
"Ben bir yer biliyorum" dedi lily. "Neresi"
"İhtiyaç odası."
********************************************
Duvarlara ahşap kitaplıklar sıralanmıştı, yerde koltuk yerine kocaman ipek minderler vardı. Odanın öbür ucundaki bir dizi rafta Sinsioskop'lar, Sır Sezici'ler ve büyük, çatlak bir Düşman Camı duruyordu. Ron coşkuyla, "Sersemletme çalışırken bunlar bayağı işe yarar," dedi, minderlerin birini ayağıyla dürterek.
"Peki ya şu kitaplar!" dedi Hermione heyecanla. Parmağını büyük, deri ciltli kitapların sırtlarında gezdirdi. "Yaygın Lanetler ve Karşı Eylemleri Rehberi... Karanlık Sanatları Alt Etmek... Kendini Savunma Büyüleri, ooo..." Dönüp lily'ebaktı, yüzü parlıyordu;"lily , bu harika, burada bize gereken her şey var!" Hiç vakit kaybetmeden Uğursuzluk Basmışlar İçin Uğursuzluk Büyüleri'ni rafından aldı, en yakın minderin üzerine çöktü ve okumaya başladı. Kapı hafifçe vuruldu.
Harry ve lily dönüp baktı. Ginny, Neville, Lavender, Parvati ve Dean gelmişlerdi. Dean, "Vay canına," diyerek etrafına baktı, çok etkilenmişti. "Burası da neresi böyle?" Lily Açıklamaya başladı, ama daha bitiremeden başkaları gelmişti ve yeniden başlamak zorunda kalmıştı.
Saat sekiz olduğunda, bütün minderler dolmuştu. Harry kapıya doğru gitti, kilitte duran anahtarı çevirdi; güven veren tok bir tıkırtı çıktı ve herkes susup Harry ve Lily'ebaktı.
Hermione, Uğursuzluk Basmışlar için Uğursuzluk Büyüleri'nde sayfasını itinayla işaretleyip kitabı yanına koydu. "Eh," dedi Harry heyecanlı bir sesle. "Çalışmalarımız için burayı bulduk ve siz de memnun kaldınız anlaşılan." "Muhteşem!" dedi Chang. Kaşlarını kaldırdı lily ters ters ona baktı. Başkaları da mırıldanarak aynı fikirde olduklarını belirttiler.
"Ne tuhaf," dedi Fred, kaşlarını çatıp odaya bakarak. "Bir keresinde Filch'ten kaçarken burada saklanmıştık, hatırlıyor musun, George? Ama o zaman sadece bir süpürge dolabıydı." "Hey, Harry bunlar da ne?" diye sordu Dean, odanın arka tarafından; Sinsioskop'larla Düşman Camı'nı gösteriyordu. "Karanlık dedektörleri," dedi Harry.
"Temelde hepsi civarda Karanlık büyücüler ya da düşmanlar olup olmadığını gösterir, ama onlara fazla da güvenmeyin, kandırılabiliyorlar..." dedi lily . Harry bir an çatlak Düşman Camı'na baktı; içinde karanlık siluetler dolanıyordu, ama hiçbiri tanınacak gibi değildi.
Düşman Camı'na arkasını döndü. "Eh, ilk önce ne yapsak diye düşünüyordum ve... şey -" dedi Harry ama havaya kalkmış bir el gördü ve, "Ne var, Hermione?" diye sordu. "Bence bir lider seçmemiz gerekiyor," dedi Hermione. Chang hemen, "Lider Harry," dedi, Hermione'ye aklını kaçırdı herhalde der gibi bakıyordu. Lily ona baktı, Hermione, kılı kıpırdamadan, "bence doğru dürüst oylamalıyız," dedi.
"Böylece resmî bir iş olur, ona da yetki verir. Evet kim liderimizin Harry-" demişti ki Harry hızla onu kesti. "Bana kalırsa, lider lily olsun." dedi ellerini arkasında birleştirip. Hızla, "Ne?" dedi lily şaşkınca. "Ciddi olamazsın, Potter." Harry, "Oldukça ciddiyim," demişti ki Chang denen kız, "Pekala , ona takıntılısın diye onu lider yapamazsın." demişti karşı çıkarak, ama kimse ona katılmadı.
"Ona takıntılı değil aşığım," dediğinde Lily'nin yüzünde bir tebessüm oluştu. " hepimiz biliyoruz ki bu odada ki en zeki ve en güçlü Lily. Ayrıca benden çok daha fazla sorumluluk sahibi ve oldukça disiplinli. Hizayı benden daha iyi sağlar." Kimseden bir çıt bile çıkmadı.
Oy yapıldı ve lily kazandı.
"Teşekkürler," dedi Lily. "Ve.. bu sefer ne var Hermione?" dedi bıkkınca. Hermione, eli hâlâ havada ve yüzü ışıl ışıl, "Bence bir de adımız olmalı," dedi. "Takım ruhu ve birlik duygusu aşılar, ne dersiniz?" Angelina ümitle, "Umbridge Karşıtı Birlik olabilir miyiz?" dedi. "Ya da Sihir Bakanlığı Mankafadır Grubu?" diye önerdi Fred. Hermione, Fred'e kaşlarını çatarak, "Ben daha çok, ne işler çevirdiğimizi herkese belli etmeyen bir isim düşünüyordum," dedi, "Toplantılarımız dışında da güvenle kullanabileceğimiz bir isim." "Defans Organizasyonu olur mu?" dedi Cho. "Kısaca D.O. yani, böylece kimse neden söz ettiğimizi anlamaz."
"Evet, D.O. iyi," dedi ginny alayla. "Yalnız senin bulduğun isim saçma. Onun yerine Dumbledore'un Ordusu'nun kısaltması olsun, çünkü Bakanlık'ın en büyük korkusu da bu zaten, değil mi?" Bunun üzerine takdir dolu mırıltılar ve kahkahalar yükseldi.
"Ama eğer bir sorun olursa albusun başı yanar biliyorsunuz değil mi?" Dedi lily. Herkesin hayal kırıklığı dolu bakışımı görünce, "pekala ." Dedi.
Hermione kasım kasım kasılarak, "D.O.'yu kabul edenler?" dedi, saymak için minderinin üstüne diz çökmüştü. "Çoğunluğu sağladık öneri kabul edilmiştir!" Hepimizin imzalarının bulunduğu parşömeni duvara iğneledi, üzerine de büyük harflerle yazdı: DUMBLEDORE'UN ORDUSU "Tamam," dedi Harry, Hermione yine yerine oturunca.
"Çalışmaya başlayalım mı o zaman? Ben ilk olarak Expelliarmus'u yapalım diye düşünüyorum, yani Silahsız Bırakma Büyüsü. Çok temel bir büyü, biliyorum ama, benim çok işime yaramıştı -" "Of, yapma," dedi Zacharias Smith, gözlerini devirip kollarını kavuşturdu. "Ben, Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen'in karşısında Expelliarmus'un pek işimize yarayacağını sanmıyorum, ya sen?" Harry yavaşça, "Ben ona karşı kullandım," dedi. "Haziranda canımı kurtardı."
Smith aptal aptal ağzını açıp kaldı. Odanın geri kalanı sessizliğe büründü. "Ama şanıma yakışmaz diyorsan, gidebilirsin," dedi harry kabaca.
"Bana kalırsa affedilmezle-" hermionenin bakışıyla "oh, peki expeliarmus ike başlayalım." Dedi lily.
Lily . "Sanırım ikişerli gruplara ayrılıp çalışmamız gerekiyor." Herkes hemen ayağa kalktı ve ikişer ikişer ayrıldılar. Yanımda dikilen Harry, "İstersen benimle çalışabilirsin," dedi sırıtarak. ", potter, ordan bakına çalışmaya ihtiyacım var gibi mi duruyor?" dedi sert bir sesle.
"Pekala, bir, iki, üç -" Oda birden Expelliarmus feryatlarıyla doldu. Asalar her yönde uçtu; yönünü şaşıran büyüler raflardaki kitaplara çarpıp onları havaya fırlattı.
Harry ve ben odanın ortasına gittik. Etrafa bakınca, işe Harry'nin temel büyülerle başlama tavsiyesinin yerinde olduğunu gördüm. Odada üstünkörü büyüler kol geziyordu; çoğu kişi rakiplerini silahsızlandırmayı beceremiyordu, ya onları birkaç adım geriye sıçratıyor ya da yaptıkları cılız büyüler ıslık sesi çıkararak rakiplerinin üzerinden geçerken yüzlerini buruşturuyorlardı. Zacharias Smith'e çok tuhaf bir şeyler oluyordu. Anthony Goldstein'ı silahsızlandırmak için ağzını her açışında kendi asası elinden uçup gidiyordu, oysa Anthony'nin sesi bile çıkmıyor gibiydi.
"Burada kesinlikle yolunda olmayan şeyler var." dedi Harry. Ona kafamla ikizleri gösterdim. Fred ve George, Smith'in bir iki metre uzağındaydılar ve sırayla asalarını onun sırtına doğrultuyorlardı. "Kusura bakmayın, çocuklar." dedi George hemen, Harry ve benimle göz göze gelince. "Dayanamadık." Harry ve ben öbür çiftleri de dolaştık, büyüyü yanlış yapanların hatalarını düzeltmeye çalıştık. Ginny, Michael Corner'la eşleşmişti; gayet güzel beceriyordu, ama Michael ya çok kötüydü, ya da Ginny'ye büyü yapmak istemiyordu. Ernie Macmillan asasını gereksiz yere gösterişle sallayarak açık veriyordu; Creevey kardeşler hevesli ama hayli istikrarsızdılar, raflarından fırlamış, etrafa uçuşan kitapların çoğundan da onlar sorumluydu. Luna Lovegood da aynı şekilde tutarsızdı, bazen Michale'in asasını döndürerek elinden fırlatıyor, bazen de sadece saçlarının dikilmesine yol açıyordu. "Tamam, durun!" diye haykırdı lily.
"Durun! DURUN!" Bir düdüğe ihtiyacım var, diye düşündü ve derhal, en yakındaki kitap sıralarından birinin üstünde duran bir düdük gördü. Alıp kuvvetle üfledi. Herkes asasını indirdi. "Fena sayılmaz ama iyi değil. " dedi.
"Yine de daha da iyi olabileceği kesin." Zacharias Smith Lily'e dik dik baktı. "Bir daha deneyelim." Yeniden odada dolaşmaya koyuldular, bu sefer ayrıldılar, orada burada durup önerilerde geziniyordu.
Yavaş yavaş, grubun performansı düzeldi. Lily nevile'ın yanındayken, Harry'nin Cho ve arkadaşına doğru yaklaştığını gördü. Hemen Nevile ın yanından ayrılıp onların arkalarından durdu.
Harry yaklaşırken, Cho, eli ayağına dolaşarak, "Ah, hayır," dedi. "Expelliarmious! Yani, Expeuimellius! Ben... ay, pardon, Marietta!" Kıvırcık saçlı arkadaşının cüppesi ateş almıştı; Marietta alevleri kendi asasıyla söndürdü ve sanki bu onun kabahatiymiş gibi gözlerini Harry'ye dikip baktı. "Beni heyecanlandırdın, daha önce gayet iyi gidiyordum!" dedi Chang Harry'ye, pişmanlıkla. "Hiç fena değildi," dedi Harry, ama Cho kaşlarını kaldırınca, "Pekala, berbattı," dedi. "Ama gerektiği gibi yapabildiğini biliyorum, oradan seni izliyordum."
Chang güldü. Arkadaşı Marietta suratında hayli berbat bir ifadeyle onlara baktı, sonra da arkasını döndü. "Ona aldırma," diye mırıldandı Chang. "Aslında burada olmak istemiyor, gelsin diye ben zorladım. Annesiyle babası onun Umbridge'i rahatsız edecek herhangi bir şey yapmasını yasaklamış. Anlıyorsun ya, annesi Bakanlık'ta çalışıyor."
"Ya senin annenle baban?" diye sordu Harry. Bundan sana ne! "Eh, onlar da benim Umbridge'e ters düşmemi yasakladılar," dedi Cho, gururla doğrularak. "Ama eğer sen bir şeyler öğreteceksen, neden olm-" Sustu,
çünkü lily arkalarından gelip,
. "Bir sorun mu var?" dedi. Oldukça sert bir sesle. "Hayır," dedi Harry kafasını sallayarak. "Sadece-" "O zaman laklak yapmanıza lüzum yok. Çalışmaya devam etChang." dedi Harry'i bölerek. "Hey, Harry, Lily, " diye seslendi Hermione odanın öbür yanından, "Saate baktınız mı?" Harry saatine baktı ve bana da gösterdi, dokuzu on geçtiğini gördüklerinde fena halde şaşırdılar.
Ya hemen ortak salonlarına gidecektiler, ya da Filch tarafından yakalanıp, izin verilen bölgenin dışında olduğukları için cezalandırılacaklardı. Düdüğünü çaldı lily ve; herkes "Expelliarmus! " diye bağırmayı bıraktı, son birkaç asa patırtıyla yere düştü. "Eh, neredeyse iyiydi," dedi. "Ama geç oldu, artık bıraksak iyi olur. Haftaya aynı saatte, aynı yerde buluşuyor muyuz?" "Daha önce buluşalım!" dedi Dean hevesle, birkaç kişi de başını sallayarak onayladı. Ama Angelina hemen, "Quidditch sezonu başlamak üzere," dedi, "Antrenman da yapmamız lazım!" "Öyleyse önümüzdeki çarşamba gecesi," dedi Harry, "Ek toplantılar için de o zaman karar veririz. Hadi, artık gitsek iyi olur." Dedi
_____________________
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınn
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 7.32k Okunma |
625 Oy |
0 Takip |
62 Bölümlü Kitap |