
Selamın helooo gençler nasılsınız bakalım.
Yeni bölümle karşınızdayım oy vermeyi unutmayınn:)
* * *
Geçmiş zaman:
gece yarısı olduğunda Karan kendi odasından çıkıp anne ve babasının odasının yolunu tuttu.
Anne ve babasının odasının olduğu kata geldiğinde iki yaşındaki Barlas'ı kontrol etti.
Barlas daha küçük olduğu için anne ve babasının olduğu katta kalıyordu.
Karan Barlas'ın derin bir uykuda olduğunu görünce alnına küçük bir öpücük bırakıp kardeşin odasından çıktı.
Anne ve babasının odasının önüne geldiğinde sessizce kapıyı açıp içeri geçti aynı sessizlikte kapıyı kapattı. Küçük adımlarla yatağın önüne geldiğinde yatağın kenarına oturup her gece yaptığı gibi annesinin şişmiş olan ayaklarına masaj yapmaya başladı.
Annesinin tüm günü kardeşlerinin peşinde koştuğunu biliyordu. Üstelik bir de yedi aylık hamileydi. Geceleri ayaklarının ağrısından sürekli uyandığını biliyordu.
Karan annesinin ayaklarına ne kadar masaj yaptı bilmiyordu. Uykusu gelmişti yarın okulu vardı erken kalkması gerekiyordu ama önemsemedi annesinin ayaklarını ovmaya devam etti. Ta ki annesinin sesini duyana kadar.
"Anneciğim yeter artık yarın okulum var uyumam gerek"
Neslihan ayaklarına dokunan elleri hissetmiş ve uyanmıştı. Oğlu o kadar özenle ayaklarını ovuyordu ki sesini çıkaramamıştı. Hem yapma dese bile inatçı oğlunun onu dinlemeyeceğini biliyordu.
Karan hemen kaşlarını çattı.
"Olmaz anne bugün çok yoruldun . Ayaklarında çok şişmiş onlara masaj yapmam lazım. Sen uyumaya devam et beni düşünme "
"Yarın okulun var annecim . Sabah erken kalkma lazım . Hadi inat etmeyi bırak da yanıma gel birlikte uyuyalım "
Karan kafasını sağa sola salladı.
"Olmaz "
"Olur annecim "
"Olmaz anne"
Neslihan yalandan bir sinirle konuştu .
"Ne zaman dan beli benim sözüm dinlenilmiyor Karan bey. İtiraz istemiyorum yanıma geliyorsun ve birlikte uyuyoruz"
"Anne "
"İtiraz istemiyorum dedim"
"Ama anne bugün ikizler seni çok yordu "
"Çocuklarıma bakmak beni yormuyor"
"Yalan söylüyorsun"
"Sen anneye yalancı mı diyorsun"
"Yalancı demiyorum yalan söylüyorsun diyorum"
"Ben yalan söylemem"
"Ben de söylemem"
"Güzel karım canım oğlum neden uyumak yerine kavga ediyorsunuz siz gecenin bu vaktinde"
Dedi Akif yataktan doğrulup otururdu . Bir karısına bir oğluna baktı .
"Aslanım hadi geç annenin yanına"
"Ama baba"
"Merak etme nöbet ben de. Sen annenin yanına geç uyu"
Karan her ne kadar itiraz etmek istese de çok fazla uykusu geldiği için babasına itiraz etmeden annesinin yanına geçi.
Annesinin şişmiş göbeğini birkaç kere öptü .
"Bir an önce doğ miniğim . Abin sabırsızlıkla seni bekliyor"
Dedi ve annesinin yanına geçip sıkıcı ona sarıldı. Çok geçmeden de uykuya daldı .
Karan sabırsızlıkla küçük kız kardeşini bekliyor du kardeşini ondan ayırıcaklarını bilmeden .
* * *
Şimdiki Zaman:
Dizlerim zangır zangır titriyordu. Kulaklarım çınlıyordu.
Ben neler duymuştum böyle.
Kalbim göğüs kafesimi delip çıkacakmış gibi atıyordu .
Yanımdaki duvara tutunup birkaç saniye bekledim. Duyduklarıma inanamıyordum.
Bunlar anne baban mı söylüyordu.
Daha fazla burada kalamayacağım anlayınca kendimi hızlıca odama attım. Kapıyı arkamdan yavaşça kapatıp olduğum yere çöktüm.
Aklıma sürekli onların dedikleri geliyordu.
"Annesi olmadığım velede yıllardır bakıyorum"
"Onu her gördüğümde midem bulanıyor"
"Düşmanımın kızı o"
"Artık onu evimde istemiyorum"
"Yıllardır katlandığım yeter"
"Nefret ediyorum ondan "
"Gitsin "
"Gitsin "
"Gitsin "
"Gitsin"
Elerimle kulaklarımı kapatım susmuyordu sesler . Aklıma bana büyük bir oyun oynuyordu . Sürekli söyledikleri sözler yankılanıyordu kulaklarımda .
"Gitsin "
"Nefret ediyorum"
"Nefret ediyorum "
Ağzımdan bi hıçkırık kaçtı . Duymalarından korktuğum için elimle ağzımı kapatıp sessizce ağladım .
Anne baba bildiğim insanlar nasıl bir insanlardı ?
Ben bunca yıl kimlerin yanında kalmıştım .
Bunca yıl onların öz çocukları olmadığımı biliyorlarmıydı .
Peki neden susmuşlardı .
Neyin peşindelerdi .
Babam bildiğim adamla Akif bey düşmanmıydı .
Benim bildiğim babam karıncaya bile zarar vermezdi . Peki aslaında nasıl biriydi .
Ağzımı kapatığım elimi çektim. Kendimi zorlayarak ayağa kalktım. Dengesiz adımlarla yatağın yanına geldiğimde kenarına oturdum.
Gözlerimden yaşlar ardı ardına akıyordu.
Anne ve babam bana bunu nasıl yapmıştı. Yıllarca yalan bir sevgiyle mi büyütülmüştüm ben.
Nasıl fark etmemiştim.
Elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim.
Benim onların çocuğu olmadığımı biliyorlardı. Peki beni neden gerçek ailemden ayırmışlardı. Onlar mı beni gerçek ailemden ayırmıştı yoksa bir başkası mı.
Kafam allak bullaktı ben gerçekleri nasıl öğrenecektim.
Şimdi aşağı inip hesap sorsam gerçekleri bana anlatırlar mıydı. Hiç sanmıyorum. Eminim ki yine bir yalan uydururlar dı.
Bu işi çözmenin tek bir yolu vardı. O yolu da ben çok iyi biliyordum.
⛅
"Yeşim "
Adımın bağırarak söylenmesi ile sıçrayarak yaptığım yerden doğruldum. Gözlerime ovalayıp birkaç saniye kendime gelmeye çalıştım.
"Yeşim"
Annemin tekrar bağırmasıyla kendimi toparlayıp ona cevap verdim. Aşağıdan bağırıyor olmalıydı ki sesi uzaktan geliyordu.
"Efendim anne"
Midem bulanıyordu .
Artık bu kadın anne demek bile istemiyorum.
"Kaç saattir sana çağırıyorum in aşağıya kahvaltı yapacağız"
"Geliyorum"
Cevabını aldıktan sonra annem susmuştu . Kendimi toparlayıp yataktan kalktım. Sabaha doğru uyuduğum için çok uykusuzdum. Düşünmekten uyuyamamıştım.
Makyaj aynasına baktığımda berbat görünüyordum.
Ağlamaktan gözlerim şişmiş ve kızarmış. Yüzümüse çok solgundu.
Üzerimi değiştirdikten sonra fondötenle göz altlarımı kapattım hafif bir makyaj yaptım .
Odamdan çıktıktan sonra yavaş adımlarla merdivenlerden indim. Mutfağa girmeden önce bakışlarımı salona değdi.
Belki de ben dün gece su içmeye kalkmasaydım tüm gerçekleri öğrenmeyecektim. Anne babam bildiğim insanların gerçek yüzlerini göremeyecektim.
Kafamı iki yana sallayıp düşüncelerimden sıyıralıdım . Mutfağa girdikten sonra anne ve babamın kahvaltı yaptığını gördüm. Yağmur ortalıkta yoktu büyük ihtimalle okula gitmişti.
Boş sandalyenin birini çekip oturdum. Masaya benim için tabak konulmamıştı. Gerçi hiçbir zaman sabah kahvaltılarında benim için bir tabak konulmaz dı. Çocukluğumdan bu yana sabahları kahvaltı yapmazdım. Bu huyu bana annem kazandırmıştı ona göre ben kiloluydum bu yüzden sabahları sadece kahve içmem gerekiyordu. Aslında hiç kilolu bir çocuk olmadım . Hep olması gereken kilodaydım.
Şimdi aklıma geldi de annem sırf onlarla aynı sofraya oturmayayım diye yapmış olabilir miydi ?
Ola bilirdi .
Daha fazla bu insanlarla aynı ortamda kalamazdım . Benim bir an önce dışarı çıkmam gerekiyordu.
Nefes almaya ihtiyacım vardı .
"Size afiyet olsun ben biraz dışarı çıkıp hava alacağım"
Sandalyeden tam kalkacaktım ki babamın sesini duymam la tekrar oturmak zorunda kaldım.
"Yeşim oturur musun seninle bir şey konuşacağım"
"Seni dinliyorum"
Elindeki çatalı tabağın kenarına koyup boğazını temizledi.
"Seninle şu aile yi konuşmak istiyordum. Malum on sekiz yaşında değilsin yani bize dava açıp seni bizden alabilirler. Dün de beni Akif bey aradı seni istediklerini ve alacaklarını söylediler. Sen bu aileye gitmemek konusunda kararlı mısın"
Sırf dün duyduklarımdan sonra Bu ikisini zorlamak için küçük bir oyun oynayacaktım. Bakalım beni nasıl ikna edeceklerdi.
"Evet baba o aileye gitmek istemiyorum. Benim ailem sizsiniz"
"Sen de bizim kızımızsın Yeşim ama onlar da senin öz ailen sonuçta istersen bir daha düşün" dedi babamın yanında oturan annem ardından babam konuştu.
"Bak zaten İstanbul'da okuyorsun o ailede İstanbul'da yaşıyormuş orada kaldığın sürece onların yanında kalırsın tatillerde falan da buraya gelirsin. Bizim seninle aramızdaki bağı kopmaz "
"Evet ,evet baban haklı kızım . Her ne kadar seni biz büytsekte onlarda senin öz ailen sonuçta . Bence onlara bir şans vermelisin " dedi annem.
Benim hakkımda söylediklerini duymasam beni düşündükleri için benimle bu şekilde konuştuklarını düşünürdüm.
"Bilmiyorum baba. Düşünüp karar vereceğim"
Dediklerimden sonra annemin yüzüne kocaman bir gülümseme oldu. Gidecek olmamın fikri bile onu bu kadar gülümsetiyordu.
"Sen ne karar verirsen ver güzelim biz senin arkandayız" dedi annem.
Bu sözlerin yalan olduğunu biliyordum .
"Neyse size tekrar afiyet olsun Ben dışarı çıkıp biraz hava alayım bir de bu söyledikleriniz bir düşüneyim"
"Tabii kızım git istediğin zaman dönersin"
"Görüşürüz anne"
Hızlı adımlarla mutfaktan çıktım. Dış kapının yanına geldiğimde ayakkabılarımı giyip kendimi sokağa attım.
Temiz havayı derin ,derin içime çektim.
Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. Bir günde bu kadar gerçeği öğrenmek gerçekten beni yıpratmıştı.
Gözlerimi kapatıp birkaç saniye bekledim. Gözlerimi tekrar açtığımda adımlarımı sahile doğru atmaya başladım.
Sahil bizim eve uzaktı. Temiz havada yürüyüş yapmak belki iyi gelirdi.
Ne kadar yürüdüğünü bilmiyorum.
Nereye gittiğimi de bilmiyordum sahile diye çıkmıştım ama adımlarım beni başka yöne götürmüştü.
O kadar dalgınımdım ki bir anda önüme çıkan siyah arabayla çığlık atıp yere düşmem aynı saniye oldu.
Dizim o kadar çok acıyordu ki acıdan gözlerim kararmak üzereydi.
"Yeşim"
Bölüm sonu
Bölüm sonu yorumlarınızı alıyım .
Karan hakkında ne düşünüyorsunuz. Sizce ondan yeşime nasıl bir abi olur.
Sonraki bölüm görüşürüz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın:)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |