27. Bölüm

Yirmi Bir

vic
vic___

keyifli okumalarr

 

 

‧͙⁺˚*・༓☾ ☽༓・*˚⁺‧͙

 

Oğuz'un annesiyle yemek yedikten ve çay içtikten sonra Oğuz'la beraber odasına çıkmıştık. O yatağında oturuyor bende dönen sandalyeye oturmuş dönüyordum. Az önce arkadaşından mesaj gelmişti ve önemli olduğunu söylediği için hala onunla mesajlaşıyordu. Bende can sıkıntımı gidermek için yaklaşık on dakikadır sandalyede dönüyordum.

 

Sandalyeyi durdurdum ve Oğuz'a baktım. Başım döndüğü için duvarlar ve Oğuz bir oraya bir buraya sallanıyordu. Birkaç kez gözümü kırpıştırdım ve Oğuz'a odaklandım. Hâlâ bir şeyler yazıyordu ve gergin duruyordu. Derin bir nefes verdi ve bakışları bana döndü.

 

"Beste," Ona bakıyor olmamı beklemiyordu sanırım. Tedirgin bir şekilde gülümsedi. "Sıkıldın mı, güzelim? Özür dilerim, sınıftan arkadaşım yazmışta cevap vermem gerekiyor."

 

Anladığımı belli edercesine başımı salladım. "Bir sorun mu var?"

 

Gözlerini kaçırdı. "Yok ya, şey... Boşver önemli değil."

 

Ağır ağır başımı salladım. Bir süre bana bakmayı sürdürdükten sonra tekrar telefonuna döndü.

 

Kiminle konuştuğunu merak ediyordum ama söylemek isteseydi söylerdi ve bende onu söylemesi için daraltmak istemiyordum.

 

Umarım bir an önce mesajlaşması biter de benimle ilgilenir.

 

Tekrardan dönmeye başladım.

 

Aradan dakikalar geçti ben dönmeyi bıraktım ama Oğuz hala teklefonlaydı. Önemli olabilirdi ama beni de burada kaç dakikadır boş boş bekletiyordu. Hiç hoşuma gitmemişti bu durum. Yanında sevgilisi varken arkadaşına "sonra konuşalım" diyebilirdi.

 

"Oğuz," Ayağa kalkıp yanına ilerledim. "Daha ne kadar sürecek?"

 

Telefonunu hızla kapatıp bana döndü. Telefonu da yatağa, yanına koydu. "Beste,"

 

"Efendim?" Yanına oturdum ve başımı ona çevirdim.

 

"Şey, kusura bakma."

 

Çoktan kusura baktım ama Oğuz.

 

"Niye bu kadar uzun sürdü?" Merakla kaşlarımı kaldırdım.

 

Konuşmak için dudaklarını araladı ve tekrar kapadı. Kaşlarım daha da havalanınca hızla cevap verdi. "Arkadaşım anlamadığı bir soruyu atmış da onu anlatıyordum."

 

Sonra da anlatabilirdi beni yirmi dakika boyunca bekletmek yerine.

 

"Yirmi dakikadır anlattığına göre anlamıştır heralde, değil mi?"

 

Onaylar bir mırıltı çıkardı. "Anladı."

 

Birbirimize bakmaya devam ettik. Hala gergin duruyordu. Hatta sağ bacağı titremeye başlamıştı. Bakışlarımı kehribarlarından çekip bacağına yönelttim. Bu gerginliği normal değildi. Bir şey mi saklıyordu acaba? "Oğuz, iyi misin?"

 

"Evet. Neden sordun?"

 

Tekrardan ona baktım.

 

"Gergin duruyorsun."

 

Gülümsedi. "Gergin değilim." Eli saçlarıma gitti ve önüme gelen tutamları kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Ee, annemi sevdin mi?"

 

Konuyu değiştirince daha fazla üstelemedim. Evet anlamında başımı salladım. "Annen çok tatlı biri."

 

"Güzelim benim." Beni kendine çekip yanağımdan öptü. Burnuma gelen okyanus kokusu ile gülümsedim.

 

Kollarımı beline doladım ve sıkıca sarıldım. Yanağım göğsüne yaslıydı. "Annen de beni sevmiş midir?"

 

"Sevmiştir tabii, niye sevmesin gelinini." Söyledikleriyle yanaklarım alev alırcasına yandı. Yüzümü daha da göğsüne gömdüm.

 

Erkeksi bir sesle kıkırdadı. "Utandın mı sen?" Çenemden tutup yüzümü yüzüne çevirdi. "Beste'm..." Uzun uzun gözlerime baktı.

 

"Oğuz, artık eve gitmem gerekiyor."

 

"Biraz daha kalamaz mısın?"

 

Kollarımızı ayırdım.

 

"Babam evde, geç kalmayayım."

 

"Peki," Ayağa kalktı. "Seni eve bırakayım o zaman."

 

Bende yataktan kalktım. Tam odadan çıkmak için hareket edeceğimiz sırada yatağın üzerindeki telefonuna bildirim geldi. İkimizin bakışlarıda telefona döndüğünde bildirim çubuğunda Eslem yazısını gördüm. Eslem mi?

 

Eslem'in numarası neden Oğuz'da vardı ki?

 

Gelen mesajda ise sadece "anlaştık" yazıyordu. Anlaştık derken?

 

Ekran kapandı ama ben hâlâ telefona bakıyordum. Düşündüğüm Eslem değildir heralde değil mi?

 

Oğuz'da hala telefona baktığımı fark etmiş olacak ki bana doğru bir adım attı. "Beste?"

 

Kaşlarımı çatarak Oğuz'a döndüm. "Eslem'le mi konuşuyorsun?"

 

Tedirgin bir şekilde bakmayı sürdürdü. "Sadece bir soru hakkında konuştuk."

 

"Eslem'in sana ilgi duyduğunu biliyorsun değil mi Oğuz?" Elbette biliyordu. Onaylaması için sormuştum.

 

Bildiğini belli edecek şekilde yavaşça başını salladı.

 

"O zaman bu saatte hele de sevgilin yanındayken Eslem'le konuşmaman gerektiğini de biliyorsundur."

 

Yutkundu ve bakışlarını kaçırdı. Kesinlikle bir şeyler saklıyordu.

 

Her hangi bir kız ile konuşuyor olsaydı konuşma diyerek karışmazdım ama Eslem hiçbir şekilde güvendiğim biri değildi. Sevgili olduğumuzdan beri sürekli bakışları üzerimdeydi ve birkaç kere bana laf atmıştı. Oğuz'la konuşmasını istemiyordum.

 

"Eslem'le konuşma." dedim soğuk bir sesle. O da benim bu soğukluğumu beklemiyor olacak ki az önce kaçırdığı gözleri şaşkınlıkla tekrar bana döndü.

 

Bir şey demesine izin vermeden odadan çıktım.

 

Soru hakkında konuştuklarına güveniyordum ama Eslem'i biraz olsun tanıyorsam Oğuz'la olan küçük bir konuşmaya bile çok farklı anlamlar yükleyecek birisiydi. Oğuz'da bunu biliyordu. Bilmesine rağmen konuşması canımı sıkmıştı.

 

Mutfağa girip Gökçe ablaya baktım. Bulaşıkları makineye diziyordu.

 

"Gökçe abla,"

 

Eğildiği yerden doğrulup bana baktı. "Gidiyor musun kızım?"

 

"Geç oldu gideyim artık."

 

Ellerini yıkayıp yanıma geldi. "Biraz daha kalsaydın."

 

"Babam evde bekliyor beni, geç kalmayayım."

 

"Anladım." Bakışları arkama odaklandığında bende arkama baktım. Oğuz gelmişti. Tekrardan Gökçe ablaya döndüm.

 

"Görüşürüz o zaman." dedim gülümseyerek.

 

Yanıma gelip sıkıca sarıldı. Tekrardan burnuma dolan nergis kokusu ile gülümsemem daha da büyüdü.

 

 

‧͙⁺˚*・༓☾ ☽༓・*˚⁺‧͙

 

bolum nasildii?

oguz ne karistiriyor olabilirr

oguzun annesi hakkinda ne dusunuyorsunuz?

 

bu arada bir kitap onerisi geldimm

kitabin adi: BEKLEYİŞ

Yazar adi: @linho_3542

Bana soyledigine gore kitabi basilacakmis ve destek olursaniz cok sevinirimm💓💓

Yeni yilinizin guzel gecmesi dilegiyleee💖💖💖💖

 

 

 

Bölüm : 31.12.2024 17:58 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...