Bakanlık dediğin benim!

Lily bir haftadır nadiren yemeklere iniyordu kimseyle muhattap dahi olmuyordu. Sadece lucius ve voldemort ile haberleşiyorlardı.

Harry lily'i tek başına der çalışırken yakalamışken hemen yanına uçtu.
"Lily... sorun nedir?"
"Bir sorun yok james, bilirsin bakanlıktaki işler falan. Güçlerimi geliştirmekle ilgileniyorum bir de yorgunum o yüzden."
"Anladım.. uzun zamandır birlikte vakit geçiremiyoruz sanki çiçeğim?" Demesiyle lily güldü ve sevgilisi aziz potter hemen bundan faydalanarak onu öptü.

"Hadi yemeğe git birtanem, ben de gelicem birazdan ." Dedi lily. Harry ise son kez öperek aşağı indi.

Büyük salona giderken bir ağlama sesi duydu. Hemen sesin geldiği yöne gitti.
"Hey! İyi misin tatlım?" Demesiyle küçük çocuk irkildi. Hemen ayağa fırladı ve eğilerek selam verdi. "Madam black ben- ben üzgünüm hemen yemeğe gidiyoru-". "Sakin ol canım, neden ağlıyorsun?" Dedi lily. Çocuk tereddütle elini kaldırdı ve kıza gösterdi

"Asla yalan söylememeliyim." Yazıyordu.
Lily sinirle. "Kim yaptı bunu?"
"Yeni karanlık sanatlara karşı savunma profesör'ü."
Demesiyle lily daha da çok sinirlendi.
"Kaçıncı sınıfsın tatlım?"
"Bir."
"Adın ne ?"
" rigel bond"
"Pekala tatlım. Söyle bana, başka kime böyle bir ceza verdi?"
"Benim binamdan 4 kişi var diğer binaları bilmiyorum efendim." Dedi.
"Pekala, sen git ve binandakiler ile yemekten sonra hastane kanadında tedavi olun. Birisi sorarsa benim izin verdiğimi söyleyin tamam mı?"
"Peki efen-". "Lily, bana lily diyebilirsin. Hadi yemeğe git sen ."

Lily sinirle büyük salona girdi ve öğretmenler masasına doğru yürüdü. Yürürken uzun siyah pelerini uçuşuyor, kırmızı kalçasına kadar uzanan saçları dalgalanıyordu.

Hızla öğretmen masasının önüne geldi ve pembe kurbağanın yanına geçti.

"Sen kimsin! Söyle bana kim oluyorsun da öğrencilerin canını yakarak ceza veriyorsun? "
Hızla öğretmenler ayağa kalktı ama albus'un uyarmak amacı ile kalkan eli yüzünden bir şey demediler.

"Ehem. Öğretmenleri olarak ceza veriyorum. Ayrıca madam black sizin karşınızda bir profesör var-"

"SENİN KARŞINDA DA İSE BEN VARIM!" diye gürledi lily. Dolares ise bir kaç adım geriledi.

"Hiç kimse, bu okulda hiç kimse bir öğrencinin saçının kılına zarar veremez. Anlıyor musun? Profesör bile olsan böyle bir ceza veremezsin. Ne hakla öğrencilerin derilerini kazıtan bir ceza verebiliyorsun?"

Öğretmenler masası soluğunu tuttu ve hepsinin ağzından bir "ne" çıktı.

"Lütfen sesinize h-hakim olun bayan black. Bakanlığın bana verdiği yetkiyi uyguluyorum sadec-"

"Senin bakanlık dediğin benim, ben! Anlıyor musun? Sen bakanlığın emrine, bakanlık benim emrime itaat eder!" Dedi ve ekledi.

"Ve eğer buradaki tek bir öğrenci ya da öğretmen fark etmezsizin senin yüzünden her hangi bir şekilde zarar görürler ise, seni temin ederim sonunu çok kötü bir şekilde getiririm. Bırak buradaki işini ya da bakanlıktaki işini bir daha çalışamayacak duruma gelirsin. Anlıyor musun? Bakanlıkta ki rütbeni alıyorum. Sadece burada çalışan bir profesörsün. "

"Bunu yapamazsını-"

"Yaparım. Ben lilith vindemiatrix black'im. İstediğim her şeyi yaparım. Canını bağışladığıma dua et. ayrıca zarar verdiğin her öğrenciden tek tek yemekten sonra özür dileyeceksin. Hepsine sorucam. Beni sinirlendirmek istemezsin öyle değil mi dolares? " dedi daha sonrasında ise sakin ve umursamaz bir tavırla. " bilirsin, sinirlenince sevgili anneme benzediğimi söylerler ve... o sinirlenince hiç iyi şeyler olmazdı."

Dolares burnundan soluyordu. Ama korkudan ise tir tir titriyordu, bir şey diyemedi. Lily'nin önünde eğildi ve "evet, haklısınız." Diyebildi.

Lily ise tatlı tatlı diğer profesörlere dönüp "verdiğim rahatsızlık için üzgünüm efendim. Afiyet olsun." Dedi ve salonu terk etti. Hemen arkasından Weasley ikizlerinin ıslık çalmasını ve öğrencilerin kıkırdamalarını duyuyordu.

Severus ve minerva'nın ise "işte benim kızım " bakışını hissetti ve gülümsedi Fakat asıl gülümsemesini büyüten harry'nin arkasından "İŞTE BENİM ÇİÇEĞİM!" diye bağırmasıydı.

________________________________
Lily hepimizin iç sesi değil mi sizce de?
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınn♥️
🪄🖤