9. Bölüm

9. Bölüm

havva uzunoz
turuncureesam

Marmara denizinin uzak kıyılarını dürbünle seyrediyordu Sadık ile Cavit.Kıyının iki tarafında koca bir dev gemi vardı. . Kıyının diğer tarafı ise tamamen gözükmüyor, karşıdaki kız kulesinin fotoğrafını çekmeye çalışıyordu bu iki arkadaş.Hafif bir esinti yüzlerine çarpıyor, gemi güvertesinde bulunan kaptan ile yolculara vapurun kalkacağını işaret ederek<<hadi hanımlar beyler>>diye sesleniyordu.

Dürbünü vapurun koltuğuna koyan Cavit, yan taraftaki koca karıların <<ay vallahi ilk defa biniyorum vapura vallahi ne zevkli bişeymiş bu>> demesine kulak verdi Cavit.

Uzaktaki sisten perdelenmiş sonsuzluğa bakıp bakıp bu hayal alemi gibi görünen evrene baktı. ve vapurdaki uzun boylu kumral öğretmenin konuşmasına kulak verdi ikiside.

-Ne zarif bir hanım değil mi Cavit? Ne kadar iyi bir eğitmen... Baksana haritayı açmış öğrencilerine İstanbul'u anlatıyor.

-Ah öğrencilik yıllarımı hatırladım Reis. Bazen okuldan kaçar boyacılıktan kazandığım parayla bende vapura binerdim arkadaşlarla.

-Ulu Allahım neler vaadediyor değil mi Cavit?

-Şu tatlı çocuklar , şu parlak köpüren deniz.Ya şu vapura konup denize atlayan o ürkek serçeler! Şu koskoca İstanbul bu kadar insanı nasıl sığdırmıştı avucunun içine. Peki ya sosyete kadınlarının eğlence haline getirdiği sandal sefalarına ne dersin Reis?

-Ya şu ayaklarını suya değdirerek kıkır kıkır gülüşen Beykoz'un o ihtişamlı kızları.

-Eh be Cavit! Bir sigara yakasım geldi şimdi.

-Reis öğrencilik yıllarında kaldığı bir arkadaşının evinde bazen ışık bile bulamadıkları o fakirhaneyi anlatırken gözleri dolu dolu oluyordu.

Ders çalışmak için komşulardan gaz lambası alırdık. Ne zaman gaz lambasını yaksam sanki kibritçi kızın annesinin hayalini görme sahnesi aklıma gelirdi.

Manzure'nin hayali de hep benim gözümün önünde işte böyle canlanmıştı.

Cavit Reis'in<< manzure>> adlı bu tatlı hanfendiyi anlatırken nasıl heyecan ve haşmetle anlattığını büyük bir şevkle dinliyor, ara sıra distrübütörün açık kalmış bozuk kapağındaki solmuş beyaz gülü fark edip gözünü o tarafa çeviriyordu.

-Rahmetli annemSuna hanım İstanbul'u görmeyi pek arzu ederdi. Reis. Ancak o ağır hastalığına dayanamayarak bu şehri görmeden vefat etmişti.

Manzure adlı bu Tacikistanlı kızdan ayrılma sebeplerinin o alçak moskovalı babasının itiraz etmesiyle birlikte Reis'i nasıl bir hamlede yaka paça edip dışarı atmasıydı. Fakir olduğu için hiçbirzaman bu kıza kavuşamayan Reis, ne zaman bu konuyu açsa içli içli ağlar alçak babasına sitem eder gibi purosunu tellendirirdi.

İçinde büyüyen farklı bir histi sanki . Diğerlerinden farklı esrarengiz bir histi.

Kendini aniden boşlukta kalmış gibi hissetmişti manzureden ayrıldıktan sonra. Düşman bir babanın kurduğu o tuzaklı kapana yakalanmaktan bile korkmadan , yüksek tepelere çıkıp manzureyi nasıl da büyük bir hırs ve şevkle seyrederdi Reis.

İstanbul'a geldiği ilk yıllarda İstanbul'un bütün güzelliklerini unutmuştu Reis.Meğer herşeyden ne kadar uzakmışım >>dedi reis

Cavit'e bakarak<<.Aslında insan zamanla herşeye alışıyor.>>

<> Bu sahnelerin görüntüsüne bile bu kadar alışmışken <

-Hala onun yokluğuna alışamadım ben sevgili dostum.

Eyüp Sultan'ın o bol güvercinli avlusunda yem atarken güvercinlere neydi o kolkola girmiş iki sevgili görüntüsü.

Reis'in yüreğini bir bıçak gibi kesip atmıştı sanki.

Kafasını göğe doğru kaldırdığında koca bir kuş bulutunun uzaklara gidip kaybolmasıyla birlikte sanki manzureden haber getirecek gibiydi.

Ne tiyatrolar ne sinemalar ne de fuarlar... Avare avare dolaşıp gezdiğimiz o gece hayatları... Hiçbiri bana onu unutturamadı.

Üzerinden neredeyse otuz yıl geçmiş bu hüzünlü aşk hikayesi Cavit'i yıllar öncesine götürmüştü.

Sadık'ın durgun ve sitemli yüz ifadesini gören Cavit, ona Şehriban'ın işlediği beyaz yeşil motifli mendili uzattı ve ona

-Bunu bana Şehriban işledi Reis. dedi. Benden sana hediye olsun bu mendil.

Gözlerini o sonsuz ufuk çizgisinin olduğu sise doğru çeviren Cavit, Reis'in saçlarının neden bu kadar erken yaşta beyazlamış olduğunu şimdi anlamıştı.

Bölüm : 04.12.2024 22:18 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...