nasılsınızz1
bu bolumu ne zorluklar icinde yazdim bir bilseniz bsbhsjbh
yaşlı teyzelerle ve bolca zırlayan bebeğin olduğu bir yerdeydim😔😔 zaten güreşen ve böğüren çocukların yanına atıldım göz kulak olmam için nsksnsöd veletlere rahat durun desem gelip beni döverler. bir ara benimle de güreşmeyi teklif ettiler hatta dbjdhdndj 5
bu bölüm beste'nin arkadaşlarının hepsini birazcık tanıyacağız
tabii ileride ki bölümlerde çok daha yakından tanıyacağız
Aynadan son kez yüzüme baktım. Kaan'ın yapıştırdığı bantın üstüne bir tane daha yapıştırmıştım ve yarayı tamamen kapatmıştım. Uzunca bir nefes verdim ve sırt çantamı askıdan alıp tuvaletten çıktım.
Kaan'la dün gece ki konuşmamızdan sonra her ne kadar rahatlamış olsam da bugün iğrenç bir ruh halindeydim. Belki sabah kalktığımda regl olduğumu görmeminde bunda bir etkisi vardı ama dün ki yaşananlarda üst üste gelmiş ve moralimin içine etmişti.
Sınıfa doğru ilerlerken koridorda arkadaşlarıyla konuşan Eslem gözüme çarptı. Ah gerçi Eslem arkadaşlarıyla konuşmuyor pür dikkat bana bakıyordı. Adımları yavaşlattım. Ben bu salağı neden son zamanlarda fazla görmeye başlamıştım?
Yanından yavaş adımlarımla geçerken durdum. "Hayırdır Eslem, bir sorun mu var?"
Konuşmamı beklemiyor olacak ki bir süre şaşkın bir şekilde bana baktı. Birçok kez bana laf atmıştı ama ben hiçbirine cevap verme gereği duymamış önüme dönmüştüm. Hatta şuana kadar hiç onunla muhattap bile olmamıştım. Şimdi onunla konuşmuş olmam onu şaşırtmıştı. Ama benim sabrım da bir yere kadardı yani, hep susup yanından geçecek değildim.
Yapmacık bir şekilde gülümsedi ve cevap verdi. "Aa Beste'cim sen benimle konuşur muydun?"2
Arkadaşları da susmuş ve bana dönmüşlerdi.
Bende yüzüme yalandan bir gülümseme kondurdum. "Mal gibi bana baktığını görünce bir sorayım dedim, bir sorunun mu var diye."1
Yüzü bir anlık bozulsa da hemen toparladı. "Yüzünde ki yaraya bakıyordum canım. Ne oldu yüzüne?"
Ebenin körü oldu gerizekalı SANA NE!
"Küçük bir kaza." dedim kısaca.
Üzülmüş gibi yaptı. "Geçmiş olsun canım."1
O canım diyen ağzını...2
"Sağol canım. " dedim son kelimeyi kelimeyi vurgulayarak.
Tam gidecekken durdum. "Bu arada," Yalancıktan olan gülümsemi sildim. "Sevgilimden uzak dur Eslem. Bir daha Oğuz'la konuştuğunu görmeyeyim."
Kollarını göğsünde kovuşturdu ve alayla güldü. "Hı hı canım."
Bir süre birbirimize bakmaya devam ettik. Mal mı bu?1
Evet.
"Ben diyeceğimi dedim Eslem. Bir daha uyarmam." dedim ve cevap vermesine fırsat vermeden hızla sınıfıma girdim.1
İçimden Eslem'e söylenmeye devam ederken sırama doğru ilerledim. Bizim kızlar Duru ile benim sırama oturmuş oldukça sesli bir şekilde gülerek konuşuyorlardı.
"Ay canım Beste'mde gelmişş!" Kızlar mı demiştim? Pardon, asla dibimizden ayrılmayan Baran'da vardı.
Çantamı sıranın üzerine bıraktım ve Beren'i biraz totomlo ittirip yanına oturdum. Beren'in yanında da Damla oturuyordu. "Günaydın."
Herkesten cevaplar gelirken başımı Beren'in omzuna yasladım. "Siz neye bu kadar gülüyordunuz?"
"Ömer hoca yine Batu'yu çağırmış yanına."
Hafifçe güldüm. "Ne istemiş yine?"
"Sınavları okumuşlar beraber. Tabii bir türlü evlendiremediği kızına koca arama maceralarını anlatarak." dedi Damla gülerek.2
Baran, Ömer hocanın favori öğrencisi olduğu için Ömer hoca birçok işini Baran'a yaptırıyordu. Baran'da sözlüsüne yüksek not girildiği için tüm dediklerini yapıyordu. Ömer hoca okulumuzın en yaşlı öğretmeniydi ve bazen aralarında tuhaf diyaloglarda yaşanıyordu.3
Hatta geçenlerde öğretmenler odasında dışlandığını düşündüğü için Baran'ı kantine yanına çağırmıştı ve beraber çay içerek öğretmenlerin dedikodusunu yapmışlardı. Hatta "Ah Baran sen olmasan ne yapardım. Acaba bu yıl seni sınıfta mı bıraksam ben emekli olana kadar burada kalsan." demişti. Biz de kızlarla yan masalarında oturduğumuz için tüm konuşmalara dahil Baran'ın çayı o an ki şaşkınlıkla Ömer hocanın suratına püskürtmesine şahit olmuştuk. Üç gün boyunca da buna gülmüştük.1
"Kız, nefret ediyor erkeklerden, adam takmış kafayı kızına illa evlendirecek." Cık cıkladı. "Kızı bir sal be adam, evlenmiyor işte! En sonunda susması için 'Hocam ben evleneceğim artık yeter ki susun" diyecektim zor tuttum kendimi."
"Ee Beste bacım sen nasılsın? Enişteyle nasıl gidiyor?" Yüzümde ki yara bandını fark etti. "Kız senin yüzüne ne oldu?"
Hepsi bana döndü. "Yüzüne ne oldu?"
Daha önce başıma gelmiş bir şeyi söyledim. "Kitap rafına çarptım." O zaman da yüzümde yara olmuştu ama bu kadar uzun bir kesik değildi1
"Kız harbi, dün annesiyle tanışacaktın ne oldu?"
Neler neler oldu bir bilsen Duru.
"Ciddi misin ya, anlatsana gerizekâlı!"
Baran'ın tepkisiyle başımı Beren'in omzundan kaldırdım. "Ay bağırma be!"
"Selam millet!"10
Kaan'ın enerjik sesiyle hepimiz ona döndük.1
"Günaydın," Yan tarafımızda ki boş sıraya oturdu. "Ne yapıyorsunuz?
Herkese göz gezdirirken elaları bende durdu. Yanağımda ki bantlara baktı ve tekrardan gözlerime döndü. Gülümsedim. O da zaten gülen suratına içten bir tebessüm ekledi.
"Bu arada sınavdan kaç almışım söylesene, Baran." dedi Beren.
Kaan bana ne oldu der gibi göz kırptı.
"Ömer hocayla beraber Baran yazılıları okumuş da onu soruyorlar." dedim.
"Hee." diyerek başını salladı. "Lan Baran, ben kaç almışım?"
"Ay ne bileyim ben sizin notunuzu. Hepinizinkini aklımda nasıl tutayım?"
Beren elinde ki boş olan pet şişeyi ayağa kalkmış olan Baran'a fırlattı. "Lan bari kardeşininkini aklında tutsaydın."3
Dehşetle ikizinin fırlattığı ve yere düşmüş şişeye baktı. "Kızım ne atıyorsun şişeyi!"
.・。.・゜✭・1
Yemekhaneye inmiş ve yemeklerimizi alıp masalara geçmiştik. Tüm ekip buradaydı; Duru, Damla, Baran, Oğuz, Kaan, Beren ve Oğuz'un birkaç arkadaşı Miraç, Pamir, Ege. Üç tane masayı birleştirmiş oturuyorduk. Herkes bir şeyler hakkında konuşuyordu, Oğuzlar geçen hafta ki maçı, kızlar bir aydır planladığımız buluşmanın detaylarını konuşuyorlardı. Bense dakikalardır yemediğim yemeğimle oynuyordum.
Halam görse yemekle oyun oynanmaz Beste, hemen ye bitir yemeğini derdi. Halam aklıma gelince hafifçe gülümsedim. Annem gibiydi. Annemin yokluğunu biraz olsun azaltan kişi halamdı. Geçen gün babamla beraber halamlara gitmemiştim. Bir ara yanına gitsem iyi olurdu, uzun zamandır yanına gitmiyordum.
Pilavın nohutların hepsini kenara ayırdığımda pilavdan bir kaşık aldım. Soğumuştu iyice. Kaşığı geri yerine koyup ellerim çenemde nohutlara bakmaya devam ettim. Nohutlu pilav neden vardı ki? İkisi ayrı ayrı yenebilirdi sonuçta.
Gzö ucuyla Oğuz'a baktım. Hâlâ arkadaşlarıyla maçı konuşuyordu. Bugün benimle neredeyse hiç ilgilenmemişti. Sadece yemekhaneye inerken "Nasılsın Beste'm" demiş ve yara olan yanağımdan öpmüştü ve tekrardan hemen Egelerin yanına dönmüştü. Ne olduğunu bile sormamıştı. Zaten bugün mutsuzdum belki benimle ilgilenir diye düşünmüştüm ama ilgilenmemişti. Dün akşam eve geçtiğimde de eve geçtin mi diye sormamıştı. Beni boşlamaya mı başladı bu?4
"Beste," Solumdan gelen fısıltıyla Kaan'a çevirdim gözlerimi. Elim hala çenemde bakıyordum.
"Efendim?" diye fısıldadım bende aynı şekilde.
"İyi misin" duraksadı. "diyeceğimde hiç iyi görünmüyorsun Beste."5
Ya canım Kaan'ım nasıl da anlıyor beni. İyi ki Kaan gibi bir arkadaşım var o olmasa ben ne yapardım. Biraz gıcık falan ama iyi ki var ya.4
"Biraz moralim bozuk sadece." Boşta olan elimle parmağımın ucunu gösterdim. "Birazcık ama."
Hayır anlamında başımı salladım. "Sen konuştun mu? Yani dün şey demiştin ya hani..."
Oturduğum yerde dikleştim ve tamamen Kaan'a döndüm. "Ne konuştunuz?"
Tüm odağımı ona çevirdiğimi görünce güldü.
"Berenler doğum günleri için evde parti düzenliyorlarmış."
Başımı salladım. "Evet geçen gün Baran bahsetmişti."
"Eslem'i de çağırmışlar." dedi
"Ee peki Oğuz ve Eslem ne konuşuyorlarmış?"
"Partinin nerede olacağıyla ilgili konuşmuşlar. Yani bana öyle dedi."5
Bana niye gerçeği söylemek yerine yalan söylemişti o zaman. Eslem'le konuştuğunu dürüstçe söyleseydi bu kadar kızmazdım ama yalan söylemişti.
Kaan aklımdan geçenleri tahmin etmiş olacak ki "Eslem'le aranızda olanları bildiği için sana söylemeye çekinmiş kızarsın diye." dedi.
Göz devirdim. "Şimdi kızmadım ya."
"Neyse öyle işte. Sen gelecek misin partiye?"
"Sormadım. O hafta evde olmayacak zaten. İş arkadaşlarıyla bir yere mi ne gidecekmiş."1
Haftaya Beren ve Baran'ın doğum günüydü ve evde küçük bir parti düzenlemişlerdi. Gece de onlarda kalacaktık. Zaten sonraki gün hafta sonu tatili olduğu için hepimiz öğlene kadar beraber olacaktık. Çoğu arkadaşımızı da çağırmışlardı.
Geçen yılda düzenlemişlerdi ama o zaman ben katılmamıştım. Babamın ilk defa beni umursayışı tutmuştu ve izin vermemişti.
"Ne giysem acaba?" diye sesli bir şekilde düşündüm.
Dolabımı hızlıca gözümün önüne getirdim. En iyisi hafta sonu kızlarla alışverişe çıkıp yeni bir şeyler almaktı.
"Geçen ay aldığın bir elbiseyi göstermiştin bana. Koyu yeşil bir elbiseydi. Onu giysene çok yakışmıştı sana."
"Elbise mi giyeceğim Kaan? Daha basit bir şeyler giyerim. Evde olacağız sonuçta."
"Doğru." Başını sallayıp arkasına yaslandı. "Ama o elbise sana çok yakışmıştı."4
Uzanıp kısaca sarıldım ve geri çekildim. "Teşekkür ederim."
Şu zil çalsın da bir an önce sınıfa gidip Baran'a, Eslem'i çağırmanın hesabını sorayım. Harbi bu salak niye Eslem'i çağırmıştı?1
Yeni bölümü ne zaman yazmaya başlarım bilmiyorum. Çok fazla ödevim var ve onlarıda bir an önce bitirmem gerekiyor. O yüzden en az bir hafta boyunca kesin bölüm gelmeyecek2
sınır hemen dolarsa erken bölüm atmaya çalışabilirim ama en erken bir hafta sonra atabilirim
oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayınn💗💗
Okur Yorumları | Yorum Ekle |