"Hayır!" Diye bağırdı mcGannagal. Hiç bir şeyden haberi yoktu.
"Buraya gel draco.." dedi lilith.
Voldemort ise tekrarladı. Draco yaklaşırken onu kucaklamaya çalıştı fakat pek te beceremedi.
"Evet.. şimdi söyleyin. Beni gerçekten yenebilir misiniz?" Diye sordu voldemort.
Bazı ölüm yiyenlerden kahkahalar yükseldi.
Lilith yavaşça öne doğru adımladı.
Ani bir hareket ile sırtını hogwarts'a yasladı.
"Diyorum ki.. bu işi baş başa bitirelim." Dedi ve göz ucuyla Harry'e bakmıştı. Harry ise hızlıca uzaklaşmıştı anlaştıkları gibi.
Voldemort sinirden küplere binmişti.
İnanamıyırdu. En sadık olduğunu düşündüğü kişi ona ihanet mi etmişti?
Ama zaten hep böyle olmaz mıydı?2
Gözlerini kapattı ve mırıldandı.
Vücudunun her yerinden çıkan yakıcı ateşi hissetti.
Ateş'i kontrol ederek voldemort'a yönlendirdi.
Voldemort ise direnmeye çalıştı.
Anka ateşinden kaçamazdın. Ölümün lanetinden ve güçlerinden kaçamazdın.
Harry birden kılıç ile ortaya çıktı ve sevinç nidaları daha da yükseldi.
Kılıç ile yılan nagini'yi öldürmüştü.
Voldemort artık tamamen hok olmuştu.
Sevinç nidaları daha da yükselirken lilith yere düştü. Hızla derin nefes alıp veriyordu.
Harry hızla sevgilisinin yanına koştu.
"Bitti güzelim. Geçti gitti. Başardın. Dayan biraz daha hastaneye yetiştiricez seni. Dayan sevgilim." Harry lilith'i kucağına almak için hamle yaptığında lilith onu durdurdu.
"Harry.. yanımda kal. Açıklamam gereken şeyler var.."
"Tamam sevgilim hastaneye gidelim açık-"
"James ben ölüyorum." Lilith hızlıca ve pat diye söylemişti.1
Severus, narcissa ve draco ile bir kaç adım geride onlara bakıyordu. Tüm hogwarts ikiliyi izliyordu.
"Saçmalamayı kes. Sen ölmeyeceksin. Asla ölmeyeceksin."
"Ölümün lanetinden kurtuluş yok birtanem.
Bu ölümcül lanet, er ya da geç beni alacaktı zaten."
Harry göz yaşları içerisinde hayır diye sayıklıyordu.
Draco, severus, narcissa, sirius ve remus yanlarına geldi. Lilith onlara bakıp gülümsedi.
"Benim için güçlü kalın olur mu? Ve sirius.. seni affettiğimi bilmeni istiyorum. Hayat kısa sonuçta değil mi? Küs kalmanın bir manası yok. Mutlu olun hepiniz. ben mutluyum. Güzel arkadaşlarım olduğu için mutluyum. Beni seven bir sevgilim olduğu için mutluyum. Dünyanın en harika kuzenine sahip olduğum için mutluyum. Sizde mutlu olun. Ben her zaman yanınızda olucam."
Dedi kalabalığa bakarak. Daha sonra ise Harry'e döndü.
Ve lily lilith videmiatrix black hayata gözlerini yumdu. Ölümü eski bir dostu olarak karşılamıştı.
"Beni bırakmamış ol.." diye fısıldadı harry.
Arkasından ağlayan milyonlarca insan vardı.
Çocuklar onun hikayesini dinleyerek büyüdüler.
Küçük kızlar ona özenerek yetiştirildiler.
Tüm binaların ortak salonlarına onun hareketli bir portresi asıldı. Arada küçük sınıflara yardım ediyor ve kitap okuyordu.
Draco asla hayatına düzgün devam edemedi ama bir süre sonra bir kız çocuk evlat edindi. Tıpkı lily'e benzeyen, hogwarts savaşından sonra yetim kalan, safkan bir bebek. Adı ise lilith idi.2
Sirius pişmandı. Kızına doyamadığı için pişmandı. Ona güzel bir çocukluk yaşatamadığı için pişmandı. Yaptığı her şey için pişmandı.
Biliyordu.. babaların kırdığı kalpleri kimse iyileştiremezdi ama yine de denemeliydi...
Severus asla kendine gelemedi. Onun acısını asla anlayamayız..
Harry.. o ise oğulları için güçlü duruyordu. Sürekli sevgilisinin mezarını ziyaret ediyor ve çiçek buketleri yerleştiriyordu. Evi başına yıkılmış gibiydi.
Oğulları Jonathan ise annesinin ne kadar mükemmel, güçlü ve asil bir kadın olduğunu duyarak geçirmişti hayatını. Onu tanımasada çok özlüyordu. Bazenleri başı dertte olunca annesine seslenirdi ve sorunu her zaman çözülürdü. Çünkü annesi onun hep yanındaydı. Bedenen olmasa da ruhen öyleydi.
Jonathan vincente black. Potter soyadını almadı. Annesinin soyadını kullanmayı tercih etti. Harry ise onunla gurur duydu.
Harry yaşının 90 lara yaklaştığı zamanlarda her zaman olduğu gibi sevgilisinin mezarını ziyaret etti. Bugün özel bir gündü. Onun yanına gidecekti. Lilith rüyasındayken söylemişti.
Mezarının başında her zamanki gibi sohbet etti. Bir süre sonra ise uyuyakalmıştı.
Gözlerini açtığında karşısındaki kıza baktı.
İkiside 17 yaşındaki hallerindeydiler.
Harry şaşkınlık ve özlemle fısıldadı.
"Seni buldum.. seni buldum mu gerçekten?"
Lily ise beklemeden yanıtladı.
"Beni hiç kaybetmemiştin ki sevgilim."3
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
4.25k Okunma |
456 Oy |
0 Takip |
62 Bölümlü Kitap |