
Artık algılayamıyordum bir takım şeyleri. Neyden bahsediyordu, hayatım her insanınki gibi dedikçe aslında ölümle ne kadar haşır neşir olduğumun farkına şimdi varıyordum.düşüncelerimden ateşin bana seslenmesiyle ayrıldım.
“ gece bir cevap ver artık, ikna olmadın mı yoksa?!”
“ ateş be-ben.. tamam ama nasıl olacak falan benim bununla hiçbir ilgim yok ve kafam basmıyor bu olaylara senin gibi”
“ sen bana bırak, hadi şimdi gerekli ne varsa al Ankara’ya döneceğiz.”
“ tamam kıyafet falan alınır da ya cookie o nolacak?”
“ bırakacak kimsen yok mu?”
“ biri var!”
ayağa fırladığım gibi kısık bir işlemeyle oturmam bir oldu. Ateş meraklı ve endişeli gözlerle bana baksa da yavaşça kalktım ve cookienin tasmasından tutup dışarı çıkardım. Ateşin peşimden geldiği ayak seslerinden belliydi. Ben burdayım dedirtecek tarzdaydı. İki ev sonrasında bir evin önünde durdum. Ateşte durup arkamdan bana bakmaya başladı. Dış kapının zilini çaldım. Kapıya yaklaşan ayak sesleriyle ozanın kapıya yaklaştığını anladım. Kapıyı açtı, ama karşısında beni görmeyi beklemiyordu sanırım ki afallamıştı.
“ Ozann napıyorsun, en son demiştin ben senin hep yanındayım diye bak sana işim düştü.”
“ güzelimm bu kadar erken düşmesini beklemiyordum, yoksa bu çocuk adam benimle mi kalacak yine?”
“ evet ona ben gelene kadar bakabilir misin hemen çıkmamız lazım acelemiz var da”
“ tamam güzelim, sonra görüşürüz cookie bana emanet”
ozan içeri girmişti arkamı döndüğümde ateşi göremedim nereye kaybolmuştu birden bire, bu adam beni deli ederdi yaa! Arabasında olduğunu düşünerek oraya yürüdüm ki doğru tahmin etmiştim. Arabaya bindiğimde ateş isminin hakkını verir bir şekilde bana bakıyordu.
“ noldu ya hadi geç kalmayalım ortak”
“ o adam sana neden ‘güzelim’ dedi!?”
“ o hep öyledir aldırış etme”
“ sana önüne gelen iltifat edecek ve sen aldırış etmeyeceksin”
“ of daha fazla konuşmak istemiyorum hadi sür şu arabayı kararımı değiştirmeden!”
ateş bu kararıma saygı duymuş olmalı ki gaza yüklenerek yola koyuldu…
bir kaç saat sonra
Ateşle bu süre zarfında hiç konuşmadık zaten konuşmaya da niyetli değildim. Telefonuma mesaj gelince durup telefonuma baktım. Yine saçma salak uygulamalardan indirim mesajıydı. Gerçekten o uygulamalar beni diğer herkesten daha çok seviyorlar çünkü maşallah bana her daim mesaj atarlar. Bunları düşünürken gözlerime ağırlık çökmeye başladı ve ben uykunun kucağına kendimi bıraktım.
Ateşten
Sonunda Ankara’ya varmıştık bu kadın benim canımı çok fazla sıkıyordu ama elimden de bir şey gelmiyordu. Ona doğru bakıp uyuyuşunu seyrettim. Cenin pozisyonundaydı ve aynı bir kar tanesi kadar narin gözüküyordu. “ gece.. gece.. hadi kalk güzelim geldik.”
“ ıhh” hadi ama şu anda onu kucağıma alsam beni öldürürdü. Ama başka seçenek kalmamıştı. İndim ve gidip onun kapısını açtım. Nazik bir şekilde vücudunu kavradıktan sonra onu evime getirdim. Yatağımın kenarına koyduğum kadın dokunsam eriyecek bir kar tanesiydi. tam gideceğim esnada morarmış bileğini gördüm. Bu kızın başına ne çok şey geliyordu böyle. Hemen bir sargı bezi ve krem alıp ayağına kremi sürdükten sonra sargı bezini de ayağına sardım. Canı çok acıyor olacak ki ara sıra çekmeye çalışmıştı ayağını ama zor da olsa halletmiştim.
odadan çıktığımda bana sürekli yavşayan neydi kızın adı.. hah Selin bana mesaj attı. Normalde yapmazdım ama biraz da içtiğim için gittim yanına benden gecenin bu saatinde ne istiyordu ki.
Geceden
telefonumdan gelen mesaj sesiyle irkildim. Saate baktığımda gecenin 4:44 üydü. 4 benim uğursuz rakamımdı. Ve fark ettiğime göre ateş beni evine getirmişti. Telefonumu aldığımda bilinmeyen bir numaradan mesaj vardı. Mesajı açtığımda ateşin bir sarışının koynunda sızdığını gördüm. Bu da neydi şimdi. Gözümden benim isteğim dışında bir damla yaş süzülüp telefonun üzerine düştü. Bunu nasıl yapardı. Beni buraya kucağında taşımış bana güzelim demişti. O da eskilerim gibi umut verip yüz üstü mü bırakacaktı, başlardım böyle işe ben!!
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 460 Okunma |
49 Oy |
0 Takip |
14 Bölümlü Kitap |