
mertten
sare saremmm güzel karım benim . ne yapacaktık biz böyle hiç bilmiyorum . aynı evde yaşıyorduk . kızımız iyileşmişti ve yavaş yavaşta sağlığına kavuşuyordu. ama biz sareyle daha duvarlarımızı yıkmamıştık. nasıl yıkacağımıda bilmiyordum. güzel karımın yanımda olup , uzak olması canımı sıkıyordu. nasıl davaranacağımı hiç bilmiyordum. bana kalsa üstüne atlayacak kıvamdaydım ama sareyi korkutmak istemiyordu. hele benden daha uzaklaşırsa delirirdim. şuan aynı yatakta yattığımıza sükrediyor olsamda her sabah aldığım soğuk duşların bir bedeli olmalıydı. ve ben o günü iple çekiyordum.
hasanla spor salonuna gitmek fikri sare ve nehir sayesinde bizim için iyi fikirken , şuan bir daha gidermiyiz diye düşünüyordum. üzerinde sütyen gibi seyle karşımda sareyi görünce kan beynime sıçradı . ikna etmeye çalışsamda , oralı olmadı. sonra bende çıkarttım üzerimi . bu sefer kuduran taraf ikimiz olduk. ama inadımızdan ikimizde giyinmeden spor yaptık ne kadar spor denilebilirse . birbirimize baktandan birde bakan var mı diye etrafa bakınmaktan ne yapabildiysek. sağ salim bitirdik derken . bizim şirkette çalışan tülini gördüm kapının önünde. beni görünce yanıma geldi. hasanla tanıştırdım. her halimizle spordan çıktığımız belli olduğu için salonu sordu nasıl diye. iyi bir yer dedim ama yinede git gör. bu kızdan hoşlanmıyordum yılışık birşeydi. bir ağırlığı yoktu. boş konuşmayıda seviyordu. sareyle nehir salondan çıkınca gözleriyle yediler kızı resmen . yanlış anlaşılmaya sebep olmadan hemen eşim diye tanıştırdım. ama boş boğaz kız hemen evlimiydin gibi şeyler söyleyince sare tepki gösterdi. sonrada şirketin her yıl olan kuruluş yemeğinden bahsetti. ben şirkette yapılan toplu organizasyonlara katılmıyordum. sevmiyordum da ... ama sare gitmek istediğini söylediğinde tülinin şirkette ki kızlardan bahsettiği için olduğunu anladım . tanıyordum sareyi kıskandığındaki hallerini. suan bilmediği bir yer vardı ve orada benim çevremde birileri var mı yok mu onu merak ediyordu. şimdiye kadar aklına hiç gelmemişti böyle birşey tülinin söyledikleri karımın kafasını karıştırsada , kıskanması hoşuma gitmişti. bu umudumu kaybetmeme sebep oluyordu.
sabah yatağımda sareyi bulamayınca mutfağa gittim . kapıdan onu izledim . yine her zamanki neşesiyle kahvaltı hazırlıyordu. bir taraftanda hafif sesini açtığı müziğe eşlik edip , dans etmeye çalışıyordu. Benim onu izlediğimden habersiz salladığı kalçaları beni benden alıyordu. izlemekte bir yere kadardı dimi diyerek sessiz ilerleyip arkasından ellerimi beline sarıp kendime çektim. vucudumuzu bir yaptıktan sonra boynuna başımı koydum.

- misss gibi kokuyorsun karım güzelim dedim . ellerim hiç rahat durmuyordu . karnının üzerinde dolanıyordu. başını geriye attırıp bana yasladığında bu gercek mi dedim içimden ama devam ettim . " canım karım " dedim kulağına sonra boynuna burnumu sürtüm küçük küçük öpmeye başladım. boynunu bana iyice açtırınca elimin altındaki bedenin kasılmaları sareninde beni ne kadar özlediğinin kanıtıydı. aynı yatakta yatsakta ben sahrayı uyuturken o hemen uyuyor oluyordu. ben yanına geldiğimde sadece ona sarılıp yatıyordum . sarenin bana kendini bırakan hali beni cesaretlendirmeye başlamıştı. ellerim vucudunu daha çok okşamaya başladı. üzerindeki incecik askılı badiden içeriye soktum elimi . karşı koymadı o karşı koymadıkça ben daha ileriye gitmeye başladım ellerim yavaş yavaş yukarıya çıktığında farkettiğim şeyle ağzımdan " siktir sare sütyen giymedin mi ? " çıkıverdi. sonra ellerimin arasında bana döndü.
" sence kötü mü yapmışım canım kocam " dediğinde neye uğradığımı şaşırdım. gözlerimin renginin değiştiğine yemin edebilirdim . başımı salladım zar zor " çok iyi yapmıştım sarem . kocamı daha nasıl delirtirim dedin ve başardın " dedim. güldü ben öldüm. bu kadına gülmek bu kadar yakışırmı ya neden dedim neden güzelliğine gülüşünle güzellik kattın be kadın . bu adam hasretinden yanarken sen daha nasıl bu adamı kudurturum mu dedin . sarem güzel güzel gülerek gögsüme koyduğu ellerini boynuma doladığında o özlediğim hallerimiz geliyordu . biz ayrılmaz ikili gibi gezerdik. ben sarenin dibinden ayrılmaz her daim dudaklarım onun üzerinde olurdu. artık hep böyle olsun istiyordum. ama sarem bir ikna olsun ben yine onun dibinden ayrılmazdım. " kocan sana ölsün mü be kadın yetmez mi süründürdüğün ne yapsın bu adam sana hasret kaldığı bedene kavuşmasın mı artık. " ben böyle dedikçe sarenin elleri ensemdeki saçlarla oynayıp beni daha çok tahrik ediyordu. dudaklarımı yaklaştırıp öpecekken miniğimin sesini duymam la biraz geri çekildim .
" günaydın annecim , babacım . " dediğinde bizim bedenlerimiz ayrıldı. eğilip kollarımı açtım. " günaydın fıstığım " diyerek kucağıma aldım. yanağını öptüğümde sahra önce benim sonra sarenin yanağını öptü. ellerinin birini benim omzuma diğerini sarenin omzuna koyduğunda mutlu bir aile olduk. sarem , sahram ben ... sare ile ikimiz birden sahranın iki yanağına öptüğüzde kıkırdadı minim fıstık. sare " hadi bakalım baba kız gidip simit almaya ne dersiniz " dediğinde tıpıs tıpıs fırının yolunu tuttu. hayal gibiydi. mutfağımızda sevdiğim kadın , saremm . kucağımda minik güzeller güzeli kızımla fırına gidiyordum . bundan güzel mutluluk varsa ben bilmiyordum. tek eksiğim sareme tam anlamıyla kavuşmaktı onada az kaldığını hissetmeye başlamıştım.
haftasonu o kadar güzel geçmişti ki , gün geçtikçe sareyle daha bir yakınlaşıyorduk. evden hiç ayrılmak istemiyordum. sabah işe geliyor , akşam işim bittiği gibi evde alıyordum soluğu . kızımla ve sarenin evde beni bekliyor oluşu çok güzeldi. Önümüzdeki haftasonu şirket yemeği vardı ben sare istiyor diye tamam demiştim ama hiç gitmek istemiyordum. sırf o mutlu olsun . hayır dersemde içine neden gitmiyoruz diye kurt düşmesin diye tamam demiştim. sabahtan beride çok yoğunduk. sanki elimizdeki tüm işler bitmiş gibi sürekli yeni proje alıyordular. ve yeni projeyi imzalamışlardı bu sabah. ve asaf beyin oğlu ilgilenecekti bu projeyle . hiçbirşeyden anlamayan sadece baba parası yiyen sımarık bir tipti ve ondan hiç hoşlanmıyordum.. nasıl dayanacaktım bu proje boyunca o adama bilmiyorum diye düşünüp dururken öyle yemeği saati geldi. şirkette çoğu kişi dışarıya çıkmış ve tek tük kişi kalmıştı. ben öğlen pek yemek yiyen bir olmadığım için bir kahve alıp yapmam gereken işleri yapmaya koyuldum. elimdeki işleri bir an önce bitirmek demek . saatinde çıkmak karıma kızıma kavuşmak demek diye düşünüyordum. kapının çalınması ve açılmasıyla kapıya doğru baktım. " yemege çıkmadığın için sana iskender yaptırdım gelirken "diyerek masaya bıraktı. " ben öğle yemeği yemiyorum , teşekkür ederim alın başka birisine verin dedim " yüzü düştü ama çaktırmamaya çalıştı. yılışığın tekiydi. bana ilgisi vardı belliydi ama zerre umrumda değildi . saremden başkasına bakacak kadar şerefsiz değildim . kadına yüz vermiyor , umut vermiyordum ki gereksiz bir umut beslemesin diye yüzüğümü hiç çıkartmıyordum. ama anlamadım bunu hiç önemsemiyordu bile , aynı yılışıklıkla devam . masadan yemeği almadığında elime alıp uzattım . mecbur almak zorunda kaldı. eylül yüzüme bakarken " neden bizimle öğle yemeğine gelmiyorsun ki , tek başına burada oturuyorsun . " dediğinde " böyle olmasını tercih ediyorum " deyip kestirip atmaya çalışsamda kızın gitmeye niyeti yoktu ve beni darlamaya başlamıştı. " kalabalık sevmiyorsun sanırım o zaman ikimiz gideyim öğle yemeğine ne dersin " kız kafayı yemişti. " eylül hanım ben kimseyle yemek yemek istemiyorum lütfen benden uzak durun ve iş dışında benimle muhattap olmayın " bu bence yeterince açıktı. ama anlaya kadın üzerime doğru gelmeye başladığında ;
" kocamı duymadın sanırım " duyduğum tanıdık ses ile kapıya döndüğümde üzerine giydiği mini etekle aklımı başımdan alacak olan güzellikle bana karımı görmemle yüzümde güller açmıştı. hemen sandalyeden kalkıp yanına doğru yürüdüğümde bana sarılıp öptü. sonra eylüle dönüp , " anladınız sanırım kaç dakikadır sizin kocama ısrarlarınızı dinliyorum , mert size kibarlık edip uzak durmaya çalışsada anlamamazlıktan gelip ısrarlarınıza devam ediyorsunuz " sarenin konuşmasıyla eylülün yüzü değişti. ama sare susmadı. " insanda utanma olur . adam evli parmağında yüzüğü var , sizi reddediyor hala sırnaşıyorsunuz lütfen eşimden uzak durun . bu bir uyarı bir daha böyle bir şeye şahit olursam hiç sakin kalamayacağım ona göre. şimdi beni kocamla yalnız bırakırmısınız ." sareden beklenen hareketlerdi. ama o nasıl kocam deyişti be karım dedim içimden sarıp sarmalamalıydım. eylül kapıdan çıktığında hemen arkasından kapıyı kapatıp sareye doğru kollarımı açıp yürüdüm . amacım onu hemen kollarıma alıp öpüşmekti tabiki ama sare tek elini kaldırıp "dur " dedi. nedenini anlamaz bakışlar atınca.
" demek peşinizden kızlar koşuyor ama bana söylemiyorsunuz mert bey . şimdi hesap verin bakalım başka var mı ? demek o tülin denen kızın dedikleri doğruymuş kızlar varmış etrafında " dediğinde kıskanılmak güzeldi dimi demiştim ama bu olmadı şimdi. ben etrafımda dolanan ama yüz vermediğim kızların hesabını mı verecektim ....
bölümü nasıl buldunuz bakalım gençler ....
Yeni kurgum aşk kurşunu bir şans verin derim
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 35.19k Okunma |
3.42k Oy |
0 Takip |
47 Bölümlü Kitap |