31. Bölüm

Ders ve ceza

Vindamiatrix black
vindamiatrix

Harry sınıfa girdi etrafta lily'e baktı ama bulamadı ne iş karıştırıyordu bu kız? Derslere girmiyor ve asla kimseyle konuşmuyordu.

Öğrenciler sınıfa sessizce girdi; profesör Umbridge şimdilik kapalı kutuydu ve kimse onun disiplinli biri çıkıp çıkmayacağını bilmiyordu. Sonunda bütün sınıf oturunca,

"Eh, tünaydın!" dedi. Birkaç kişi, "Tünaydın." diye mırıldanarak cevap verdi. "Çık, çık." dedi profesör Umbridge. "Bu pek olmadı ama, değil mi? Tünaydın, profesör Umbridge diye cevap vermenizi istiyorum. Bir daha lütfen. Tünaydın, sınıf!" "Tünaydın, profesör Umbridge." dedi hepsi birden tekdüze bir sesle. "Şimdi oldu." dedi profesör Umbridge tatlı tatlı.

"Zor sayılmaz, değil mi? Asalarınızı kaldırın, tüy kalemlerinizi çıkartın lütfen." Sınıftakilerin çoğu sıkıntılı sıkıntılı birbirlerine baktı; "asalarınızı kaldırın" lafının ardından ilginç bir ders geldiğine daha hiç rastlamamışlardı. Harry asasını çantasına koydu, tüy kalemini, mürekkebini ve parşömeni çıkardı. Profesör Umbridge çantasını açıp son derece kısa olan kendi asasını çıkardı ve tahtaya onunla sertçe vurdu; tahtada hemen kelimeler belirdi: Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Temel İlkelere Dönüş.

"Şimdi, bu konuda aldığınız dersler epey kesik kesik ve parçalı olmuş, değil mi?" dedi profesör Umbridge, yüzünü sınıfa dönüp ellerini kibarca önünde birleştirerek. "Öğretmenlerinizin çoğu Bakanlık'ın onayladığı müfredatı izlememiş gibi görünüyor, üstelik sürekli değişmişler. Bu nedenle ne yazık ki S.B.D. yılınızda sizden bekleyeceğim standardın çok altında kalmışsınız.

Ancak bu sorunların şimdi çözümleneceğini duymak hoşunuza gidecek. Bu yıl özenle düzenlenmiş, merkezine kuramı oturtan, Bakanlık onaylı bir savunma sihri müfredatı izleyeceğiz. Lütfen şunları yazın." Yeniden tahtaya tıkladı; ilk mesaj silindi ve yerine "Ders amaçları" geldi. -Savunma sihrinin altında yatan ilkeleri anlamak. -Savunma sihrinin yasal olarak kullanılabileceği durumları tanımayı öğrenmek. -Savunma sihrinin kullanımını bir pratik kullanım bağlamına oturtmak.

Bir iki dakika sınıf, parşömende gidip gelen tüy kalemlerin sesiyle doldu. Herkes üç ders amacını kontrol ettikten sonra profesör Umbridge, "Herkeste Wilbert Slinkhard'ın yazdığı Savunma Sihri Kuramı var mı?" diye sordu. Sınıf cansız bir mırıltıyla onayladı. Profesör Umbridge, "Sanırım tekrar deneyeceğiz." dedi. "Ben size bir soru sorduğum zaman şöyle cevap vermenizi isterim: Evet, profesör Umbridge ya da Hayır, profesör Umbridge.

Pekâlâ: Herkeste Wilbert Slinkhard'ın yazdığı Savunma Sihri Kuramı var mı?" "Evet, profesör Umbridge." cevabı odada çınladı. "İyi." dedi profesör Umbridge. "Şimdi beşinci sayfayı açın ve Birinci Bölüm, Yeni Başlayanlar için Temel Bilgiler'i okuyun. Konuşmaya gerek yok." Profesör Umbridge kara tahtanın önünden çekildi ve öğretmen masasının arkasındaki iskemleye oturarak, hepsini o torba torba kurbağa gözleriyle incelemeye koyuldu.

Hermione kendi Savunma Sihri Kuramı kitabını açmak yerine elini havaya kaldırdı. Ama profesör Umbridge onu görmezden geldi. Sınıfın yarıdan fazlası kitapları yerine Hermione'ye bakmaya başlayınca da anlaşıldığı kadarıyla onu artık görmezden gelemeyeceğine karar verip, "Bölüm hakkında bir şey mi sormak istiyordunuz, canım?" diye sordu Hermione'ye, onu sanki henüz fark etmiş gibi.

"Bölüm hakkında değil, hayır." dedi Hermione. Profesör Umbridge sivri küçük dişlerini göstererek, "İyi ama şimdi sadece okuyoruz." dedi. "Başka soruların varsa onları dersin sonunda ele alabiliriz." "Dersinizin amaçları konusunda bir sorum var." dedi Hermione ve Profesör Umbridge kaşlarını kaldırdı. "Adınız?" "Hermione granger." dedi. "Ama Miss Granger, dersimizin amaçları, onları dikkatle okursanız eğer son derece açık." dedi profesör Umbridge, kararlı bir tatlılık taşıyan sesiyle.

"Ama anlamıyorum." dedi Hermione pat diye. "Orada savunma büyülerinin kullanımı hakkında hiçbir şey yazılı değil." Sınıfın çoğu başlarını çevirip karatahtada yazılı olan üç ders amacına kaşlarını çatarak bakarken kısa bir sessizlik oldu. Profesör Umbridge küçük bir gülüşle, "Savunma büyülerinin kullanımı mı?" diye tekrarladı. "İyi ama sınıfımda sizin savunma büyüsü kullanmanızı gerektirecek bir durum doğabileceğini hayal dahi edemiyorum, Miss Granger.

Sınıftayken saldıraya uğramayı beklemiyorsunuz, değil mi?" "Sihir kullanmayacak mıyız?" diye sordu Ron yüksek sesle. "Benim sınıfımda öğrenciler konuşmak istedikleri zaman ellerini kaldırırlar, Mr-" "Weasley." dedi Ron, elini havaya kaldırarak. Profesör Umbridge daha da geniş bir gülümsemeyle ona arkasını döndü.

Hermione ile Harry de hemen ellerini kaldırdılar. Profesör Umbridge'in torba torba gözleri bir an için Harry'nin üzerinde durdu ama o Amelia'ye hitap etti. "Evet, Miss Granger ? Bir şey daha mı sormak istiyorsunuz?" "Evet." dedi Hermione.

"Karanlık Sanatlara Karşı Savunma diye bir ders olmasının tek amacı savunma büyülerinin uygulamasını öğrenmek değil mi?" "Siz Bakanlık'ın yetiştirdiği bir eğitim uzamanı mısınız, Miss Granger?" diye sordu profesör Umbridge, sahte tatlılıktaki sesiyle. "Hayır ama-" "Eh, öyleyse, korkarım ki herhangi bir dersin tek amacının ne olduğu konusunda karar vermeye ehil değilsiniz.

Yeni çalışma programımızı sizden çok daha yaşlı ve akıllı olan büyücüler hazırladı. Savunma büyülerini güvenli, tehlikesiz bir şekilde öğreneceksiniz-" "Ne faydası var ki?" dedi Harry yüksek sesle. "Eğer saldırıya uğrarsak, bu saldırı-" "Eliniz, Mr Potter!" dedi profesör Umbridge, şarkı söyler gibi. Harry yumruğunu havaya kaldırdı.

Profesör Umbridge yine başka bir tarafa döndü ama şimdi birçok kişi elini kaldırmıştı. "Adınız?" dedi profesör Umbridge.

"Dean thomas." "Evet, Mr thomas" "Harry'nin söylediği gibi değil mi?" dedi Dean. "Saldırıya uğramak tehlikeli bir durum." Profesör Umbridge, Dean'e çok sinir bozucu bir şekilde gülümseyerek, "Tekrarlıyorum." dedi. "Derslerim sırasında saldırıya uğramayı mı bekliyorsunuz?" "Hayır ama-" Profesör Umbridge onun sözünü kesti.

"Bu okulda işlerin yürütülüş şeklini eleştirmek istemiyorum ama-" dedi, kocaman ağzını iyice geren ve hiç inandırıcı olmayan bir gülümsemeyle. "Bu sınıfta karşınıza çok sorumsuz bazı büyücüler çıkmış, gerçekten çok sorumsuz, tabii-" diye ekledi çirkin bir gülücükle.

"Son derece tehlikeli melezler de." Ron tiz bir sesle öfkeli öfkeli, "Eğer profesör Lupin'i kastediyorsanız." dedi. "O gelmiş geçmiş en iyi-" "Eliniz, Mr Weasley! Dediğim gibi- karmaşık, yaş grubunuza uygun olmayan ve potansiyel olarak ölümcül olan büyüler gösterilmiş size. Korkutulmuşsunuz ve gün aşırı Karanlık saldırılara uğrayabileceğinize inanmaya-" "Hiç de değil." dedi Ron. "Biz sadece-" "Eliniz havada değil, Mr weasley!"

Ron elini havaya kaldırdı. Profesör Umbridge ona sırtını döndü. "Şimdi, Bakanlık sınavda geçmek için kuramsal bilginin fazlasıyla yeterli olduğu görüşünde, zaten bir okul da bundan ibarettir, değil mi? Ya sizin adınız?" diye ekledi, az önce elini havaya kaldıran Parvati'ye. "Parvati Patil. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma S.B.D.'sinde uygulamalı bölüm de yok mu? Karşı lanetleri ve benzer şeyleri gerçekten yapabildiğimizi göstermemiz beklenmiyor mu?"

"Kuramı yeterince iyi çalışırsanız, dikkatle denetlenen sınav koşullarında büyüleri de yapmamanız için hiçbir sebep yok." dedi profesör Umbridge başından savarcasına. Parvati, kulaklarına inanamamış gibi, "Daha önce hiç uygulamadan mı?" dedi. "Yani siz bize büyüleri ilk kez sınavda yapacağımızı mı söylüyorsunuz?"

"Tekrarlıyorum, kuramı yeterince iyi çalıştığınız takdirde-" Harry yumruğu yine havada, "Peki ya gerçek dünyada kuramın bize ne faydası olacak?" dedi yüksek sesle. Profesör Umbridge başını kaldırdı. "Burası okul, Mr Potter, gerçek dünya değil." dedi kadife gibi bir sesle. "Yani dışarıda bizi bekleyen şeyler için hazır olmamız gerekmiyor mu?" "Dışarıda sizi hiçbir şey beklemiyor, Mr Potter."

 


"Ya, sahi mi?" dedi Harry alay edercesine ve profesör Umbridge, sinir bozacak kadar tatlı bir sesle, "Sizin gibi çocuklara kimin saldıracağını hayal ediyorsunuz?" diye sordu. "Hımm, düşünelim bakalım..." dedi Harry, düşünceli süsü verdiği bir sesle. "Sakın... Lord Voldemort olmasın?"

Ron hızla soluğunu içine çekti; Lavender Brown küçük bir çığlık attı; Neville iskemlesinden yanlamasına kayıp düştü. Ama profesör Umbridge kılını bile kıpırdatmadı. Yüzünde haşin bir tatmin ifadesiyle Harry'ye bakıyordu. "Gryffindor'dan on puan Mr Potter." Sınıf sessiz ve hareketsiz kaldı. Herkes ya Umbridge'e ya Harry'e bakıyordu. "Şimdi birkaç şeye açıklık getirelim." Profesör Umbridge yerinden kalkıp onlara doğru eğildi, güdük parmaklı ellerini masaya koydu. "Size belli bir Karanlık büyücünün ölüler arasından geri döndüğü söylendi-"

"Ölmemişti!" dedi Harry öfkeyle. "Ama, evet geri döndü!" Profesör Umbridge ona bakmadan tek nefeste, "Mr Potter zaten binanıza on puan kaybettirdiniz, işleri kendiniz için daha da zorlaştırmayın." dedi. "Söylediğim gibi, size belli bir Karanlık büyücünün bir kez daha ortaya çıktığı söylendi. Bu bir yalan." "Yalan değil!" dedi Harry. "Onu gördüm, onunla mücadele ettim!" "Cezalısınız, Mr Potter!" dedi profesör Umbridge muzaffer bir edayla. "Yarın akşam. Saat beşte. Benim odamda.

Bir parşomen parçasına bir şeyler yazdı ve,

"Bunu profesör McGonagall'a götür." dedi
***

 

 


Çok sivri uçlu, uzun, ince, siyah bir tüy kalem verdi. "Yazmanızı istediğim şey, Yalan söylememeliyim." dedi usulca. "Kaç kere?" diye sordu Harry takdire değer bir kibarlık taklidiyle. "Ah mesaj içinize işleyene kadar." dedi.
________________________________
SERİDE ÖLEN KARAKTERLER YERİNE BU PEMBE KURBAĞANIN ÖLMESİ GEREKTİ.
Neyse sakin kalalım.
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınn

Bölüm : 15.12.2024 14:16 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...