4. Bölüm

4. Bölüm

Kübraa
vanessa_y


 

 

4.Bölüm

 

 

Öylesine güzel seviyorum ki seni,

Öylesine saf.

Öylesine temiz.

Öylesine derin.

Ve 'öylesine' değil...!

-Özdemir Asaf

 

 

 

🕯️⚖️🪄🐚✨🦪☄️

 

 

Sabah erken kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra, makyaj masamın sandalyesine oturup makyaj yapmaya başladım, göz altlarımı kapatıcıyla kapatıp, eyeliner çektim, kirpiklerime rimel sürüp son olarak rujumu da sürünce makyajım bitmişti.

 

 

 

Diz kapağımın bir karış üstünde biten gri kumaş etek, beyaz sıfır kollu, etekle aynı renk kısa blazer ceket giyip kaç takı taktım.

Arabama binip adliyeye doğru sürerken her zaman ki gibi yol üstündeki bir kafeden, kahve ve atıştırmalık alıp adliyeye geçtim.

 

Odama girip masama daha yeni oturmuşken içeri Ayaz girdi, dudaklarında her zaman ki gibi tatlı bir gülümseme vardı.

 

Enerjik bir sesle, "Günaydın savcım, dün yakalanan Selim Gürsoy ve Faruk Yürek, Ateş karargahına alındı sorgu için sizi bekliyorlar ve yine bu dün bulduğunuz kamerayı açmaya çalışıyoruz güçlü bir yazılım programı atılmış fakat uzmanlarımız bu gün içinde açabileceklerini söylediler. Bir de Başsavcı sizi çağırdı odasında bekliyor."dedi.

 

Sabah sabah bu enerji nerden geliyordu.

 

O böyle enerjik bir şekilde konuşunca bende tebessüm edip,"Günaydın Ayaz, teşekkür ederim, geçerim birazdan Başsavcının yanına." Dedim.

 

Kafasını 'tamam' anlamında sallayıp odadan çıktı.

 

Ayaz çıktıktan birkaç dakika sonra telefonumu alıp başsavcının odasına doğru yürüdüm, kapıyı çalıp içerden gelen 'gel' sesiyle birlikte içeri girdim.

 

Masasının sandalyesinde oturan başsavcı beni görmesiyle "Günaydın Çilen bende seni bekliyorum geç otur böyle."dedi masanın önündeki koltukları göstererek.

 

"Günaydın başsavcım beni çağırmışsiniz"dedim koltuğa otururken.

 

"Evet seninle konuşmam gereken bir konu var. Dün yakaladığın kişilerin sorgusuna Ateş karargahında giriceksin galiba?" Dedi.

 

"Evet savcım, Ateş karargahında gireceğim."dedim.

 

"Heh o karargahta şu an iki savcı eksiği var bir tanesi başka şehire tayini çıktığı için gitmişti, onun yerine başka şehirden biri atanacak o bizi alakadar etmiyor şimdilik. Diğeri ise hem adliye hem karargaha yertisemedigini söyledi bu yüzden bir eksik daha oluştu, bende sana sormak istedim karargahta çalışmak ister misin diye fakat hem karargah hem adliyede çalışacaksın bunu göz önünde bulundurarak cevap ver."dedi

 

Ankara'da hem adliye hem karargahta çalışıyordum yani alıştım. "Olur başsavcım çalışırım."diyip devam ettim "Fakat muhtemelen biliyorsunuzdur ama ben yine de sormak istiyorum, Amcam ve kuzenim de orda asker olarak çalışıyor bunu bilerek mi teklif ettiniz?"dedim.

 

"Evet, biliyorum hatta amcanla arkadaşız, bir sorun oluşturacağını sanmıyorum ve eğer istersen bu gün çalışmaya başlayabilirsin."dedi.

 

Gerekli belgelere imza atıp başsavcıyla biraz sohbet edip sonunda odasından çıkabilmiştim.

 

Kendi odamdan çantamı ve cübbemi aldıktan sonra aşağı inerken telefonum çaldı, ekrandaki yazıya baktım,

Bir tanecik komutan Arıyor...

 

Eray amcam arıyordu.

 

Telefonu her zaman açtığım gibi, tatlı ve biraz alaylı bir sesle,"Cumhuriyet savcısı Çilen Yamaç, Ankara, emret bir tanecik komutanım" diyerek yalancı bir tekmil verdim.

 

Telefonun diğer tarafından amcamın gülme sesi geldi "Keyfinizi yerinde bakıyorum savcım"dedi.

 

Binanın kapısından çıkıp arabama doğru ilerlerken "Yerinde albayım yerinde, ya da Almancı amcam mı demeliyim bir aydır Almanya'dasın be ihtiyar."dedim şakaya vurup.

 

Amcam ofladiktan sonra sistemli bir sesle "Zorla götürdüler ya yoksa ben ne işim olur elin Almanyasında."dedi.

 

Arabama binip çantamı yan koltuğa koyarken, "Tabi canım, kesin zorla gitmişsindir."dedim gülerek.Telefonu Bluetoothla arbaya bağlayıp karargaha doğru sürmeye başladım.

 

Amcam, " Çilen bilmiyor musunuz yengeni o bir şey isteyince kıyamıyorum hem-" diyip devam edecekken konuşmasını bölüp, "Hanımcılık kazanıcak."dedim gülerek.

 

Amcam, "Bir tek yangene hanımcıyız."dedi iç çekerek.

 

Amcam Ayçin yengeme gerçek çok aşıktı.

 

"Ne zaman gelceksiniz?"dedim.

 

Amcam, "Geldik, acil bir iş çıktı o yüzden sonunda geldik, ben seni geldiğimizi söylemek için aradım lafı nerelere çevirdin. Bu arada sen yerleşebildin mi eve, rahat mısın?"dedi.

 

"Yerleştim yerleştim rahatım. Karargahta mısın?"dedim.

 

"Evet, Kaner de burda."dedi.

 

Kaner abi amcamın oğlu, beni kendi kardeşi Alya gibi görürdü ve o da askerdi (binbaşı).

 

Karagahın otopark kapısından kimlik kontrolünden sonra gitmiştim, arabamı boş bulduğum bir yere park ederken, "Karargahın otoparkındayim şu an, sorguya gireceğim ve birkaç şey daha var gelince konusuruz, odanda mısın?" Dedim.

 

"Odamdayım gel."dedi

 

"Tamam."diyip telefonu kapattım.

 

Yan koltuktan çantamı ve cübbemi aldım, arabadan indip cübbemi giydim.

 

Otoparktaki asansöre binip bahçeye geldim. Karargah gerçekten çok büyüktü, yerlerde yemyeşil çimler ve yer yer çıkan çiçekler vardı, çiçeklere ve çimlere basılması için betondan yürüme yerleri yapılmıştı, etrafta bir kaç bank ve küçük bir süs havuzu vardı.

 

Deniz burdan çok net bir şekilde görünüyordu. Burası sadece bahçenin küçük bir kısmıydı, amcamın anlattığına göre arka tarafta spor yeri, atış poligonu gibi yerler de vardı.

 

Sorgudan sonra karargahın her yerini kesinlikle gezmeliyidim.

 

Etrafı incelemeyi bırakıp binaya girdim. Danışmadaki askere amcamın odasını sorunca 5. Kat cevabını verdi. Asansörle 5. kata çıkıp koridordaki bütün kapıların üstündeki isimlere tek tek bakarken sonunda amcamın odasını bulmuştum, kapısındaki yazıya baktım.

Albay Eray Yamaç

 

Kapıyı çalıp 'gel' komutunu beklemeden direk açtım. Amcam sinirle "Sana kapı çalma adetini kimse öğretmedi mi?"diye kızmaya başlamışken, masasında oturmuş, kaşlarını çatmış sinirle kapıya bakıyordu, beni görünce kaşlarını çatmayı bıraktı, yüzündeki sinirli ifade yerini mutlu bir ifadeye bıraktı. Özlemle "Çilen" dedi. Yaklaşık bir buçuk senedir hiç yüz yüze görüşememiştik gerçekten çok özlemiştim amcamı bana babamdan daha çok babalık yapmıştı...

 

Bende özlemle "Bir tanecik komutanım" dedim sonra hızlı adımlarla yanına geldim o da sandalyesinden kalkıp yanıma geldi kollarımı boynuna dolayıp sarıldım. Geri çekildiğimizde amcam gülerek beni gururla süzdü gözleri cübbeme gelince gülümsemesi daha da büyüdü gözlerime bakıp "Çok güzelsiniz savcı hanım " dedi. Bende onun kamuflajına bakıp "Sizde çok yakışıklısınız albayım."dedim.

 

"Çay kahve bir şey içer misin?"dedi. "Yok çok kalmayacağım biraz konuşalım sorguya gireyim sonra içeriz bir şeyler."dedim. Amcama bu sabah başsavcıyla yaptığımız konuşmayı anlatmam daha yeni bitmişken kapı çaldı. Amcamın 'gel' komutuyla birlikte içeri giren kişiyle içimden küfür ettim.

 

🕯️⚖️🪄🐚✨🦪☄️

 

Aaa kim geldi acaba shjsjs🪄🫶🏻

Nasıl buldunuz ballarımmm?🤍

 

Bir önceki bölümde küçük bir spoiler vericem demiştim ama hiç biriniz istemedi galiba, bir şey yazmadınız o yüzden vermicem.

 

Ve bir konu hakkında daha konuşmak istiyorum bölümlere gerçekten çok emek veriyorum lütfen oy vermeden geçmeyin.🤍

 

Bir sonraki bölümde yani seneye görüşürüz ballarımmm 💗 bunu yazmasam ölürdüm jsbssh

Bölüm : 28.12.2024 16:25 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...