

- hayırdır ? Kim hasta diye baktı bize.

- kızım doktor bey , yani inşallah değildir. Bir haftadir ara ara atesleniyor , başta önemsemedim ama cumartesi çok yükselti. Hastaneye götürdüğünüzde bizi buraya sevk etti. Söylemeye dilim varmiyordu. Kan testi yapildi cumartesi günü, sonuçları e nabizda vardı. Ben konuşurken dikkatlice dinledi , sonra ekrandan büyük ihtimal sonuçlara baktı.

- açık olacağım Sare , sonuçlar lösemi gibi ama bir ilik biyopsisi yapalım. Sonra duruma göre tekrar konuşalım. Ayrıca tekrar kan testi yapılsın başka degerlerede bakayım dedim . Elinde test yapılması için kağıtları doldurup verdi. Testler bugün yapılsın biyopsi sonucu 2-10 gün arası ama ben hizlandiracagim.

- teşekkür ederim doktor bey dediğimde.

- sen tayin mi istedin ? Yoksun hiç görmüyorum seni.

- evet balikkesirdeyim .

- tamam sonuç çıktığında mesaj gelir , gelirsiniz hemen konuşuruz dediğinde çıktık odadan. Hiç değişmemiş doktor. Eskiden olduğu gibi mesafeli ama bir o kadar da detaylara hakim. Hastanede önce kan testini yaptırıp , biyopsi yapıldı. Sahra o kadar olgun davranıyordu ki , bu üzüntümü daha çok olmasını sağlıyordu. Ne desek tamamdediğinde içim parcalaniyordu.

Hastanede işimiz bittiğinde arabaya binip hastaneye yakın güzel bir yere kahvaltıya gelmiştik.sahra meraklı gözlerle etrafı inceliyor sürekli sorular soruyordu. Bense bir ara dalmış derin derin düşünürken birde dudağım kıvrıldı. Tebessüm ettim deliriyormuydum acaba. Mertin gelmesi , sahranın durumu derken aklıma gelenle etrafa baktım. Bir daha gelmem diyerek gittiğim şehre gelmistim. Kızım için... Özlemismiydim , hiç bilmiyorum onu bile düşünemiyordum.

- anneeee ,sahranın sesiyle kendime geldim. Babam sana sesleniyor duymuyorsun.

- napalim kalalım mi ? Dönelim mi ? Sen ne dersen o ?

- baba kalalım hadi ne olur... Sahra kalalım diyordu da kafam allak bullaktı.

- dur babacım , annen bı düşünsün , işimiz var mı ? Ama gitmeden alışveriş merkezine gideceğiz dediğinde , neden der gibi baktım.

​​​​​​- kocamannnn olana mi ? Sahra hem gözlerini , hemde kollarını açıp soruyordu. Onun o kollarınıda , ellerinide yerdim.

- sahra hanıma sözümüz vardı hediyesini almayalım mi ? Gelmişken annesi dedi bana bakarak. Sonra sahraya döndü ,evet babacım kocaman olan . Bunların iletişimine gitgide hayran oluyordum. Mert iyi bir baba olacaktı. Kahvaltı bittiğinde kalkıp alışveriş merkezine gittik.sahra ilk kez geldiği için nereye bakacağını şaşırıyordu. Merti özellikle uyardım oyun alanı olan kata gitmeyelim diye ,mikrop kapma ihtimali bile kafamı bulandiriyordu şuan. Oyuncakciya girip sahranın istedigi barbi evini sorduk ellerinde yokmuş ama sipariş üzerine getiriyorlarmis. Mert sipariş verdi bir hafta sonra geleceğini söylediler. Nasılsa ise gidip geliyordu buraya o zaman alırım demişti. Sahranin dükkandaki hayran hayran bakışlarına karşı koyamayarak birde Barbie aldık. Elinde Barbiesi ile etrafa gulucul saçan meleğim babasının kucağına atlayarak yoruldum diyerek başını mertin omzuna koyduğunda içim gitti.

Oyuncakcidan çıktığımızda mert ne yapacağımızı sordu. Eve gidelim diyerek eve gitmek istedim çok yorgundum. Yol boyunca sahra uyudu. Geldiğimizde nehirler çağırdı orada yemeğimizi yedik. Hasanla sahra ile ilgili konuştuk.

​​​​​​3 gün sonra telefonuma gelen mesajla yola koyulduk. Yine herşeye hazirlikli çıktık yola bir valiz hazırdı. Her ihtimale karşı . Doktorun önünde bekliyorduk . Doktor konuştu biz dinledik , sahram miniğim herşeyden habersiz babasının kucağında etrafı inceleyip , ne konuştuğumuzu anlamaya çalışıyordu.

- dediğim gibi daha çok yeni . Erken teşhis hayat kurtarır boşuna demiyoruz hemen tedaviye başlayacağız . Ama kolay değil Sare sende biliyorsun. Ama hastanemiz bu konuda çok iyi. Şimdi ilk önce sizden sonra ailedeki yakinlardan kan alacağız ilik nakli için. Bu surede de tedavi devam edecek . Umarım ki nakile gerek kalmaz dediğinde. Duyduklarımı sindirmeye çalıştım. Duymaktan korktuklarımı duyuyordum şuan. Gözlerim dolsada sahra için toparlandım.

Mert ile kan verip , daha önce eğer sonuç istemediğimiz gibi giderse olacakları düşünmüştük. Ilık naklini tahmin ettiğimiz için kafamızda ailelere söylemek vardı. Hastaneden çıktığımızda akşam olmak üzereydi. İki aileyi yan yana toplamak zor olacağı için. Yarın sabah evine gelecegi 1 saat kadar izin almasını annemleride çağırmasını çok önemli olduğunu söyledim , tamam dedi sorgulamadi. Mert ile şimdi ise sultan annelere gidiyorduk. Ne olacaktı hiç bilmiyorum ama onemsemiyordum sahra iyi olsun kimin ne dediği umrumda değildi. Mert aramıştı sultan anneye , size söylemem gerekenler var ablamlar , esinlerde gelsin demişti. Esinin evlendigini biliyordum. Bizim olaylar yüzünden geciksede , gecikmeli olarak Seyit ile evlenmislerdi. Ama biz mertle ailelerle ilgili konusmamistik.

Yıllar önce kovularak çıktığım apartmanın kapısındaydım. Bugünlerde gelmem dediğim şehre geliyor. Bir daha adım atmam dediğim eve gidiyordum. Mert Sahrayı kucağına aldı , benimde tedirgin olduğumu anladığı için anahtarla kapıyı açıp sultan annelerin evinin önüne zile bastı. Bu arada elimi tuttu. Ben gerginlikle beklerken sahra ise kime geldik , burası kimin evi diye üst üste sorular soruyordu cevap vermemizi beklemeden. Ve kapı açıldı. Sultan anneyle göz göze geldik.

- sareeee. diye çığlık attı sonra sahraya döndü, ellerimize baktı şoka girdi resmen içerideki herkes koşarak kapıya geldiğinde gelen bize baka kaldı...

 

​​​​​​Hayat hep yapmam dediğimiz davranışları yaptırıyor , yaşamam dedigimiz olayları yaşamamızı sagliyordu...

Yeni bölümde bizi neler bekliyordu bakalım...

Beğendik mi bölümü ?

Sahra ailelere karşı nasıl bir tavır alacak sizce ?

 

 

​​​

​​​​

​​

​​​​​​

​​​​

 

Bölüm : 30.01.2025 19:20 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...