6. Bölüm

BATI KRALLIĞI

Tuğba
tugba_mortaldance

Gökyüzü, denizle birleştiğinde fırtınalar doğardı.

O gün, Elion'un sarayının üzerindeki ufuk çizgisi, boğucu bir griye bürünmüştü. Denizler hükümdarı, taht odasında ağır düşüncelerle mektubu ellerinde tutuyordu.

Tyran'dan gelen bu haberin doğruluğuna güvenebilir miydi?

Ateşin kibirli hükümdarının geçmişteki oyunlarını iyi biliyordu. Ancak, Vaelkar'ın uyanışı sadece Tyran'ın değil, tüm dünyanın kabusu olabilirdi.

Elion, taç odasının büyük penceresinden dışarıyı izledi. Derin mavi sular, sarayın sütunları boyunca sonsuzluğa akıyordu.

Kaslı vücudu deniz savaşlarında sertleşmişti; uzun boyu, keskin yüz hatları ve dalgalanan beyaz saçları ona sanki denizin ta kendisiymiş gibi bir hava katıyordu.

Birçokları için Elion'un güzelliği, suların aldatıcı sakinliği gibiydi; içi fırtınalarla doluyken bile yüzeyi hep dingindi.

Ancak, Tyran'ın mektubu, o dingin yüzeye bir taş atmış gibi içini dalgalandırmıştı. Mektuptaki kelimeler özenle seçilmiş, belki de kibrin ardına saklanmış bir yardım çağrısıydı:

Vaelkar geri döndü. Karanlık, yeniden şekilleniyor. Seninle savaşmayı sürdürmek bana onur verir, fakat Vaelkar hepimizi yok edecek. Eğer hayatta kalmak istiyorsan, masaya oturmalısın. Kendi geleceğin için.

Elion bu sözlere gülümsedi. Tyran'ın, birlikteliği bir onur meselesi olarak sunduğunu görmek şaşırtıcı değildi. Fakat, Elion'un aklı sadece Tyran ve Vaelkar arasında gidip gelmiyordu. Mektupta adı geçmeyen biri daha vardı.

Naevor.

Ateşin isimsiz çocuğu...

Elion, onu ilk kez o kulede görmüştü. Ateş diyarına düzenlenen o savaşta, düşmanını yok etmek için gelmişti. Fakat kulede karşılaştığı varlık, bir düşman olmaktan çok uzaktı. Uzun saçları gece gibi siyah, gözleri alevlerin içinde erimiş altın gibiydi. Bedeni narin, ama aynı zamanda ateşin sertliğini taşıyordu. Tyran'ın anne ve babası onu hiç kabul etmemiş, ona bir isim bile vermemişti. Yalnız bırakılmıştı.

O gün, Elion'un elleri kılıcını sıkmış, fakat onu kaldırmaya cesaret edememişti. Çünkü Naevor saf bir güzellikti; yok edilmemesi gereken bir şeydi. Askerleri onu gördüğünde öldürmek isteyecekti. Bunu engellemek için Elion, Naevor'u savaş alanının dışına çıkardı, kuleye döndü ve kimseye ondan bahsetmedi.

O günden sonra Elion ve Naevor hiç karşılaşmadı. Fakat haberleşmeye devam ettiler. Güvercinler taşıdı Elion'un kelimelerini: "Senin adın Naevor olacak. Denizin kalbi."

Naevor, bu adı kabul etti. Ve bu isimle Elion'a cevap yazdı.

Şimdi, Tyran'ın mektubu elindeyken, Elion'un aklına sadece Vaelkar'ın dönüşü değil, Naevor da geliyordu. Eğer bu birlik gerçekleşirse, Naevor'un varlığı açığa çıkabilirdi. Ve eğer Tyran bunu öğrenirse, bir savaşın daha kaçınılmaz olduğu kesindi.

Yine de... Seçenekleri yoktu. Birlik kaçınılmazdı.

Elion, mühürlü mesajını hazırladı. Satırlar, Tyran'a güçlü bir mesaj verecekti:

Tyran, kibirin ve nefretin beni her zaman uzak tuttu. Fakat bu kez, düşmanımız senin kadar benim de düşmanım. Bu yüzden bir araya gelmeliyiz. Geçmişi unutmaya çalışacağım. Fakat bu, sana güvendiğim anlamına gelmez. Eğer oyun oynarsan, ateşin sönmeden seni yok edeceğim.

Mektup mühürlendi ve Elion mesajın iletilmesini emretti.

Dalgalar Tyran'a doğru haber taşırken, içindeki fırtınalar Naevor'un ismini fısıldıyordu.

 

 

Bölüm : 29.08.2024 09:06 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...