17. Bölüm

Geçmiş

Userimkuserim2006
userimkuserim2006

Elimdeki kokteylleri tezgahın üstündeki tepsiye dizdim. Önüme gelen garson tepsiyi alıp hızla gözden kayboldu. Mete'yi engellememin üstünden bir hafta geçmişti. En son ise sosyal medya hesabında bir gönderimi beğenmişti ben de onu oradan da engellemiştim. Canımı sıkıyordu ona olan kırgınlığım geçmemişti. Bir iki gün konuşup sonra konuşmayı kessek belki bu kadar içerlemezdim ama biz zaten mesajlaşmanın dahi dışına çıkmıştık.

Rütbe sahibi askerlere ve yüksek mertebedeki polislere ayrı bir zaafım vardı. Belki de tam olarak zaaf değildi. Hayranlık olabilirdi. Çocukluğumdan beri hayallerini kurduğum şeydi polislik ve askerlik. 1

Genelde kendimi çok güçlü görüyor ve savaşçı bir ruhum olduğunu düşünüyordum. Bilmiyordum, çocukluk aklı da olabilirdi. Vücudumdaki yara izleri ona da engeldi. Bunlar olmasa belki de şu an ne sicilimde böyle bir şey yer alacaktı ne de ben böyle iğrenç bir yerde olmayacaktım. Tam karnımda koca bir dikiş ve 3 kurşun izi vardı. Ailemin işlediği günahların bedelini ben ödüyordum. Bu iz babam yüzünden olmuştu. O ölüydü ama başıma bıraktığı bela hala yaşıyordu. 1

Aile konusunda çok bir olayım ya da hatırladığım geçmişim yoktu. Sonradan öğrendiğim şeyler vardı. Annem beni doğururken ölmüş. Tehlikeli bir gebelik geçirmiş fakat yine de kızından, benden vazgeçmemiş beni doğurmaya karar vermiş. O öldükten sonra babam kumar ve içkiye başlamış. Abim ise bunlardan beni sorumlu tutmuş. O sırada teyzemlerin de bir çocuğu doğmuş. Teyzem hem kendi çocuğunu hem de beni emziriyormuş. Sonrasında ben büyümeye başlamışım.

Hatırladığım şeylerden biri abimin annemin ölümünü inatla yüzüme vurmasıydı. Belki de kendini beni suçlayarak rahatlatıyordu. Ben doğduğumda 13 yaşındaydı Abim. 18'ine bastığı ilk an evi terk etmişti. Üzülmemiş hatta mutlu olmuştum. Artık beni suçlayacak biri kalmamıştı.

Babamla yaşıyordum. Fakat günün çoğunu kumarhanelerde geçirdiğini çok iyi biliyordum. Onu sadece akşamları görüyordum. Sarsak adımlarla eve giriyor beni anneme benzetip ben annemmişim gibi benimle sohbet ediyor, sonra da ağlayarak odasına çıkıyordu. Bu garip duruma çocuk halimle alışmıştım.

Sonra bir gün eve gelmemişti. Çok garipsediğim bir durum değildi ilk başta, çünkü ara sıra eve gelmediği oluyordu. Ama sonra bir hafta daha eve gelmemişti. İster istemez meraklanıyordum. onu gördüğüm zamanlar kendinde olmasa bile sonuçta o benim babamdı. ben bir çocuktum ve yanımda sadece o vardı. Sonra biri gelmişti. Mahalledeh biri hiç çıkmadığım için tanıyamamıştım. Babamın evine onu değil ölüm haberini getirmişti.

"Masa üçün şarap ve viskisi nerde?" Karşımdaki çocuğa baktım. Saçma sapan şeyleri düşünmekten siparişi unutmuştum.

"Kusura bakma dalmışım hallederim hemen" Çocuk kafasıyla onaylamış ve bar sandalyelerinden birine oturmuş dinleniyordu. Hızlıca hazırlayıp ona verdim. Başımın ağrımaya başlamasıyla sövmeden edemedim. Ağrı kesicilerimi yatmadan önce içmeyi tercih ediyordum genelde. Daha rahat bir uyku çekmemi sağlıyordu. Sabahları ise bu ağrıya katlanmayı tercih ediyordum.

"Efsun!" Bana bağıran kişiyle gözlerimi ona diktim. Bu barın sahibi Akın Beydi şaşırmıştım. Kolay kolay gelmezdi. Önemli bir şey olursa patron ile iletişime geçerdi.

"Akın Bey bir isteğiniz mi var?" Gülümseyerek bana kafa sallamıştı. Akın Bey 33 yaşında hafif yapılı kirli sakallı salaklıkla zekilik arasında kalmış bir adamdı. Kendince çok katı ve kuralcı biri olduğunu düşünürdü. Bana göre aptal bir gevşekti. Yaşına göre çoğu şeyi fazlasıyla iyi yönetiyor ama parayı kullanmasını pek bilmiyordu. Bi tık maldı ama işte yüzüne söylemeye götüm yemiyordu.

"Üst kata gel önemli bir şey konuşacağız" Gerilmiştim yaptığım bir hata ya da yanlış yoktu neyin nesiydi?

"Tabi Akın Bey geliyorum hemen" tekrardan gülümsemiş ve üst kata doğru çıkmıştı. Terleyen avuç içlerimi üstümdeki siyah kumaş pantolona silmiştim. Merdivene doğru giderken üstümdeki siyah gömleğin yakalarını düzeltmiş ve yavaşça yukarı çıkmaya başlamıştım.

"Uzun süredir görmüyordum seni Damla Efsun" İki adımı birlikte kullanmasıyla rahatsızlıkla kıprandım. Hoşuma gitmemişti. Bakışlarımı yüzüne sabitlenmiş konuşmaya devam etmesini bekliyordum.

"Şimdi seni neden çağırdığımı merak ediyorsundur." Kafamla onayladım.

"Konuşacağız ama önce otur bir şeyler içelim. Rahat kafayla konuşalım." Gerçekten son üç aydır sınanıyordum. Özellikle geri zekalı erkek cinsiyle.

"Akın Bey teşekkürler ama işimi ayık kafayla yapmak tercihimdir." Gülerek ayağa kalkmış ve bana yaklaşmıştı.

"Bu hoşuma gitti" hoşunuda gülüşünüde sikecektim. Gerçekten gerilmiştim.

"Akın Bey neden çağırdınız beni? Aşağıda müşteriler bekliyor biliyorsunuz" bir iki adım daha atarak iyice dibime girmişti.

"Biraz seni araştırdım. Öğrendim ki kolay kolay iş bulamıyormuşsun." Kaşlarımı çattım.

"Ne istiyorsunuz?" Net sorumla yüzündeki sırıtma büyümüştü. Hafifçe boynumu yana yatırarak çıtlattım.

"Bu zekan beni etkiliyor gerçekten fazlasıyla hemde" gozleriyle beni baştan aşağı süzmesiyle gözlerimi kısıp kaşlarımı çattım.

"Yatak arkadaşım ol istiyorum. Burda çalışmana bile gerek kalmaz." Duyduğum şeyle çok şaşırmamıştım. Kapının yanındaki rafa yavaşça uzandım. Bakışları yüzümde olduğu için elime dikkat etmiyordu. Kadehlerden birini kavradım. Hızlıca kafasına geçirmiştim. Bi kaç adım gerilereyek elini kafasına götürdü.3

"Senin ne pis işini ne de senin gibi leş paranı istemiyorum." Bir iki adım atıp bu sefer ben ona yaklaştım.

"Bu saatten sonra bir daha yanıma dahi yaklaşmaya çalışırsan düşünmeden öldürürüm seni" Kapıyı açıp hızlıca aşağı indim. Arka taraftan bütün eşyalarımı aldım. Artık bir işim de yoktu. Ordan çıkmış ve yeni bir iş bulmak için her yeri karış karış aramaya başlamıştım. 1

 

 

 

 

 

​​🦊

Bölüm : 13.12.2024 17:18 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...