Daha iyisini bulamadın mı?

Harry, ruh emicilerden kaçtıktan ve okuldan atıldığı haberini aldıktan sonra odasına uyumaya çıktı. Aptal eniştesi ve teyzesi biricik oğullarını hastaneye götürmeye gitmişlerdi.

Harry bir anda anahtar sesi ile uyandı. Asasını eline alıp kapıya doğrulttu. Tık sesi ile birlikte kapı açıldı ve bir ışık gördü. "Mugglar çok temiz. Ayrıca düzenli" dedi ny- pardon tonks.
"Saçmalamayı kes tonks." Diye tersledi onu deli-göz.

Birinin gözünü çıkartmadan o asayı indir evlat."dedi alçak sesle homurdanarak. Harrynin kalbi gümbür gümbür atıyordu bu sesi tanıyordu ama asasını indirmedi.

"Profesör moody?" "Profesör meselesini bilemeyeceğim harry . Pek fırsatım olmadı." Asasını biraz indirdi ama sıkı sıkı tutmaya devam etti olduğu yerden de kımıldamadı . "Herşey yolunda harry seni götürmeye geldik." "Profesör Lupin sizmisiniz?" dedi. Harry karanlıktan kurtulmak için lumos dedi. Karşısında kişi ile içi biraz daha rahatlamıştı. Yinede kızgındı harry.

Harrynin kalbi gümbür gümbür atıyordu bu sesi tanıyordu ama asasını indirmedi. "Asasını biraz indirdi ama sıkı sıkı tutmaya devam etti olduğu yerden de kımıldamadı . "Herşey yolunda harry seni götürmeye geldik." "Profesör Lupin sizmisiniz?" Harry asasını cebine soktu. "Asanı oraya koyma evlat." Diye kükredi moody. "Ya tutuşursa ? Senden daha iyi büyücüler bu yüzden poposunu kaybetmiştir!"

Hepsi süpürgelerine atlayıp Grimmuld meydanı 12 numaraya doğru yol aldılar.
***
"Ah harry tatlım aç mısın- ama bunun için biraz beklemelisin. Üst kat soldan ilk oda."
Dedi ve bayan weasley onu harry ve harmione'nin yanına gönderdi.
***
"Harry potter" "sirius!"
***

***
"Hayır. Bilmek istiyorum! Voldemort ile kapanmamış bir meselemiz var!"
Diye gürledi harry. Sirius ise ona baktı, arkasına yaslandı ve göz kırptı.

"Mezarlıkta olanlar hakkında önemli şeyleri anlat evlat." Dedi moody. " bir kız vardı, voldemort ona 'En yakın dostum, Alexsandra
Dedi. Karanlık leydi olduğunu söyledi. Diğerlerinden farklıydı maskesi, kıyafeti beyazdı. Saçları gözükmüyordu." Demesiyle lily ve albus göz göze geldi. "Bana yardım etti." Dedi harry.

"Ne ? Karanlık leydi denilen kız sana yardım mı etti?" Dedi ron. "Nasıl?" Diye ekledi hermione.

"Asam benden uzaktaydı. Voldemort ona dikkat çekmeden gitmesini söyledi o da yanımdan geçerken asamın benden uzakta olduğunu görüp bana doğru fırlattı."

Bunu üzerinde masada fısıldaşmalar başladı. Bu kız kim olabilirdi ki? Neden harry'e yardım etti?

Uzun süre boyunca konuşulduktan sonra normal konulara döndü herkes.

"Söyle artık sirius." Dedi lily.
"Ne?- bişey yok lily" dedi panikle sirius.
"Sabahtan beri masadakilerle bakışıyorsun ve gerginsin. Sürekli ellerinle oynuyorsun ayrıca benimle göz temasından kaçınıyorsun. "

Masaya bir sessizlik çökmüştü.

"Lily ben şey yani biz aslında- of benim bir sevgilim var." Lily, onun annesine hesap veren bir çocuk gibi kekelemesine ve heyecanına kıkırdadı.
"Kim bu kadın?" Dedi sakince.

Bu sefer daha uzun bir sessizlik oldu.

"Bir kadın değil. Aslında, biz remus ile birlikteyiz."

"Oh, gerçekten mi?" Dedi lily.
"Sirius sana demiştim bu kötü bir fikirdi-"
"Kötü fikir olan ne?" Diyerek remus'u böldü lily.
"Benim gibi biriyle babanın birlikte olmasını istemeyeceğini bi-"
"Senin gibi derken remus?"
"Ben bir canavarım lil-"
"Eğer bir daha, bir daha kendine canavar dersen seni öldürürüm remus anladın mı? Küçük tüylü sorunundan rahatsız olan kimse yok burda. " remus gülümsemekle yetindi.

"Bir şey demeyecek misin?"
"Ah şey üzgünüm. Tebrik ederim" dedi lily.
"Yani.. şey sorun etmedin mi?" Diyo sordu sirius.
"Neyi?" "Şey ikimiz de erkeğiz ve-" sözünü kesti lily. "Bu neden sorun olsun ki? Kimi seveceğimizi biz seçemeyiz öyle değil mi?"
Demesiyle herkes rahat bir nefes aldı.

"Şaşırmamış görünüyorsun." Dedi hermione.
"Aslında anlamıştım."
"Nasıl "
"Sürekli bakışmalar, fısır fısır konuşmalar, ikisi yalnızken yanlarına gelince paniklemeleri ve gerilmeleri. Ama çok takmamıştım olmayacağını düşünüyordum." Diye yanıtladı lily, ve ekledi " ama sormadan edemeyeceğim, daha iyisini bulamadın mı?"
"Lily! Remus seni duyuyor farkındaysan ne diyorsu-". "Onunla konuşuyorum zaten sirius." Demesiyle masada kıkırtılar dolaştı.

"Eh mutlu olmanıza sevindim." Dedi lily.
"Darısı bizim başımıza çiçeğim"
"Rüyanda potter, rüyanda."
"Ama niye öyle diyorsun çiçeğim?"
"Dünyada sen ve karagölde ki mürekkep balığı kalsa onunla çıkardım potter. Şansını zorlama."

Masadaki herkes mutluydu sanki... sanki potter çifti dönmüş gibiydi. Kim bilir? Belki de geri dönerler.

***
benim minik wollfstarım...
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınn
🖤🪄