Bölüm pek istediğim gibi olmadı ama umarım beğenirsinizz1
Ve bölüme geçmeden birkaç şey söylemek istiyorum. Oğuz ve Beste'nin arasında olanlar ve olacaklar benim kitabı daha yazmaya başlamadan çok önce düşündüğüm şeylerdi. Yani kitabımda her hangi bir fikir değişikliği yapmadım, yapmam da. Kendim istediysem, aklıma yattıysa yazarım.4
Dediğim gibi Oğuz ve Beste'nin arasında olanlar benim çok önceden planladığım şeylerdi.
İlerleyen bölümlerde zaten hepiniz ne olacağını az çok tahmin ediyorsunuzdur. Birçoğunuza da spoi verdim zaten dndkslsdnk1
Oğuz'a ve Ege'ye bol sövmeler...6
Beren’in sesiyle başımı çevirip ona baktım.
"Kızlar benim odaya çıktı, sen de gelsene."
Yukarısı muhtemelen daha sessiz olurdu. Erkeklerin böğürtüye benzeyen kahkahaları oraya kadar ulaşmazdı. Başımı hafifçe sallayıp tamam der gibi onayladım ama hareket etmeden önce gözlerim tekrar Oğuz'a çevirdim.
Eslem’e bakmayı bırakmış, yanında oturan Ege’yi dinliyordu.
"Oğuz," dedim sessizce. Sesimin boğuk çıkmasına şaşırmadım. İçimde bir yerlere düğümlenen hisler, sesime de yansımıştı.1
Başını çevirip gülümsedi. Sanki az önce hiçbir şey olmamış gibi.
"Efendim güzelim?"9
Bu kelime on dakika önce bana mutluluk verirken, şimdi kalbimi acıtıyordu. Sanki her harfi kalbime batıyordu.
"Ben kızlarla yukarı çıkıyorum, haberin olsun." Sesim düşündüğümden daha düz çıktı ama gözlerimde hayal kırıklığı vardı, bunu saklamaya çalışmadım.1
Oğuz’un gilümsemesi bir an için dondu. Sonra aklından bir anda ne geçti bilmiyorum ama gülümsemesi büyüdü.
Sebebini anlayamadım ama garip bir şekilde keyifli gibi görünüyordu. Oysa ben ona böyle bakarken. Böyle kırılmışken...
"Tamam." dedi ve göz ucuyla soluna baktı.
Eslem’in olduğu tarafa.6
İşte o an içimdeki şüphe, yerini kesin bir şeye bıraktı.
Tüm bunlar tesadüf değildi. Ben kafamda da kurmuyordum. Oğuz’un hareketleri kesinlikle normal değildi. Bir şeyler oluyordu.6
Ve ben, yarın sabah her şeyi öğrenecektim.2
Oğuz’la konuşacaktım. Mesajlaşmalar, bakışmalar, gülümsemeler, göz kırpmalar…
Bütün bu parçalar artık birbirine çok fazla uyuyordu.
Eskiden olsa, kalkmadan önce yanağına küçük bir öpücük bırakırdım. Ama yapmadım.7
Onu son bir kez süzüp içimdeki şüpheyle ayağa kalktım. Sonra Beren’in koluna girip salondan çıktık.
"Sizin Ege'yle aranızda ne var?" diyen Tuğba'ya baktım. Duru'ya demişti.
Görüşüm biraz bulanıklaşmış olsada Duru'nun yüzünü buruşturduğunu gördüm. "Bir şey yok." dedi dudaklarını bükerek.
Sonra önündeki shot bardağını aldı, tek seferde içti. Hafifçe irkildi ama umursamadan önündeki masaya bıraktı bardağı. Başını arkasında ki Beren'in yatağına yaslayıp gözlerini tavana dikti.1
"Daha ne olabilir ki?" diye mırıldandı alayla, sesi alkolle yavaşça bulanmıştı.
"Çok ters davranıyorsun Ege'ye." dedim. Benim de sesim değişmişti, hafif bir sersemlik vardı.
"Ben Ege'ye sormuştum aslında." dedim.
Hızla başını kaldırıp bana baktı. "Ne sordun?"
"Neden ona öyle davrandığını sordum."
Sarhoş sarhoş tavana bakıp konuşan Damla'ya döndü hepimizin bakışları. Çok içmişti. Hele de ilk defa içmesine göre çok içmişti.
Aslında ben hariç hepsi çok içmişti. Oda da ki ağır alkol kokusundan olsa gerek benimde yavaştan başım dönmeye başlamıştı.
"Unicorn olmak istiyorum ben!" diye bağırdı. "Renkli boynuzumla sihir yapacağım!"5
Beren alnını ovuşturup derin bir nefes aldı. "Ben yatırayım şunu." diyerek oturduğu minderden kalktı ve Damla'ya doğru eğildi. "Kalk bakayım."
Sarhoş olmasına rağmen aralarında en ayık sayılabilecek olan Beren'di.
Kollarından tutup kaldırmaya çalıştı. Ama Damla pek kalkmak istiyor gibi görünmüyordu.
"Sonra da sopama binip uçacağım."2
"Ütopya'ya gideceğim ve Hades'le kanka olacağım!"6
"Olursun. Hadi kalk, yatırayım seni."
"Iı-ıh." diyerek başını hızla sağa sola salladı. "Bak, sihirimle senden üç tane yaptım!"
Tuğba kıkırdayarak başını bacağıma koydu ve ayaklarını uzatıp yattı. "Biliyor musun, Miraç beni öptü."
Gözleri mutlulukla parlarken bana baktı.
"Bak buradan." İşaret parmağını dudağına bastırıp tekrar kıkırdadı.
Bende onunla kıkırdadım sebepsizce.
Görüşüm gittikçe bulanıklaşıyordu. Odanın ışığı gözlerimi acıtmaya başlamıştı.
"Işığı kapatın yaa." dedi dizlerimde yatan Tuğba ağzını yayarak.
Bende sırtımı yere yasladım ve ayaklarımı uzattım. Dizimde yatan Tuğba ile şu anda oldukça rahatsızdım ama bir şey demedim.
Ne oluyordu bana? Başım niye bu kadar ağrıyordu?2
"Ben geçen yıl Ege'den hoşlanıyordum."3
Duru'nun ani itirafıyla uğultular kesildi, hepimiz donakaldık.
Beren tuttuğu Damla'yı şaşkınlıkla bıraktı.
Kızlarla birbirimize baktık. Sonra hâlâ aynı şekilde tavana bakan Duru'ya baktık.
Ege'den mi hoşlanıyormuş?1
Duru?
Ege?
Ne?
"Duru'nun yavuklusu işte."3
"Hani sevmiyordun lan?" dedim harfleri yutarak.
Cidden neler oluyordu bana? Sesimde ki bu halsizlikte neyin nesiydi?
"Geçen sene, sevgilisini aldattığını görmüştüm."
Tuğba'yı dizimden itip doğruldum. Gözlerim kararır gibi oldu bir anlık.
"Üff!" diye bağırdı aniden. Gözlerini kısıp bize döndü. "Anlatmamı istemiyor muydunuz? Anlatıyorum işte."
"O zamanlar bizim sınıftaki Asya ile sevgiliydi. Ama ben onu alt sınıflardan bir kızla konuşurken gördüm." Gözlerini yumdu acı çekercesine. "Asya'yı aldatıyordu yani."3
Ne? Sevgilisini mi aldatıyordu?
"Ben onları öyle görünce sinirlerime hakim olamadım ve..."
Dördümüz de pür dikkat Duru'yu dinliyorduk. Neden bize hiç bundan bahsetmemişti?
"Kız, Ege'nin yanından ayrıldığı anda yanına gidip ona tokat attım, Ege'ye..." Gözlerini açmadan konuşmaya devam etti.8
"Ona, onun gibi şerefsiz birini sevdiğim için kendimden de ondan da iğrendiğimi söyledim. O an mantıklı düşünemedim ve gidip her şeyi Ege'nin yüzüne bağırdım. Her şeyi."
Sonra tireyerek ekledi. "Anlamıyorum, ben nasıl oldu da sevgilisini aldatacak birini sevebildim?"
Yavaşça yerimden kalkıp Duru'nun yanına gittim. Onu yerden kaldırıp sarıldım. "Ağlama Duru, lütfen."
Gözyaşları ince kazağımı ıslattırken oda da ki herkes sessizliğe gömülmüştü.
"Ben neden şerefsiz birini seviyorum Beste?" dedi hıçkırarak ağlamaya devam ederken. "Neden?"6
"Her şeyi düzgünce anlatsana, Duru." dedi Beren.
Duru, kollarımdan ayrılıp yatağa yaslandı. Burnunu çekip gözyaşlarını elinin tersiyle sildi.
"Anlattığım gibi." Sesi titriyordu. "O günden sonra ondan uzak durmaya çalıştım. Ama o bana sevgilisini aldatmadığını, onu çok yanlış anladığımı söyledi. Ama ben," Gözlerini sımsıkı kapattı. "Ben gördüm."
Midemde bir şeylerin ters gittiğini hissettim. Boğazım yanmaya başladı. Midem bulanıyordu. Kusacaktım.
Bir şey demeden hızla yerimden kalkıp odadan çıktım. Koridorda yalpalayarak ilerlerken sağdaki banyoya daldım ve klozetin yanına çökerek öğürmeye başladım.
İçimde ne varsa çıkarken gözyaşlarım da kendiliğinden akıyordu. Karnıma giren sancı, bedenimdeki halsizlik, gözlerimdeki sersemlik.1
Neyim vardı? Yediğim bir şey mi dokunmuştu? Hasta mı oluyordum?15
Midemdeki her şeyi çıkardıktan sonra lavaboya tutunarak ayağa kalktım. Soğuk suyu açıp yüzüme çarptım. Bir an için kendime geldiğimi sandım ama bacaklarım hâlâ güçsüzdü.
Banyodan çıkıp odanın kapısına yöneldiğimde koridorun sonunda iki silüet fark ettim.
Bir kız ve uzun boylu bir erkek. Fazla yakındılar.5
Gözlerimi kısarak kim olduklarını anlamaya çalıştım. Ama görüşüm bulanıktı. Gözlerimi kısıp kim olduklarını anlamaya çalıştım. Bulanık görüşüm anlamama engel oluyordu ama kızın üzerinde ki bordo elbiseden anladığım kadarıyla kız Eslem'di. Dibine girdiği erkek kimdi?1
Doğu?3
Ege?
Kaan?
Kim olduğunu bilmiyordum. Tek bildiğim, onların orada öyle olmaması gerektiğiydi.6
Gözlerim daha da kapanmaya başladı. Artık ayakta bile duramıyordum. Odaya girdim ve kapıyı kapattım.
Kızlar çoktan eski hâllerine dönmüştü. Açtıkları şarkıya bağırarak eşlik ediyorlardı.
Ben ise hiçbir şey demeden kendimi Beren'in yatağına attım ve gözlerimin kapanmasına izin verdim.1
umarım beğenmişsinizdir4
hemen bir bölüm değerlendirmesi alayımm6
Ay sonraki bölüm için çok heyecanlıyım ve o bölümüm gerçekten içime sinmesi gerekiyor. Bu yüzden belki yeni bölüm biraz geç gelebilirr
sizi seviyorummm💗💗6
Okur Yorumları | Yorum Ekle |