18. Bölüm

İş

Userimkuserim2006
userimkuserim2006

"Biz sizi ararız" Kafamı sallayarak dükkandan çıktım. Saçma sapan klasik laflarla burdanda hüsranla ayrılmıştım. Elimi cebime atıp telefonu çıkardım. Kolumdan düşen çantayı düzeltirken kızlarla olan gruba girdim. Önce gözüme çarpan grubun adını değiştirdim.

"ASKER DEĞİL KOMUTAN BULDUM"
grubun adını
"İşsiz kaldım"
Olarak değiştirdiniz

Sancak1 (Deren): Güzelim noluyor

Siz: İşten çıktım.

Sancak2 (Seren): Ne yaptılar

Siz: Akın iti

Sancak2 (Seren): En başta demiştim.

Sancak1 (Deren): benim bildiğim bir yer var garson arıyordu sana geldiğimiz gün görmüştüm.

Sancak1 (Deren): Evine yakın bir restauranttı

Siz: Konum at yavrum

Sancak1 (Deren): *Konum*

"Görüldü"

Konuma bakmış ve hızlıca oraya yürümeye başlamıştım. Deren'in dediği gibi evime baya yakındı. Tabi sadece yakın olduğu kısım evim değildi. Küçük bir yerdi ve çok calışanı yoktu işe girme ihtimalim yüksekti.

"İyi günler nasıl yardımcı olabilirim?" Bana bakan garsona gülümsedim ve konuştum.

"Ben garson ilanı için gelmiştim." Çocuk kafasını sallamıştı. Tahminime göre mutfak olduğunu düşündüğüm tarafa dönmüş bağırmıştı.

"Baba bi bakar mısın?" Baba demesiyle şaşırsamda tepki vermedim. Yaşlıca bir adam yavaş adımlarla bize yaklaşmaya başlamıştı.

"Efendim oğlum bir sıkıntı mı oldu?" Önce oğluna sonra bana bakarak gülümsedi.

"Yoksa bana gelinimi mi getirdin?" Bu sefer kendimi engelliyemedim. Ağzım beş karış açılmıştı. Çocuk telaşla ve hızlıca konuşmaya başladı. 2

"Baba hayır ne diyorsun sen? Daha önce konuştuk seninle bu konuyu ayrıca hanımefendi garson ilani için gelmiş." Adam hüzünle kafasını eğmiş bıkkınca bir nefes vermişti.

"Bir gün bulacaksın ben inanıyorum." Adamın gururla söylediği cümleye gülmemek için kendimi zor tuttum. Anlaşılan uzun süredir beklediği bir şeydi. Bana döndü güleç bir suratla konuştu. "Gel kızım şu masaya geçelim konuşalım.

 

💗

 

Mete yarım saattir restauranttaki kadını izliyordu. Karşındaki yaşlı adamla konuşuyor ara sıra gülüyordu. Sıkıntıyla iç geçirdi. Garip bir duygu belirdi içinde özlem. Görevden yeni dönmüştü önceden konuşmasada görüyordu. Şimdi ise günlerdir görmemişti güzel yüzünü, garipti. Doğru düzgün konuşamadığı kadını özlemişti.

Damla'nın evini Kerem'den öğrenmişti. Yakında gidecek ve gönlünü almaya çalışacaktı. Daha fazla dayanamazdı. Şimdi ise sadece onu uzaktan izliyordu. Kadın neden burdaydı bilmiyordu. Restaurantın sahibiyle ne konuştuğunu duymak istiyordu. Birden kaşları çatıldı Mete'nin. Gördüğü görüntü garip bir şekilde sinirlendirmişti onu. Yaşlı adamın yanımdaki oğlu Damla'nın omzuna hafifçe dokunarak bir şey söylemişti. Kadın buna gülmüştü. Adam cebinden telefonu çıkardı hızlıca. Başka bir hat almıştı ona yazabilmek için. Ezberlediği numarayı kaydetti. Bir şeyler yazmaya başladı.

🪻

İşe kabul edilmiştim. Şimdi ise karşımda oğlu hakkında yakınan adamı dinliyordum. Selim 27 yaşında hala evlenmemiş bir adamdı. Babası Mehmet amca ise hayırlı bir kısmet bulup onu evlendirmeyi ve torun sevmeyi istiyordu. Çocukluğundan bu yana bütün hikayesini dökmüştü ortaya. Selim kafasını iki yana sallamış ve yavaşça kafasını iki yana sallamıştı.

"Babam sünnet anımı anlatmadan kaç git burdan" Ümitsizce söylediği şeyle daha fazla gülmüştüm. Tam o sırada cebimde titreyen telefonla bakışlarım oraya kaydı. Sonra bakarım diyerek tekrardan karşımdakilere odaklandım. Mehmet amca şimdide kendi askerlik anılarına geçmişti.

O sırada aklıma yine Mete düşmüştü. Telefonum düşüncelerimi bölmeye yemin etmiş gibi sürekli olarak titriyordu. Bakmam lazımdı ama karşılarında çıkarıp ona odaklanmak ayıp olur gibi geliyordu. Askerlik anısı bitince hemen kalkmış bir işim olduğunu söyleyerek onlarla vedalaşmıştım. Yarın sabah başlayacaktım işe güzeldi. Geçmişim önemsenmemişti. Çıktığım an cebimdeki telefonu çıkardım. Kaydedilmemiş numaradan gelen bir sürü mesaj vardı.

0532: Merhaba

0532: Nasılsın?

0532: Günün nasıl geçiyor?

0532: Neler yapıyorsun?

0532: Bu arada Mete ben

0532: Komutan olan var ya

0532: Komutan Mete Erdem BALTALI

0532: Tanıdın mı

0532: Unuttuğunu düşünmüyorum

0532: Engelimi açar mısın?

0532: Bana bakar mısın?

0532: Damla

0532: Efsun

0532: Damla Efsun2

Küfürler ederek yürümeye başladım. Gözlerim tam o sırada askeriyenin olduğu yöne kaydı. Gördüğüm şeyle sinirle mırıldandım. Organik gerizekalıydı. İleride ağaçların arkasına saklanmaya çalışmıştı. Ya cüssesinin farkında değildi ya da gerçekten beyni yoktu. Bilerek tek tek mesaj atmıştı. Merakından rahatsız etmişti. Gerginlikle boynumu çıtlattım. Yazdığı mesajlara göz bile değdirmeden yazmaya başladım.

 

Damla: O arkasına sığındığın ağaç köküyle beraber sana girmeli!2

"Görüldü"

 

​​​​​​

Yazmasına fırsat vermeden engelledim. Tekrardan ağacın oraya baktım. Şaşkınca kollarına ve ağaca bakıyordu. Sonradan dönüp bana baktı. Onaylamazca kafasını sallamış tekrardan kollarına odaklanmıştı. Sanırım ağaçtan nasıl gözüktüğünü anlamaya çalışıyordu. İtiraf etmeliydim ki şu an çok tatlı duruyordu. Ya da uzun süredir görmediğim için ben öyle düşünüyordum. Sahi günlerdir neredeydi?

Tekrar arkasını döner diye hızlıca evin tarafına doğru adımladım. Görmeyeceğini bildiğim için gülüşümü gizleme gereği duymadım. İçimde bir ses kulağıma fısıldıyordu. Belki erkendi belki yanlıştı ama benim Mete'ye karşı içimde ki şey sadece heves değildi. Emindim ama eğer ki benim gönlümü almak için çabalamazsa o duyguyu rahatlıkla söker atardım.

Nedenini bilmiyordum ama çabalasın istedim. Beni kırdığını anlasın ve bir şeyler yapsın istedim. Belki de onlardan beni tam şu an sevsin istedim. Kafamı iki yana salladım. Aptalca şeyler düşünüyordum. İşi gücü yoktu beni mi sevecekti? Kim daha 1 ay bile zar zor tanıdığı birini severdi?
Sen diye mırıldandım kendime. Zaten o salaklığı anca ilgiye sevgiye bir aciz gibi muhtaç ben yapardım. 3

Eve gelmiş duşa girmiştim. Hızlıca çıkıp pijamalarımı geçirmiş ve yatağa yerleşmiştim. Uyumak ve düşüncelerden kurtulmak istiyordum. Yatağın yanındaki komidinin üstünden aldığım ağrı kesiciyi bir şişe suyla içtim ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.3

 

 

 

 

🦊
 

Bölüm : 13.12.2024 22:25 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...