20. Bölüm

Gelincik

Vindamiatrix black
vindamiatrix

Şampiyon seçiminden sonra harry ile konuştuk ve ona inandığımı söyledim. Aramız kötü değildi. Ama iyi de değildi.
***
İşte hilebaz Potter da orada." diye seslendi Draco elmadan bir ısırık daha alıp, yüzüne meşhur ifadesini yerleştirdi. "Neden gerginsin Potter?" diye sordu Draco yukardan Harry'e alayla bakarak.

"Söylesene bana, Weasley'nin annesi gerçekten bu kadar şişko mu, yoksa resimde mi öyle görünüyor?" Weasley ailesi hakkında çıkan haberden bahsediyordu. "Senin annen var ya, Malfoy," dedi Harry. "Hani o ifadesi var ya, burnunun altında tezek varmış gibi? Eskiden beri mi öyle, yoksa sen yanında olduğun için mi öyle görünüyordu?"1

Draco'nun solgun yüzü biraz pembeleşti, . "Ne cüretle anneme hakaret edersin, Potter?" Harry arkasını dönerek, "Sen de o koca ağzını açma o zaman," dedi. Ama Draco, Harry'i daha da sinirlendirmekte kararlı gibi, "Babam, ve ben bir iddiaya girdik. Bana göre bu turnuvada 10 dakikadan fazla dayanamayacaksın.

" Harry gittiği yolda durup sinirle Draco'ya döndü. Bu sırada Draco ağaçtan aşağı atlamıştı. Draco ve Slytherin'li grup Harry'e yaklaşırken, "Babam aynı fikirde değil." dedi Draco. "Ona göre beş dakika da işin bitecek." Gülerek söylediği şeye diğerleri de gülerken, Harry iyice sinirlenmiş olacak ki Draco'nun üzerine doğru adımlayarak, "Babanın ne düşündüğü umurumda bile değil, Malfoy." dedi ve Draco'yu omzundan iterek devam etti. "O, aşağılık ve kötü biri! Sen de zavallının tekisin."

. Draco alaylı ve sert sesiyle, "Zavallı mı?" diye bir soru sordu. Harry tam arkasını dönmüş ve Draco asasını çıkarmışken kendimi, "Draco, dur!" derken buldum. GÜM! Birçok kişi çığlık attı, Harry'nin ateş gibi bir şeyin yüzünün yanını yalayıp geçtiğini gördüm, asasını çıkarmak için elini cüppesinin içine attı, ama daha ona dokunamadan ikinci bir GÜM sesi duyuldu ve bahçede yankılanan bir kükreme.

"İŞTE ONU YAPAMAZSIN, EVLAT!" Profesör Moody mermer merdivenden topallaya topallaya iniyordu. Asasını çıkarmıştı, bu asa tam da Draco'un durduğu yerde titreyen bembeyaz bir dağ gelinciğine yönelmişti. "Yüce
Merlin!" dedim endişeyle. Bahçede dehşet dolu bir sessizlik vardı.

 


Moody'den başka kimse yerinden kıpırdayamıyordu. Moody dönüp Harry'ye baktı, en azından, normal gözü Harry'ye bakıyordu; diğeri başının arka tarafına dönüktü. Moody, "İsabet ettirdi mi?" diye homurdandı. Pes ve kulak tırmalayıcı bir sesi vardı. "Hayır," dedi Harry. "Iska geçti." "BIRAK ONU!" diye haykırdı Moody. "Neyi bırakayım?" dedi Harry şaşkınlıkla. "Sen değil, o!" diye homurdandı Moody, onun omzunun üstünden baş parmağını, beyaz dağ gelinciğini yerden almak üzereyken donup kalan Crabbe'ye uzatmıştı. Moody topallayarak Crabbe, Goyle ve korku dolu bir ciklemeyle fırlayıp şimşek gibi Giriş Salonu'na kaçmaya çalışan gelinciğe doğru yürüdü.

"Hiç sanmıyorum!" diye kükredi Moody, asasını yine hayvana yönelterek, gelincik neredeyse bir metre havaya uçtu, bir şakırtıyla yere çaptı, sonra yeniden havaya fırladı. Gelincik acıyla cikleyerek gitgide daha da yukarı doğru fırlarken, Moody, "Rakiplerinin sırtı dönükken saldıran insanlardan hoşlanmam," diye homurdandı.

"Berbat, ödlekçe, pis bir şey..." Dağ gelinciği, bacaklarıyla kuyruğunu çaresizce sallayarak havada uçuyordu. Moody gelinciğin her taşa vuruşunda ve yeniden yukarı fırlayışında tek tek konuşarak, "Sakın - bunu -bir - daha - yapma." dedi. Şoktan çıkıp bağırdım,

"Profesör Moody!" "Ne, ne yaptığınızı sanıyorsunuz?" "Ders veriyorum," dedi Moody. Lily asasını çekip çıkardı; bir dakika sonra Draco bir şakırtıyla yeniden belirmişti. Yerde kıvrılmış yatıyordu, düzgün sarı saçları şimdi kıpkırmızı olmuş yüzüne dağılmıştı.

Hızla onun yanına koşup kalkmasına yardım ettim, yüzünü buruşturarak ayağa kalktı. , "Profesör, burda hiç bir öğretmen Biçim Değiştirme'yi asla ceza olarak kullanmaz!" dedi. "Profesör Dumbledore bunu sana mutlaka söylemiştir, değil mi?" Moody aldırmaz bir tavırla çenesini kaşıyarak, "Evet, sözünü etmişti galiba," dedi, "Ama ben şöyle sağlam bir şokun-"

 


"Profesörler burada cezaya bırakır, Moody! Ya da kabahatli kimse onun Bina Sorumlusu'yla konuşuruz!" Moody, Draco'ya büyük bir hoşnutsuzlukla bakarak, "Ben de öyle yaparım öyleyse," dedi. Soluk renkli gözleri hâlâ acı ve küçük düşmüşlükle sulanan Draco, başını kaldırıp haince Moody'ye baktı ve, "Babam bunu öğrenecektir!" diye bir şeyler mırıldandı.

"Ya, öyle mi?" dedi Moody yavaşça, topal topal birkaç adım atarken. "Eh, babanı eski günlerden tanırım, evlat... Ona Moody'nin gözünün oğlunun üstünde olduğunu söyle... Bunu benim adıma ilet ona... Şimdi, Bina Sorumlun, Snape, değil mi?" Draco gücenmiş bir edayla, "Evet," dedi. Moody, "Bir eski dost daha," diye homurdandı. "İhtiyar Snape'le bir sohbet etsem diyordum ben de... Sen, gel buraya..." Draco'yu kolunun üstünden yakaladı ve onunla birlikte zindanlara doğru yürüdü.

Draco'nun arkasından gülen öğrenci kalabalığına, sinirle baktım. "SİZ NEYE GÜLÜYORSUNUZ? DAĞILIN" diye bağırdığımda gülüşmeler durdu. Harry'e ter bir bakış atıp gittim.

 

_______________________
Dray askım soryy

Bölüm : 08.12.2024 13:17 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...