21. Bölüm

İtiraf

Userimkuserim2006
userimkuserim2006

2 hafta sonra

Sıkıntıyla önlüğü çıkardım. Konuştuğumuz o günden bu yana 2 hafta geçmişti. Ben bu iki haftada onu kafamdan atmak yerine sürekli olarak düşünmüştüm. 2 haftadır hiçbir şekilde mesaj atmamış ve karşıma da çıkmamıştı. İşin garip yanı ona kızdığım halde geri adım atmayıp sürekli olarak benim karşıma çıkması, konuşmak için çabalaması hoşuma gidiyordu. Ona alıştığımı fark etmiştim.

Daha önce de birileriyle konuşmuştum elbette ama garip bir şekilde bu diğerlerine göre daha farklı geliyordu. Bu düşünceyi Bana çok saçmaydı biliyordum. Mete ile konuşmaya başladığımız zaman ben onun yüzünü dahi bilmiyordum.

Komutan olduğu için sadece konuşmayı başlatmıştım. Beni bulmaya tenezzül edeceğin bile düşünmemişken, o karşıma dahi çıkmıştı. Şimdi ise sürekli olarak garip bir şekilde onu düşünüyordum. Onunla dış görünüşünü için falan konuşmamıştım. Daha önce de farklı bir şekilde tanışmamıştık. Belki de onun bu kadar aklımda dolaşmasının sebebi gerçekten beni düşündüğünü hissettiğin içindi.

Düşüncelerimi ara verip önlüğümü çıkardım. Sandalyenin üstüne bıraktım ve eşyalarımı aldım. Belki de bu 2 hafta içinde düşünmek yerine çoktan beni unutmuştu. Olabilirdi sonuçta doğru düzgün tanımadığı ona saçma sapan bir şekilde yazmaya başlayan bir kız ile aklını meşgul etmesi mantıksız olurdu. Yinede yazmasını bekliyordum. Gerçekten yazar ya da karşıma çıkar diye umuyordum. Garip bir şekilde ona kendi kafamda onu diğerlerinden ayıran farklı bir profil oluşturmuştum.

Canımı çok fazla sıkıyordu. Sanki hiç insan görmemiş gibi iki güzel söze bu kadar bağlanıp anlam yüklemem sinirlerimi bozuyordu. Mete konusunu kapatmak istiyordum. Sürekli olarak o gün ki konuşmamız ve ondan önce yaşananlar aklıma geliyordu. Restorandakilere çıkacağımı haber verip hızlıca oradan uzaklaştım. Eve gitmek istemiyordum. Dolaşıp kafamı dağıtmam gerekiyordu.

🪻

Mete hala hiçbir şekilde benimle iletişime geçmemişti. bugün tamtamına 3 hafta olmuştu. Kerem askerden döndüğü için ona da hiçbir şey soramıyordum. Sormakta pek istemiyordum. Aslında kafamı kurcalayan şeyler vardı. Ona karşı bir şeyler hissettiğimi ve bunu ona söylediğimi belki de anlayabilmişti ama neden hiçbir şekilde bir cevap ya da bir tepki vermiyordu?

Bir açıklama hak ediyor muydum emin değildim. Belki de geçen sefer yapamadığımı şimdi yapmalı ve Mete konusuna süngeri bu sefer çekmeliydim. Aklıma oyalamak için günlerdir restoranda fazladan mesaiye kalıyordum. Yine o günlerden biriydi, saate baktım. 11'i çeyrek geçiyordu. Toparlanıp çıkacaktım. Hızlı adımlarla eve yürüdüm. Hava soğuktu bugün pek dolaşamayacaktım anlaşılan.

Aklımda dönüp duran düşüncelerin yanı sıra içimdeki ses susmuyordu. Aslında beni silmesi normaldi. Düzgün yaklaşmamıştım haklıydı. Belki çoktan başka birini bulmuştu. Beni unutmuştu ve kafasını dinliyordu.

Tam o an aklıma düşen düşünce beni diğer ihtimallerden bile daha çok korkuttu. Seni araştırdım demişti bana. Sadece kimliğimi değil bütün geçmişimi biliyor olabilirdi. Belki de bundan dolayı benimle oynamış iş ciddiye binince uzaklaşmıştı. Gerçekten ondan dolayı böyle yaptıysa ona ister istemez hak verirdim. Yarım bir insanı kimse istemezdi. Ona istediği şeylere veremeyecek, birini öldürmeyi denemiş birini sevmezler hatta nefret ederlerdi. Bu düşünce canımı çok yaktı. Hep aklımın köşelerine sakladığım gerçek sert bir tokat gibi yüzüme çarpmıştı. Öyle miydi sahiden? Bunları bildiği için mi benden uzaklaşmıştı. Peki neden bunu daha önce yapmamıştı? Bilmiyordum.

Kafamdaki düşüncelerin ağırlığıyla eve ulaşmıştım. Kapımda gördüğüm bedenle bütün düşünceler kuş gibi uçup gitti. Gelmişti ve beni bekliyordu. Ne zamandır oradaydı bilmiyordum. Varlığını hissetmen bana iyi geldiğini o an daha net fark ettim. Korkuyordum, bana nasıl bir tepki verecek ya da benimle nasıl konuşacak, neden bahsedecek bilmiyor ve bundan deli gibi korkuyordum. Yine de durmadım karşısına gelene kadar yürüdüm.

"Hoş geldin" kafamı sallayarak yanıt vermiş evin kapısını açmıştım. İkimizde içeri girdik. Es bile vermeden konuşmaya başladı.

"Ben daha önce gelecektim. Düşündüm kararımı çoktan verdim ama işler istediğim gibi gitmedi. Halletmem gereken şeyler vardı. Sana yazmadım çünkü bunu yüz yüze konuşmak istedim. Bu yüzden çok geç kaldım ama telafi edilemez değildir değil mi?" Bütün endişeler yok oldu. Göğüsümü sıkan el sıkmayı bıraktı.

"Hiç bir şey için geç olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca merak ettiğim çok fazla şey var." Diye mırıldandım. Kafasını sallamış koltuğa oturmuştu. Yanına yerleştim.

"İçecek bir şey ister misin?" Aklıma yeni gelmesi gerçekten aklımın yerinde olmadığının kanıtıydı.

"Hayır ben daha fazla beklemek istemiyorum. Çok fazla bekledim. Lütfen yanlış bir şey söylersem saçmalarsam yüzüme vurma. Hiç bilmediğim, anlamadığım şeyler hakkında konuşacağım. Bunları hala toparlamış değilim ama ne uzak durmaya ne de susmaya artık mecalim kalmadı."

Gerginlikten tırnaklarımı avuç içlerimi batırdım. Yüzünü tamamiyle bana çevirdi. "Seni çok daha önceden tanıyorum. Kerem buraya ilk geldiği zamanlardan biliyorum. ilk haftadan bayılma numarası ile içeri girdiğin andan beri sürekli uzaktan izledim seni. Farkında değildin. Dikkat etmedin. Sen bana yazmadan çok önce tanıdım, benimsedim seni. Her gelişinde bir bahane ile yanından geçtim. Ara sıra laf attım. Sonra kendimi geri çektim. Yanlış bir şey yaptığımı düşündüm.

Bir gün sen yazdın bana. Aylardır içimi yakıp kavuran şey duygularım değildi sadece onlara sebep olan sendin. Nasıl açıklanır, nasıl hissettirilir bilmem. Hayatım boyunca odaklandığım tek şey asker olarak geldiğim yerde sonradan ne kadar yükseklebilirim oldu ama sen geldin birden. Ben hayatıma ne kadar geç kaldığımı seni görünce anladım." Derin bir nefes aldı. Bakışları gözlerim harici yüzümün her yerini taradı.

"Eğitim hayatım boyunca bir robot gibiydim. Hedeflerim dışında dünyaya kapatmıştım kendimi. Zor fark ettim ama seni görünce pişmanlıklarım değil umutlarımda yeşerdi. İlk başta görmezden gelmeye çalıştım ama olmadı. Bir gece rüyamda seni uyurken gördüm. Bana sokulmuştun. ben ise senin titireyen kirpiklerini izliyordum. O gecenin sabahı anladım bir şeyler olduğunu. Kolay kolay rüya görmezdim. Görsem bile sadece gittiğim görevlerle alakalı parçalar dolanırdı aklımda."

"Ben seni uzaktan izlemeye devam ettim. Şans eseri o numarayı araştırmaya karar verdim. Sonra seni görünce ilk başta Emin olamadım. Karıştırdığımı düşündüm. Sendin doğruydu aylardır beklediğim Sen, beni bilmeden, bana kendin gelmiştin. Sonra yine geri adım atmak istedim. Seni incitmek ve kırmak istemedim. Orada yaşadığım şeyleri sana yansıtmak seni üzmek istemedim. Salak gibi yine kaçmaya çalıştığım şeyleri yaptım. Kırdım seni toparlamaya çalışayım derken belki de daha çok dağıttım. Hata yaptım. Bazı şeylerin farkına geç vardım. O gün o konuşmayı yapmasan belki de, bilmiyorum işte düşünmedim belkisini düşünmek istemiyorum da.

Çok konuştum farkındayım. Konuları birbirine bağlayıp doğru düzgün bir konuşma yapmayı planlıyordum. Her zamanki gibi seni görünce bütün söyleyeceğim şeyler kafamdan uçtu gitti. Şu an bir şeyler anlatıyorum evet ama inan ki hiçbiri konuştuktan sonra aklımda kalmıyor. Çok erken olabilir emin değilim. Sen duyguların hakkında yanılıyorsundur belki bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey var. Benim sana karşı hissettiğim duygular arkadaşlık gibi basit şeyler değil. Seni seviyorum diyemem. Çünkü bu da yetmez. Sana içimdekileri tarif etmek için söyleyebileceğim bir şey varsa o da, sen nereye gidersen benim vatanım orasıdır bu saatten sonra" İçimde bir şeylerin aktığını hissettim. Tahmin ettiğimden çok farklı bir cevap almıştım. Belki şu an sevinç çığlıkları atıp ona sarılmam gerekiyordu. Ben ise bu cümlelerden sonra göğsüne sığınıp hüngür hüngür ağlamak istedim ama ikisini de yapmadım. Ne ağladım, ne de güldüm. İçimden geldiğince davranmak istedim. Kendimden bile beklemediğim bir şey yaptım. Ona yavaşça sokuldum ve onu öptüm.











1

Bunun için erken miydi emin değilim ama onların ayrı hallerini yazmak garip hissettiriyordu. Şimdi sevgili oldukları belki tatlı ilerleyen, belki de birbirini yiyecek derecede kavga ettikleri sahneleri yazmak daha eğlenceli olacak. Mete'nin duygularını tam olarak yansıttığımı düşünüyorum. Tabii illaki acemice bir itiraf olmuştur. Yine de toy tatlı halleri bence çok güzell. (Bu arada bu hikaye aslında tam olarak kurgu sayılmaz. Bazı kısımları gerçek yaşanmışlıklardan alındı ve bunu yazmak beni heyecanlandırıyor.)🥹💖1

🦊

Bölüm : 15.12.2024 23:37 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...