19. Bölüm

1.8

Irmak
twirmakk

Bölüm şarkısı: Yusuf Güler-Cahil Filozof

 

❅❅❅

 

Boş gezenin boş kalfaları

 

Can: Çok müsaadenizle bir şey demem lazım canım arkadaşlarım

 

Can: SİZ NİYE BENİ DURMADAN İNTERNET KAFEYE GİDECEĞİZ DİYE KANDIRIP İMAMIN EVİNE GETİRİYORSUNUZ?

 

Emir: Kanka karşımızda oturuyorsun?

 

Emir: Konuşmak diye bir eylem var?

 

Can: Ben bir daha imamın yanında konuşamam

 

Can: Oğlum ben imama en son soru sormak için konuştuğumda 'deli mi bu' bakışı attı

 

Can: Konuşamam

 

Levent: Gidip adama "Abi şimdi namazlık açık kalırsa şeytan namaz kılar diye kapatıyoruz ya. E biz sevap işleriz o zaman namazlık serili kalırsa? Şeytan secde etmiş olur. Niye kaldırıyoruz?" diye sorduğun için olabilir mi?

 

Can: Annem beni hep öyle kandırmış ben napayım

 

Can: Adam öyle bir şey yok diyince hayatımın tramvasını geçirdim

 

Can: Beni ayakta uyutmuşlar çocukken

 

Emir: Hayır oğlum sanki namaz kılıyorsun sorduğun soruya bak

 

Can: (:

 

Levent: Hadi be

 

Can: Günahımı aldınız oh oh azaldı günahlarım

 

Emir: Oha namaza mı başladın?

 

Can: Kanka biz ilk teravihe gittik imam öyle konuştu ya

 

Can: Ben orada bir şooldum ya

 

Can: Dedim zaten bir baltaya sap olamıyorum

 

Can: Bırak sapı dal bile olamam felan

 

Can: Bari kulluk vazifemi yapayım dedim

 

Can: Başlayınca sarıyormuş ama bırakamıyor insan

 

Emir: Oğlum başlayınca sarıyormuş ne lan JEBXEBXJWBDKWK

 

Emir: Tövbe tövbe JEBXNWBXJBWJ

 

Levent: Oğlum söylesene o zaman camiiye beraber gidelim

 

Levent: Niye saklıyorsun?

 

Can: He kanka şimdi şöylekiiiiii

 

Can: Levent çiçeğim sen her vakit namazında belki Hasna'yı görürüm diye bu mahalleye geliyorsun

 

Can: Kanka sabah namazı vakti ben o kadar yol gitsem namazı kılmadan bayılırım muhtemelen

 

Can: Yani nolur bir süre namaz vakitlerinde görüşmeyelim NEBXJEBDNDBEM

 

Can: Ayaklarımı seviyorum :')

 

Levent: Yorum yapmamayı tercih ediyorum

 

Emir: Levent ben gelim mi kanka?

 

Can: Nolduuuuuu

 

Can: Sevdiceğini görürsün diye miiiii

 

Can: Ay çok gülesim geliyor Emir'e yüz vermemesine NEBSJWBSJBDMSM

 

Can: Yazık Emir gülüm de hazmedemedi

 

Emir: Can elimde duran bardağı görüyor musun

 

Can: He, görüyorum

 

Emir: Kafana yemek istemiyorsan sus kanka :)

 

Can: Oha tehtid

 

Can: Levent çiçeğim görüyorsun değil mi

 

Can: Bana resmen vurucam kırbacı vurucam kırbacı diyor

 

Can: Saçlarından tutup yerlerde sürüklerim diyor

 

Levent: Boş yapmasanız mı?

 

Levent: Ayrıca hadi Can başlamış sen de mi başladın namaza?

 

Emir: Arada kılıyorum ya

 

Emir: Geçen annem görünce ağlayacaktı mutluluktan

 

Emir: Ben de zaten hayırsız evladım bari bunu yapayım dedim kebxbwbxnw

 

Emir: Can'ın yan çarı yani

 

Can: Copycatler bastı burayı anam

 

Levent: Duygulandım lan

 

Levent: Ağlayasım geldi

 

Levent: Can'ı da alır geliriz camiiye artık

 

Can: KANKA YALVARIRIM BENİ ALMAYIN

 

Can: SİZ KARDEŞ KARDEŞ TAKILIN NOLUR

 

Can: LAN BEN EZANA BEŞ DAKİKA KALA UYANIYORUM SIRF UYKUM KAÇMASIN HEMEN YATAYIM DIYE

 

Can: Benden adam olmaz bence beni boşverin nolur

 

Emir: Senden adam olmaz biz onu biliyoruz ama biraz daha burada kalırsak Rabia abla seni evlatlık alacak gibi

 

Emir: Oğlum o nasıl beyefendi rolü kesmek ya

 

Emir: Ben bile inanıyordum bir ara

 

Emir: Kadın iki dakika kurabiye bırakmaya geldi yanımıza öve öve bitiremedin

 

Emir: Kadın böyle damadım olsun yeter dedi tüm gün resmen

 

Can: Olmasın mı kardeşim?

 

Emir: Kanka senin gibiyse bence bir 90 kez düşünmeleri lazım

 

Emir: O değil de imamın kardeşine Berra'nın numarası için yalvarsam verme ihtimali ne?

 

Can: Kafana terlik yemen daha olası kanka

 

Emir: Deme ya

 

Can: Vay be Emir qbsvwndbsms

 

Can: Yılların çapkını Emir Yılmaz bir kızın numarasını bile bulamıyor şok şok şok WDKWBXJEVJWJS

 

Emir: Oğlum sen bizle böyle dalga geçiyorsun ya

 

Emir: İçimden bir ses çok pis aşık olacaksın diyor

 

Emir: O zaman görüşürüz kardeşim

 

Levent: Her ne kadar imam ile konuşmak yerine telefona yazmanızdan rahatsız olsam bile buna bende katılıyorum

 

Can: Nasip

 

Levent: Sohbete dönün hadi

 

Levent: Sonra devam edersiniz

 

Can'ın anlatımıyla:

 

İmam abi hocacığıma kaçamak bakışlar atıp dikkatinin tamamen Levent'te olduğunu fark etmem ile çaktırmadan ayağa kalktım. Onlar sohbet ederken kaçabilmenin verdiği rahatlık ile birden mutfağa attım kendimi.

 

Kırk saattir burada olduğumuz için sabahtan beri sigara içememenin verdiği bir hâlsizlik vardı üstümde.

 

Mutfak balkonuna geçip cebimden çıkardığım paketten bir tane dudaklarıma götürünce dudaklarım ile tuttuğum sigaraya çakmak arayışına girdim bu sefer. Ceplerimi yoklamama rağmen ısrarla bulmaya çalıştığım çakmağı bulamayınca gerisin geri mutfağa girmek zorunda kaldım.

 

Nereyi arayacağını bile bilmemek yük olurmuş insana...

 

Mutfak kapısının hareket sesi ile gözlerim kapıya kayınca içeri giren Selen ile rahatlamıştım. İmama sigara ile yakalanmak çok trajikomik kaçabilirdi.

 

Selen'in bakışları dudaklarıma daha doğrusu dudaklarımdaki sigaraya kayınca kaşlarının çatıldığına an be an şahit olmuştum. "Çakmak mı arıyorsun?"

 

Kafamı sallarken bir yandan dudaklarımda tuttuğum sigaraya uzanıp parmaklarıma aldım. "Nerede biliyor musun?" Hafifçe kıkırdaması ile birden kalbimin ritminde oynamalar hissederken "Benim evim tabiki biliyorum." dedi.

 

Gözleri parmaklarımın arasındaki sigaraya giderken "Ama vermem." diyerek dolaba yöneldi. "Niye?" Arkamda duran tezgaha doğru yaslanıp sigarayı kulağımın üstüne yerleştirdiğimde o sadece dolaptan kendine meyve çıkarıyordu.

 

"Zehirlenmene yardım etmemi mi isterdin?" Meyveleri kucağına alıp tek ayağı ile dolabın kapısını örterek yanıma yani tezgaha geldiğinde gözlerim sadece onun üstünde geziyordu.

 

Bu kız cidden fazla güzeldi.

 

"Zehirlenmeyi seçen benim." Bir çekmeceye uzanıp aldığı bıçağa bakarken "Bıçakla seni kessem ve sonra dönüp bunu seçen benim desem nasıl olurdu?" diye sorması ile beynim yetmediği için anlamazcasına ona baktım.

 

"Sonuçta eylemlerim bir zarar ortaya çıkarıyor ve ben sadece seçim olarak bunu anlandıramam. Çünkü benim seçimim sana zarar vermiş olur." Bıçak ile eline aldığı elmanın kabuğunu keserken "Ama eğer bunu iyi bir şey için kullanırsam bu gerçekten bir seçim olabilir. Sonuçta kimseye zarar vermeyecek bir eylem." dedi.

 

Gözlerim elmadan ayrılmayan bakışlarına kaydığında gülümseyerek "Öyle olsun madem. İçmeyiz." diyerek kollarımı tezgaha dayadığımda meyvelerden çektiği bakışları beni bulduğunda gözlerinde ilk geldiğinin aksine daha canlı bir neşe vardı. "Ciddi mi?"

 

Gülerek kulağımın arkasındaki sigarayı alıp tezgahtaki çöpe bırakınca gurur duymam gerekiyormuş gibi bakıyordu bana.

 

"Ciddi." Gülümseyip meyvelerini bir tabağa koyduğunda gözlerim sadece yaptığı hareketlerdeydi. "İyi o zaman."

 

Tabağı alıp mutfak kapısına tekrar yöneldiğinde çıkana kadar onu izledim. Gözlerim tezgaha geri döndüğünde soyulmuş bir elma bıraktığını fark ettim. Ne zamandır bilmediğim gülümseme dudaklarımdayken kendi kendime "Nasip." diye mırıldandım.

 

❅❅❅

 

"Seni yok sayacaklar,
Sen daha çok varolacaksın."
Sezai Karakoç

Bölüm : 19.12.2024 21:03 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...