
...öndeki kız durduğunda bende yavaşlayarak onları izlemeye başladım fakat kızın karşısındaki adam kasklı olduğu için göremiyordum yüzünü, ancak buradan bakınca bile kıza bağırdığı anlaşılıyordu. Motoru onların yakının bir yerine yanlamasına park edip geçmeye çalışan arabalardan gelen bir kazayı önlemiştim.
Onlara doğru yürümeye başladığımda benim varlığımı bile fark etmemişlerdi ve o an her ne olduysa çocuk kızı bir anda kollarından tutarak sarstığında kızın bacakları boşladı ve tam çocuğun önüne düşerken atılıp kollarından tutarak kaldırdım.
"Amın oğlu ne hadle kızın canını yakıyorsun sen lan" diyerek üstüne atılacaktım ki kızın serçe parmağımı yavaşça tutmasıyla duraksadım,ve çocuğun bakışları bu sefer de bana yöneldiğinde önce nefret dolu bakışlarını teşir etti sonrasında ise beklemediğim bir şey yapıp kaskını çıkararak kıza fırlattı. Kaskı elimle iterek kızın önüne düşmesini sağladığımda kızın korku dolu bakışları bir anda nefrete dönüp taştı ve üstündeki o kısacık eteğe rağmen çocuğun üstüne atılıp bir anda kafasını tutarak yere vurmaya başladı.
Çocuğun kafasından kanlar gelirken yüzlerini daha dikkatli incelemeye başlamıştım.
Çocuk; 180-ela gözlü-sarışın-17-18 yaşlarında ve sol kolunda bir sürü dövme var.
Kız; 165-mavi gözlü-esmer- beyaz bir teni, siyah saçları var- fazla zayıf değil ama obez de sayılmaz- parmaklarında ve göğüsünün üstünde dövme var-16-17 yaşlarında ve boş bakışlara sahip.
Bir dakika ben bu kızı neden bu kadar incelemiştim ki?
Çocuk kıza bağırarak onu üstünden atmaya çalışırken bir yandan da bana başırıyordu, "asıl amın oğlu sensin burada yerde sürünüyoruz bir el atıp şu şirret karıyı üstümüzden alsana göt herif" dedi taki onu tek yumruğuyla ağlatana kadar.
Kızın burnuna attığı yumrukla burnundan oluk oluk kan gelmeye başladı ve gelen kırılma sesi de tüyler ürperticiydi.
Kız üstünden kalkıp katil soğuk kanlılığıyla bana dönerek dedi ki; "yarış yapalım mı?"
Kafayı yemiş olmalıydı fakat böylelerini de severdim gerçi fazla karşıma çıkmazdı onun gibileri genelde onun gibi olmaya çalışırlardı ama ondan olanlarıysa erkeğe benzemekle suçlarlardı.
Fakat erkeklerle takılıp küfür edince ve kalabalıkta ağlamaktan kaçınınca kendilerini güçlü ve klasik kızlar olarak adlandırdıkları, asıl normal kızlardan üstün görüyorlardı fakat ben onlara baktığımda sadece acizliğin vücut bulmuş halini görüyordum. Çünkü onlar güçlü değillerdi tam tersine zavallılardı, onlar gibi bir kız arkadaşımın olmasındansa her yüksek sesten korkan, her tetikte ağlayan ve bebek gibi sürekli ilgi isteyen bir kız arkadaşımın olmasını yeğlerdim.
Şimdi şahit olduğum ana ise daha önce pek rastlamamıştım. Sanki az önce bir çocuğu öldürmek istercesine yumruklamamış gibi yanıma gelip bana yarışalım mı diyen kızı kırmak istememiştim. "Nereye kadar?" Kız memnun bir ifadeyle bana dönüp "en yakın alışveriş merkezine kadar" dedi. Bense başımla onaylarcasına birkaç hareket yapıp motoruma doğru yürüdüğüm sırada kız bir anda dibimde bitti "değiş, tokuş" dedi sorarcasına elindeki anahtarı sallaya sallaya. Bense işaret parmağımla kızın alnını hafifçe iteleyerek kaşlarımı çattım, "kızımı mı, asla" derken kaşlarım yavaşça çatıldı.
"Hadi ama, mızıkçılık yapma." Küçük bir çocuk misali kafasını bir sağa bir sola yatırmaya başladı.
Bir an aklımdan sadece ama sadece bir anlığına akli dengesinin yerinde olup olamayacağı geçti, fakat az önceki hareketlerinden sonra aklıma biraz daha yatmıştı bu fikir.
Yavaşça anahtarımı ona fırlattığımda munzur bir ifadeyle gülümsedi ve o da aynı şekilde anahtarını bana fırlattığında "Hasbinallah" diyerek burnumdan güldüm.
O benim motoruma bense onun motoruna doğru ilerlerken yan yana geldiğimizde o küçücük boyuyla bana omuz attığında yavaşça sendeliyorsun gibi yaptım. Ama yakandan yaptığımın o da farkındaydı yine de; "Sende ne güçsüz çıktın be!" Diyip bana dil çıkardığında bende ona dil çıkarmıştım fakat bu seferde dilini birazcık daha uzatıp "Baak benim dilim seninkinden daha uzun" deyip bu seferde gözlerini şaşılaştırarak dilini çıkarınca gözlerimi devirdim.
O da aynısını yapmaya çalıştı ama beceremeyince ayağını yere vurup motora doğru ilerlemeye başladı.
Bu çocuksu hallerine gülerken bende onun motoruna doğru yürümeye başladım fakat daha öncesinde kıza bakmaktan motora bile dikkat edemediğim için üstündeki çıkartmaları görmemiştim. Dışarıdan baksam ve az önceki kavgaya şahit olmasam motoruna hello kity resmî yapıştırır derdim ama nerde.
Evet, motorunun üstünde hello kity resimleri dr vardı ama hepsi evrim geçirmiş gibiydi ve siyah motorun üstündeki çıkartmaların hepsi dr kırmızıydı. Sanırım yeni bir bilgi edinmiştim bu çeyrek mafyanın en sevdiği renk kırmızıydı.
Motorun çalışma sesi geldiğinde bende düştüğüm hale söverek motora bindim ve motoru çalıştırdım. Ben elimi gaza atar atmaz bir ara gaz verip öyle bir bastı ki bu kadar hızlı başlamasına şaşırmıştım.
Bende aynı hızla gaza asıldığımda arkamdaki araçlardan biri kornaya bastı.
Bende karşılık olarak kornaya basacaktım fakat kornanın düğmesine bastığım anda yüksek bir miyavlama sesi geldi. Kahkaham yeri göğü inletirken gazdan elimi hiç çekmedim.
Bu kızın kafasında düşündüğümden daha fazla bir çatlaklık olmalıydı, ondan başka kim kornasına miyavlama sesi eklerdi ki. İlerlerde bir yerlerde onu gördüğümde gaza iyice asıldım, küçük bir kız çocuğuna karşı yenilecek değildim. Yada fazla önyargılı yaklaşıyordum bu kıza karşı.
Hafifçe arkasına döndü ve beni görünce orta parmak çekip öyle bir hızla tekere kalktı ki bir an ters takla atıp kızımı yaralayacak diye ödüm koptu.
Sırf ona gıcıklık olsun diye bende onun motoruyla tek tekere kalktım ve kornasına basıp motorun içindeki küçük kediyi miyavlattığımda kahkaha sesi buraya gelmese bile başını arkaya atışından anlamıştım.
Nedendir bilinmez içime öyle bir cesaret yüklendi ki motorunda ayağa kalktım. Yani normalde olsa asla yapmayacağım ve teşvik etmeyeceğim bir hareketi daha önce hiç kullanmadığım bir motorda denemiş olmak da değişikti. Arkasına baktığında benim motorunun üstünde öylece durduğumu görünce eli bir anda frene gitti.
Kaskın içindeki yüzüm şekilden şekile girerken öne doğru eğilip takla atarak karşısındaki araca çarptığında aklım almıyordu bu ani hareketini. Üstünde profesyonelce ayakta durduğum motorda dengemi koruyamadım, motorun yana doğru eğilip devrilmesiyle ona doğru sürüklenmeye başladım.
Tam o sırada gök gürlemişti, zaten trafik yeterince kapalıydı şimdi birde insanlar bizim için arabalarından indiklerinde yol tamamen kitlenmişti. Biraz yavaşlayınca kenardaki arabalara çarparak durduğumda motorumda fazla bir zarar yoktu ama onun motorunun sol kısmı fazlasıyla ezilmişti. Üstelik yeterince zıtlığımız yokmuş gibi bende ufak tefek asfalt yanıkları ve çiziklerden başka bir şey yokken onun kulağından alan kan, önündeki arabaya çarpmanın etkisiyle oluşan kırıklar ve kaşından akan oluk, oluk kan tüyler ürperticiydi.
Yavaşça kalktığımda yanına doğru yürüdüm ve yüzüstü dönmüş kediciği çevirip baktığımda bilinci fazla yerinde değildi ama gözlerinden akan kan canının ne kadar yandığını ortaya sürüyordu. Yumruklarımı sıkarken arkamdaki kalabalıktan bir ses yükseldi, "Çekilin, ben doktorum!"
Bize doğru koşan orta yaşlardaki kadın yanımıza geldiğinde önce benim yüzüme baktı ve bir yerimin acıyıp açılmadığını sordu. Herhangi bir yerinde ağrı ya da acı olmadığını söyleyince bakışlarının hedefi yerdeki kız olmuştu.
Elinde, yanında getirdiği küçük bir ilk yardım çantası vardı, çantayı açıp içinden küçük bir fener çıkardı ve önce gözlerine tuttuğu ışığı bir köşeye fırlattı sonrada çantasından başka ilk yardım malzemeleri çıkarıp açık yaralarına tampon yapmaya başladı.
Başımdaki ağrı zar zor açık tuttuğum bilincimi baskılıyordu.
Zaten ayık kalmak zorken birde başımdaki ağrı işleri iyice zorlaştırıyordu. Gözlerim geri kaymaya başladığında kafamı dik tutacak gücü kendimde bulamayınca kafam da yere düştü sonrası ise çok bulanıktı...
EVET ÇOK DA UZUN SOLUKLU OLMAYAN BİR BÖLÜMÜN DAHA SONUNA GELDİK. SON ZAMANLARDA BİRAZ AKSAKLIKLAR YAŞIYORUM VE HAYAT DA FAZLA ZOR GELİYOR. AMA EN KISA ZAMANDA BİR BÖLÜM ATMA ZAMANI DÜZENLEYECEĞİM VE BU DA SİZİN DESTEĞİNİZE GÖRE SIKLIĞINI DEĞİŞTİRECEK.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |