
Deniz'den.
Allah'ım çıldıracağım. Efser 2 gündür yok! Yer yarıldı içine mi düştü bu sakar ne oldu! Onsuz nefes almayı istemek nasıl bir ahmaklıktır! Kendimden nasıl uzaklaştırdım onu! Ben onun sevgisini haketmiyorum ki. Derin nefes aldım başımı geri eğip kendime geldim. Ona nasıl ihanet ettim? Ben ben onun parasını çaldım işte. Bu kadar adi ve şerefsizim! Bu yüzden bıraktım onu işte. Benim gibi biri onun masumluğunu kirletirdi. Yeşili siyaha karışmasına izin veremezdim! Sahilde bir bankta oturuyorduk , Can sağolsun benden desteğini esirgemiyordu. Yanımdan bir an ayrılmamıştı benimle aramış benim yüzümden uykusuz kalmıştı..Sadece iki saatliğine onu izlemekten vazgeçip eve gitmiştim sonra yok! Kız kuş olup havalandı sanki, dedim belki bir arkadaşına gitmiştir belki de benim onu takip ettiğimi anlayıp bana ders vermek istemiştir.Ama dün Saliha'nın ettiği telefonla dünyam başıma yıkıldı.Düşüncelerime Can'ın omzuma koyduğu eliyle ara verdim.
" Abi merak etme buluruz bücürü, o kıza bulaşmak isteyen yürek yemiş olması gerekiyor "
" Bilmiyorum Can bilmiyorum. Kalbim ona bişey olacak diye ödü kopuyor. Ben ben ona aşığım tüm benliğimle. O o bana özel bir uyuşturucu gibi.."
" Biliyorum be abi sen onu, o seni çok seviyor. Ben böyle aşk görmedim ki " dediğinde güler gibi oldum ama kalbimde ki sancı izin vermedi.
Ne demiştim ona ne halin varsa gör mü? Allah belamı versin nasıl demiştim bunu? Ama kan beynime sıçradı... Onu o kadar seksi görmek... Bir tek ben değil etraftaki erkeklerin ona bakması! Kıskançlık damarlarımı yırtıyordu ben ne yapayım! Birde benle inatlaşınca..Tabi benim hatunum asla böyle giyinmez hep Nur şeytanın başının altından çıkıyor bu işler ben bilmez miyim!
" Deniz " dedi soğukça Tunç. Sesin olduğu noktaya geldiğimde Selim piçini gördüm!
" Abi en son Selim görmüş yengeyi " dediğinde sinirle kalktım. Yakasına yapıştım.
" Nerde lan söyle nerde " dediğinde bir tane yumruk yapıştırdım. " Bilmiyorum " dedi pişkin pişkin.
" And olsun öldürürüm seni soysuz piç! " dediğinden dudakları kıvrıldığı an kafamı burnuna geçirdikten sonra kırılma sesini duydum. O yere düşerken kanlar suratını doldurdu.
Dizimi boğazına bindirirdim. " Bak Selim söz konusu benim kadınımsa gözüm birşey görmüyor! Seni harcamak bir göz kırpmaya bakar . Ben DENİZ GÜNEY'im lan! " dedim yüzüne tükürürcesine.
" T-tamam an-latcam." dediği an nefes alsın diye dizimi çektim. Bu boğuşma beni halsiz düşürmüştü. İkimizde derin nefesler alıp veriyorduk.
Can beni kollarımdan tutup kaldırırken Tunç 'da o soysuzsu kaldırıyodu.
" Efser, " dedi soluk alıp verdi. " yanıma geldi torbacı olmak istediğini söyledi ."
Üzerine atlayacakken Can belimden sıkıca tutmuş hareket edemiyordum.
" Sakın bana izin verdim deme kodumun çocuğu! "
" Efseri tanımıyormuş gibi konuşma."
Ya siktiğimin veledi elimde kalacak . Ah can bir halim olsa gösterirdim ben sana offf!
" Devam et lan ecdadığını becerdiğim! "
" Veli Yıldız " dediği an beynimden vurulmuşa döndüm!
**
Efser Gece 'den
Korku.. Nasıl başa çıkılmaz bir duygu.. Küçük dilimi yutmuş olabilirim. Kaçmayı çok denedim ama donakalmıştım. Ne hareket ediyordum nede birşey diyebiliyordum. Selim cebimden hapları aldığı an bile birşey diyemedim..
" Güney'in kadını.. " diye fısıldadı. Saçları kırlar düşmüş olmasına rağmen pala bıyıkları siyahtı. Hafif göbekli ve iriydi bu adam. " Tufan bu bücürükden mi dayak yedin? " diyince yutkundum.
Kel adamı görünce kalbim kasılmaya başladı.. Bana sahip olmaya çalışan adam! Allah'ım sen bana yardım et..
" Selim yardım et. " diye fısıldadım. " Üzgünüm Efser yer altına girersen çıkamazsın. " dedi ve yanımdan uzaklaştı. O kel adam bana doğru gelirken geri geri kaçmaya çalıştım .. Geri geri giderken sert bir bedene çarptım başımı çevirdiğimde başka takım elbiseli adamdı bu. Kolumdan tutunca paniklemeye başladım. " Ne istiyorsunuz benden! " diye bağırdım.
" Kapa çeneni ilk, sonra anlatacağım. " dediğinde başını sallayınca. Adam arkadan kollarımı sımsıkı tutup beni götürmeye çalıştı. " Bıraaak yardım edinnnm adam kaçırıyorlaaar. Polis yokk mu? " diye bağırırken adam koluna altına sıkıştırdı vücudumu tek eliyle bedenimi tutarken tek eliyle ağzımı kapatmaya çalışıyordu.
Kesinlikle artık pes etmek yoktu!
Elini ısırdım banamasın demedi adam.
Herkül kılıklı!
Allahım bu can sana emanet Sen yardım et!
Adam beni bildiğin poşet gibi arabaya fırlattı. Başımı diğer kapıya vurunca biraz yavaşladım ama pes etmedim. Diğer kapıyı açıp kaçacakkken ensemden tutup geri çekti. Korku adrenalin bedenimi esir almıştı. Mantığım kendini devre dışı yapıp kullanıma kapatmıştı.
Birşey düşünmeyi bırak ağlamıyordum bile!
" Otur be kadın ! " diye kükredi. " Dokunma bana dokunma ayı herif " diye bağırdım. " İmdaaatt " hiç kimse mi duymuyor sesimi ? Bir Allah'ın kulu yardım etmek lütfünda bulunmuyor!
" Durmuyorum ulan durmuyorum. " diye bağrınca elini beline koydu. Sonra belinden çıkardığı silahı alnıma dayadı. Yutkunma gereksinimi duydum. " Sevgilini görmek istiyorsan sus yoksa acımam. Ölmem bana birşey kaybettirmez. " Tamam şimdilik uslu bir kız olabilirdim.
Başımı olumlu bir şekilde salladım.
" Aferin " dedi göz kırptı. Karşımdaki koltuğa o iri adam geçti. Neden koltuklar karşılıklı ? Midem bulansın diye mi?
Bu adam gördükçe midem kalkıyor. Benim sevdiğim adama zarar vermişti bu!
" Aslında o kadar hırçın değilmişsin. " yayılırken.
" Benden Ne istiyorsunuz ?" diyince güldü.
" Deniz Güney ile kapanmamış hesabım var."
" Ona zarar mı vereceksin ? "
" Buna o karar verecek, Daha fazla soru sorma" dedi gözlerini büyüterek. Bundan sonra çenemi açmak sağlığım için zararlı olduğunu anlamayacak kadar salak değildim. Gözlerimden akan yaşlar kaçırıldığım için değildi. Deniz içindi. Ya ona birşey yaparlarsa? Dayanamam ! Helede benim yüzümden olursa ömür boyu kendimi affetmem. Vicdan azabı beni hergün kemirir , ta ki son nefesimi verene kadar. Ben sadece beni seven biri istemiştim, Beni koşulsuz seven. Başıma bu kadar bela alabileceği mi kim söyledi? Deniz inat içki içtim torbacı olmaya karar verdim. Ben, ben, ben artık kendimi düşünmüyorum! ben ben olmaktan çıkmıştım, kendimi tanıyamıyordum ama her seferinde ona çekiliyordum.Beni her seferinde kendinden uzaklaştıran konuşmadan canımı yakan Denize...
Düşüncelerime herkül kılıklı adamın beni kolumdan tutup çekmesiyle sıyrıldım. Depo gibi bir yere gelirken bildiğim duaları okudum.. Zira o kel o adama güvenmiyordum.. Irzıma geçeğine ölmeyi yeğlerim! Keşke o adamı elime verseler sopayla kırsam heryerini. Böyle nasıl desem içimdeki o adama karşı nefreti kelimelere dökemiyorum. Ama tırnaklarım suratında gösterebilirdi. Ne kadar nefret ettiğimi..
" Hadi be yürüsene " diyen adam dönüp ters ters baktım.
" Yürü yürü ne be, biz ne yapıyoruz? " dediğimde eliyle omzumu itti. " Ellerine hakim olsana " diye bağırdım.
" Bak kadın sinirlerimi zıplatma! "
" Ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın. " diyince elini alnına koydu. " Bence Güney zaten belasını bulmuş, bize gerek yok." diyince aval aval suratına baktım. Bu şimdi iyi birşey mi demişti kötü birşey mi?
Ben anlamadım.
" Burda uslu uslu otur. " derken bileğimde kelepçeliyordu. Herkül kılıklı geri çekilirken elimi çekiştirmeye çalıştım. " Baya kaçmaya çalışırım bununla.. " diyerek göz devirdim. Sonra kırık dökük sandalyeye oturmaya çalıştım. dudaklarım büzüldü, burnum sızladı ve gözyaşlarım boynuma yol yapmaya başladı.. Herkül kılıklı beni burda bıraktı ve saatlerce kimse uğramadı yanıma. Korkuyordum üşümüş ve acıkmıştım. Gecenin sessiz çığlıkları korkutuyor ve ağlatıyordu. Telefonum biber gazım çantamda kalmıştı ve ben ulaşamıyorum.
" Bizim evin boruları olsa çoktan bükülmüştü , seni kim yaptıysa mübarek! " tuvaletim de gelmişti ben ne yapacaktım! Kırılan sandalyeye bir parçasını yere koyup üzerine oturdum.
" Hayvan nasılda sıkmış sanki bileğimi çıkarabilir mişim gibi! " yüzümü avuçlayıp ağlamaya başladım.
" Şu burnunu h-herşeye sok-masam o-olmaz! " dedim hıçkırıklarımın arasında. Dizlerimi karnıma çekip şapkamı başıma geçirdim.
" İnsafsız şerefsizler bari sıcak tutacak birşey getirseydiniz! "
**
" Baksana kimi getirdim. " dedi kel olan.
" De-Deniz " diyebildim. Ağzı burnu kan içindeydi.. " Bırak beni Deniz! İyi misin Deniz? "
" İyiyim sultanım. " dedi gülümsedi. Ama o kel izin vermedi. Denizin baldırına tekme attı ve onu diz çöktürdü.
" Bırak lan bırak onu! " herkül kılıklı beni tutuyordu. " Yalvarırım nolur nolur beni öldürün onu değil. " o herkül kılıklıya baktım dolu gözlerle.
" Uslu dur ufaklık. " diye bağırdı kel olan. Silahı Deniz'in başına dayamıştı. Kalbim tekledi. Nefesim kesildi. Ciğerlerim yanmaya başladı.
" Nolur bırak onu ben..beni vur! " diye bağırdım çırpınırken..
" Gecem.. Beni affet olur mu? " dedi gözlerimin içine baktı parıldayan gözleriyle.
" Ben ben sana kızmadım ki affedeyim! "
" Seni SEVİYORUM sultanım.. " dediğinde gözlerim buğulandı. Göz kapakları kapatınca art arda akan göz yaşlarımı omzuma silmeye çalıştım. O kel yine yaptı yapacağını silahın arkasıyla başına sertçe vurdu. O böyle acı çekerken görmek vücuduma binlerce iğne batmasıyla eş değerdi.
" Dokunma ona sakın! " diye bağırdım. Artık sesim kısılmaya yüz tutmuştu.
" Küçük sevgiline elveda diyebilirsin Güney, bak bu iyiliği kimseye yapmam. " dedi iğrenç bir şekilde güldü.
" Burdan kurtulunca uzaklara git güzelim.." dedi dolu gözlerle..
Ve PAAATTT!! silah orda patladı benim kalbim burda parçalandı!
" Hayır!! "
***
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 13.01k Okunma |
1.15k Oy |
0 Takip |
50 Bölümlü Kitap |