14. Bölüm

1.3

Irmak
twirmakk

Bölüm şarkısı: Mentra&Kaldı8- Kayıp Rüya

❅❅❅


Test kitabına biri beni gömebilir mi? Dersin ortasında edebiyat quizi kimin fikriydi çok merak ediyorum...

Buldum. Edebiyatçının.

Sıkıntıyla nefes verip edebiyat dersinde çözdüğüm ayt matematik test kitabını geri yerine kattım. Sözel dersleri dinler ve severi fakat edebiyatta notlar hâli hazırda zaten var. Gidip yazar eser tek ezberlemem lazım. Kimse şu ana kadar hayatını sormadı, eserini sordu.

Miray hevesle beklerken ben moodum düşük bir şekilde bekliyordum. Ders ortasında quiz mi olur ya?

Edebiyat hocası herkesin önüne tek tek kağıtları katarken sıra bize de gelmişti ve kağıdımızı vermişti. Miray hızla çözerken bende süremi yettirebileceğim hızda çözüyordum.

Soruları çözerken içsel sorgulama yapıyordum aynı zamanda. Herkes her dersi sevmek zorunda değildi kesinlikle. Açıkçası coğrafya çözmeyi tercih ederim...

Miray bitirip arkasına yaslandığında memnun bir ifade vardı yüzünde. Bu kadar hızlı bitirmesine şaşırmayı sonraya erteliyorum.

İç çeke çeke çözdüğüm sorularda takıldıklarımda elediğim şıklar üstünden cevabı bulmuştum. Zil çalarken çözemediğim son soruya hüzünle bakıyordum. Soruyu hızla okuduğumda cevabını bildiğimi fark etmiştim ve diğer sorulardan da emin olduğum için muhtemelen tam puan alabiliridim. Ama diğerlerinin kağıtları toplanırken benim cevabı işaretlemem kul hakkına girerdi...

Kalemi kalemliğe koyup kapattığımda hoca sıra bize gelince bizim kayıtlarımızı da almıştı. "Sözlüleriniz için güzel birer referans olacak. Çıkabilirsiniz." Çok güzel cidden... 20 dakikada yapılan quizden sözlü...

"Basketbol takımında kavga çıkmış!" Sınıfa giren yüzle kaşlarımı çattığımda hocanın varlığının farkına varıp geri çekildi. "Siz burada mıydınız hocam?" Edebiyat hocası kağıtları alıp kapıya doğru hızla yürürken tüm sınıf peşindeydi. Herkes kimin kavga ettiğini merak ediyordu.

"Biz de gidelim." Miray hevesle bana dönünce kafamı 'olmaz.' anlamında salladım. "Bizi ilgilendirdiğini sanmıyorum." Kendi sorularını kaba şiddetle çözmek de onların sorunuydu.

Miray ikna edemeyeceğini fark edince merak ettiği için herkes gibi o da çıkmıştı. Çantamdan test kitabımı çıkarıp logaritma kısmını açarken içten içe merak ediyordum. O günden beri ne Levent ne de Yusuf ile konuştuk. Anonim de bir süredir yazmıyor.

İçimden bir ses bu kavganın suçlusu onlar diyordu...

Gelen bildirim sesi ile telefonu elime aldım. Gördüğüm isim şaşırmama
yetmişti.

Anonim: Kaydedilmişim

Anonim: Sevinmem gerek değil mi?

Anonim: Beni bulmaya çalışmazsın sanmıştım

Anonim: Çalıştın

Hasna: Miray'ın işiydi.

Hasna: Ayrıca kitabımda daha önce bana ithaf ettiğin şiir vardı.

Hasna: Bana bu kadar yakın olduğunu bilmek istemsizce korkutur ve merak uyandırır?

Anonim: Korktun mu?

Hasna: Sanırım korkmadım.

Yaptığım itiraf beni bile şaşırırken cidden hiç korkmadığımı fark etmiştim. Bu kadar yakın olması beni korkutmalıydı ama nedensizce kötü bir niyeti olmadığına emindim.

Anonim: Hasna

Anonim: Yanına gelebilir miyim?

Anonim: Sanırım şu an senin yanında olmaya ihtiyacım var

Şaşkınlıkla yutkunurken tekrar mesaj geldi.

Anonim: Gözlerini kapatırsın, bende sana yaklaşmam fazla

Anonim: Hem sınıfta uyuyanlar vardır. Yanlız olmayız?

Arkamı döndüğümde gerçekten uyuyan bir kaç kişi olduğunu görmüştüm. Red etmek istiyordum ama ilk defa bu kadar ciddi bir şekilde ve yazıyordu. İstemsizce üzgün olduğu için red edemiyordum.

Hasna: Kavga edenlerden birisin değil mi?

Anonim: Gelince söylesem?

Hasna: Tamam, gel.

Ben bile şaşırırken uzun bir süre çevrimiçi olmuştu. Bir kaç defa bir şey yazıp silmiş ve sonra tamamen çevrimiçi olmuştu. Kapıdan gelen hafif tıklama sesi ile gözlerimi kapattım. Kötüydü ve onu red edersem tamamen uzaklaşmasından korktum. Benden değil, benim vesilemle öğrendiği islamdan. Ben dinimi en güzel şekilde temsil etmekle mükelleftim ve benim dinim kötü durumda olan kimseyi o hâlde bırakmazdı.

Yavaş yavaş adım seslerini duyduğumda geriye doğru yaslandım istemsizce. Söz verdiği gibi yaklaşmayacağına inanmak istedim sadece.

Öğretmenler masasının hemen karşısındaki sıra çekildiğinde önümdeki sıraya oturduğunu fark etmiştim. Kulak kabarttığımda sadece düzensiz nefes alışveriş seslerini duyuyordum.

Ne kadar öyle kaldık bilmiyorum. Dakikalar akarken biz sadece sessizce duruyorduk.

Göz kapaklarımı istemsizce açmak istesem bile onun gizli kalmak istemesine şu an saygı duymam gerekirdi. Önümdeki testin çekildiğini duyduğumda kaşlarımı çatıp beklemiştim.

Kalemliğimi açmış ve içinden kalem almıştı. Bir süre bir şeyler yazdığını duyabilmiştim. Sonra masaya bir şey bırakmış ve kalemi geri yerine koymuştu. Sırayı tekrar çekip adım sesleri gelmiş ve kapı gıcırtısı ile gittiğini düşünmüş fakat emin olmamamıştım.

Gelen bildirim ile gözlerimi açtığımda telefon ekranına baktım hemen.

Anonim: Teşekkür ederim

Anonim: Sana niye bu denli aşık olduğumu bana bir daha hatırlattığın için

Anonim: Çok teşekkür ederim

Tebessüm ettiğimi fark ettiğimde durup kendimi sorgulamıştım. Telefonu bırakıp masaya döndüğümde bir hediye kutusu ile test kitabımı görmüştüm.

Test kitabıma hızla göz atarken iki gündür üstüne uğraştığım orijinalin en zor logaritma sorusu olduğunu düşündüğüm soruyu çözdüğüm ve çözümlemeleri sözel olarak yazdığını görmüştüm. Şaşkınlık ile bakarken testin başına yazdıklarına gözüm kaydı.

"Öyleyse sabret, kuşkusuz Allah'ın verdiği söz kesindir."

Rum suresinden bir ayet yazmıştı. Hemen kenarında ise farklı bir şey yazıyordu.

Mentra & Kaldı8-Kayıp Rüya

Sessizliği bile bana iyi gelen tek kişisin. Teşekkür ederim, Hasna. Beni kendimle yanlız bırakmadığın için. Senin sayende beni yaratana daha çok yaklaştığımız hissediyorum. Ve inan, seni sevmek verdiğim en doğru karar.

Güneşsiz bir günde bile, aydınlatıyorsun etrafını.

Cidden seviyordu. Ne kadar red etmek istesem de, bu çocuk cidden sevdalıydü. Ben sevda ne demek bilmiyordum ki. Ben sadece dinimi sevmeyi öğrendim, arkadaşlarımı sevmeyi öğrendim, ailemi sevmeyi öğrendim. Ben kimseye sevdalı olmayı bilmiyordum. Bu duygularını benimle boşa harcamış sayılmaz mıydı?

Yazdığı şarkıyı telefonumda bulunca kulaklığımı takıp şarkıyı açtım. Elim masadaki kutuya kayarken kalbim sebepsizce hızlı atıyordu. Kutuyu açtığımda gördüğüm bilekliğe şaşkınca bakakalmıştım.

Benim lisenin ilk senesinde kaybettiğim bileklikti bu. Babamdan kalmıştı ve ben düşürmüştüm. Kendimi çok suçlamıştım. Benim için değerli bir bileklikti. Hemde çok.

Bilekliği alınca gördüğüm notu alıp açtım. Bir yandan şarkı çalarken gözlerim yazdığı satırlarda geziyordu.

Bunu düşürdüğünde sana verip seninle konuşmak için iyi bir fırsat olacağını düşünmüştüm. Kaybettiğini duyunca her yerde aradım. Gecenin karanlığında küçük bir kız çocuğunun elinde gördüğümde almak için ne kadar dil döktüğümü tahmin edemezsin.

Bilekliği bulduğumda sana getirecektim ama sonra tahmin edemeyeceğim bir haber aldım. Bilekliği vermeyi geç, okula bile gelmedim o zamanlar. Sonra sen çıktın karşıma. Ben bileklik ile bile benimle konuşacağına inanmazken, sen o berbat hâlimde benimle konuştun. Sen o gün, bana iyi gelen tek şeydin Hasna. Paramparça olmuştum, sen topladın. Hem de sadece söylediğin bir ayet ve varlığın ile. Benimle birlikte o soğuk caddeye oturdun. Benim iyi olduğumdan emin olmadan kalkmadın. Ben o gün sana karşı hissettiğim hoşlanmanın nasıl büyük bir aşka dönüştüğünü izledim.

Biraz geç oldu ama bilekliği sahibine teslim ediyorum. Teşekkür ederim, kalbimin ezanı. Ben sana ruhumu borçluyum.

Bulanıklaşan yazılar ile gözlerimin dolduğunu fark eder etmez notu bırakıp gözlerimi sildim. Bilmeden birinin ruhuna iyi gelmiştim. Ben onu hatırlamıyorken bile; o, bunu asla unutmamıştı.

Neden gözlerimin dolduğunu sorgulamak istesem bile sadece şuan hissettiğim hisler ile baş başa kalmak için kafamı testin üstüne koydum. Uyumak istiyordum. Bilekliği bileğime takıp kolumu sırada uzatıp üstüne doğru yattım.

Telefonda şarkıyı tekrarlama mooduna alıp gözlerimi kapattım. Onun hislerini sanki ben hissetmişim gibi kalbim ağrımıştı. Niye bilmiyorum ama acı çekiyordu. Ve ben nasıl olduğunu bilmesem bile bu acıya iyi gelmiştim.

Yanlız kalsam, hiç konuşmasam.
Kendi dünyamda seni bulsam'

Şarkıyı dinlerken göz kapaklarımın ağrıması ile kendimi uykuya bırakacakken gelen mesaj ile gözlerim telefona kaymıştı. Yerimden kalkmadan okuyabildiğimi fark edip o tarafa baktım.

Anonim: Kavga edenlerden biri bendim, evet

Anonim: Ama inan bana, cidden suçum yok Hasna

Anonim: İyi uykular kalbimin ezanı

Anonim: Bileklik, yakıştı

❅❅❅

 

"Mutlu gelecek, günahlardan sakınanların olacaktır."
Taha/132

Bölüm : 19.12.2024 20:58 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş