8. Bölüm

Gölgelerin Dönüşü

Vlad, kadının söylediklerini kafasında tartarak kasabaya doğru ilerledi. Aradan birkaç gün geçtikten sonra, kasabanın dışında terkedilmiş bir kütüphaneye rastladı. Bu kütüphane, sadece kitaplar ve eski yazmalarla dolu değildi, aynı zamanda eski bir vampir topluluğunun izlerini taşıyordu.

Bir zamanlar burada, eski vampir hükümetine ait yazmalar vardı. Vlad, elleriyle tozlu kitapları karıştırırken, gölgelerin yeniden ona yaklaştığını hissediyordu. İçindeki güç, kütüphanedeki kitaplarla etkileşime giriyor, bir şeyler canlanıyordu. Bir kitap, elinden düşerek açıldı ve sayfalar kendiliğinden çevrilmeye başladı. Vlad, bu durumu anlayana kadar, metni okumaya koyuldu.

"Gölgelerin Efendisi, kendi soyunun ölümünü kabul etmeli."

Bu cümle, gözlerinin önünde yanıp sönerken, bir korku dalgası dalga dalga yayıldı. "Soyunun ölümünü kabul etmelisin. Sadece o zaman her şeyi kontrol edebilirsin."

Vlad’in kalbi hızla çarpmaya başladı. Gerçekten de, soyunun ölümünü kabul etmek mi gerekiyordu? Bu, onun içindeki karanlıkla olan bağını daha da güçlendirebilir miydi? Gölgelerin Efendisi olmak için, geçmişiyle hesaplaşması gerektiğini biliyordu. Ama soyunun ölümünü kabul etmek, onun kimliğini kaybetmesi anlamına gelebilirdi.