
Bölüm şarkısı: Yusuf Güler-Cahil Filozof
❅❅❅
Boş gezenin boş kalfaları
Can: Çok müsaadenizle bir şey demem lazım canım arkadaşlarım
Can: SİZ NİYE BENİ DURMADAN İNTERNET KAFEYE GİDECEĞİZ DİYE KANDIRIP İMAMIN EVİNE GETİRİYORSUNUZ?
Emir: Kanka karşımızda oturuyorsun?
Emir: Konuşmak diye bir eylem var?
Can: Ben bir daha imamın yanında konuşamam
Can: Oğlum ben imama en son soru sormak için konuştuğumda 'deli mi bu' bakışı attı
Can: Konuşamam
Levent: Gidip adama "Abi şimdi namazlık açık kalırsa şeytan namaz kılar diye kapatıyoruz ya. E biz sevap işleriz o zaman namazlık serili kalırsa? Şeytan secde etmiş olur. Niye kaldırıyoruz?" diye sorduğun için olabilir mi?
Can: Annem beni hep öyle kandırmış ben napayım
Can: Adam öyle bir şey yok diyince hayatımın tramvasını geçirdim
Can: Beni ayakta uyutmuşlar çocukken
Emir: Hayır oğlum sanki namaz kılıyorsun sorduğun soruya bak
Can: (:
Levent: Hadi be
Can: Günahımı aldınız oh oh azaldı günahlarım
Emir: Oha namaza mı başladın?
Can: Kanka biz ilk teravihe gittik imam öyle konuştu ya
Can: Ben orada bir şooldum ya
Can: Dedim zaten bir baltaya sap olamıyorum
Can: Bırak sapı dal bile olamam felan
Can: Bari kulluk vazifemi yapayım dedim
Can: Başlayınca sarıyormuş ama bırakamıyor insan
Emir: Oğlum başlayınca sarıyormuş ne lan JEBXEBXJWBDKWK
Emir: Tövbe tövbe JEBXNWBXJBWJ
Levent: Oğlum söylesene o zaman camiiye beraber gidelim
Levent: Niye saklıyorsun?
Can: He kanka şimdi şöylekiiiiii
Can: Levent çiçeğim sen her vakit namazında belki Hasna'yı görürüm diye bu mahalleye geliyorsun
Can: Kanka sabah namazı vakti ben o kadar yol gitsem namazı kılmadan bayılırım muhtemelen
Can: Yani nolur bir süre namaz vakitlerinde görüşmeyelim NEBXJEBDNDBEM
Can: Ayaklarımı seviyorum :')
Levent: Yorum yapmamayı tercih ediyorum
Emir: Levent ben gelim mi kanka?
Can: Nolduuuuuu
Can: Sevdiceğini görürsün diye miiiii
Can: Ay çok gülesim geliyor Emir'e yüz vermemesine NEBSJWBSJBDMSM
Can: Yazık Emir gülüm de hazmedemedi
Emir: Can elimde duran bardağı görüyor musun
Can: He, görüyorum
Emir: Kafana yemek istemiyorsan sus kanka :)
Can: Oha tehtid
Can: Levent çiçeğim görüyorsun değil mi
Can: Bana resmen vurucam kırbacı vurucam kırbacı diyor
Can: Saçlarından tutup yerlerde sürüklerim diyor
Levent: Boş yapmasanız mı?
Levent: Ayrıca hadi Can başlamış sen de mi başladın namaza?
Emir: Arada kılıyorum ya
Emir: Geçen annem görünce ağlayacaktı mutluluktan
Emir: Ben de zaten hayırsız evladım bari bunu yapayım dedim kebxbwbxnw
Emir: Can'ın yan çarı yani
Can: Copycatler bastı burayı anam
Levent: Duygulandım lan
Levent: Ağlayasım geldi
Levent: Can'ı da alır geliriz camiiye artık
Can: KANKA YALVARIRIM BENİ ALMAYIN
Can: SİZ KARDEŞ KARDEŞ TAKILIN NOLUR
Can: LAN BEN EZANA BEŞ DAKİKA KALA UYANIYORUM SIRF UYKUM KAÇMASIN HEMEN YATAYIM DIYE
Can: Benden adam olmaz bence beni boşverin nolur
Emir: Senden adam olmaz biz onu biliyoruz ama biraz daha burada kalırsak Rabia abla seni evlatlık alacak gibi
Emir: Oğlum o nasıl beyefendi rolü kesmek ya
Emir: Ben bile inanıyordum bir ara
Emir: Kadın iki dakika kurabiye bırakmaya geldi yanımıza öve öve bitiremedin
Emir: Kadın böyle damadım olsun yeter dedi tüm gün resmen
Can: Olmasın mı kardeşim?
Emir: Kanka senin gibiyse bence bir 90 kez düşünmeleri lazım
Emir: O değil de imamın kardeşine Berra'nın numarası için yalvarsam verme ihtimali ne?
Can: Kafana terlik yemen daha olası kanka
Emir: Deme ya
Can: Vay be Emir qbsvwndbsms
Can: Yılların çapkını Emir Yılmaz bir kızın numarasını bile bulamıyor şok şok şok WDKWBXJEVJWJS
Emir: Oğlum sen bizle böyle dalga geçiyorsun ya
Emir: İçimden bir ses çok pis aşık olacaksın diyor
Emir: O zaman görüşürüz kardeşim
Levent: Her ne kadar imam ile konuşmak yerine telefona yazmanızdan rahatsız olsam bile buna bende katılıyorum
Can: Nasip
Levent: Sohbete dönün hadi
Levent: Sonra devam edersiniz
Can'ın anlatımıyla:
İmam abi hocacığıma kaçamak bakışlar atıp dikkatinin tamamen Levent'te olduğunu fark etmem ile çaktırmadan ayağa kalktım. Onlar sohbet ederken kaçabilmenin verdiği rahatlık ile birden mutfağa attım kendimi.
Kırk saattir burada olduğumuz için sabahtan beri sigara içememenin verdiği bir hâlsizlik vardı üstümde.
Mutfak balkonuna geçip cebimden çıkardığım paketten bir tane dudaklarıma götürünce dudaklarım ile tuttuğum sigaraya çakmak arayışına girdim bu sefer. Ceplerimi yoklamama rağmen ısrarla bulmaya çalıştığım çakmağı bulamayınca gerisin geri mutfağa girmek zorunda kaldım.
Nereyi arayacağını bile bilmemek yük olurmuş insana...
Mutfak kapısının hareket sesi ile gözlerim kapıya kayınca içeri giren Selen ile rahatlamıştım. İmama sigara ile yakalanmak çok trajikomik kaçabilirdi.
Selen'in bakışları dudaklarıma daha doğrusu dudaklarımdaki sigaraya kayınca kaşlarının çatıldığına an be an şahit olmuştum. "Çakmak mı arıyorsun?"
Kafamı sallarken bir yandan dudaklarımda tuttuğum sigaraya uzanıp parmaklarıma aldım. "Nerede biliyor musun?" Hafifçe kıkırdaması ile birden kalbimin ritminde oynamalar hissederken "Benim evim tabiki biliyorum." dedi.
Gözleri parmaklarımın arasındaki sigaraya giderken "Ama vermem." diyerek dolaba yöneldi. "Niye?" Arkamda duran tezgaha doğru yaslanıp sigarayı kulağımın üstüne yerleştirdiğimde o sadece dolaptan kendine meyve çıkarıyordu.
"Zehirlenmene yardım etmemi mi isterdin?" Meyveleri kucağına alıp tek ayağı ile dolabın kapısını örterek yanıma yani tezgaha geldiğinde gözlerim sadece onun üstünde geziyordu.
Bu kız cidden fazla güzeldi.
"Zehirlenmeyi seçen benim." Bir çekmeceye uzanıp aldığı bıçağa bakarken "Bıçakla seni kessem ve sonra dönüp bunu seçen benim desem nasıl olurdu?" diye sorması ile beynim yetmediği için anlamazcasına ona baktım.
"Sonuçta eylemlerim bir zarar ortaya çıkarıyor ve ben sadece seçim olarak bunu anlandıramam. Çünkü benim seçimim sana zarar vermiş olur." Bıçak ile eline aldığı elmanın kabuğunu keserken "Ama eğer bunu iyi bir şey için kullanırsam bu gerçekten bir seçim olabilir. Sonuçta kimseye zarar vermeyecek bir eylem." dedi.
Gözlerim elmadan ayrılmayan bakışlarına kaydığında gülümseyerek "Öyle olsun madem. İçmeyiz." diyerek kollarımı tezgaha dayadığımda meyvelerden çektiği bakışları beni bulduğunda gözlerinde ilk geldiğinin aksine daha canlı bir neşe vardı. "Ciddi mi?"
Gülerek kulağımın arkasındaki sigarayı alıp tezgahtaki çöpe bırakınca gurur duymam gerekiyormuş gibi bakıyordu bana.
"Ciddi." Gülümseyip meyvelerini bir tabağa koyduğunda gözlerim sadece yaptığı hareketlerdeydi. "İyi o zaman."
Tabağı alıp mutfak kapısına tekrar yöneldiğinde çıkana kadar onu izledim. Gözlerim tezgaha geri döndüğünde soyulmuş bir elma bıraktığını fark ettim. Ne zamandır bilmediğim gülümseme dudaklarımdayken kendi kendime "Nasip." diye mırıldandım.
❅❅❅
"Seni yok sayacaklar,
Sen daha çok varolacaksın."
Sezai Karakoç
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |