
Ateşle son olanlardan sonra beni evine getirmiş, elime pansuman yapmış ve şu düşman hakkında konuşmaya başlamıştı. Beni çok karıştırmak istemediği için ana hatlarıyla anlatıp işi ona bırakmamı istemişti. Tabiki kabul etmiştim çünkü dayanacak gücüm kalmamıştı. Neyseki beni evime bırakmak yerine durunun evine bırakmıştı.şimdi duruyla sınava çalışıyorduk.
- ya kızım yetmez mi ben çok yoruldum hem bak bir sürü şey yaptık.
- ya duru bilemiyorum sonuçta ben bu mesleği yapmak için canımı dişime taktım zamanında.
- o zaman sana bir sürpriz yapmanın zamanı geldi. Deyip telefonunu çıkardı, sırayla iki kişiyi aradıktan sonra bana dönüp ateşi aramamı ve buraya gelmesini söyledi.
tamam deyip aradım. Gelmesini istediğimde seve seve kabul edip evden çıktığını söyledi ve beklemeye başladık herkesi.
BİR KAÇ DAKİKA SONRA
Ateş koltukta elimi okşayarak yanımda oturuyordu. Bana bakıp yara olan yerleri öpmeye başladığında kapı çaldı, neyseki duru bakmıştı kapıya. İçeriye selin ve kerem girdi, ateş şaşkınlıkla bakarken ben neden burada olduklarını gayet iyi biliyordum. Selin bana dönüp;
- senin burada ne işin var bücür?
- senin ne işin varsa benim de o işim var selin
neyseki daha fazla ağız dalaşına girmeden gidip kırmızı şarap ve bardakları getirdim. Tabi yine selin ateşe yavşamayı bırakmıyordu. Elimdeki şarabı bardaklara koyup herkese uzattım, duru da arkadan “ dc oynayalım” diye bir fikir attı. İşte şimdi başlıyorduk.
(…)
“ ee duru sıra sende hadi çevir” dedi selin herkes yavaş yavaş kendinden geçiyordu. Ben ve ateş hariç.
“ aa gece sen çıktın soruyorum d mi C mi?” Dedi. Ben ne alaka yaa
“ cesaret” dediğim anda duru “ ateşi dudağından öp dedi. Ben saçmalama diyip kendimi kurtarmaya çalışsamda itiraz kabul edilmiyordu bu masada. Ateşe yaklaştım ve dudaklarımı ona doğru yaklaştırdım, şimdi nefesini hissediyordum. Tam onu öpecektim ki bir silah patladı.ateşin yüzü acıyla kasılırken, başını yerinde tutamıyor gibiydi. Kerem ile de selin basıp gitmişlerdi.
ateşe baktığımda gözlerinin yavaş yavaş kapandığını gördüm. “ hayır hayır kapatma o güzelim gözlerini, ben seni çok seviyorum. Beni bırakamazsın. Duru ambulansı ara! Ateş gözlerime bak lütfen. Seni kaybedemem nolur” dediğimde
“ s-seni tanımak güzeldi bi-birtanem hoşçakal”
“ hayır beni bırakamazsın” dediğimde gözleri kapanmıştı. Diğer olaylar çok hızlı gelişmişti. Ambulansa bindirilişi, hastaneye gidişimiz ve onu ameliyata almaları. Kurşun göğsünün biraz daha altına gelmişti. Ağlamamı durduramıyordum. Son söyledikleri aklımdan gitmiyordu.
duru bana dönüp “ gece yapma böyle ateş seni böyle görürse kendini affetmez.”
“ duru uyanıp uyanmayacağı belli değil ben artık nefes alamıyorum” dediğimde cidden nefes alamıyordum. Gözlerim kararmaya başlamıştı ve nefesim çok düzensizdi. Durunun uzaktan sesi gelse de ne dediğini anlamıyordum.kendimi karanlığın içine bıraktığımda tek düşündüğüm ateşti.
(…)
gözlerim açılmaya başladığında yanımda duran duruyu gördüm. “D-duru” dediğimde saçımı okşadı
- iyi misin gece ben çok korktum!
- ateş nerde?
- ameliyatı bitti sen bayağıdır baygının şimdi odaya alıyorlar, sağ kolu olduğunu söylediği Kenan da burada
- beni onun yanına götür
- gece bir dinlen ondan son-
- duru beni ona GÖTÜR!
duru kolumu tutup beni yavaşça kaldırdı ve onun olduğu odaya doğru götürmeye başladı, kolumdaki serumu çekerek çıkardığım için kolum kanıyordu ama sorun olmazdı.
ateşin yanına geldiğimde konuşma sesleri geliyordu, içeri girdiğimde bir kadın ateşin yanında oturuyor ve gülüşüyorlardı. Ateş beni yeni fark etmiş olacak ki hemen bana döndü “ gece” ateşin yanına gidip sarıldığımda arkamdan fısıldayan kadının sesini duydum “ ahtapot gibi yapıştı adama ya!”
ateşe bakıp “ iyi misin, ağrın var ben özür dilerim gerçekten çok korktum” diyip ağlamaya başladım.
- iyiyim tamam endişelenme güzelim. Bir dakika” diyip serumu söktüğüm kolumu alıp “ noldu koluna yoksa o kerem sana bir şey mi yaptı?” Dediğinde
“ hayır bir şey yok seni öyle görünce fenalaştım biraz şimdi yanına gelirken de serumu kopardım o yüzden kanıyor” Dediğimde “ iyi misin peki şuna?” Dedi. Sesi endişeli geliyordu. “ iyiyim merak etme hadi sen dinlen bende sana bir çorba alıp geleyim” dediğimde başını salladı. Ben kapıdan çıkmışken yanıma odaya geldiğimde ateşin yanında duran kız gelip yolumu kesti. “ bana bak ben selin gibi değilim, o paçavra benim yanımda hiç olur. Şimdi söylediklerimi iyi dinle eğer ateşi bırakırsan sana ve ateşe bir zarar vermem ama inat edip yanında kalırsan seni, onu aldatmış gibi gösterir, üstüne ateşin bütün mal varlığını ve sevdiklerini elinden alırım. Karar senin güzellik!” Deyip çekip gitti.
öylece kalakaldım, onu bu halde bırakamazdım ama onun iyiliği için onu bırakmam gerekiyordu. İçim el vermese de onun iyiliği için ayaklarımı sürüklerken ağlayarak hastaneden çıktım. Ve bir taksi çevirip evime gittim.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 460 Okunma |
49 Oy |
0 Takip |
14 Bölümlü Kitap |