19. Bölüm

Sabah kapı kırılcak gibi çalınınca sıçradım. Yavaşça toparlandım . Kalktım emin olamadım . Bu kapıyı kim çalabilirdi diye düşünürken bir daha çaldı. Saate baktım 7 ydi. Ben uyumuş olmanın verdiği sevinçle kapıya doğru yöneldim. Pijamalarım vardı ama maskem hep boynumdaydı yukarı doğru çektim . Kapıyı açtım karşımda gördüğüm insanı görünce maskemi indirdim. O bana bakıyordu ben ona sivil bir halde karşımdaydı. Bende pijamalarım ve asi saçlarımda ona bakıyordum. Beni daha çok şaşırtcak birşey yaptı. Bir adım atıp beni kolarının arasına aldı. Sıkıca sarıldı sonrada öptü. Bana kal gelmişti.

"Özür dilerim ben senin vurulduğunu duyunca direk yola çıktım. "

"Hoş geldin gir hadi kapıda kaldın "dedim

Maskesini indirip içeri girdi gülümsüyordu ama gözlerinde birşey vardı.
"Gelmişsin buraya iyimisin peki "

"Sen geldin daha iyi oldum " dedim bu adam adım atmıcaktı .Ben yolu açtım.

"Eylül bir adını koymadım bir şey demedim ama seni arkamda gözü yaşlı bırakmak istemiyorum. Ama az kalsın gözü yaşlı ben kalıcaktım. Buraya nasıl geldim bilmiyorum sana karşı hissettiğim şeyleri daha önce hissetmedim. Eğer sende istersen bir yola başlamak istiyorum seninle , beni istersende devamını getirmeyi diliyorum. Ben dağda kaldığımda çok düşündüm. "

"Komutanım bir an hiç bunları söylemiceksiniz sandım ve sarıldım. "

Öyle bir sarıldıki canım yansada sesimi çıkarmadım . Kahvaltı hazırladık beraber oturup yedik. Görevlerimizi konuştuk. Sohbet ettikçe susmuyorduk günlerdir bunu bekliyor gibiydik.

"İzin aldım.Sana bakıcak kimse yokmuş bende geliyim dedim. Sende geçirmek istersen buralarda bir yerde kalıp vakit geçirmek isterim." Dedi güldü.

"Ama yok istemem dersen giderim. " dedi. Dudağını hemem büktü. Kocaman komutanıda hizaya getirdim ya aferin bana diye gülerken.

"Neye gülüyorsun " dedi

"Hiç komutanım , yok gitmeyin ya iyi olur yemek filan yaparsınız . Hem kalcak oda bol gitmeyin dinlenin sizde biraz "dedim.

" Şu resmiyeti bırakırsan gitmem "dedi

"Tamam bırakırım . Ömer ." Dedim

Adını söyleyince öyle bir güldüki Gecemin karalığına güneş gibi doğmuş gibiydi gecem.

Biraz dışarı çıktık . Elimi tuttu bırakmadı el ele gezmiştik doğduğum toprakları . Ayşe teyzeye , İrfan amcaya uğradık onlarla tanıştırdım. Yaşadığım yerleri anılarımı anlata anlata gezdirmiştim .Akşam üstü eve dönerken telefonum çaldı. Hemen kaşlarını çattı.

"Efendim Ezgi"

"Eylül akşam yemeğe gidelim diyoruz olurmu biz seni alır bırakırız . "

"Benim bir misafirim var Ezgicim bir görüşeyim döniyim hemen"

"Tamam oda gelsin sorun yok bizimkilerİ biliyorsun. " dedi.

"Tamam arıcam hemen "dedim . Telefonu kapattım. Ömer gözümün içine bakıyordu anlatıyım diye . Çok kıskanç olduğunu benim bu adamdan çok çekceğimi gözünden anlamıştım.

"Buraya geldiğim gün markete giderken eski bir arkadaşla karılaştık beni görmek istediklerini söylediler .Şimdi de yemek organize etmişler bizi çağırıyorlar . Bende sana sormadan bir şey demedim ." Dedim.

"Olur gideriz ."dedi.

Öyle bir dedi ki demeseydide olurdu. Kıskanç komutan.Eve gittik duş aldık hazırlandık.Yeri öğrendim yemek benim gitmekten en çok hoşladığım restauranttaydı . Hazırlıklarımız bitince akşam saat 8'de oraya doğru yola çıktı. Yakındı o yüzden acele etmiyorduk.

"Oraya gittiğimizde hoşlanmadığın birşey olursa ağrın başlarsa hemen dönücez" . Demişti. Yabani komutan.

"Emredersiniz komutanım . Benim ne iş yaptığımı kimse bilmiyor söylemezsen sevinirim . " dedim.

Bu durum hoşuna gitmişti başını salladı. Mekana geldiğimizde herkes ordaydı. Ezgi , elif , sibel , emre ve çok sevgili mertte ordaydı. Eskilerden kalma bir arkadaştı çok eskiydi . Sürüncemeli bir eskiydi. Burda olmasından hoşlanmamıştım. Arabayı parke edip indiğimizde Ömer hemen elimi tuttu.

"İsmini söylemek zorunda değilsin lakabınla ilerle istersen, işinide söylemek zorunda değilsin. Seni riske atcak hiç bir şey yapma." Asker olduktan sonra herkesten şüpheleniyorduk. Bu durum mesleki deformaayon oluyordu. Birşey demedi yavaşça elimi bırakmadan mekana ilerledik. Herkesle Gece olarak tanıttım onu Mert rahatsız olsada umrumda değildi. Tanışma faslı bittikten sonra arkadan biri seslendi.

"Deli kız " dedi. Bu sesi tanıyordum. Ve bu sesi özlemiştim.
"Cem abi " diye döndüm arkamdaydı bana sarıldı. Bu durumdan rahatsız oldum bunun en büyük sebebi Gecenin mermi gibi delen bakışlarıydı. Hemen geri çekildim.

"Cem abi erkek arkadaşım Gece"

"Gece cem abi mekanın sahibidie . " Tokalaştılar . Ve Cem abi şeytandan bozma bir adam olarak hemen anladı.

" Asker misin sen bu ne bakışlar" dedi.

"Evet doğru anladınız "dedi. Uzatmadı gülmedi bu gece nasıl biticekti. Ayak üstü sohbetten sonra masaya döndük. Masadakilerle yüz üstü muhabbet ettik. Genel olarak kendi aralarında konuştular . Saatler ilerledi ve artık gitme vakti gelmişti. Vedalaşırken Mertten beklenen hareket geldi. Bana sarılıp

" Eski günlerimizi çok özledim Eylül ."dedi

Kendimi hemen geri çekip affallasamda toparlamam kısa sürdü.

"Eskilerin üstünden çok sular aktı Mert hayatta sana başarılar dilerim."

Herkese veda edip araca doğru yürüdük. Ömer delirmiş durumda kimseye birşey belli etmeden devam etmeye çalışıyordu . Ama o gözlerindeki alevi görünce belindeki silaha nasıl davranmadığını hayretle izledim.

Arabada hiç sesi çıkmadı. Eve gitiğimizde de sessizdi. Bu sessizliği bozmam lazımdı.

"Ömer sorun ne "

"Bir sorun yok Eylül"

" Var gibi ama"

"Nasıl olmasın elin y*** sana sarılıyor. Özlemişmiş dua etsin sen yaralısın yoksa ben onu oraya gömerdim"

Yanına gittim boynuna doladım kollarımı dudaklarını usulca öptüm.

"Sence ne dediği benim için önemlimi?"

Öpüşüme karşılık verdi beni kana susamış gibi yaşama sebebiymiş gibi öpüyordu. Sıkıca sarılıyordu. Canımı yakıyordu. Söylemem gerekliydi. Devamını getirmesine musade edemezdim.

"Ömer . Canım acıyor " diye fısıldadığımda durdu .
"Özür dilerim."diyip usulca öptü.

"Ben nerde yatıcam "dedi .Çoçuksı sevinci geri dönmüştü.

"Benim odamda "

"Sen nerde yatıcaksın "

"Benım odamda " dediğimde şaşırmış gibi baktı.
"Sana çarpıp canını yakmayım."

"Yakmazsın merak etme "dedim.

Odaya ilerledik üstümüzü değiştirip yatağa uzandık . Beni göğüsüne çekip birşeyleri saklar gibi sardı. O sarması bende tamamen evimde olduğumu hissetirdi.