12. Bölüm

12. Bölüm

havva uzunoz
turuncureesam

Gazeteyi buruşturup dereye attı Cavit. ,gözlerini şehribandan kaçırdı utanarak.

-Ne olduCavit? Neden davranışlarında tutarsızlık var? Neden böyle yapıyorsun?

-Şey Şehriban bak ben...

-Evet seni dinliyorum Cavit.

-Lanet olsun bu kumar illetine dedi Cavit ve kaldırım taşına ayağıyla sert bir darbe indirdi.

-Ölüm

-Ölüm mü?

Şehriban , sağ elinin iki parmağını Cavit'in dudaklarına götürüp <<Sus ne olur ölümden söz etme>> der gibi dokundu.

Kafasını yere eğerek o sonsuz düşünce alemine daldı gitti Cavit.

Ve aniden esen rüzgarın elinden kaçıp gitti Şehriban'ın kırmızı benekli şemmsiyesi. Gözgöze geldiler onunla ne bir arkaya ne bir başka tarafa bakmadı Cavit, gözündeki o siyah mavi tonundaki gözlüğünü yavaşça bırakıp Cavit.'e uzun uzun baktı Şehriban.

Karşısındaki bu sakalları uzamış ,saçı başı dağınık adamı tanıyamamıştı sanki.

Beyaz gömleğinin cebinden gözüken Bafra markalı sigarasına uzanıp onu yakmak istediğini farkeden ve onu yakmak istediğini farkeden ve onun çok sigara içmesinden sürekli yakınan Şehriban , bilakis ona hiç kızmamış gözlüğünü çıkarıp ona tatlı bir şaka yapmadan da duramamıştı.

Tabi ki Cavit'in mutluymuş gibi yaptığı sevimli edalar Şehriban'ın gözünden kaçmıyordu.

Ömrünü sadece tek bir sevgiliye adamış onun uğruna herşeyini feda edecek bir adam duruyordu karşısında.

Sanki aniden kış uykusundan uyanmış bu bahar mevsiminin tadını çıkarıyordu Cavit. Kirlenmiş ve yozlaşmış duygularının benliğini kirlettiği bilin çaltında bütün karanlıkların gizlediği bu aşk adamı denilen tatlı adam aslında bütün karanlıkları yırtmak istercesine sarıldı ona doyasıya kucakladı, kucakladı,kucakladı...

Sanki kalbimin içinde bir nehir var içinde yüzüyorum ve sana doğru gelme arzularım büyüdükçe büyüyor ,bedenim sadece seni istiyor Şehriban.

Sana ulaşmamak bütün servetimi kaybetmekten daha zor ve ağır bir yük gibi dolaşıyor damarlarımın içinde.

Seni gördüğüm zaman bütün korkularımı unutuyor, dünyanın bütün kahbeliklerini dimağımdan bir hamlede siliyorum.

Hayatın tadı sensizlikle hızla akıp giden zamanda beslenen duygularımla beraber lüks arabaya binmek veya şahane villalarda yaşamak yatlarla gezmek değil içinde senin olduğu küçük bir gaz lambasının olduğu hayattır sevgilim. İşte bu sözler ağzından bir bir döküldü Cavit'in

Şehriban'ın gözlerinden akan gözyaşı damlacıklarını nemli bir mendille siildi Cavit.

Cavit'in Şehriban'a bir günahkar gibi bakmasına anlam verememişti Şehriban

 

Kafasını kaldırıpta ona söylediği tek söz şuydu. <<Dilenci bir sokak çocuğu gibi bakma yüzüme Cavit

Ne kabuslar gördüm gece yarıları sayfalar dolusu yaşadığımız her anı, gördüğüm kabuslar hep ayrılık üzerine ve ölüm üzerineydi Cavit.

Aslında bu kadar acımasız bir babam ve pimpirikli bir annem olmasaydı da seni her dakika görebilseydim. Kendi kaderini yaşarmış her insan, beraber İtalya gezisine gitmişiz ve o anımı sayfalar dolusu günlüğüme yazmışım . Hayalimde yaşattığım bu hatıralar eğer gerçeğe dönüşseydi neler olurdu acaba?

-Bu evde benim o perişan ailemle mi yoksa senle yaşamak mı güzel olurdu. Hergün karşı balkondan karşı balkona dedikodu yapan gün kadınlarından bıkmış bir halde içeri giren salakça bir şekilde aynaya bakan o kız benim işte Şehriban.'ım ben. O mutlu kadın değilim Cavit.

Tenha ve müzikli bir ortamda açık hava tarafında renkli ışıklar yanan küçük bir simit büfesinde oturdularCavit ile Şehriban.

Simit kokusunun yayıldığı bu büfedeki o tenha ortam yavaş yavaş müşterilerin gelmesiyle bir anda kalabalıklaştı.

Büfenin camına çisil çisil değen yağmur taneleri biraz sepeledikten sonra yerini gökkuşağına bıraktı.

Şehriban'ın romantik bir ortamda simit yeme isteği ikisine de uygun gelmişti.

Donuklaşan gözlerini sevgilisinin gözlerinden çevirip saate bakan Cavit ; akrep ile yelkovanın her ilerleme safhasında derin bir matem yaşıyordu sanki...

 

 

Bölüm : 07.12.2024 23:28 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...