Avada kedavra

***
Kitapları kaldırın. Onlara ihtiyacınız olmayacak." Kitapları çantalarına koydular. Profesör Moody bir yoklama defteri çıkardı, çarpık ve yaralı yüzünün önünden çekti. Ve isimleri okumaya başladı. Normal gözü düzenli şekilde listede aşağı doğru iniyor sihirli gözüyse dönüp duruyor, cevap veren öğrencilere odaklanıyordu.

Son öğrenci de orada olduğunu belirttikten sonra, "Pekâlâ." dedi Moody. "Bu sınıf hakkında profesör Lupin'den bir mektup aldım. Karanlık yaratıklarla baş etme konusunda bayağı etraflı bir temel eğitim almışsınız- Böcürtleri, Kırmızı Kafaları, Hınzıpırları, Garkenezleri, Kappaları ve Kurt adamları işlemişsiniz değil mi?" Sınıftan onaylama niteliğinde bir uğultu yükseldi.

"Ama lanetler konusunda geridesiniz, hem de çok geride." dedi profesör Moody. "Bana da, büyücülerin birbirlerine neler yapabilecekleri konusunda sizi adam etmek düşüyor. Size sadece bir yılda Karanlık-" "Ne, kalmıyor musunuz?" diye sordu Ron, kendine hakim olamayarak. Profesör Moody'nin sihirli gözü dönüp Ron'a dikildi; Ron oldukça endişeli görünüyordu ama az sonra Moody gülümsedi. Ron rahatlamış görünüyordu.

"Sen Arthur Weasley'in oğlusun ha?" dedi profesör Moody. "Baban birkaç gün önce beni çok zor bir durumdan kurtardı... Evet, sadece bir yıl kalıyorum. Dumbledore'a özel bir iyilik bu... Sadece bir yıl ondan sonra sakin emekliliğime dönüyorum." Kaba bir kahkaha attı ve ellerini birbirine çarptı. "Pekâlâ hemen başlayalım.

Lanetler, farklı farklı güçlerde, farklı farklı şekillerdedir. Şimdi Sihir Bakanlığına bakılırsa size karşı lanetleri öğretip işi orada bırakmamız gerekiyor. Altıncı sınıfa kadar size yasadışı Karanlık Sanatların neye benzedeğini göstermemeliymişim. Sözde o zamana kadar bunlarla başa çıkabilecek kadar büyümüş olmazmışsınız. Ama profesör Dumbledore sizin cesaretinize güveniyor. Karanlık lanetlerin üzerinden gelebileceğinizi düşünüyor. Ben de diyorum ki neyle karşı karşıya olduğunuzu ne kadar erken öğrenebilirseniz o kadar iyi!!

Daha önce hiç görmediğiniz bir şeye karşı kendinizi nasıl savunacaksınız ki? Size yasadışı bir lanet yapmak üzere olan bir büyücü, durup da ne yaptığını söylemez. Yüzüne bakıp tatlı tatlı, kibar kibar yapmaz. Hazırlıklı olmanız lazım! her an Tetikte ve dikkate olmanız lazım!

Mr thomas ben konuşurken onu ortadan kaldırmanız lazım." Thomas irkilerek oturduğu yerde sıçradı. "Pekâlâ büyücülük kanunlarına göre hangi lanetlerin en ağır şekilde cezalandırıldığını bileniniz var mı?"

Birkaç tane tereddütlü el kalktı, bunlara Ron'un ve Hermione'nin de elleri dahildi. Profesör Moody, Ron'u işaret etti. "Eee." dedi Ron tereddüt ederek. "Babam bana bir tanesinden bahsetmişti... Adı İmperius laneti olabilir mi?" "Ah evet." dedi profesör Moody takdirle. "Baban o laneti iyi biliiirr. Zamanında Bakanlığın başına epey bela açmıştı İmperius laneti." Profesör Moody birbiriyle uyumsuz ayaklarının üzerinde ağır ağır doğruldu, masanın çekmecesini açtı ve cam bir kavanoz çıkardı.

İçinde üç tane büyük ve siyah örümcek koşuşturuyordu. Profesör Moody elini kavanoza soktu, örümceği yakaladı ve herkesin görebileceği şekilde avucunun içinde tuttu. Sonra asasını doğrulttu ve mırıldandı. "İmperio!" Örümcek profesör Moody'ni elinden atlayıp ince, ipeksi bir ipliğin ucunda öne arkaya sanki trapezdeymiş gibi sallanmaya başladı. Bacaklarını kasarak açtı, bir ters parende attı ve ipliği koparıp masanın üstüne indi, sonra da oradan daireler çizerek yan yan takla atmaya başladı. Profesör Moody asasını şöyle bir silkti, örümcek arka bacaklarından ikisinin üzerine kalktı ve basbayağı step dansı yapmaya başladı. Herkes kahkahalarla gülüyordu. Yani profesör Moody ve lily hariç herkes.

"Komik buluyorsunuz değil mi?"diye kükredi profesör Moody. "Bunu size yapsam hoşunuza gider mi?" Kahkahalar hemen o anda kesildi. "Tam kontrol." dedi profesör Moody alçak sesle. Örümcek kendini top hale getirip yuvarlanmaya başlamıştı. "Onun pencereden dışarı atlamasını, kendini boğmasını, içinizden birinin gırtlağına atlamasını sağlayabilirim."

Hermione elinde olmadan ürperdi. "Yıllar önce, İmperius lanetiyle kontrol edilen birçok cadı ve büyücü vardı. Bakanlık kime bir şeylerin zorla yaptırıldığını, kimin kendi isteğiyle hareket ettiğini ayırt etmekte epey güçlük çekti. İmperius lanetine direnilebilir, ben de size bunun nasıl yapılacağını öğreteceğim. Ama gerçek bir irade gücü gerekiyor ve bu herkeste olmayan bir şey. Mümkünse lanete hedef olmaktan kaçının, daha iyi. Sürekli tetikte olun!!" diye gürledi. Herkes yerinden sıçradı.

Profesör Moody örümceği yakaladı ve kavanoza geri koydu. "Başka lanet bilen var mı? Yine yasadışı bir lanet?" Hermione'nin ve Lily'nin eli kalktı. Şaşırtıcı bir şekilde Neville'inki de.

Oysa onun konuşmaya gönüllü olduğu tek ders, açık arayla en iyi dersi olan Bitkibilim'di.

Neville de kendi cürretine şaşırmış görünüyordu. "Evet?" dedi profesör Moody. Sihirli gözü yuvasında dönüp Neville'e sabitlendi. "Bir de şey var- Cruciatus laneti." dedi Neville kısık ama anlaşılabilir bir sesle.

Lily'nin içine bir pişmanlık düştü, alesi cruciatus laneti ile delirmişti, sonuçta bunu yapan annesiydi.

"Cruciatus laneti." dedi profesör Moody "Biraz daha büyük olmalı ki anlayabilesiniz." Asasını örümceğe doğrulttu. "Engorgio!" Örümcek şişti. Şimdi bir tarantuladan daha iriydi. Profesör Moody yine asasını kaldırdı, örümceğe doğrulttu ve mırıldandı.

"Crucio!" Örümceğin bacakları birden bedeninin üstüne doğru kıvrıldı. Hayvan dönüp korkunç bir şekilde sağa sola yuvarlanmaya başlamıştı. Örümcekten hiç ses çıkmıyordu ama Lily onun ses çıkarabilse çığlık atıyor olacağından emindi.

"Yeter!" dedi lily bir süre sonra dayanamayarak tiz bir sesle. Draco dönüp ona baktı, Lily'yse artık örümceğe bakmıyordu, Neville'e bakıyordu. Neville'in elleri sıraya sımsıkı yapışmış, parmaklarının kanı çekilmişti.

Gözleriyse iri iri açılmıştı. "Acı." dedi profesör Moody hafifçe. "Cruciatus lanetini biliyorsanız, birine işkence etmek için kerpetene veya bıçağa ihtiyacınız olmaz. Bir ara bu lanet de çok popülerdi." "Pekâlâ... Başka bir lanet bilen?" Lily etrafına baktı. Herkesin yüzünden son örümceğin başına neler geleceğini merak ettikleri anlaşılıyordu. Bu kez Hermione'nin eli bile havaya kalkmadığından Lily elini havaya kaldırdı. "Evet?" dedi profesör Moody ona bakarak.

"Avada Kedavra." diye fısıldadı Lily.

Birkaç kişi dönüp ona korkakça bakışlar attı. "Ah. Siz o laneti iyi bilirsiniz madam black."dedi profesör Moody. Yamuk ağzı yine bir gülümsemeyle çarpıldı. "Evet, sonuncusu en kötüsü. Avada Kedavra... Öldüren lanet."

"Bu laneti bize miss black gösterecek, uygulamalı."

Moody'nin bunu yapma sebebi aslında lily'i test etmek ti. Ya da mooddy kılıklı jr. Mı demeliydim? Değil bakanlık hiç kimse lily'e bir şey diyemezdi çünk- neyse o başka zamanın konusu.1

Elini cam kavanozun içine soktu. Üçüncü örümcek başına neler geleceğini biliyormuşçasına kavanozun dibinde deli gibi koşturmaya başladı. Profesör Moody'nin ellerinden kaçmaya çalışıyordu. Ama profesör Moody onu sıkıştırdı ve Lily'nin masasının üstüne yerleştirdi.

Örümcek bu defa da tahta yüzeyin üzerinde koşuşturmaya başladı. Profesör Moody Lily'e baktı lily asasını kaldırdı ve mooddy'e duygusuzca bir bakış attı Lily'nin nin içini kötü bir his sardı. "Avada Kedavra." diye fısıldadı buz gibi ses ile. Göz kamaştırıcı bir yeşil ışık çaktı ve bir hışırdama duyuldu, sanki devasa görünmez bir şey havayı yararak geliyordu. Örümcek aniden sırtüstü devrildi. Üstünde herhangi bir iz yoktu ama öldüğü kesindi. Kızların çoğu çığlık atmamak için kendilerine güçlükle hakim oldular.

Profesör Moody tatmin oluşcasına gülümsedi ve ölü örümceği masanın üstünden süpürüp yere attı. "Güzel değil." dedi sakin bir ses tonuyla. "Hoş değil. Ve bir karşı laneti yok. Önlemenin yolu da yok. Şimdiye kadar bundan sadece bir kişi sağ çıkabildi, o da tam karşımda oturuyor."

Bütün sınıfın bakışları Harry'e döndü. Harry ise boş kara tahtaya sanki büyülenmiş gibi bakıyordu. Lily onun ne düşündüğünü tahmin edebildiğinden yüreğini büyük bir hüzün kapladı.

Lily ve James Potter böyle ölmüştü... Tıpkı o örümcek gibi.

"Avada Kedavra lanetinin arkasında çok güçlü bir büyü olması gerekiyor. Şimdi hepiniz asalarınızı çıkartıp bana doğrultabilir ve gerekli sözcükleri söylebilirsiniz. Ama bunun sonucunda burnum bile kanasa şaşarım." dedi profesör Moody. "Şimdi bu üç lanet, Affedilmez Lanetler olarak bilinirler. Bunlardan herhangi birinin insan üzerinde kullanılması, Azkaban'da ömür boyu yatmak için yeterlidir. İşte karşınızda böyle bir şey var.

Size savaşmayı öğretmem gereken şey, böyle bir şey işte. Hazırlanmanız gerekiyor. Silahlanmanız gerekiyor. Ama en önemlisi sürekli, aralıksız, tetikte olmanız gerekiyor. Tüy kalemlerinizi çıkarın ve yazın.
—————————————
Olaylar büyüyorrr