22. Bölüm

22. Bölüm

Ümran Demir
umrandemir99

YENİ BÖLÜM

 

 

Duyduklarıma bir açıklaman var mı anne?

 

Bu adam asla olması gereken yerde olması gerektiği zamanda olmayı başaramıyor. Şimdi bir de anasıyla duydukları yüzünden kavga eder olay bana patlar. Hayır bir de Buğra beyle görüşmem vardı.

 

-Anne bana cevap verecek misin?

-Oğlum ben her şeyi seni düşündüğüm için yaptım yemin ederim.

Hiddetini kaybetmeden cevap verdi Merih annesine.

-Sen ne dediğinin farkında mısın ya? Benim iyiliğim için benim çocuklarımı bildiğin halde bana haber vermediğin yetmiyormuş gibi bir de Afra’yı kapıdan mı kovdun. Ama anlamalıydım Afra sana ‘teyze’ değil ‘hanım’ dediğinde aranızda bir şeyler geçtiğini anlamalıydım. Sen hiç üzülmedin mi ya iki tane torunun babasız büyüdü, hadi onlara üzülmedin bana da mı üzülmedin ya, oğluna çocuklarından habersiz diye hiç üzülmedin mi?

Aynı hiddetle bu sefer Ahu Hanım dahil oldu konuya.

 

-Ben senin hayatın mahvolmasın diye yaptım bütün bunları, sensiz yaşamayı bile göze aldım. Şimdi bana beni düşünmüyor musun, üzülmüyor musun diyemezsin. Gözümün önünde mutsuz bir evlilik yaşadın ayrılmaya karar vermişken bunu öğrenseydin mutsuz olmaya devam edecektin.

 

Canım kaynanam ya ben burada yokmuşumcasına yaşadığımız evliliği nasıl güzel kötülüyor. Ve daha durmuyordu.

-Evet Afra’yı seviyordum, ancak benim için senden daha önemli kimse olamaz.

İşte burada araya girmek zorunda kalmıştım.

-Evet Ahu Hanım insanın evladından daha kıymetli bir varlığı olmuyor. Bu nedenle geldim ben de kapınıza. Evlatlarım benim gibi babasız büyümesin diye.

-Sen kes sesini. Senin ve piçlerin yüzünden oğlumla açılmasına izin vermem.

Kulaklarımdan duman ve burnumdan ateş çıktığına yemin edebilirim.

-Anne senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Sen benim çocuklarıma ne dediğinin farkında mısın?

-Bana bakın Ahu Hanım sizin yaptığınız her şeye sustum. Çocuklarımı bildiğiniz halde Merih’e ulaşmama engel oldunuz sustum, kapınızdan kovdunuz sustum. Ama çocuklarım için ağzınızdan çıkan her şeye dikkat edeceksiniz, aksi takdirde oğlunuza da söyledim ben iyi bir avukatım ve elimden gelen tüm gücümle uğraşırım sizinle. Haddinizi bileceksiniz. Karşınızda emanete sahip çıkalım, anası öyle istedi, babasız zaten dediğiniz o kız yok, duydunuz mu beni?

 

-Terbiyesiz, bir de beni tehdit mi ediyorsun sen? Yalan mı söylüyorum ha, Merih seni sevmiyordu, istemiyordu bu evliliği, annenin hatırı olmasa alır mıydım ben seni oğluma, buna rağmen nasıl çocuğunuz olabilir, Allah bilir kimden peydahladın onları?

 

Duyduklarım karşısında artık beynim uğuldamaya başlamıştı. Ben bu kadını hiç tanımamışım. Tam ağzıma geleni sayacaktım ki Merih benden önce davrandı.

 

-Yeter anne artık yeter! Sen ağzından çıkanı duymuyorsun belli ki, sen benim annem misin ya? Bunları benim annem mi söylüyor ya, kendi büyüttüğü kıza bu cümleleri benim annem mi kuruyor?

 

Avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım.

 

-Siktirin gidin ofisimden ikinizde, Ahu hanım, ahu hanım bu söylediklerine seni o kadar güzel pişman edeceğim ki sen bile inanamayacaksın. Ama şimdi burası benim iş yerim, dingonun ahırı değil şimdi tekrar ediyorum siktirin gidin.

 

-Afra lütfen seninle konuşamam gerekiyor.

 

-Eğer seninle mantıklı bir çerçeve içinde konuşmamı istiyorsan anneni de al git buradan. Şuan en son yapmak istediğim şey anneni görmeye devam etmek, hele ki bana ima ettiği şeyden sonra.

Cümlemin devamını Ahu Hanıma bakarak devam etmiştim.

 

-Dua edin Ahu Hanım, dua edin beni yıllarca büyütmüş o kadının hatırı ve terbiyesi var bende, yoksa burada saçınızı başını yolardım. Ama bu da sondu, siz o yaptığınız iğrenç ima ile bu zamana kadar yapmış olduğunuz bütün iyiliklerinizi silip attınız, ben de sizi silip attım. Şimdi tekrar ediyorum, siktirin gidin ofisimden.

 

-Afr-

 

-Tekrar etmek istemiyorum, gidin artık.

 

Son kez bana bakış attı ve annesinin kolunu tutarak dışarı yöneldi fakat annesine söylenmeyi bırakmamıştı.

 

-Yürü anne, yürü de yıllardır çocuklarımı görmeme nasıl engel oldun anlat. Anlat da ben artık aklımı başımda verdiğim çabaya yenilerini ekleyelim.

 

Ofisimde sonunda yalnız başıma kaldığımda hala olanları idrak etmeye çalışıyordum. Ahu Hanım o kadar emindi ki Merih’i asla aldatmadığımdan, sadece çocukları öğrenmiş olmanın verdiği gerginliği ve engel olduğu şeylerin ortaya çıkmasıyla kendini kurtarmaya çalışıyordu. Ama asla söylediği lafların hesabını tabii ki verecek. Susmam bu zamana kadar hiçbir işe yaramamış görmüş oldum.

 

Aradan geçen on dakika sonunda nihayet Buğra Bey gelmişti. Nabzım o kadar hızlanmıştı ki nasıl konuşulduğunu unutmuş haldeydim. Karşımda oturuyordu.

-Öncelikle tekrar hoş geldiniz Buğra Bey.

-Hoş buldum Avukat Hanım, ancak hala neden burada olduğumu söylemediniz.

-Sizinle konuşmak istediğim konu ağır bir konu maalesef. Bu nedenle konuşmak zor oluyor kusura bakmayın.

-sizi dinliyorum Avukat Hanım.

Derin bir nefes aldım ve tüm cesaretimle başladım konuşmaya.

-Buğra Bey yıllar önce kardeşiniz için kayıp başvurusu yapılmış, ancak bir sonuç alınamamış.

-Evet Avukat Hanım. Sormaya korkuyorum ama üzerinden geçen yirmi altı yıl sonra bu konu neden tekrar açıldı?

-Konuya nasıl gireceğimi pek bilmiyorum bu nedenle olduğu gibi anlatıyorum size. Ben günler önce bir mektup aldım. Yıllar önce beni terk eden babam olarak bildiğim adam, aslında onların kızı olmadığımı, beni kapılarında bulduklarını, çocukları olmadığı için de yetkililere haber vermemişler ya da ailemi aramamışlar. O dönem yapılan kayıp ihbarlarından siz ve birkaç aileye ulaştım ancak ulaştığım bilgiler sonucunda sizin aileniz kaldı elimde. Eğer izniniz olursa sizinle DNA testi yaptırmak istiyorum.

-Siz ne dediğinizin farkında mısınız Avukat Hanım? Dizi mi çekiyoruz, bu nasıl senaryo, yıllarca kaç kişi geldi kapımıza sizin haberiniz var mı? Bu sizin bu kadar kolay acabalarla karşıma çıkabileceğiniz bir konu değil.

 

Sinirlenmişti. Belki haklıydı ancak beni de düşünmek zorundaydı.

-Buğra bey haklısınız ancak benim açımdan bakaranız bu konuda ki acabaların aslında benim için ne kadar önemli olduğunu anlarsınız. ‘Acaba gerçekten ailem siz misiniz’ sorusu sizin için ne ifade ediyor bilmiyorum ancak bu benim için çalınmış bir hayatı ifade ediyor. Ve takdir edersiniz ki insan bu konudan bahsederken bile gerilirken öylesine söylenebilecek bir cümle değil.

 

-Annem bunu duyarsa nasıl hisseder biliyor musunuz siz? Yıllarca evladını bir umut bekleyen o kadın nasıl ümitlenir. Tam alıştı artık düşünmüyor dediğimiz zamanda karşıma gelmiş söylediklerinizi duysa ne hisseder.

 

-Bir anne olarak söylüyorum Buğra Bey anneniz kaybolan kızını aklından bir saniye bile çıkarmıyordur, emin olabilirsiniz. Diğer taraftan bakacak olursak ben de yıllarca babasız büyüdüm, beni terk etti, umurunda değilim diye kaç gecem sabah olmadı, yüzünü bile hatırlamadığım o adamın beni unuttuğunu düşünerek. İşin en acı tarafı ise beni büyüten kadın bile bunu bana söylemedi ölürken bile. Niyetim acı yarıştırmak değil tabii ki. Dediğim gibi bende bir anneyim ve annenizi anlamak bu hayatta isteyeceğim son şey bile değil. Bu nedenle annenizle değil açık açık sizinle konuşmak istedim. Dediğim eğer sizin de izniniz olursa sizinle DNA testi yaptırmak istiyorum. Olumlu çıkarsa işte o zaman bu konuyu annenizle konuşuruz, eğer olumsuz çıkarsa bu konudan annenize bahsetmeyiz bir daha.

 

Gözlerimin içine derin derin baktı.

-Dediğiniz gibi olsun Avukat hanım, verelim testi.

Bölüm : 22.05.2025 19:49 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...