10. Bölüm

10. Bölüm

havva uzunoz
turuncureesam

Tuncay bey, Cavit'in askerlik yıllarında tanıştığı en üst kademede olan dev adam lakabını taktıkları sarışın generalin oğluydu. Bazen denizin en sığ noktalarını tepenin en yüksek doruklarına çıkıp izlerken denizin o mavimsi tonunu doyasıya seyredip şip şak resim çekerlerdi. Tuncay Cavit'e kardeşinin psikolojik travma geçirip şiddetli yağan yağmurun altına bırakarak saatlerce öylece kalakaldığını gözleri dolu dolu anlattı. Tuncay.'ın çocukluk yıllarında anne ve babasının ayrılmasından uzun bir müddet sonra velayetin anneye verilmesiyle birlikte ,Fazıl paşa denen bu ünlü general'in Cihangir'deki evinde yaşadığı bir anı Cavit'in gözlerini sulandırmaya yetmişti.

Babasının Tuncay'a yazdığı mektup şuydu.

Bir akşam ezanına doğru doğdun sen Tuncay. Saatin ilerlediği bir zamanda akrep ile yelkovanın üstüne gelmesiyle birlikte <>dedin.

Gözlerimde tek bir damla yaş kalmadı. Bütün servetimi maneviyatımı herşeyimi sadece sevgili karıma adamıştım. Annemin ve benim kumar uğruna neler çektiğimi bilemessin canım oğlum.Ne yazık çok kaybettim çok.

Elimde avucumda tek bir zerre dahi kalmadı. Tabi sen üniversite de okuduğun için bu olayları görmüyorsun Tuncay. Görmeni de istemem sevgili oğlum. Senin bir damla gözyaşın bile benim için büyük bir kayıptır. Şu koskoca cihangirde tek bir dostum kalmadı. Birşeyler yapıp bana para bul Tuncay. Faizler krediler lanet olası borçlarrdan ve alçak bakkalcının gırtlağııma yapışmasından bıktım artık.

Cevabını büyük bir merakla bekliyorum. Seni çok seviyorum oğlum. Başka çarem kalmadığı için bu mektubu sana yazmak zorunda kaldım.

Hoşçakal. Kendine çok iyi bak.

Baban Fazıl Güven

Bu mektubu kaç yıl oldu saklıyorum diyordu Tuncay, cavit'e dönerek . İşte fakültenin son senesinde ansızın bir telefon gelmiş , ve babamın fare zehiri içip intihar ettiğini duymuştum. Birşeyler yapamamanın acısı yüreğimi bir demir gibi eritmiş kor etmişti sanki.

Aslında bu kadar şerefsiz ve alçak değildi benim general babam. Sadece basit bir komploya kurban gitmişti.

Gece uykularımın kaçtığı gözlerimin saate daldırıp daldırıp saniyelerin akrep ile yelkovanı izlediğim o sahne, babamın ölümünü duyduğum anda göğüs kafesime isabet etmesi gibi duyduğum işte o büyük azap.

Ah o anı nasıl unuturum Cavit amca. Allah'ın bana ani bir süpriz yapıp babamı bana bağışlamasını beklerken duyduğum o ölüm haberi benim fakültemi de yarıda bırakmama sebep olmuş, artık tamamen değişik bir insan olmuştum. Babamın gömleği kitapları hatta mürekkebi bile dağılmadan o bembeyaz sayfada yazdığı tatlı anılar.

Hiçbirisi eskimemiş solmamış balkonundaki beyaz zambaklar yapraklarını yere dökmüş , duvarın o çatlayan betonu soğuk evin her tarafına dağılmadan sıralı bir şekilde duruyorlardı.

Babamın ölümünden önce annem onu görmeme izin vermediği için mahallemizin o yokuş kısmındaki şeker pancarı fabrikasının arkasına saklanıp doya doya izlerdim onu.

Ne zaman kafamı kaldırıp gökyüzüne baksam her uçak geçişinde

-Uçak babama selam söyle deyip hüngür hüngür ağlardım. Rüyamda koşarak yanıma geldi ve <>diyerek bir ağaç kavuğunun arkasına saklandı. Gece uykularımdan çığlık çığlığa uyanarak kasırganın o haşin sesini duyduğum zaman yatağımın hemen başucunda gördüğüm babamın o general kıyafetiyle çekinmiş resmine bakıp aniden mutfağa koşarak o karanlık loş ışıkta soğuk su aradığım iğrenç günleri nasıl unuturum? Ve böylece aylar yıllar mevsimler geçti. Şimdi fakülteyi bırakıp iyi bir mmühendis oldum.

Tuncay ile Cavit'in yüksek bir tepede oturup denizin karşısında konuştukları bu sohbet esnasında Cavit Tuncay'ın gözyaşları bu sohbet esnasında Cavit Tuncay'ıngözyaşlarını silerek ona metanetli olması gerektiğini söyledi.İşte Tuncay'ın gözünün önüne gelen hep aynı sahne ; mahalledeki canavar ruhlu çocukların <<senin baban kumarbaaaz>>diye bağırmaları

Tuncay'ın daha sonra mahalledeki çocuklarla olan o büyük kavgası da Cavit'in ruhunu dahada elemli bir fırtınaya sürüklemişti sanki.

Cavit;

-Hayatın o yokuşlu merdivenlerinde ağır ağır çıkarken başımıza gelecek şeylerden haberdar değilizdir. .Ancak heran kadere hazırlıklı olmalı ve metanetli olmalıyız. üzülme canım oğlum.

Tuncay;

-Artık geçmişime bir çizgi çektim Cavit amca. İşte buda mühendislik diplomam.

Cavit yılların yıpratıp buruşturduğu o kağıt parçasını elleriyle alıp yokladı.

 

Bölüm : 06.12.2024 00:17 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...